Bölüm 827: Koruyucu Muska

Cang Mang'ın bile bunu söylemesiyle diğer Ateş Bulutu Eyaleti öğrencileri, Yi Yun'a daha büyük bir kıskançlıkla baktı.

Bu bir Antikefey kemiğiydi.

"O Fey kemiğini Yi Yun'a vermek hazine israfı. Bir insanın fiziğiyle Antikefey kemiğini emmesi israfa neden olur. Eğer bize verilseydi tam olarak kullanabilirdik. Yazık." Birisi dişlerini sıkarak konuştu.. Onu söylediği anda bir ışık perdesi daha fırladı.

"Aşırı Yang Tenviri kutsal sütunundan çıktı."

"Dahası da var."

Herkes Yi Yun'un elini uzatışını ve ışık perdesini tutuşunu izledi.

Yi Yun'un eline inen ışık perdesinin sanki ruhsal zekası var gibiydi. Bir anda açıldı ve altın renginde yanan küçük bir ateş tutamı belirdi. Alevi görünce, en yakındaki Ran Yu hemen tüylerinin diken diken olduğunu hissetti ve aceleyle geri çekilmesine engel olmak için derin bir nefes aldı.

Diğer yetişimcilerin de yüz ifadeleri değişti ve hafiften geri çekildiler. O küçük ateş tutamı neden küçük bir Altın Karga'ya benziyordu? Doğrudan bakmak kişinin gözlerini yakıyordu. İmparatoriçe Yer Dao Ağacı'nın taş köprüsünden en uzakta olanlar bile tüyleri yanıyormuş gibi hissetti.

Altın Karga bir anlığına belirdikten sonra yok olmuştu, sonundaysa bir muskaya dönmüştü. Muska yavan görünüyordu fakat az önce olanlar herkese sanki enerji küçük muskaya girmiş gibi hissettirmişti.

Yi Yun bir muska almıştı.

Ran Yu hemen yumruklarını daha da fazla sıktı. İkisi de muska almıştı ama Yi Yun'unkinin kendisininkinden daha yüksek seviye olduğu belliydi.

Önceden bir muska almak Ran Yu'yu rahatlatmıştı ama şimdi Yi Yun'un elindeki muskayla rekabet edebilmesinin imkanı yoktu.

Bu muhtemelen koruyucu bir muskaydı. Antikefey Binası'nın koruyucu bir muska vermesinin asıl nedeni, bir dahinin büyümeden önce ölmesini engellemekti. Bir vücut güçlendirme tekniği, bir Antikefey kemiği ve şimdi de bir koruyucu muska. Yi Yun için olan koruması ve tavrı çok düşünceliydi.

"Yi Yun hep gücüne uygun olmayan eşyalar aldı." Ran Yu içinden nefretle geçirdi.

O anda Yi Yun da Ran Yu'ya baktı. Sanki Ran Yu'nun düşüncelerini görmüş gibi gülümseyerek dedi ki: "Kıdemli Erkek Kardeş Ran, görünüşe göre şansım o kadar da kötü değil."

Ran Yu anında göğsünün tıkandığını hissetti ve somurtarak dedi ki: "Şansın iyi ama hazinelere yazık olacak."

Yi Yun yetişim seviyesi ve bir insan olarak vücuduyla, Antikefey kemiğinin ne kadarını emebilirdi ki? İnsanların Fey ırkına kıyasla Antikefey kemiklerini emmesi zaten çok zordu. Bu da Antikefey kemiğinin büyük bir kısmının boşa gideceği anlamına geliyordu.

Eğer sıradan bir tıbbi eşyayı israf etmek olsa kabul edilebilirdi ama iş Antikefey kemiğine geldiğinde çok yazık olurdu.

Muska ise aktif edilmek için Yuan Qi gerektiriyordu. Kişi ne kadar güçlüyse muskanın etkisi o kadar güçlü olurdu. Eğer kişi küçükse doğal olarak etkisi de küçük olurdu.

Yetişim alemi ve fizik bakımından Yi Yun çok kötüydü.

Bu sadece Ran Yu'nun düşünceleri değildi, diğer Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerinin de benzer düşünceleri vardı.

Bu durumda Yi Yun vücudunu geliştirse bile büyük ölçüde sınırlı olurdu. Yine de Fey ırkının vücuduyla kıyaslandığında yetersiz kalırdı.

Gu Luo tek gözünü açtı ve sürekli Yi Yun'a baktı. Ancak Yi Yun, onun cansız bakışlarını hissettiğinde başını çevirdi.

Cang Mang taş köprüdeki yetişimcilere tebessüm gibi görünmeyen bir gülümsemeyle baktı. Yi Yun'un yasalardaki yeteneği cidden inanılmazdı ve bu sefer gerçekten olağanüstüydü. Aynı eğitimde Yi Yun yüksek bir puan almakla kalmamış, çok iyi fırsatlar da almıştı. Ayrıca gücü ve yaşı diğer öğrenciler arasında en düşüğüydü. Bu yüzden kendilerini hep yüksekte gören bu öğrenciler nasıl kayıtsız kalabilirdi?

Bu konu hakkında kıskanç ve dengesiz hissetmeleri normaldi. Cang Mang olayın, Luo İlahi Salonu sınavlarına müdahale etmemesinden dolayı karışmamıştı.

Dahiler nadirdi ama ölü dahilerden fazla bir şey de yoktu. Sadece gerçekten büyüyebilen bir dahi yetiştirilip değer görmeye layıktı.

Ancak Yi Yun çok gençti ve yetişim alemi çok düşüktü. Aldığı eşyalar iyi olsa da ona uymuyordu.

Mesela Yi Yun, Antikefey kemiğini Cennete Yükseliş Alemi'nde emerse sonuçlar şimdi emmesinden daha iyi olurdu. Lakin Cennete Yükseliş Alemi'nde bile emen kişi bir Gökefey olsa dahi etkileri pek iyi olmayabilirdi.

Lakin Cennete Yükseliş Alem'ini aşana kadar beklerse? Yi Yun o zamana kadar muhtemelen Luo İlahi Salonu'nda elenmiş ve hatta ölmüş olabilirdi.

Bunu düşününce Cang Mang'ın gözleri bir kez daha Ran Yu'ya düştü.

Yi Yun sahne ışığını çalmış olsa da önünde iyi günler olmayabilirdi.

Yi Yun'dan sonra hiç kimse geri kalanın ne fırsat elde ettiğine dikkat etmedi.

Hızlı bir şekilde on iki Fey kutsal sütunlarının ödülleri yetişimcilerin ellerine geçti. Uçurumun derinlerinden, tsunami gibi bir ses geliyordu.

Yi Yun afalladı ve sonra bulundukları yerin sonsuz denizdeki  mavi bir delik olduğunu hatırladı. Az önceki dalgayı hangi devasa deniz hayvanının yaptığı bilinmiyordu.

"Artık çıkabilirsiniz." Dedi, Cang Mang.

...

Herkes boyutlararası uzaydan çıktıktan sonra Bai Chen yürümeye başladı.

Yüzündeki ifade iyi görünmüyordu. Onunla beraber gelen yetişimcilerin nasıl boyutlararası uzaya girdiğini ve onun dışarıda beklemek zorunda olduğunu görünce, içinde doğal olarak bir acı his oluşmuştu.

Bai Chen, uzaktan Yi Yun'u gördü ve Luo Fengling'e doğru yürüyüp sordu: "Genç Kız Kardeş Fengling, Genç Erkek Kardeş Yi'yle beraber ne ödüller aldınız?"

Luo Fengling yüzünde kıskanç bir ifadeyle dedi ki: "Benim ne aldığımı söylemeye gerek yok ama Genç Erkek Kardeş Yi Yun... bir Antikefey kemiği aldı..."

"N'oldu? Antikefey kemiği mi?"

Bai Chen, Luo Fengling'in açıklamasını duyunca yanlış duyduğunu sandı ama Luo Fengling dahil olmak üzere diğer Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerinin hiç tepki vermediğini görünce sessizce onayladıklarını anladı. Bai Chen sonunda gerçeği doğrulayınca yüzünde ağlayan halinden daha da çirkin bir gülümseme oluştu.

"Tebrikler Genç Erkek Kardeş Yi."

Bai Chen de, dışarı çıkan yetişimcilerde bilerek veya bilmeyerek Yi Yun'a baktığını fark etmişti. O anda Yi Yun çok dikkat çekiciydi.

"Gerçekten de çok geride..."

Bai Chen başını iki yana salladı ve daha fazla konuşmadı. Yi Yun'un yanında durmanın kendisini huzursuz ettiğini hissedince tek başına bir kenara geçti.

Luo Fengling'in de karmaşık duyguları vardı. Tam Yi Yun'a doğru yürüyecekti ki onun kendisine doğru geldiğini gördü.

"Genç Erkek Kardeş Yi Yun..." Luo Fengling, Yi Yun'a bakarken hafiften iç çekti. Önceden Yi Yun'u, kahyası yapma düşüncesiyle uzay boşluğundan kurtarmıştı. Yi Yun'a hiç dikkat etmemişti ama kim bilirdi ki bu kadar kısa bir süre de Yi Yun'un çok arkasında kalacağını.

Ancak Luo Fengling kendi açısından kararlıydı. Antikefey Binası'nda ezici bir yenilgi yaşamış olabilirdi ve Yi Yun bir kenara, diğer tüm yetişimciler arasında normalin altındaydı. Fakat gerçek Luo İlahi Salonu sınavlarında elinden gelenin en iyisini yapacaktı.