Bölüm 773: Bin Fey

Ruh kruvazörü kozmos boyunca ilerledi, fakat yüksek hızda gitmesine rağmen kozmos çok büyüktü, bu yüzden sanki hiç hareket etmiyormuş gibi hissettiriyordu. Sanki ölü bir dal suda çok sessiz bir şekilde süzülüyordu.

Yi Yun ruh kruvazörüne geleli çoktan birkaç saat olmuştu. Tekrar uyandığında yumuşak bir şey üzerinde yattığını fark etti. Altında kalın bir hasır vardı. Hasırın hangi ruh hayvanının tüylerinden yapıldığı bilinmiyordu. Çok yumuşaktı ve pamuk battaniyeyle kaplı olduğundan sıcacıktı.

O anda Yi Yun tamamen uyanmıştı, ama hala çok zayıftı. Kan özünü kullanıp vücudunun kaldıramayacağı bir güç kullanmak enerji tepmesi yaşamasına neden olmuştu. Ardından uzamsal fırtınalara girip meridyenlerinin çoğu kopmuştu, bu yüzden şu anda perişan bir haldeydi.

Eğer sıradan bir savaşçı Yi Yun'un durumunda olsaydı bu yaralardan sağ çıkıp çıkamayacağı bir soru olurdu. Muhtemelen gelecekte süregelen sorunlar yaratıp dövüş yolunu etkilerdi.

Ancak Yi Yun'da Mor Kristal vardı, onun sayesinde sürekli Yer Gök Yuan Qi'si emip vücudunu onarabiliyordu. Ayrıca vücudu mükemmel Yang bedeniydi, bu yüzden meridyenlerini geri birleştirememe gibi bir korkusu yoktu. Bu konuda pek endişelenmiyordu.

Yi Yun'un tek sorunu belirli bir süreyi zayıf olarak harcayacağıydı.

Yi Yun'un dantianınındaki İlk Gerçek Ejderha Altını Avatarı ve Şeytan Tanrı Kuklasının yaraları çok daha hafifti, özellikle Şeytan Tanrı kuklasının güçlü bir yaşam enerjisi varken, dövüş gücünü neredeyse hiç kaybetmemişti. Yi Yun gücünün %30-40 kadarını geri kazandığında şeytani enerjiyi kontrol edebileceğini tahmin etti. Ardından Şeytan Tanrı Kuklasını çağırıp kontrolünü kaybetmek konusunda endişelenmesine gerek kalmazdı. Böylece kendini koruyacak bir yolu olabilirdi.

Artık Yi Yun'un tek endişesi Lin Xintong'du. Uzamsal girdaba yakalandıktan sonra Lin Xintong'un nereye gittiği belirsizdi.

“Eh, uyandın mı?”

O sırada 13-14 yaşlarında, yuvarlak yüzlü bir kız Yi Yun'un dinlendiği odaya girdi. Cildi beyaz ve yanakları pespembeydi. Çok sevimli görünüyordu.

Kız odaya girdikten sonra çay demledi. Elbisesi hizmetçilerinkine benziyordu, ama o çay Yi Yun için hazırlanmamıştı.

“Evet, uyandım... Beni kurtardığın için teşekkür ederim.”

Yi Yun samimi bir şekilde konuşmuştu.. Bu ruh kruvazörü olmasa muhtemelen 7-8 yıl daha uzayda sürüklenecek ve yavaşça az miktardaki Yer Gök Yuan Qi'sini emerek yaralarını iyileştirecekti.

7-8 yıl Yi Yun'un yaşam süresi için kısa bir süre gibi gelse de, dövüş yolunun ilk yarısı için çok değerliydi.

Savaşçıların uzun yaşam süreleri vardı, yaşamları kolayca milyonlarca yıla uzanabiliyordu. Ancak sadece gençliklerinde, potansiyelleri zirvedeyken yetişim alemlerini hızlıca geliştirebilirlerdi.

Birçok savaşçı bunu tek bir seferde yapıp ulaşabildikleri kadar yüksek yetişim alemine ulaşmaya çalışırdı. Potansiyelleri belirli bir alemde tükendiğinde veya bir darboğazla karşılaştıklarında o alemde takılı kalırlardı. Gelecek yüz binlerce yıl boyunca yetişim seviyeleri en fazla bir tam alem yükselirdi. Şaşırtıcı bir fırsatla karşılaşmadıkları sürece pek bir şey olmazdı.

7-8 yaş Yi Yun'un gözden çıkarabileceği bir şey değildi.

Yi Yun'un sözlerini duyunca hizmetçi kıkırdamaya başladı. “Konuşma şeklin kulağa çok komik geliyor.”

Hizmetçi sanki yeni bir kıta bulmuş gibi hissetti. Yi Yun On İki Semavi Cennete ilk defa geldiğinden dillerini pek iyi bilmiyordu. Sadece Azure Yang Lordu'nun Büyük İmparatoriçe Gizemli Bölgesinde bıraktığı anıları kullanabilirdi; bu nedenle, cümleleri kulağa garip ve noksan geliyordu. Lakin bu yüzden hala genç bir çocuğun kalbine sahip hizmetçi tarafından dalga geçilmişti.

“Eğer teşekkür etmek istiyorsan Hanımıma et. Seni kurtaran oydu.” Hizmetçi bunu dedikten sonra aniden bir şey düşündü ve konuşmaya devam etti. “Benim adım Tao'er Burada kal ve dinlen. Ruh kruvazörümüzün dönmesine daha 4-5 gün var.”

Hizmetçinin çaydanlığı götürdüğünü görünce Yi Yun onu durdurmak için aceleyle seslendi. “Şey... Bayan Tao'er, merak ediyorum da Hanımınız nerede acaba. Ona şahsen teşekkürlerimi iletmek isterim.”

Başkası tarafından kurtarıldıktan sonra onlarla şahsen görüşüp teşekkür etmek nezaketti, ayrıca asıl amacı... Yi Yun Lin Xintong hakkında bilgi toplamak istiyordu.

Yi Yun ile Lin Xintong ‘Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği'nin üçüncü seviyesine ulaştıktan sonra aralarında az çok bir telepati oluşmaya başlamıştı. Birbirlerine yakınken az çok birbirlerinin varlığını hissedebiliyorlardı.

Lakin şimdi Yi Yun onu hiç hissedemiyordu. Şüphesiz ki Lin Xintong ruh kruvazöründe değildi.

Ama yine de Yi Yun hizmetçinin bahsettiği Hanıma sormak istiyordu. Olasılık düşük olsa da Lin Xintong'un nerede olduğunu bulma umuduna tutunmak istiyordu.

“Gerek yok.” Hizmetçi umursamazca elini salladı. “Gerçeği söylemek gerekirse, Hanımım seni kurtarmış olabilir, ama bu onun için önemsiz bir olay. Bunu kafasına pek takmaz. Hanımım yetişim yapmakla meşgul ve daha yapacak bir sürü şeyi var. Hanımımın seninle bulaşacak zamanı olacağına inanmıyorum.”

Hizmetçi bunu söyledikten sonra kıkırdadı ve arkasını dönüp gitti.

Kapının kapandığını görünce Yi Yun iç çekti. Doğru, şu anki durumda bir mülteci gibiydi. Baştan aşağı yaralarla doluydu. Tao'er'in Hanımı onu sadece kalbindeki merhamet yüzünden kurtarmıştı. Ondan bir şeyler beklemesiyse imkansızdı.

Ruh kruvazörü 4-5 günlük görevdeyken Hanımla buluşup buluşamayacağı da bir soruydu. Onunla görüşse bile büyül ihtimalle Lin Xintong'u bulmak için yardım alamazdı.

“Xintong... Sana hiçbir şey olmamalı...”

Lin Xintong'un yasalardaki anlayışı onunkine göre azdı, ama yetişim seviyesi benzerdi. Uzamsal türbülanstan sağ çıkabildiğine göre. o zaman belki de...

Yi Yun kendini avutmaya çalıştı ve meditasyona başladı. Ağır yaralıydı, bu yüzden bu fırsatı kullanıp iyileşmesi gerekiyordu.

Ruh kruvazörü kozmos boyunca yelken açıyordu ve Luo Klanı da bir görev yapıyor gibiydi. Ruh kruvazörüne günlük bir biçimde giren çıkan insanlar vardı.

Ne de olsa diğerlerinin bölgesindeyken Yi Yun ne yaptıklarını soracak değildi. Unutulmuş gibi sadece odasında kaldı. Geçen birkaç gün boyunca, odasına sadece ruh yiyeceği getirmek veya bir şeyler almak için arada bir Tao'er geliyordu.

Zaman geçtikçe Yi Yun hizmetçiyle aşina olmaya başladı.

Tao'er 14-15 yaşlarında bir hizmetçi olsa da çoktan Mor Kan Aleminin zirvesindeydi ve Yuan Temeli alemine girmek üzereydi. Tai Ah Kutsal Krallık'ının genç elitlerine kıyasla çoktan onlardan bir seviye üstteydi.

Hizmetçi kurnaz biri değildi. Yi Yun'a bir sürü şey anlattı ve Yi Yun'da konuşmalarından On İki Semavi Cennet hakkında genel bir fikir edindi ya da en azından hangi On İki Semavi Cennette olduğunu öğrendi.

Yi Yun On İki Semavi Cennete gitmeyi planladığında en çok Yang Tanrı Semavi Cenneti'ne gitmek istemişti.

Yang Tanrı Semavi Cenneti Azure Yang Lordu'nun memleketi, yükseldiği yer ve Yang Tanrı Semavi Cenneti 72 İlahi Lord'undan biri olduğu yerdi. Sonundaysa sevdiği kadın tarafından ihanete uğramış ve İlahi Lord pozisyonunu kaybetmişti. Ağır yaralıydı ve yaraları yetişim seviyesini büyük ölçüde etkiliyordu. Hiçbir şeyi kalmadığı söylenebilirdi.

Yang Tanrı Semavi Cenneti Azure Yang Lordu'nun hırsını gömmüş ve onu takıntı yapmıştı. Azure Yang Lordu Antik Büyük İmparatoriçe'yle tanışmış ve ona aşık olmuş olsa da, Yang Tanrı Semavi Cenneti takıntısından asla kurtulamamıştı. Sadece ölümünde her şeyi görmüştü.

Ancak Azure Yang Lordu, Tian Yuan Dünyası'nın mührünü hafiften açıp bir iki uzamsal düğüm çıkardığında... Uzamsal düğüm Yang Tanrı Semavi Cenneti'ne değil...

On Bin Fey Semavi Cennetine bağlanmıştı!