Bölüm 786: Müsabaka

Aslında, Dong Hu ve diğerleri diğer kahya öğrencilerin korku içinde irkildiğini fark edince Yerateş Salonu sınavlarının çok zor olacağını tahmin etmişlerdi. Ancak zorsa ne olacaktı ki? Dövüş sanatları zorluklarla yüzleşmek demek değil miydi?

Luo Klanı büyük savaştan sonra sayılarını yenilemek için herkesi topluyordu. Aradan geçen on binlerce yıl sırasında, Luo Klanı yüzlerce gezegene yayılan bir öğrenci alımı yapmamıştı. Onlar yüzlerce gezegenden üstün çıkanlardı.

Dong Hu, Bai Wei ve Sun Lie denemek için can atıyordu, ama Yi Yun o sırada Peri Siyah Bambu gözlemliyordu. Peri Siyah Bambu'nun ateş elementi yasalarında yetişim yapmasını ilginç buluyordu, ama verdiği veya aurası buz kadar soğuktu. Ateş elementi yasalarında bu şekilde yetişim yapılabilir miydi? Bu gerçekten garipti.

“İtiraz olmadığına göre sınavın detaylarını açıklıyorum. Öncelikle Yerateş Salonu'mdan konuşacağım. Toplamda bin kişi var. Ateş Bulutu Eyaleti'nin sınavına katılan öğrenciler sadece 108 dağın kahya öğrencilerinden değil, ayrıca sayıları daha çok olan dış taraftan geliyor. Toplamda 100.000'den fazla olmalılar.”

Peri Siyah Bambu bunu söylediğinde, kararlılıkla dolu olan Dong Hu ve diğerleri bile kalplerinin bir davul gibi çaldığını hissetmişti.

Evet, 108 dağdan kahya öğrenciler olarak aslında dış öğrencilerin şanslıları sayılabilirlerdi. Onlar bile birkaç bin kişi kadardı.

Hatta Gökateş Salonu'nda bir kahya öğrenci olma hakkını kaybeden daha çok öğrenci Ateş Bulutu Eyaleti'ne dağılmıştı. Bu kişiler dış öğrencilerin çoğunluğunu oluşturuyordu.

Yerateş Salonu'nun sayısı sadece onlardaydı, bu yüzden rekabet şiddetliydi.

Peri Siyah Bambu konuşmaya devam etti, “Yerateş Salonu sınavının iki çeşidi var. İlki, benimle Yerateş Salonu'nun Kalıntı Salonu'na geleceksiniz ve bir Metruk Gök Tekniği testinden geçeceksiniz! Diğeri ise burada gerçekleştirebileceğimiz güç testi! Kendinizin arıtmadığı muskalar, haplar, kuklalar ve dış güçler yasak. Kendine güvenmeyenler şimdiden gitse iyi olur. Hiç şansınızı denemeye kalkmayın ve benim de zamanımı boşa harcamayın.”

“Şimdi, hangi sınavı seçiyorsunuz?” Peri Siyah Bambu sordu.

“Güç testi!”

“İkincisi!”

Dong Hu ve diğerleri konuştu. Metruk Gök Tekniği testi çok zordu, bu da sadece sayılı kişinin Metruk Gök tekniği testinden geçerek Yerateş Salonu'na girebilmesini sağlıyordu. Ayrıca hiç Metruk Gök Tekniği de bilmiyorlardı.

Dong Hu konuşmasını bitirdikten sonra Yi Yun'a baktı. Yüzünde kışkırtıcı bir gülümsemeyle Yi Yun'un karar vermesini bekliyordu.

Peri Siyah Bambu da Yi Yun'a baktı.

Yi Yun çenesini ovuşturdu. Metruk Gök Tekniği testi Kalıntı Salonu'na gitmeyi mi gerektiriyordu? Metruk Gök Tekniği için materyaller, düzen platformları, kalıntı kazanları ve çeşitli diğer aletler gerektiği doğruydu. Testin açık havada yapılması bazı Metruk Gök Çıraklarının performansını etkileyebilirdi.

Yi Yun dış etkenlerin getireceği farklılıkları umursamıyordu.

Ancak sorunu da sevmiyordu. Olduğun yerde sınav olmak daha kolaydı, bu yüzden konuştu: “Ben de güç testini alacağım.”

İster güç testi, isterse de Metruk Gök tekniği testi olsun, Yi Yun hiçbirini kafaya takmıyordu.

Ancak bunu söylemesi Tao'er'i şaşırtmıştı. Kardeş Yi güç testini mi seçmişti? Kardeş Yi'nin Metruk Gök Tekniği testine katılması gerekmiyor muydu?

Kardeş Yi'nin Metruk Gök Tekniğinde kesinlikle bir sorun çıkmazdı, ama güç bakımından... Yaraları daha yeni iyileşmişti, bu yüzden güç testine girmesi doğru bir karar mıydı?

O anda, Tao'er doğal olarak tek bir kelime bile etmeye cesaret edemedi. Peri Siyah Bambu çoktan konuşmaya devam ediyordu. “Tamam, herkes güç testi istiyorsa bu daha az zaman alır. Kemik yaşınızı bildirin ve benim önümde gücünüzü gösterin. Bu yasalardaki anlayışınız veya birbirinizle dövüşmeniz olabilir. Yetişim yaptığınız yetişim tekniği gibi şeyleri de istediğiniz gibi gösterebilirsiniz. Tek bir açıdan dikkatimi çekseniz bile devam etme niteliğine sahip olacaksınız.”

