Bölüm 772: Ateş Arması

avatar
5262 20

True Martial World - Bölüm 772: Ateş Arması


 

Bölüm 772: Ateş Arması

 

Ruh kruvazörleri On İki Semavi Cennette yaygındı. Ne de olsa, uzamsal boyut yasalarında ustalaşmış her savaşçının Boşluk Aktarımı yapma yeteneği yoktu.

 

Eğer uzun mesafeli yol gitmek isterlerse tek çareleri ruh kruvazörlerinin düzenlerini kullanıp boşluğu yırtmaktı.

 

Yi Yun burada bir ruh kruvazörüyle karşılaşmasını inanılmaz buldu. Az çok On İki Semavi Cennet'e ayak bastığını hissetmişti. On İki Semavi Cennet'teki savaşçıların sayısı Fırat nehrindeki su damlaları kadardı. Lakin On İki Semavi Cennet'in etrafındaki uzaya geldimi, ruh kruvazörlerinin sayısı çok azdı. İpin ucundayken bir ruh kruvazörüyle karşılaştığına inanmayı zor buluyordu.

 

O sırada, ruh kruvazörü Yi Yun'a doğru uçuyordu. Ruh kruvazörü Yi Yun'u saran ve yavaşça kendine doğru çeken soyut bir enerji yaydı...

 

Yi Yun böylesi yakın bir mesafede ruh kruvazörünün tam olarak neye benzediğini görebiliyordu. Daha çok bir mekik şeklindeydi ve rengi açık griydi. Ruh kruvazörünün ortasında, ateşli kırmızı bir arma vardı. Yanan bir alev gibiydi.

 

Muhtemelen oluşumun arması ruh kruvazörünün sahibiydi.

 

Yi Yun karşı koymadı ve enerjinin onu ruh kruvazörüne doğru çekmesine izin verdi.

 

Şu anki durumunda direniş beyhudeydi. Ruh kruvazöründe ne çeşit insanlar olduğunu bilmiyordu, ama her şeyi yavaş yavaş çözebilirdi.

 

Ruh kruvazöründe Yer Gök Yuan Qi'si daha zengindi ve Yi Yun bir ışık perdesinin arkasında izole edilmişti. Aklı büyülenmiş bir durumdaydı ve komada gibi görünüyordu.

 

Lakin aslında, Yi Yun algısını her tarafa yayıp Mor Kristalin görüşünü kullanarak ışık perdesini geçmeye çalışıyordu.

 

Yi Yun kaba saba bir şeyler konuştuklarını duyar gibi olmuştu.

 

Dilleri Tian Yuan Dünyası'nınkinden farklıydı, ama Azure Yang Lordu'nun on milyonlarca yıl önce kullandığı dile benziyordu.

 

Yi Yun ne hakkında konuştuklarını az çok anlamak için zihinsel işlemlerinin dalgalanmalarını kullanmak zorundaydı.

 

“Bu genç adam da nereden geldi?” Orta yaşlı bir adam ışık perdesiyle bağlanmış Yi Yun'a bakarken derin bir sesle konuştu.

 

“Az önce Yüz Tayf'ın etrafındaki uzayda bir kara delik patlak verdi ve küçük bir uzamsal fırtına yarattı. Durumu araştırmaya geldiğimizde bu kişiyi bulduk. Ağır yaralıydı, bu yüzden onu kurtardık. Yaralarının uzamsal fırtınadan mı, yoksa başka bir şeyden mi olduğunu bilmiyoruz...”

 

Orta yaşlı adama cevap veren mor elbiseli bir kızdı. Sesi temizdi ve kulağa hoş geliyordu.

 

Orta yaşlı adam başını iki yana salladı ve konuştu: “Genç adamın yetişim seviyesi sadece Yuan Açılış Aleminde. Eğer fırtına onu sürükleseydi şimdiye çoktan ölmüş olurdu. Bırak onu kurtarmayı şu anda cesedini bile göremezdin. Muhtemelen uzaydaki bir avare. Belki de ruh kruvazörü arızalandı ve senin tarafından kurtarılacak kadar şanslıydı. Ayrıca... Fengling, çok nazik davranıyorsun. Onun gibi yabancıları kurtarıp ruh kruvazörüne almak pek iyi bir fikir değil. Nasıl biri olduğu hakkında en ufak bir fikrin yok. Görevimiz Yüz Tayf kara deliği etrafında devriye gezmek. Mühürlediği uzamsal düğüm mühürlü dünyalardan birine açılıyor, o dünya Luo Klanımızın kaçış yollarından biri. Bizim için çok önemli, bu yüzden görevimizi unutma.”

 

Orta yaşlı adam mor elbiseli kıza derin ve anlamlı bir bakış attıktan sonra arkasını dönüp gitti.

 

“Üzgünüm, bir dahakine daha dikkatli olurum.” Kız başını salladı. Yi Yun'a baktı ve hala bilincinin yerinde olmadığını doğruladıktan sonra gitti.

 

Yi Yun hala beyaz ışığa dalmıştı. Zihninin boşaldığını hissetti ve yavaşça yarı uyanık durumunda gücünü geri kazanıyordu. Birkaç kere gözlerini açıp ruh kruvazöründeki savaşçılara baktı. Birçoğunun göğsünün sağ tarafında alev işareti vardı.

 

Luo Klanı ve mor elbiseli kız...

 

Orta yaşlı adamın sözlerini hatırlayınca, karşılaştıkları kara deliğin isminin muhtemelen Yüz Tayf kara deliği olduğunu ve bir uzamsal düğümü mühürlediğini anladı.

 

Hatta orta yaşlı adam uzamsal düğümün mühürlü bir dünyaya bağlı olduğunu söylemişti.

 

Şüphesiz ki ‘mühürlü dünya’ Tian Yuan Dünyası'nın bulunduğu dünyaydı. Ebedi Girdap'ın varlığı yüzünden orası gerçekten de bir mühürlü dünyaydı.

 

Yi Yun bir uzamsal düğüm kullanarak Tian Yuan Dünyası'ndan şu anki bulunduğu yere gelmişti. Azure Yang Lordu'nun anılarına göre, Tian Yuan Dünyası'nın bulunduğu yer bir Şeytan Tanrı'yı mühürlemek için kullanılan bir araçtı. On İki Semavi Cennet'e bağlı olan uzamsal düğümlerin sayısı çok çok azdı. Hatta sadece bir iki tane vardı.

 

Bu da demek oluyordu ki, bu yeri sabitlenmiş uzamsal düğümü kullanıp On İki Semavi Cennet'e gitmek, onu hep On İki Semavi Cennette belirli bir yere gönderirdi.

 

Ve bahsettikleri Luo Klanı da...

 

Yi Yun bu ismi hatırlamaya çalıştı, ama hiçbir bağlantı kuramıyordu.

 

On milyonlarca yıl önce, Tian Yuan Dünyası'nın mührü Azure Yang Lordu yüzünden açılmıştı. Bununla beraber bir iki tane uzamsal düğüm belirmişti. Ardından doğal olarak On İki Semavi Cennet'teki kişiler uzamsal düğümleri kullanıp Tian Yuan Dünyası'na gelebilir olmuştu.

 

Ancak çok az uzamsal düğüm olduğundan Tian Yuan Dünyası'na giden On İki Semavi Cennet savaşçılarının sayısı çok azdı.

 

Tai Ah Kutsal Şehri'nde tanıştığı garip kızı düşününce...

 

O Luo Huo'er'in Luo klanından olamazdı, değil mi?

 

Ancak dikkatli düşününce pek bir tesadüf gibi gelmiyordu. Sadece bir iki tane uzamsal düğüm olduğundan, yerleri sabit olan bu iki uzamsal düğüm On İki Semavi Cennet'in bu bölgesini ve Tian Yuan Dünyasını bağlıyordu.

 

Bu sabit çıkış Luo Klanı ise o zaman Luo klanının gizli Tian Yuan Dünyası'nı bir kaçış yolu olarak kullanması şaşırtıcı olmazdı.

 

Zamanında, Yi Yun elf gibi olan kızdan ayrıldığında gerçekten de Tian Yuan Dünyası'na sığınmaya geldiğini söylemişti.

 

Tai Ah Kutsal Şehri'nde gerçek gücünü asla sergilemeyen bir gizem olmuştu.

 

Tai Ah Kutsal Şehri'nin üç onur sıralaması vardı, Gök, Yer ve İnsan. O sadece İnsan sıralamasında kişisel servette birinci sıradaydı.

 

Kişilerin savaş güçlerini sıralayan Yer sıralaması ve metruk hayvan öldürmeni sıralayan Gök sıralamasındaysa hiç belirmemişti.

 

İnsanlar Luo Huo'er'in sıradışı bir gücü olduğunu, ama hiç göstermediğini tahmin etti. Yanında sadece Dong'er isminde tüm gün Tai Ah Kutsal Şehri'nde aylaklık eden küçük bir hizmetçi getirmişti.

 

Sıradışı bir şey yapmamış görünmesine rağmen Tai Ah Kutsal Şehri Kıdemlileri gizemli ve güçlü arka planı yüzünden ona iyi bakmıştı.

 

Kimliği gizemliydi ve Tai Ah Kutsal Şehri'nde bile kim olduğunu bilen biri yoktu. Ona Tai Ah Kutsal Şehri'ni tanıtan kişi çok güçlü ve büyük biri gibi görünüyordu.

 

Lakin şimdi düşününce o sözde ‘büyük biri’ muhtemelen Luo Klanından Tian Yuan Dünyası'na gönderilmiş bir kahyaydı.

 

Gizli bir dünyayı kaçış yolu olarak kullanan süper bir klanın bir kahya gönderip hazırlık yaptırması çok normaldi.

 

Aşiret bir sorunla karşılaştığında, yaşamları tehlikedeyken aşiretin çocuklarını bu küçük, düşük alemde saklayıp gizli kalmasını sağlayabilirlerdi. Böylece doğal olarak güvende olurlardı.

 

Eğer aşiretleri yok edilirse, o zaman ailelerinin varisleri miraslarını devam ettirebilirdi. Bu Tian Yuan Dünyası'nın büyük satranç tahtasındaki rolüydü.

 

Metruk ırkı Tai Ah Kutsal Şehri'ni işgal ettiğinde Luo Klanı hiçbir şey yapmamıştı. Onun yerine gitmeyi seçmişlerdi.

 

İşte o zaman Yi Yun, Luo Huo'er'den ayrılmıştı.

 

Çoban'ın şehri işgal etmek için önderlik ettiği metruk sürüsü Luo klanı için önemsiz bir şeydi. Eğer davransalardı tüm metruk hayvanları yok edebilirlerdi, ama bunu yapmamayı seçmişlerdi. Bunun nedeni muhtemelen peşlerinde olan bir düşmanla yüzleşmeleriydi.

 

Umursamazca On İki Semavi Cennetten gelen gücü göstermek, düşmanlarının onları fark etme olasılığını arttırırdı. Bu nedenle, aşiret Tai Ah Kutsal Şehri'ne gitme emri verirken gizli kalmalarını emretmişti.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr