Bölüm 868: Luo Mo

avatar
4211 16

True Martial World - Bölüm 868: Luo Mo


 

Bölüm 868: Luo Mo

 

Luo Huo'er bu sözleri söyleyince herkes sessizliğe gömüldü. Sonuç belliydi. Yi Yun en azından bir kalıntı arıtmayı başarmıştı. Lakin Luo Kui, gösterişli cümbüşüne rağmen bir kül yığını arıtmıştı.

 

İmparatoriçe Xuan da ne olduğunu anlamakta başarısız olmuştu. Yi Yun'a onun baştan beri kazanacağını bilip bilmediğinden emin değilmiş gibi şaşkınlıkla baktı. Herkes bir tesadüf gibiydi fakat Yi Yun'un baştan beri sakin, umursamaz duruşu her şeyin kontrolü altında olduğunu hissetmesini sağlamıştı.

 

Bu sonucu en başından beri öngörmüş müydü?

 

"Huo'er, n'oldu?" İmparatoriçe Xuan, Luo Huo'er'e ses iletimi yolladı.

 

"Hehe, Anne, tam olarak ne olduğunu ben de bilmiyorum! Ama Yi Yun çok ilginç biri. Onun kaybetmesini sağlamak kolay değil!"

 

Oradaki kişiler arasında Yi Yun'u en iyi anlayan Luo Huo'er'di. Yi Yun zararsız görünse de çok alçaktı. Şeytani fikirlerle doluydu!

 

"Oh! Yi Yun hakkında o kadar yüksek mi düşünüyorsun?" İmparatoriçe Xuan bayağı şaşırmıştı. Kızını en iyi o biliyordu. Luo Huo'er biraz çocuksu görünebilirdi ama aslında kendini çok beğenmişti. Herkesten nefret ederdi fakat Yi Yun'a böylesi iyi bir değerlendirme vermişti.

 

Eğer öyleyse İmparatoriçe Xuan, bu genç adamdaki izlenimini tekrar gözden geçirmek zorundaydı.

 

İmparatoriçe Xuan'ın dediğini duyunca Luo Huo'er'in yüzü kızardı. Değerlendirmesi nasıl yüksek olmazdı ki? Tai Ah Kutsal Şehri'ndeyken Yi Yun'un ellerinde birkaç kez çekmişti. Ona eziyet edebilecek birisi varsa o kendini alttan almadığı sürece kesinlikle güçlüydü!

 

Tabii düşük alemdeki aksilikler, özellikle de vücudunun Yi Yun tarafından görülmesi, kesinlikle İmparatoriçe Xuan'a söylemek istemediği bir şeydi. İmparatoriçe Xuan'ın aklından bin türlü şey geçerdi.

 

Tam Luo Huo'er bir şeyler uyduracakken İmparatoriçe Xuan'ın söylediği şey Luo Huo'er'in yüzünün asılmasına sebep oldu. İmparatoriçe Xuan dedi ki: "Huo'er, biraz Annene düşük alemdeki tecrübelerini anlat."

 

Ah!

 

Luo Huo'er'in gözleri fal taşı gibi açıldı ve neredeyse boğuluyordu. Nasıl o şeylerden söz edebilirdi?

 

En kötüsü de, onu en çok anlayanın annesi olmasıydı. Eğer bir şeyler uydurursa, ortaya çıkması kolay olurdu. Ayrıca zamanında Luo Huo'er, Tai Ah Kutsal Şehri'nden ayrılırken Luo Huo'er'in güvenliğinden sorumlu Luo klanı üyeleri de vardı. Hiç ortaya çıkmamış ve kutsal şehre hiç ayak basmamış olsalar da belli başlı şeyleri biliyorlardı. İmparatoriçe Xuan sorduğu ve Luo Huo'er'in söyledikleriyle karşılaştırıldıkları sürece hangisinin doğru hangisinin yalan olduğunu bulmak kolaydı.

 

Bunu düşününce Luo Huo'er yüreğinde bir acı hissetti.

 

...

 

"Daha bitirmedin mi? Kendini yeterince utandırmadın mı?" Prens Kızıl Sema'nın ses iletimi, Luo Kui'nin kulaklarında bomba gibi patladı.

 

Luo Kui, ağır bir darbe almış ve Antikefey kan bağı hasar görmüştü. Dengesizce ayağa kalktı ve yerine sendeleyerek geri döndü.

 

İkna olmamıştı! 

 

Ancak o da kaybettiğini biliyordu!

 

Luo Kui sanki sarayda iğnelerin üstüne oturuyormuş gibi hissetti. Orada kaldığı her saniye, sanki biri onla alay ediyormuş gibi yüzü yanıyordu.

 

Ancak giderse sinirlenecekti. Yi Yun'un beleşe kazandığını ve onun Metruk Gök tekniği seviyesinin bırak kendisinden hizmetkarından bile daha kötü olduğunu hissetti.

 

Bu nedenle ne kadar utanç verici olursa olsun, Luo Kui yerinde oturup Yi Yun'un ayaklar altına alınmasını bekleyecekti.

 

Luo Kui, burnundan ve kulaklarından akan kanı silip öfkeyle dedi ki: "Prens Kızıl Sema, hizmetkarınız utanıyor fakat o serseri tamamen çöp. Durumu kurtarmak zorundasınız."

 

"Gereksiz konuşmana gerek yok. Ne yapacağımı biliyorum!" Prens Kızıl Sema, Yuan Qi Ses İletimiyle konuştu.

 

Luo Kui'yi görmezden gelme fikrindeydi fakat o haklıydı. Durumu kurtarmak zorundaydı. Yoksa kraliyet başkentinde maskara olan o olurdu. Eğer İmparator Luo bugün olanları duyarsa ne düşüneceği belli olmazdı.

 

Prens Kızıl Sema Yi Yun'a baktığında, gözlerinde garip bir parıltı vardı.

 

Her şeyin Yi Yun'un işi olduğuna inanmıyordu, bunun asıl nedeni Yi Yun'un böyle bir yeteneğe sahip olduğundan şüphe etmesiydi.

 

Hadi hepsi bir kenara, Yi Yun'un bu olayla bir ilgisi olsa bile Metruk Gök tekniği kesinlikle sınırlıydı. Yi Yun'un yaşı ortadaydı. Prens Kızıl Sema, Yi Yun'un standartlarının Luo Kui'ninkinin onda biri bile olabileceğine inanmayı reddediyordu.

 

Prens Kızıl Sema derin bir nefes aldı ve İmparatoriçe Luo'ya baktı.

 

Ona karşın, İmparatoriçe Luo sakin görünüyordu. Sadece başını sallayıp, her şeyi Prens Kızıl Sema'ya bırakacağını işaret etti.

 

Balo, Prens Kızıl Sema'nın tahta giden yolunu döşemek için hazırlanmıştı. Şimdi baloda beklenmedik bir kaza olmuştu, Prens Kızıl Sema'nın da icabına bakması gerekiyordu.

 

Prens Kızıl Sema hafiften duraksadı, gözleri yan tarafına kaydı ve Prenses Beyaz Tilki'yi süzdü.

 

Prenses Beyaz Tilki sessizce, sanki saf bir Kar Nilüferi gibi yerinde oturuyordu. Mücadelenin sonucu dahi onu pek üzmemişti.

 

Prens Kızıl Sema, Prenses Beyaz Tilki'nin Metruk Gök tekniğinin genç nesil arasında eşsiz olduğunu biliyordu. Ancak o yarışırsa Luo Huo'er'e denk bir rakip olurdu.

 

Prenses Beyaz Tilki'nin Yi Yun'la uğraşması olmazdı çünkü bu itibarına bir darbe olurdu.

 

"Luo Mo!" Prens Kızıl Sema'nın ses iletimi saraydan çıktı.

 

Yarım dakika içinde yakışıklı bir genç ana salona girdi. Uzun saçı arkadan bağlıydı ve üstünde siyah beyaz kıyafetler vardı. Kıyafetlerinde zarif ve güzel manzara çizimleri vardı. Hiç savaşçıya benzemiyordu, tıpkı sanatla uğraşan bir bilgin gibiydi.

