Bölüm 774: Luo Klanı, Ateş Bulutu Eyaleti!

On Bin Fey!

Yi Yun derin bir nefes aldı. Azure Yang Lordu'nun arkasında bıraktığı kayıtlarda az çok On İki Semavi Cennet ile ilgili bir şeyler okumuştu.

On Bin Fey Semavi Cenneti isminin verilme nedeni hükümdarlarının Fey ırkından olmasıydı.

Fey ırkının birçok farklı formu vardı. Türlerinin sayısı binlere çıkıyordu ve her çeşit kan bağına sahiplerdi!

Ve Fey ırkı en çok kan bağına değer veren bir ırktı. Güçlü kan bağı olanlar kral olarak doğardı! Zayıf kan bağıyla doğanlar vasat olur, hatta köle olarak bile etiketlenebilirlerdi.

Yi Yun, Jiang Xiaorou'nun babasının muhtemelen On Bin Fey Semavi Cennetinden olduğunu hatırladı. Ne de olsa, Tian Yuan Dünyası'nın uzamsal düğümü On Bin Fey Semavi Cennetine çıkıyordu.

Ya da Jiang Xioarou'nun babasının On Bin Fey Semavi Cennetinde bir Fey ırkı üyesi olduğu söylenebilirdi!

Ve bu yüzden Jiang Xiaorou için böylesi güçlü bir kan bağı bırakmıştı.

“Acaba Jiang Xiaorou'nun babası tam olarak hangi ırktan...” Yi Yun kendi kendine mırıldandı. Jiang Xiaorou düşük bir alemde Fey ırkının mirası olmadan doğmuştu, bu yüzden kan bağının gücünü geliştirememişti. Aksine, Jiang Xiaorou'nun kan bağının uyku halinde olduğu ve daha uyanmadığı söylenebilirdi. Fey ırkının uzun yaşam süresine göre Jiang Xiaorou muhtemelen daha bir bebekti.

Jiang Xiaorou çok zayıf olsa da, Kutsal Kemik Sunağı'nda tapınması Kutsal Ruh'un Metruk ırkına inmesini ve Jiang Xiaorou'yu kabul etmesini sağlamıştı.

Aslında, Metruk ırkını koruyan Kutsal Ruh On İki Semavi Cennetten bir Fey hayvanıydı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yla olan savaşta sadece Jiang Xiaorou onun vücudunu ele geçirmesine dayanabilmişti.

Sonundaysa, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Jiang Xiaorou'nun kanına gözünü dikmişti. Kan bağını elde etmek için Jiang Xiaorou'nun bedeninde bir iz bırakmıştı.

Jiang Xiaorou'nun babasının Fey ırkından olduğu söylenirse o zaman bu her şeyi açıklardı.

Yi Yun bunu düşündükten sonra içgüdüsel olarak Tao'er'e baktı ve onu baştan aşağı süzmeden edemedi.

On dört yaşındaki bir kızın nilüfer tomurcuğu gibi narin ve tatlı göründüğü söylenebilirdi.

Yi Yun tarafından süzülünce Tao'er'in yüzü kızardı ve panikledi. “Neden.... Neden bana öyle bakıyorsun?”

Yi Yun gülümsedi. “Üzgünüm, benim hatam. Aslında Bayan Tao'er'in adını düşünüyordum. Şeftali (tao) ağacıyla bir ilgin var mı?”

On Bin Fey Semavi Cennetinde bitkiler Fey olabiliyordu. Mesela şeftali ağaçları kolayca yetişim yaparak bir Fey olabilirdi.

Şeftali ağaçları ruhsaldı. Ölümlü dünyada, şeytani ruhları kovmak için kullanılan bin yıllık şeftali ağaçları vardı.

Ayrıca On Bin Fey Semavi Cennetinde birçok şeftali ağacı Yer ve Göğün ruhsal enerjisini emip genç kıza dönüşebilirdi.

Yi Yun'un sorusuna karşılık olarak Tao'er dilini çıkartıp yavaşça konuştu: “Hayır. Ben insanım ve doğal yeteneğim çok sıradan.”

“Anlıyorum...” Yun'er başını salladı. Tao'er'in yüzünün hafiften kaybolmuş göründüğünü fark etti. On Bin Fey Semavi Cennetinde insanların pozisyonu biraz garipti.

On Bin Fey Semavi Cennetine Fey ırkı hükmediyordu ve Fey ırkı güçlü kan bağlarıyla doğduğundan İnsan ırkı üzerinde bir avantaja sahipti. Ayrıca On Bin Fey Semavi Cennetindeki insan sayısının az oluşuyla doğal olarak dezavantajlı oluyorlardı.

Bu nedenle insanlar On Bin Fey Semavi Cennetinde pek iyi bir konuma sahip değildi, buna örnek de Tao'er'di. Hem insandı, hem de yeteneği sıradandı. Normal koşullarda iyi bir hayat süremezdi. Tao'er'in büyük bir klanda hizmetçi olması bile çok iyi bir sonuçtu.

...

Yi Yun ruh kruvazörü dönüş yolculuğuna başlamadan önce gemiyi gezdi. Aniden, Yi Yun'u kurtaran Hanım Yi Yun'un odasında belirdi.

Hanım 16-17 yaşlarında görünüyordu. Lakin tabii ki savaşçılar yüksek yetişim seviyelerine ulaştıklarında birkaç yıllığına 16-17 yaşlarındaki hallerini koruyabilirdi, bu yüzden yaş biri için tanım olarak kullanılamazdı. Yi Yun bile 16-17 yaşında bir genç gibi görünüyordu.

Kızın mor bir elbisesi vardı. Kaşları duman rengindeydi ve gözleri su gibiydi. Özel bir çeşit havası var gibi görünüyordu.

Fey ırkının bir üyesi miydi?

Yi Yun mor elbiseli kızın vücudundan insanlardan farklı bir aura hissedebiliyordu.

On Bin Fey Semavi Cenneti'nde, İnsan ve Fey ırkı huzur içinde yaşayabiliyordu, ancak On Bin Fey Semavi Cennetindeki çoğu güçlü kişi Fey ırkındandı.

“Leydiye beni kurtardığı için teşekkür ederim. Acaba leydinin adını öğrenebilir miyim?”

Yi Yun ellerini birleştirip mor elbiseli kıza içtenlikle teşekkür etti.

“Luo Fengling.” Mor elibseli kız basit ve sade bir cevap verdi. “Düşük bir alemden mi geliyorsun?”

Yi Yun'un On İki Semavi Cennet'in dilindeki ustalığı pek iyi değildi, bu yüzden farkı söylemesi kolaydı.

Yi Yun onaylar gibi başını salladı.

“Hangi alemden? Uzamsal düğüm aşağı yukarı nerede?” Mor elbiseli kız bir daha sordu.

Mor elbiseli kızın sorduklarını duyunca Yi Yun hafiften tereddüt etti. Tian Yuan Dünyası'ndan geldiği konusunu saklamaya karar verdi.

Mor elbiseli kızın Tian Yuan Dünyası'nın bulunduğu dünyanın Luo Klanının önemli bir kaçış yolu olduğundan bahsettiğini duymuştu, bunun nedeni büyük ihtimalle Tian Yuan Dünyası'nın gizli ve bulması zor oluşuydu.

Kaçış yolu büyük bir sır olmasa bile, Luo klanı çok fazla kişinin bilmesini istemiyordu. Ne de olsa bilinmeyen bir oluşumla savaşta gibi görünüyorlardı. Geçmişteki şiddetli savaşta Luo Hou'er, direkt bir varis bile düşük aleme kaçmıştı, bu da rakibin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu.

Bu koşullarda, Luo Fengling onun Tian Yuan Dünyası'ndan geldiğini öğrendiğinde ya o zaman etrafa yaymasını önlemek için onu ev hapsine alırsa?

Yi Yun şu anda yaralıydı ve karşı koymasının bir yolu yoktu.

“Luo Hanım, bu önemsiz küçük bir gezegenden geliyor. Gezegenin dövüş medeniyeti çok sınırlı ve uzamsal boyut yasalarındaki mirası noksan, bu küçük o yasada usta değil. On İki Semavi Cennet'e gelirken, bu küçük bir uzamsal fırtınayla karşılaştı ve yolunu kaybetti. Eğer uzamsal düğümün nerede olduğunu sormak istiyorsanız, bu küçüğün en ufak bir fikri yok.” Yi Yun yalan söyledi.

Luo Fengling başını salladı. Yi Yun açık bir şekilde düşük alemden gelen önemsiz bir savaşçıydı. Luo Fengling dediklerini pek umursamıyordu, bu yüzden doğal olarak ondan şüphelenmemişti.

Yi Yun'un Tian Yuan Dünyası'ndan gelme olasılığınıysa aklından dahi geçirmemişti. Yi Yun'un Yüz Tayf kara deliğinin Tian Yuan Dünyası uzamsal düğümünden geçebileceğine inanmıyordu.

“Adın ne?” Luo Fengling bir daha sordu.

“Yi Yun.”

“Tamam, Yi Yun. Luo Klanım şu anda farklı ırkları öğrenci olarak alıyor. Luo Klanım zamanında büyük bir savaş verdi ve ağır kayıplar aldı, bu yüzden gücünü yenilemesi gerekiyor.”

“Ben Luo Klanının Ateş Bulutu Eyaleti'ne bağlıyım! Ateş Bulutu Eyaleti öğrencileri Luo soyadını taşımayan üst seviye gereksinimlere sahip öğrencileri bulmak ve onları Ateş Bulutu Eyaleti'ne katılmasını sağlamak için dışarı çıktı!”

“Düşük bir alemden On Bin Fey Semavi Cennetine daha yeni geldiğinden, ayrıca yolunu veya hiç kimseyi bilmediğinden miras veya kaynak elde etmen çok zor olacaktır. Büyük bir oluşuma katılmak senin için iyi bir seçim.”

“Benim fikrimce, tek başına düşük bir alemden On Bin Fey Semavi Cennetine gelmen yetişim temelinin kabul edilebilir olduğu anlamına geliyor. Vücudun neredeyse parçalara ayrılacak, ama yine de yaşam gücün tutunuyor. Ayrıca geçmiş birkaç günde büyük ölçüde iyileşmen beni şaşırttı. Eğer istersen Ateş Bulutu Eyaleti'me katılıp bir dış öğrenci olabilirsin!”

“Ancak Luo Klanım önceki savaşta düşmanımızı alt etmiş olsa da, onları sadece geri çekilmeye zorladığımıza dair seni uyarmalıyım. Ne zaman bir geri dönüş yapacaklarını söylemek zor. Bu olduğunda, bir savaşa karışabilirsin ve yaşamın kaderine kalabilir. Eğer Luo Klanımın Ateş Bulutu Eyaleti'ne katılmak istiyorsan dikkatlice düşünmelisin.”