Bölüm 880: Kaotik Yasalar

Sırık gibi olan kıdemli, konuşmayı bitirdikten sonra ruh kruvazörünün gövdesi açıldı. Luo İlahi Salonu sınavlarına katılmak için gelen öğrenciler ardından dışarı uçtu.

Ancak ruh kruvazöründen dışarı adım attıkları anda, tökezleyen birçok kişi olmuştu. Hatta çığlık atıp aşağı düşen birkaç öğrenci vardı.

Kıdemli Shi ve diğer Kıdemliler soğukça izledi fakat kurtarmak gibi bir niyetleri yoktu.

Bu öğrenciler çaresizce Yuan Qi'lerine güç verdikten sonra vücutlarını dengeleyebildiler. Yavaşça yükseldiler fakat soluk bakışlarından bayağı korktukları belliydi.

Yerden hâlâ yüz bin metre yüksekteydiler. Eğer düşselerdi, başka bir evrende bu sorun olmazdı fakat İlkel Semavi Cennet'te düşmek sık rastlanan bir ölüm şekliydi.

Savaşçılar olarak uçmaya zaten alışıklardı. Yuan Qi'leri uzun mesafeleri uçmaları için yetersiz olsa da sadece bir süreliğine havada durmaları, parmaklarını şıklatmak kadar kolaydı. Bu neredeyse doğuştan gelen bir içgüdüydü.

Lakin az önce, havada uçma hissini tekrar öğrenmek zorunda kalmışlardı.

"Bu şekle girmekte başarısız olmuş bir evren; İlkel Semavi Cennet. Buradaki yasalar On İki Semavi Cennet'tekinden farklı. Büyük bir karmaşa içinde. Luo İlahi Salonu'nun bulunduğu kıtanın etrafındaki doğa yasaları dengede sayılır fakat atacağınız her adımda farklı yasalarla karşılaşacağınız belirli yerler var. O yerlerde vücudunuzdaki enerji, olduğunuz yerde dursanız bile bozuk yasalar tarafından tetiklenebilir. Eğer kontrol etmekte başarısız olursanız bırakın uçmayı, patlayıp ölebilirsiniz." O anda çok uzun sakalı olan bir Kıdemli yavaşça konuştu.

"Lakin bu yüzden İlkel Semavi Cennet, sınavlar için mükemmel bir yer. Burada, Evrenin ilkel doğuşundaki doğanın yasalarını tecrübe edeceksiniz. Yasalar bozuk ve acımasız. Lakin bu nedenden dolayı da anlayış kazanmaları kolay. Mükemmel bir değişimden geçmediler ve en ilkel hallerini barındırıyorlar. Uyumlu bir yörüngeleri yok."

"On İki Semavi Cennet gibi şekle girmiş dünyalarda, bir yasadaki anlayışını yörüngelerinden çıkartmanız gerekiyor. Burada bunu yapmanıza gerek yok. Eğer fırsatı kaçırmaz ve bir yasayı yakalarsanız, ejder veya anka kuşu olabilirsiniz."

Sakallı Kıdemli'nin Kıdemli Shi'den daha sabırlı olduğu belliydi. Ancak öğrencilere bakış şekli donuktu. Bir yasayı kavramak nasıl kolay olabilirdi? İlkel Semavi Cennet'te bile yasalarda anlayış kazanmak çok zordu.

Bu düşük alemdeki ölümlülerle aynı şeydi. Onlar ufak gezegenlerde yaşıyordu. Ufak bir yasayı kavrayıp, gezegenlerinden ayrılmak için kullansalar bile yine de Evren'e kıyasla karıncadan farksızlardı. Bir karıncanın tüm dünyanın büyüklüğünü anlaması bile çok zordu.

Sanki sakallı Kıdemli uzun zamandır konuşmamış gibiydi. Kendi kısmını söyledikten sonra sessizliğe gömülmüştü.

Luo İlahi Salonu'nda kalmak için gönüllü olmuşlardı. Luo İlahi Salonu'nu korumak dışında, ayrıca burada inziva yetişimine çekiliyorlardı.

Hâlâ ruh kruvazöründe olan öğrenciler dehşete düşmüştü. İlkel Semavi Cennet'te sırf hareket etmenin bile bu kadar zor olacağını hiç beklememişlerdi. Hâlâ yasalarda anlayış kazanmaları ve savaşmaları gerekiyordu.

Öncekilerin hatalarından ders çıkaran geriye kalan öğrenciler dikkatlice ruh kruvazöründen indi.

Birçoğu tüm gücünü kullanmak için sınırını zorlasa da yine de dışarı uçtuktan sonra rahat duramamışlardı. Kendilerini ortama alıştırdıktan sonra bile rahatça duramıyorlardı. Sanki her an düşüvereceklermiş gibiydi.

Ancak ortama hızlıca ayak uydurabilen bir grup kişi vardı. Birkaç tökezlemeden sonra sıkıca durmuş, hiç düşme izi göstermemişlerdi.

Rahatça duramayan öğrenciler, hemen yüzlerinin kızardığını hissetti.

Daha sınavın başında diğer öğrencilerden kötü oluşlarının kanıtlanması büyük bir aksaklık olmuştu.

Ancak öğrenciler ne kadar iyi performans sergilerse sergilesin, Luo İlahi Salonu'nu koruyan iki Kıdemli Luo İlahi Salonu'nun göz kapaklarını kapalı tutuyordu. Onlara hiç dikkat etmiyorlardı.

"Bu Kıdemli Erkek Kardeş, Luo Mo." Kalabalığın arasında biri aniden bağırdı.

Yi Yun'la İmparatoriçe Luo'nun balosunda rekabet eden Luo Mo gelmişti.

Luo Mo'nun üstünde hâlâ siyah beyaz cübbe vardı. Sessizce ruh kruvazöründen dışarı çıktı. Yi Yun tarafından İmparatoriçe Luo'nun balosunda Metruk Gök tekniğinde yenildiğinden beri daha ağırbaşlı görünüyordu.

Dışarı çıktığı anda cübbesi sanki rüzgar esmiş gibi havalandı. Ardından normal uçuştan farksız bir şekilde sabitçe havada uçtu.

"Ze!"

Kalabalık biraz pişmanlıkla söylendi. Luo Mo'nun seviyesindeki bir dahi cidden farklıydı.

Luo Mo'nun arkasında siyah kıyafetli bir genç vardı.

Siyah kıyafetli genç ortaya çıktığı anda birçok kişinin dikkatini çekti.

Siyah kıyafetli gencin, diğerlerinin dikkatini çekmesinin nedeni kimliği değildi. Aslında oradaki birçok kişi, onu daha önce görmemişti.

Gencin bir çift parlak ve siyah gözü vardı. Son derece bakımlıydı, arkasında da bir kılıç vardı. Siyah kısa saçlara sahipti fakat yüzü biraz soluk gibiydi.

Kemik kılıç, bilinmeyen bir hayvanın kemiğinden yapılmıştı. Tıpkı hiç keskin görünmeyen beyaz bir yeşime benziyordu. Onun yerine, diğerlerine sıcak bir his veriyordu.

En şaşırtıcı şey kılıcın sapının yanındakiydi, siyah kıyafetli gencin omzunda ufak bir kuş duruyordu.

Birçok kişinin dikkatini çeken de bu kuştu.

Sınava katılanlar Fey ırkı üyesiydi. Fey ırkı kan bağlarına karşı aşırı hassaslardı. Bu yüzden sıradan bir kuş olduğuna emin olacak kadar güçlü bir Fey hayvanı olmadığından eminlerdi.

Luo İlahi Salonu'na sıradan bir kuş getirmek?

İlkel Semavi Cennet'teki yasalar çok düzensizdi. Luo İlahi Salonu'nun çevresinin dışında, kişinin vücudundaki enerjilerin tetiklenmesi sonucunda kaotik yasalardan patlamayla ölünebilirdi.

Luo İlahi Salonu'nun bulunduğu kıtada, yasaların biraz daha kararlı olduğu yerler bile sıradan bir kuşun dayanabileceği bir yer değildi.

Garip bir sahne görülmüştü. Siyah kıyafetli genç, ruh kruvazöründen çıktı ve sanki düz bir yerde yürüyormuş gibi yürüdü. Vücudu bir kez bile titrememişti. Omzundaki kuş bile minik başını neşeli bir şekilde çevirmişti. Zaman zaman cik cik sesler çıkarıyordu.

Böyle bir şey olabilir miydi?

Birçok kişi rahatça durabilmek için çabalıyordu fakat önlerindeki genç sadece rahatça durabilmekle kalmamış, ayrıca minicik bir kuşu da getirmişti.

Bu kimdi?

Birçok kişinin aklında bu tür düşünceler belirmişti. Sanki Luo Mo, genci biliyordu ve tavrında gence karşı bayağı saygı vardı.

O anda Ran Xueyi ve Donglin Yu ruh kruvazöründan çıkmaya başladı. Kraliyet başkentinin dört genç efendisinden ikisi olarak, yüz yaşından daha genç olan genç neslin üyeleriydiler. Tabii ki de Luo İlahi Salonu sınavlarını kaçırmayacaklardı.

Tam Ran Xueyi ve Donglin Yu ruh kruvazöründen dışarı adım atacaktı ki...

"Fiyuuv!"

Boşluğun delinme sesiyle hava ikiye ayrıldı. Etraftaki yasalar da kaotik bir hal aldı. Rahatça durabilmek için çabalayan genç öğrenciler, sanki devasa bir dalgaya çarpmış küçük bir tekneymiş gibi bir kez daha tökezledi.

Kalabalık yukarı bakınca devasa bir beyaz ruh kruvazörünün alçaldığını ve Luo klanının ruh kruvazörünün yanına indiğini gördü.

"Bu Beyaz Tilki klanının ruh kruvazörü!"

Devasa beyaz kruvazörün gövdesinde hayvan gözlerini andıran bir dizi büyük boncuk vardı. Bu boncuk çizgisi, gizemli bir hava veriyordu.

"Prenses Beyaz Tilki ve Beyaz Tilki klanının öğrencileri!" Genç bir Luo klanı eliti konuştu.