Yerateş Salonu'nun özel bir sınav formatı yoktu. Sınava girenler rahat bir test geçirdiğinden Peri Siyah Bambu'nun sınavları hep basit ve acımasız olmuştu.

Yi Yun bunu duyduğunda ferahlatıcı bir sınav yöntemi olduğunu düşündü. Bu gerçekten ilkel olarak tanımlanabilirdi. Hatta geçmeleri gereken özellikle kurulmuş bir düzen olacağını bile düşünmüştü.

“Birbirimizle dövüşebilir miyiz?” Dong Hu'nun gözleri parladı. Dövüşmeyi çok severdi.

Yasalardaki anlayışını veya yetişim tekniklerini göstermekte iyi değildi. Bir kaplan türü olarak fiziksel gücü çok iyiydi. Kaplan türleri iş yasalara geldiğinde kendilerinin aşağıda olduğunu kabul ediyordu.

Ancak dövüşmek onun işine geliyordu.

Hemen Yi Yun'a baktı, gözleri avını görmüş bir tazı gibiydi. Bu Cennetin ona sunduğu bir fırsattı!

“Peri, dövüşürken karşı tarafı yaralarsak ne olur?” Dong Hu eklemlerini kıtlattı ve sordu.

“Kılıç kördür, güç azsa yaralanmak kaçınılmazdır.” Peri Siyah Bambu soğukça konuştu, ama söylediği Dong Hu'nun sevinmesine neden olmuştu. Peri Siyah Bambu dolaylı yoldan yaralanmalara sebep olsa bile bir şey olmayacağını söyledi.

Gelecek sınavlarda, Yi Yun'un meridyenlerini koparmak ve eski yaralarını açıp onu yarım yıl yatağa mahkum etmek istiyordu.

“Kardeş Hu, Genç Kardeş Yi ile dövüşmek mi istiyorsun? Bence bunu yapan ben olmalıyım.”

Dong Hu'nun Yi Yun'la dövüşmek istediğini gören Sun Lie endişelendi. Yi Yun düşük alemden bir insandı ve tüm meridyenleri ölmek üzereymiş gibi yarım ay önce kopmuştu. Yi Yun'un yaraları şu anda muhtemelen tamamen iyileşmemişti, bu yüzden nasıl olur da intikam alma şansını Dong Hu'ya verebilirdi?

Yi Yun Dong Hu tarafından sakatlanırsa, Yi Yun'u dövme şansına ne olacaktı?

“Kıdemli Kardeş Sun, Kıdemli Kardeş Hu, ikiniz de güç bakımından yakınsınız, bu yüzden mükemmel bir dövüş partneri olabilirsiniz. Bu küçük kız kardeşiniz gerçekten zayıf, o yüzden Genç Kardeş Yi'yi bana bırakın.”

Bai Wei Yi Yun'u kendine almak için araya girdi. Yi Yun ilk defa kendisine ‘Genç Kardeş Yi’ dediklerini duymuştu.

Üçünün Yi Yun için tartışmasının asıl nedeni Yi Yun'la olan husumetleriydi. Bu doğal olarak diğer kahya öğrenciler ve Tao'er tarafından biliniyordu.

Birçoğu Yi Yun'a garip bakışlar attı, Yi Yun'un bu üçünü nasıl düşmanı yaptığını bilmiyorlardı.

Üçlünün Yi Yun'a karşı olması onun için bir dezavantajdı. Ve üçlünün bakışlarından Yi Yun'a karşı sert olacakları kesindi.

O sırada Yi Yun konuştu. Dong Hu ve diğerlerini küçümsemedi, onun yerine Peri Siyah Bambu'yu sordu. “Eğer dövüşürsek geçtiğimizi nasıl bileceğiz?”

Peri Siyah Bambu cevap verdi: “Eğer dövüş yeterince hızlı biterse ayakta kalan son kişi geçecek.”

Peri Siyah Bambu cevap verdi. Basit ve acımasızdı, ama herkes bunu duyunca afalladı. Kazanan son kişi değil, ayakta kalan son kişiydi. Bu kazananın herkesi dövmesi gerektiği anlamına gelmiyor muydu?

“Tamamdır.” dedi Yi Yun.

Dong Hu ve diğerleri şaşırmıştı. Bu üçünün birbiriyle dövüşmek zorunda olduğu anlamına geliyordu.

Üçünün birbirine bakışı garipleşmişti. Onlar da rakip olmuştu! Dong Hu ve diğerlerinin gizli teknikleri vardı ve şimdi onları sergilemeyi planlıyorlardı.

Ne olursa olsun, önce Yi Yun'u ortadan kaldıracaklardı!

“Yi Yun, hadi yapalım!” Dong Hu bağırdı ve aniden saldırdı.

Vücudundaki kemikler çatırdadıkça vücudu büyüyordu. Üst vücudundaki kıyafetler parçalandı ve yüz kasları çarpıklaştı. Görünüşünün vahşileşmesiyle vücudunda kaplan çizgileri oluşmaya başladı!