Bölüm 878: Hükümdar Gulan

Sarayda, Prenses Beyaz Tilki beyaz bir tül elbise giyiyordu. Elinde bir kitapla, sessizce yatağında oturuyordu. Güneş ışığının tülden geçmesiyle vücudunun güzel hatları, az çok ayırt edilebiliyordu.

Savaşçının dünyasında, ister okuma isterse de yazma olsun, herkes daha çok bilgi barındırabilen yeşil çubuklar kullanmaya alışıktı. Fakat Prenses Beyaz Tilki, elinde sayfalı bir kitap olmasını tercih ediyordu.

Huflama sesini duyunca, Prenses Beyaz Tilki başını kaldırdı ve şahsi hizmetçisine baktı. Tıpkı şikayet etmeye gelmiş öfkeli bir kedi yavrusuna benziyordu.

Prenses Beyaz Tilki gülümsedi. Kitabını bırakıp dedi ki: "Ling'er, abimin Prenses Mor Ruh'la olan bahsinden mi bahsediyorsun?"

"Prenses, çoktan kulağına çalındı mı?" Hizmetçi gözlerini açıp baktı.

"Evet, kulağıma çalındı, ayrıca kullanılan birkaç sözü de duydum." Prenses Beyaz Tilki yavaşça konuştu.

Hizmetçi bir anlığına şaşırdıktan sonra dedi ki: "Prenses, sinirlenmedin mi? Şu Yi Yun ismindeki adamın hiç utanması yok. Bir de Prensesle yolculuk etmenin onu ilgilendirmediğini söylüyor. Kendini ne sanıyor ki? Prensesle yolculuk etmek isteyen o kadar çok kişi var ki Luo klanı kraliyet başkentinin tümü bile onları tutamaz. Prens Kızıl Sema bile bunu arzuluyor ama bu Yi Yun..."

Prenses Beyaz Tilki gülerek dedi ki: "Herkesin kendi tercihi ve seçenekleri var. Sen güzel kıyafetleri ve takıları sevebilirsin fakat savaşçılar üstün seviye sabreleri ve kılıçları severken çiftçiler de verimli toprağı sever. Bunda tuhaf bir şey yok. Peki, neden kızgın olmalıyım? Ancak haklı olduğun bir konu var. Prenses Beyaz Tilki olarak ben, tüm Beyaz Tilki klanını temsil ediyorum. Benim onurum, Beyaz Tilki klanının şanıdır. Ne olursa olsun, Luo Huo'er ve Yi Yun'un sözleri bana karşı bir meydan okuma sayılabilir. Luo İlahi Salonu sınavlarında, muhtemelen Yi Yun'la olacağım. Zamanı geldiğinde, Yi Yun'un gerçek gücünün ne olduğunu görmek istiyorum."

...

Zaman su gibi aktı ve aradan bir ay geçti.

Luo Huo'er, bir Beyaz Tilki klanı elçisiyle Beyaz Tilki klanına doğru yola koyuldu. Yi Yun ise yetişim alemini sabitlemek için Luo klanı kraliyet başkentinde kaldı.

Bugün Luo İlahi Salonu sınavlarının başladığı gündü.

Her altmış yılda bir Luo İlahi Salonu on sekiz yıl süren bir sınav gerçekleştirirdi!

Yi Yun, Luo İlahi Salonu sınavlarının on sekiz yıl sürdüğünü ilk duyduğunda çok şaşırmıştı.

Neden bu kadar uzun sürüyordu?

"Tabii ki de uzun..." İmparatoriçe Xuan yüksek bir platformda duruyordu. Arkasında sınavlara katılacak elitler vardı. Lüks ve şahane bir elbise giyiyordu, ayrıca otoriter görünüyordu. "Sınavlar sadece bir testten oluşmuyor. Aslında bu, Luo İlahi Salonu'nun en önemli fırsatı. Her altmış yılda bir gerçekleşiyor ve her seferinde on sekiz yıl sürüyor. On sekiz yıl çok önemli, temelini oluşturman için bir sahne." İmparatoriçe Xuan yavaşça konuştu.

Yi Yun, İmparatoriçe Xuan'ın kampına katılan Gu Qing, Ling Wu ve diğer öğrencilerle beraber oradaydı. Hepsi Luo klanının çeşitli eyaletlerinden gelen elitlerdi. Ayrıca en az ellili yaşlardaydılar. Genç nesil arasında en genç olanlar olarak kabul ediliyorlardı.

"Huo'er'in sınavı da Luo klanımızınkiyle aynı zamanda başlayacak. Aslında On Bin Fey Semavi Cennet'teki birçok klan ve Fey ülkesi, bugünü genç öğrencileri için önemli bir sınavın başlangıcı olarak seçti." İmparatoriçe Xuan ekledi.

"Oh! Diğer Fey ülkeleri de aynı anda mı sınava başlıyor?" Yi Yun şaşırmıştı. Bu kadar fazla sayıda güçlü oluşumun, bugünü sınavlarının başlangıcı olarak seçmesi kesinlikle bir tesadüf değildi.

O anda...

Bir ruh kruvazörü üzerlerinden uçtu ve kalabalığın önünde meydana indi.

Ruh kruvazörü çok özel görünüyordu. Tıpkı pulları olan bir sazan gibiydi. Ağzından büyümüş iki uzun dokungacı vardı ve gözleri parlaktı. Yüzeyi metalden yapılmış olmasa Yi Yun, onun devasa bir sazan olduğuna inanırdı.

"Bu ruh kruvazörü cidden garip..."

"Gerçekten de garip..." O anda, İmparatoriçe Xuan konuştu. "Luo klanımızın tümünde, bu seviyede sadece iki ruh kruvazörü var. Biri Majesteleri tarafından diğeri de İmparatorluk Amcası tarafından kullanılıyor. Önünüzdeki ise Majestelerinin bineği. Bu iki ruh kruvazörü, Luo klanının köşe taşlarından biri!"

İmparator Luo'nun bineği mi?

Kalabalık şaşırmıştı. Sırf Luo İlahi Salonu sınavlarına gitmek bile İmparator Luo'nun bineğini mi gerektiriyordu?

"Önünüzdeki ruh kruvazörü, antik zamanlardan bir altın sazan. Ejderhaya dönüşemeyince arkasında bıraktığı vücut temel alınıp bu ruh kruvazörü inşa edildi. Bu nedenle ruh kruvazörü bir sazanı andırıyor."

Fey ırkının antik hikayelerinden biri, bir altın sazanın nasıl bir ejdere dönüştüğünü anlatıyordu. Gölette yaşayan bir Jinlin, yaygın bir yaratık değildi fakat bir fırtınayla karşılaştığında ejdere dönüşürdü.

Yi Yun, önündeki ruh kruvazörünün bir altın sazanın cesedinden arıtıldığını hiç beklemiyordu.

Altın sazan gibi bir antik hayvanın cesedi inanılmaz derecede değerliydi.

Lakin yine de İmparatoriçe Xuan, iki ruh kruvazörünün Luo klanının köşe taşı olduğunu ve çök önem taşıdığını söylemişti. Böylesi bir ruh kruvazörünün sadece seyahet etmek için kullanılmadığı belliydi.

O anda beyaz cübbeli, orta yaşlı bir adam devasa sazanın ağzında belirdi.

Uzun mor saçları vardı ve gözleri derin mavi renkteydi, derin yıldızlı gökyüzünü andırıyordu. Umursamazca orada duruşu bile etrafındaki ışığı bozuyordu. Yi Yun, bunun Dao'nun değişimi olduğunu biliyordu.

Balığın ağzında duran kişi akıl almaz güce sahipti. Hatta şu ana kadar Yi Yun'un karşılaştığı en güçlü kişi olma ihtimali bile vardı!

"Majesteleri."

Mavi gözlü adam, yavaşça İmparatoriçe Xuan'a başını salladı.

İmparatoriçe Xuan'a eğilip selam vermesinin gerekmemesi saygıdeğer konumunu belli ediyordu.

Ardından gelen İmparatoriçe Xuan'ın sözleri, herkesin onun kim olduğunu anlamasını sağlamıştı.

"Hükümdar Gulan, görüşmeyeli bin yıl oldu..."

Hükümdar?

Bu, Yi Yun'un bu terimi ilk duyuşu değildi. On İki Semavi Cennet'te bile bir Hükümdar güç merkezi sayılırdı. Luo klanında Hükümdarlar eğilmekten muaftı, hatta İmparator Luo'yu selamlarken bile. Sadece üçüncü imparatorluk Amcası'yla karşlıaştıklarında eğilirlerdi.

Her on yirmi yılda bir Luo klanında yeni bir dahi grubu doğardı. Bu dahiler arasında, zirvede varlıklar olurdu. Fakat Luo klanındaki Hükümdarların sayısı bir elin parmakları kadardı.

Bu Yi Yun'un Hükümdar Gulan'ı ilk duyuşuydu fakat oradaki birçok elit Luo klanında birkaç Hükümdar olduğunu çoktan biliyordu.

"Bu Hükümdar Gulan! Luo İlahi Salonu sınavlarına olan yolculuğumuzda, Majestelerinin ruh kruvazöründe seyahat edeceğiz ve bize bir Hükümdar önderlik edecek! Tüm bu durum aşırı harika..." birisi şaşkınlıkla konuştu.

Durum ne olursa olsun biraz abartı duruyordu.

"Başka bir yolu yok. Gittiğimiz yere bir Hükümdarın altın sazan ruh kruvazörüne güç vermesi olmadan girilemez..." Luo İlahi Salonu sınavlarını anlayan biri karmaşık duygularla konuştu.

Ayrıca İmparatoriçe Xuan, İmparator Luo'nun sahip olduğu iki ruh kruvazörünün ve üçüncü İmparatorluk Amcası'nın Luo klanının köşe taşı olduğunu söylemesinin nedeniydi. Bunun en büyük nedeni, o seviyedeki ruh kruvazörlerinin Luo İlahi Salonu sınavlarını çalıştırmak için anahtar olmasına bağlıydı.

Bu seviyede ruh kruvazörleri olmadan, Luo klanı genç elitler yetiştirme yeteneğini kaybederdi.