Bölüm 850: Aracı Ruh Kan Yılanı'nı Yakalamak

"Bu Aracı Ruh Kan Yılanı. Yine ortaya çıktı!"

Yi Yun'un ortamı bayağı hareketlendirmesiyle, Luo klanı öğrencileri yedinci seviyede olanlara büyük dikkat veriyordu. Hattı bazıları kendi yetişimlerinden bile vazgeçmişti.

Aniden ortaya çıkan Aracı Ruh Kan Yılanı da gözlerinden kaçmamıştı. Ayrıca, Aracı Ruh Kan Yılanı'nın özel bir aurası vardı, bu yüzden fark edilmemesi zordu.

Aracı Ruh Kan Yılanı Siyah Rüzgar Vadisi testindeki en önemli fırsattı. Bunu kim istemezdi? Ve şimdi Yi Yun'un kalktığını görmüşlerdi. Aracı Ruh Kan Yılanı'na davranmak üzereydi!

"Yi Yun Aracı Ruh Kan Yılanını yakalamayı deniyor. Lord Cang Mang, Luo Tian, Gu Luo ve Ran Yu için zorlu bir ödül koymaya çalıştı fakat şimdi Yi Yun tek başına Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalamaya yetebilir."

"Bence çantada keklik sayılır. En büyük engel siyah gölge ejderdi ve o çoktan Yi Yun ile Antik Cennet Yiyen Ejder tarafından parçalanıp yendi. Ejder bile yendi, bu yüzden ufacık bir yılan zor olmaz, değil mi!? Merak ediyorum da Ran Yu ve diğerleri ne düşünüyor. Sanki onlarla bir ilgisi yokmuş gibi görünüyorlar..."

Oradaki Luo klanı öğrencileri bunu tartışırken bazıları kendini tutamayıp bakışlarını Ran Yu'ya çevirdi.

Doğal olarak, Ran Yu da konuşmalarını duymuştu. Yüzü masmavi oldu. Veliaht Prensin çalışmalarında eşlik eden bir yabancının kazanma şansı yoktur sözü Ateş Bulutu Eyaleti'ndeki Ran Yu'yla alakalıydı. Zamanında 'Veliaht Prens' oydu ve Feyler ona çalışmalarında eşlik ederdi. Lakin ne zamandan beri eşlik eden o olmuş ve kazanma şansı kalmamıştı?

Azure Dalga Dağı'ndaki eğitim Ran Yu için bir eziyetti.

O anda, Yi Yun hareket etti. Siyah sis katmalarına ve içindeki Aracı Ruh Kan Yılanı'na karşılık Yi Yun'un göğsünden güçlü ve sağlam bir ejder kükremesi geldi.

"Ang!"

Yi Yun'un arkasından tek boynuzlu bir ejder çıktı ve doğrudan Aracı Ruh Kan Yılanı'na atıldı. Yi Yun Cennet Yiyen Ejder hayali görüntüsünü tekrar oluşturmuştu!

Cennet Yiyen Ejder görkemli bir Antikefey'di. Görünüşü ve kabaran Antikefey aurası Aracı Ruh Kan Yılanı tarafından tespit edilmişti.

Aracı Ruh Kan Yılanı Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyesinin bir ruhuydu. Tehlikeyi hissedince keskin bir sesle bir ışık hüzmesine dönüşüp siyah sisin derinliklerine daldı!

Aracı Ruh Kan Yılanı çok hızlıydı. Cennet Yiyen Ejder'in kan bağı güçlü olsa da, hız bakımından Aracı Ruh Kan Yılanı'ndan kötüydü. Bu ayrıca Aracı Ruh Kan Yılanı'yla başa çıkmanın bu kadar zor olmasının asıl nedeniydi. Her yerin tehlikeyle kaplı olduğu Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyesinde bulunuyordu. Şaşırtıcı hızıyla onu yakalamaya çalışmak çok zordu!

Aracı Ruh Kan Yılanı'nın siyah sisin derinliklerine yok olmak üzere olduğunu görünce Cennet Yiyen Ejder ağzını açtı ----

Cennet yiyen!

"Vu Vu Vu... "

Ağzında büyük bir siyah girdabın ortaya çıkışıyla etraftaki siyah sis ağzına doğru çekilmeye başladı.

Cennet Yiyen Ejder'in çekiş yasasının %90'ı Aracı Ruh Kan Yılanı'na odaklanmıştı. Bir anda Aracı Ruh Kan Yılanı'nın hızı büyük ölçüde azaldı.

"Tıs--"

Aracı Ruh Kan Yılanı keskin bir çığlık attı. O kadar keskindi ki tıpkı kulak zarına saplanan bir ok gibiydi. Siyah Rüzgar Vadisi'nin dördüncü ve beşinci seviyesindeki yetişimciler bile sesi duyduklarında kendilerine engel olamayıp kulaklarını kapadılar.

Ancak, Aracı Ruh Kan Yılanı ne kadar tıslarsa tıslasın, kendini Cennet Yiyen Ejder'in çekişinden kurtaramıyordu!

Antik Cennet Yiyen Ejder'in tüm bir dünyayı yediği biliniyordu. Çekiş yasaları Antikefeyler arasında en iyilerdendi. Ayrıca, yaşamın doğal düzenindeki farklılıkla Aracı Ruh Kan Yılanı fazla uzun süre dayanamazdı!

Aracı Ruh Kan Yılanı siyah sisin derinlerine saklanamamakla kalmamış, ayrıca Cennet Yiyen Ejder'in çekiş güçlerine kapılmıştı. Yavaş yavaş Cennet Yiyen Ejder'in ağzına çekiliyordu.

Bunu görünce kalabalık içten içe korktu. Aracı Ruh Kan Yılanı'yla başa çıkmanın kolay olmadığını biliyorlardı. Bir seferinde Gu Luo'nun elini delmişti ve eşsiz hızıyla birlikte siyah gölge ejderi olmasa dahi yakalaması kolay değildi.

Cennet Yiyen Ejder adını hakediyordu. O gerçek bir görkemli Antikefey'di. Sadece hayali görüntüsü bile bu kadar korkunçtu!

"Tıs--"

Aracı Ruh Kan Yılanı çılgınca tıslarken vücudu giderek kırmızılaştı, sanki Aracı Ruh Kan Yılanı'nın vücudundaki kan damarları parlamaya başlamıştı.

Oh!

Yi Yun'un aklı Cennet Yiyen Ejder'e bağlıydı. Küçük Aracı Ruh Kan Yılanı bir çeşit değişiklik geçiriyordu. Vücudu yavaşça enerji biriktiriyor ve kırmızı vücudu özel bir koku yayıyor gibiydi.

O anda, bu koku tarafından birkaç siyah hayalet gölge etkilenmiş ve sekizinci seviyeden yedinciye yaklaşmaya başlamıştı.

Bunu görünce Yi Yun kaşlarını çattı. Sekizinciden yedinci kata gelen siyah hayalet gölgeler büyük ihtimalle oranın zayıflarıydı. Güç bakımından, yedinci seviyeye tek başına hükmeden siyah hayalet gölgesine muhtemelen rakip olamazlardı. Eğer bu başka bir zaman olsaydı, Cennet Yiyen Ejder'in yemeği olurlardı.

Ancak, o anda değişken durumlar nedeniyle Yi Yun'un kalbi boşluğa düştü.

İşini en kısa sürede bitirmek zorundaydı!

"Ejder Kuyruğu." Yi Yun bağırdı.

Cennet Yiyen Ejder'inin boğuk bir hırlamasıyla vücudu aniden değişti ve devasa ejder kuyruğunu aşağı savurdu!

"Boom!"

Bir dağın çökmesi gibi, son derece ağır ejder kuyruğu Aracı Ruh Kan Yılanı'nın vücuduna çarptı. Yılanın böylesi bir saldırıya dayanamayacağı belliydi. Vücudunun sarsılmasıyla pullarından birkaçı yarıldı ve yaralardan kan fışkırmaya başladı.

Sekizinci seviyeden gelen siyah hayalet gölgeleri ise Cennet Yiyen Ejder'in saldırısına görünce şaşırmışlardı. Bir an saldırmaya cesaret edemediler.

Antik Cennet Yiyen Ejder çok güçlüydü. Ne de olsa o bir hakiki Antikefey'di. Aurası Siyah Rüzgar Vadisi'nin yaşam gücünden oluşmuş siyah hayaletlere yaşamın doğal düzeninden gelen farklılığın baskısını veriyordu.

Görünüşe göre, Aracı Ruh Kan Yılanı'nın son çabası Cennet Yiyen Ejder tarafından zalimce ezilmişti. Eğer böyle devam ederse Aracı Ruh Kan Yılanı kesinlikle Yi Yun'un olacaktı!

Dördüncü ve beşinci seviyedeki Luo klanı öğrencileri bunu görünce çok kıskandı. Altıncı seviyedeki Ran Yu'nun ise gözlerinin parlamasıyla birlikte yüzü mosmor oldu.

Ran Yu eğer böyle devam ederse, Siyah Rüzgar Vadisi'nin tüm kazançlarının Yi Yun'un olacağını biliyordu.

Zenginlikler risk alarak elde edilirdi. Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyesinde Cennet Yiyen Ejder her şeyi kontrolü altına almış gibi görünüyordu fakat aslında Aracı Ruh Kan Yılanı hâlâ durmadan mücadele ediyordu. Sekizinci seviyede açgözlü bakışlarla izleyen birkaç siyah hayalet gölge vardı. Ağır basan taraf gerçek kazananı belirleyecekti!

Bunu düşününce Ran Yu'nun gözlerinde kötü bir bakış parladı. Altıncı seviyeden yedinci seviyeye zıpladı.

"Oh! "Ran Yu?"

Kalabalık olayların ilerleyişi konusunda şaşırmıştı. Siyah Rüzgar Vadisi kan bağı rekabeti için bir savaştı. Ran Yu'nun Ranyi Balığı kan bağı Antik Cennet Yiyen Ejder'indekin çok daha zayıftı. Yedinci seviyedeki savaşa karışmasının hiçbir yolu yoktu. Ran Yu sekizinci seviyedeki en zayıf siyah hayal gölgeye bile rakip değildi.

"Ran Yu niye iniyor? O siyah hayaletleri yenemez ve Yi Yun'a saldıramaz yoksa bu testin kurallarına karşı olur."

Herkes bir anı dahi kaçırmaktan korkuyormuşçasına fal taşı gibi açık gözlerle baktı. Ran Yu'nun aniden ortaya çıkışı sonucu belirli durumda yeni bir değişken olmuştu.