 

"Genç Efendi Luo Mo?" Yakışıklı genç adam ortaya çıktığı anda, birisi hemen Luo Mo'nun ismini bağırdı.

K.N: Klasik :D

 

O, kraliyet başkentinin genç nesli arasında bir numaralı dahi ünvanının sahibi olan Luo Mo'ydu!

 

Luo Mo, kraliyet başkentinin dört genç efendisinden biri değildi; bunun asıl nedeni arka planının parlak olmamasıydı. O sadece Luo klanının önemsiz bir dalından geliyordu fakat yine de kraliyet başkentinde parlak bir arka planı olmamasına rağmen ünlüydü.

 

'Dahi' olarak adlandırılmasının nedeni çeşitli yönlerdeki yetenekleriydi.

 

Sıradan bir savaşçının dövüş yeteneği olması normaldi fakat Luo Mo'nun sadece dövüş yeteneği olağanüstü değildi, ayrıca müzik, satranç, kaligrafi ve resimde de ustaydı. Ayrıca Metruk Gök tekniğinde çok yüksek başarıları vardı.

 

Savaşçıların dünyasında müzik, satranç, kaligrafi ve resim eğlence amaçlı kullanılırdı ve yaşamın ana yönü sayılmazlardı. Lakin Luo Mo dövüş yolunu müzik, satranç, kaligrafi ve resim yoluyla geliştirerek mükemmel bir şey başarmıştı. Yeteneği ve iyi görünüşü yüzünden Luo Mo birçok kadının kalbini çalmıştı. Kraliyet başkentinde, onunla evlenmek için öne atılan iyi ailelerden birçok kadın vardı.

 

"Luo Mo da balodaymış ama neden hiç kimse fark etmedi?"

 

Birçok elit şaşırmıştı. Luo Mo gibi ünlü birinin ortaya çıkarsa sahne ışığını çalıp, ilgi odağı olması kesindi.

 

"Yan odalardan birinde olmalı. Yan odalarda da küçük ziyafetler var ve servis seviyesi bayağı yüksek. Eğer yanılmıyorsam, yan odalar önemli kişilerle dolu olmalı. İmparatoriçe Luo ve Prens Kızıl Sema'nın kanatları altındaki dahiler olabilir." Kalabalık Yuan Qi Ses İletimi ile konuştu.

 

Bunun söylenmesiyle herkes anlamıştı.

 

Demek öyleydi. İmparatoriçe Luo kötü bir niyetle bu baloyu yapmıştı. Eğer adamları ortaya çıkarsa çok güçlü görünür ve İmparatoriçe Xuan'ın ödünü koparır diye endişelenmişti.

 

Eğer öyle olursa İmparatoriçe Xuan, korkudan rekabeti reddedip itibarının zedelenmesini seçebilirdi. Küçük düşürücü bir başarısızlıkla yüzleşeceğinden bunu nasıl kabul edebilirdi?

 

Bu nedenle İmparatoriçe Luo, bilerek düzen formasyonlarıyla gizlenmiş yan odada bir sürü kişi saklamıştı.

 

Eğer İmparatoriçe Xuan mücadeleyi kabul ederse, İmparatoriçe Luo bir bir bu kişileri çağıracaktı. Ve İmparatoriçe Xuan'ı ezecekti!

 

Ancak İmparatoriçe Luo, İmparatoriçe Xuan'ın ailesinden hiç kimseyi getirmeyip, gücünü göstermeyeceğini beklememişti. İri yarı Luo Kui'yi kullanıp, İmparatoriçe Xuan'ı mücadele etmeye ikna etmeyi sonunda başarmıştı fakat Yi Yun gibi bir mucizeyle karşılaşmıştı. İmparatoriçe Luo'nun planları hemen darmadağın olmuştu.

 

Ve şimdi Prens Kızıl Sema daha fazla sabredemiyordu. Luo Mo'yu çağırarak, onun Yi Yun'u harcamasını planlıyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr