Bölüm 876: Luo Huo'er'in Kötü Kalpli Fikri

avatar
4515 18

True Martial World - Bölüm 876: Luo Huo'er'in Kötü Kalpli Fikri


 

Bölüm 876: Luo Huo'er'in Kötü Kalpli Fikri

 

"Majesteleri, buraya öncelikle davetten dolayı Luo klanı kraliyet başkentini ziyaretimden ve ikincil olarak da Prenses Mor Ruh'u görmek için geldim. Kolaylık olsun diye gelmişken de prensesi Beyaz Tilki klanına götüreceğim." Bai Yueqing Luo Huo'er'e doğru döndü, sesi aniden daha da hoş olmuştu.

 

Luo Huo'er'e bakış şekli onu rahatsız etmişti. "Bu baştan çıkarıcı erkek tilki ne yapıyor? Gözleri neden bu kadar müstehcen? Tüm tüylerimi diken diken ediyor."

 

Yi Yun ise kibirli Bai Yueqing'in şimdi Luo Huo'er'e bakınca tavrını değiştirdiğini hissetti. Zarif davranıyordu ve ağzından bal damlıyordu.

 

"Uh, bu önceden bahsettiğin senden hoşlanabilecek olan prenslerden biri mi?" Yi Yun ses iletimiyle sordu.

 

Lakin görünüşe göre artık bir olasılık değil gerçek olmuştu.

 

Luo Huo'er gözlerini tamamen açıp baktı.

 

"Olamaz! O yaşlı cadı, İmparatoriçe Luo çoktan birini buldu! Ayrıca o, baştan çıkartan bir erkek tilki! Sırf etrafında durmak bile tüylerimi diken diken ediyor, tamam mı!"

 

Ancak ondan sonra Luo Huo'er gerçeğin farkına varmıştı. İmparatoriçe Luo onu 'satmıştı'. Bir yandan Kızıl Sema'nın Prenses Beyaz Tilki'yle evlenmesini sağlayacak, öbür yandan ise onu Beyaz Tilki klanına 'satacaktı'. Bu bir taşla iki kuşu vurmaktı!

 

Bai Yueqing, İmparatoriçe Luo tarafından davet edilmişti. Buraya onun için gelmişti.

 

Bu kişi ortaya çıktığı anda, Luo Huo'er'e ona garip garip bakıyormuş gibi bir his vermişti.

 

"Güzel, Bu Prenses daha Beyaz Tilki klanına gitmedi ama çoktan talip olacak biri seçilmiş. Hatta talip buraya çağrılmış!"

 

"Huo'er." O anda İmparatoriçe Xuan, yavaşça konuşarak tepesi atmak üzere olan Luo Huo'er'i yatıştırdı.

 

Luo Huo'er'e baktı ve ona neredeyse farkedilemez bir şekilde başını salladı.

 

İmparatoriçe Xuan, Luo Huo'er'i durdursa da o da bu konu hakkında sinirliydi.

 

İmparatoriçe Luo, oğlu tahta çıkabilmesi ve onu, İmparatoriçe Xuan'ın kızını Beyaz Tilki klanıyla evlendirebilmek için kendi başına işlere girişmişti. Kızının düşüncelerini görmezden gelmişti ve tüm Luo klanının çıkarlarını kızı için fidye olarak kullanıyordu.

 

Bu cidden çok zekice bir stratejiydi!

 

İmparatoriçe Xuan, Bai Yueqing'e baktı. Öfkesine rağmen duruşunu bozacak hiçbir şey yapmamıştı.

 

Luo klanının Heyula Fey Tarikatı tehdidiyle yüzleşmesinde, Bai Yueqing Beyaz Tilki klanını temsil ediyordu. Onlar güvenebilecekleri müttefikleriydi. Bu yüzden ittifak bu olay yüzünden bozulursa İmparator Luo, Luo Huo'er'i ne kadar severse sevsin rahatsız olurdu.

 

Bu durumda Luo Huo'er, Beyaz Tilki klanıyla evlenmezse taht için uygun olamazdı.

 

"Üçüncü Prens, çok düşüncelisin." İmparatoriçe Xuan yavaşça dedi.

 

"Huo'er, Prenses Beyaz Tilki'yle senin takas edilmen baban tarafından onaylandı. Beyaz Tilki klanının sınavlarına gitmek zorundasın. Endişelenmene gerek yok. Sen Luo klanımızın prensesisin ve tahtın varislerinden birisin. Bai Yueqing ne kadar cesur olursa olsun, seni zorlamayacaktır. Eğer ondan hoşlanmıyorsan, uzakta kal." İmparatoriçe Xuan, Luo Huo'er'e sesini iletti.

 

Luo klanının konumu, Beyaz Tilki klanıyla eşitti. İki tarafta edebinden ödün vermezdi.

 

Luo Huo'er, Beyaz Tilki klanına giderse orada Prenses Beyaz Tilki'yle aynı durumda olurdu. Bu benzer bir takastı, yani ikisi de evlilik için adaylardı. Prens Kızıl Sema, Prenses Beyaz Tilki'ye çok nazik davranıyordu. İmparatoriçe Luo'nun balosunda bile beraber oturmamışlardı. Bu yüzden Bai Yueqing benzer şekilde davranmalıydı.

 

Ancak Luo Huo'er, kişiliğiyle bunu bilse bile çok sinirliydi!

 

O anda Bai Yueqing tekrar konuştu: "Prenses Mor Ruh'un zeki ve çok yetenekli olduğunu uzun zaman önce duydum. Beyaz Tilki sınavlarından sonra Bu Prens, Prenses Mor Ruh'u bir süreliğine Beyaz Tilki klanında kalması için davet ediyor. Prenses Mor Ruh ayrıca Beyaz Tilki klanını gezebilir ve Bu Prens, Prenses Mor Ruh'a oraların geleneklerini tanıtabilir..."

 

Bai Yueqing bunu söylediğinde Luo Huo'er artık daha fazla dayanamaz oldu. Tüm bu konuşmadan Luo Huo'er sadece bir şey anlamıştı.

 

Takas dışında bu baştan çıkartıcı erkek tilki, onu arkada tutup Beyaz Tilki klanını gezdirmek istiyordu.

 

Bu gezdiriş kesinlikle onun etrafında gezinmek için kullanılacaktı.

 

Bu kişi zaten İmparatoriçe Luo'nun zorla ayarladığı biriydi. Ayrıca ona yapışmaya çalışan kadınımsı, erkek bir tilkiydi. Bu Luo Huo'er'i kızdırmıştı.

 

"Ben Luo klanının bir prensesiyim, yabancı topraklarda uzun süre zaman harcamam düpedüz ahlak dışı olur." Luo Huo'er yüzünü buruşturup reddetti.

 

"Majesteleri İmparator Luo, prens ve prenseslerin daha fazla dövüş sanatları özü çekmesi için dünyayı dolaşmasını destekliyor gibi görünüyor. Ayrıca Luo klanı ve Beyaz Tilki klanım hep iyi ilişkilerde olmuştur. Ekselansları'nın endişelenmesine gerek yok. Eğer Beyaz Tilki klanımın yetişim tekniklerini öğrenmek isterseniz, gücünüzü arttırmanız amacıyla Ekselansları'yla dövüşmesi için Beyaz Tilki klanımın genç elitlerinden bir grup seçebilirim..."

 

"İlgilenmiyorum!"

 

Luo Huo'er'in bardağı taşmak üzereydi. Bu erkek tilki ne demek istediğini anlamıyor muydu?

 

"Bu durumda..." Bai Yueqing'in gülümsemesi kaybolmaya başladı. Aptal değildi, bu yüzden Luo Huo'er'in tepkisinden sevilmediğini söyleyebilirdi.

 

O gururlu biriydi. Konumu Luo Huo'er'inkinden birazcık bile az değildi. Sürekli bir duvara vurmak, tabii ki de güzel hissetmeyeceği bir şeydi.

 

Beyaz Tilki klanında hangi kadın, onun iyi tarafına geçmek için yarışmazdı?

 

"Görünüşe göre Ekselansları, Beyaz Tilkimin mistik tekniklerini takmıyor ve Beyaz Tilki klanımın dahilerini küçümsüyor."

 

Luo Huo'er homurdandı ama tek bir kelime etmedi. Gerçekten de onları küçümsüyordu.

 

"Ekselansları, Bu Prensle neden bir bahis yapmıyor?" Bai Yueqing aniden sordu. Luo Huo'er, onu görmezden geldi fakat o konuşmaya devam etti: "Önümüzdeki sınavlar hakkında... Bu Prens abartmak istemez ama Beyaz Tilki klanının genç nesli arasında birçok genç yetenek var. Bu Prensin genç kız kardeşi, Prenses Beyaz Tilki bahsedilmesi bile gerekmeyen bir durum. Ekselansları, Beyaz Tilki klanımın genç yeteneklerini gözüne takmıyorsa Bu Prens, birkaçının Beyaz Tilki sınavlarından vazgeçmesini isteyebilir ve onları Luo klanının Luo İlahi Salonu sınavlarına katılması için aktarabilir. Bir değişim yaparak öğrenebiliriz!"

 

"Luo klanınızın genç nesli de benim Beyaz Tilki klanıma gelebilir! Sonundaysa son sonuçları karşılaştırabiliriz!"

 

"Prenses Mor Ruh'un inanılmaz bir dahi olduğu belli ve kesinlikle parlak sonuçlar alacaksındır. Ancak Bu Prens'in kız kardeşi Prenses Beyaz Tilki de Prenses Mor Ruh'tan aşağı kalmaz."

 

"Sınavların sonucu ise... Bu Prens, ilk onun altısını Beyaz Tilki klanının alacağını düşünüyor!"

 

Altı?

 

Luo Huo'er, gözlerini fal taşı gibi açıp bakarken İmparatoriçe Xuan hafiften kaşlarını çattı. Söylediği sözler konusunda memnun olmadıkları belliydi.

 

Luo klanı, ister klandaki uzmanlar isterse de genç nesil bakımından hiç Beyaz Tilki klanından kötü olmamıştı.

 

Lakin şimdi Bai Yueqing, bu cesur açıklamayı yapmıştı.

 

"Eğer Ekselansları inanmıyorsa neden Bu Prensle bahse girmiyor? Bu Prens'in iddiaları doğrulanırsa Ekselansları arkada kalıp, Beyaz Tilki klanını gezmek zorunda. Ekselansları bu konuda ne düşünüyor?"

 

Beni yenmek? Luo Huo'er'in badem şeklindeki gözleri ona baktı. Bu erkek tilki ruhu kabarık, kuyruklu bir kurt gibi davranıyordu.

 

Luo Huo'er sınavlara katılmak zorundaydı fakat Luo Huo'er dahil olsa bile Bai Yueqing sonuçların altısının onun tarafından olacağını tahmin etmişti!

 

O anda Yi Yun'un ses iletimi, Luo Huo'er'in kulaklarında çınladı. "Kışkırtmasına düşme. Bahse girmene gerek yok. Eğer kaybedersen Beyaz Tilki klanında kalacaksın fakat kazanırsan bir kazancın yok..."

 

Yi Yun, Bai Yueqing'e bakıp kaşlarını çattı. Bai Yueqing, kesinlikle böylesi cesurca bir iddiayı yapacak kadar arka çıkacak bir şeye sahipti. Boş yere çıkışmış olamazdı.

 

"Merak etme Küçük Yun. Bu Prenses aptal değil!"

 

Luo Huo'er'in sözleri, Yi Yun'a başını gizlice sallattırdı. Ancak sonraki cümlesi, Yi Yun'un neredeyse ağzındaki şeyi tükürmesine neden olmuştu.

 

"Tamam, seninle bahse gireceğim." dedi, Luo Huo'er.

 

N'apıyon lan, Luo Huo'er? Aptal olmadığını söylememiş miydi? Yi Yun ne diyeceğini bilememişti.

 

Bai Yueqing'in yüzünde bir gülümseme belirdikten sonra yok oldu. Görünüşünden sanki her şey kontrolü altındaymış gibi görünüyordu. "O zaman anlaştık."

 

"Eğer kaybedersen ne olacağını söylemedin!"

 

"Eğer kaybedersem Bu Prens, Ekselansları'na hiç beklemeyeceği bir hediye verecek!" Bai Yueqing, sözlerinde gizemli bir ton kullandı.

 

Ancak Luo Huo'er bunu duyduğunda yüzüne bir tokat yemiş gibi hissetti. Senin gibi bir erkek tilkiden kim ne ister?

 

Bai Yueqing muhtemelen Luo Huo'er'in itici bakışını fark etmişti. Vücudunu ayarladı ve biraz utandı. Hediyeleri birçok kişinin arzu ettiği şeylerdi fakat hediye teklifinden iğrenilmişti.

 

"Luo klanı kazandığı sürece hediye dışında Ekselansları ne isterse Bu Prens yerine getirecektir."

 

Bai Yueqing, Luo Huo'er'in bahse girmesi için sadece geri bir adım atabilirdi.

 

Luo Huo'er dedi ki: "Ne istersem yapacak mısın? Tamam. Bu Prenses Antik Fey kemiklerini, özellikle de yüce seviye Antik Fey kemiklerini seven pragmatik biri. Yedi yüz, sekiz yüz tanesini versen yeter."

 

Luo Huo'er'in söylediği, Bai Yueqing'in neredeyse boğulmasına neden olmuştu.

 

Bai Yueqing hafiften iki kez öksürdü ve başının arkasından terler aktı. Yedi yüz, sekiz yüz Antik Fey kemiği mi?

 

Yi Yun, bunu duyunca neredeyse kahkaha atmıştı. Luo Huo'er cidden uğraşılacak biri değildi. Azure Dalga Dağı kolektif eğitiminde, Antik Fey kemiği elde etmesinin Ran Yu, Luo Tian ve diğerlerinin gözünü dikmesine neden olduğunu çok iyi biliyordu.

 

"Bu..." Bai Yueqing biraz utanmıştı.

 

"Eğer Antik Fey kemiği yoksa Bu Prenses ilgilenmiyor!"

 

"Ekselansları, işleri cidden zorlaştırıyorsunuz..." Bai Yueqing, Luo Huo'er'in onunla sadece dalga geçtiğini hissetti. "Bu Prens'in hediyesini istemiyorsan bahisi değiştirebiliriz."

 

"Değiştirecek ne var?" Luo Huo'er gözlerini devirdi. Antik Fey kemiklerinin dışında, ilgisini çeken bir şey yoktu. Bir daha düşününce, aklına aniden bir fikir geldi ve Yi Yun'a garip bir bakış attı.

 

Bir nedenden dolayı, sanki çok kötü bir şey olacakmış gibi Yi Yun'un kalbi güm etti.

 

Luo Huo'er boğazını temizledi ve yavaşça dedi ki: "Hadi şöyle yapalım. Bu Prensesi bahis olarak kullandığına göre Prenses Beyaz Tilki'yi de bahise koyalım. O Luo İlahi Salonu sınavlarına katılacakken ben Beyaz Tilki sınavlarına katılacağım. Böylece adil bir bahis olur, değil mi?"

 

"Oh! Merak ediyorum da Prenses Mor Ruh nasıl bahis yapacak?" Bai Yueqing bir gülümsemeyle sordu.

 

"Eğer Prenses Beyaz Tilki birinci olmayı başaramazsa o zaman Luo klanında kalıp etrafı gezmek zorunda olacak." Luo Huo'er cevapladı.

 

"Sorun değil." Bai Yueqing hemen kabul etti. Bu nasıl bir bahisti? Luo İlahi Salonu sınavları bir kenara Bai Yueqing, Beyaz Tilki klanının galip geleceğinden emindi. Beyaz Tilki klanı kaybetse bile Xue'er'in Luo klanında kalması iyiydi. Böylece Prens Kızıl Sema'yla daha çok etkileşimde olabilirdi.

 

"O zaman anlaştık. Zamanı geldiğinde, Yi Yun ona etrafı gezdirir."

 

Luo Huo'er, başını Yi Yun'a çevirdi ve sırıtarak konuştu. "Bu görev senindir. Sakın beni hayal kırıklığına uğratma!"

 

Luo Huo'er, bunu söylediğinde Yi Yun'a göz kırptı. Yi Yun'un yüzünde acı bir ifade vardı. Bu lanet olası kız. Planlarını onun etrafında yapmıştı.

 

Böyle bir bahis için ne kadar kötü düşünceli olması gerekiyordu?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr