Bölüm 897: Durumun Kontrolünü Kaybetmek

“Majestelerinin bu kadar uzun bir yolculuk yapması, sanırım Prenses Xue'er, Beyaz Tilki klanı genç öğrencileri ve sonuçları hakkında endişeli olduğunuzdan olmalı.” Kıdemli Duanmu yavaşça konuştu.

İki Kıdemli'nin İlkel Semavi Cennet'te inzivada kalmasına rağmen Beyaz Tilki klanının Üçüncü Prensi ve Prenses Mor Ruh arasındaki bahis hakkında bilgisi vardı. Üçüncü Prens, Bai Yueqing'in Luo İlahi Salonu'na geldiğini görünce Kıdemliler tabii ki de niyetinin ne olduğunu biliyordu. Muhtemelen huzursuz hissetmiş ve sonuçları kontrol etmeye gelmişti.

“Kıdemli Duanmu, cidden şaka yapmayı biliyorsun.” Üçüncü Prens ortamı neşelendirmek uğruna güldü.

Ancak Kıdemli Duanmu ve Shi'nin kaskatı yüzünü görünce, söylemek üzere olduğu sözleri geri yuttu. Söylemek isteyeceği her şeyin anlamsız olacağını hissetti.

Bu iki ihtiyarın, kaç milenyumdur burada yaşadığını bilmiyordu. Hükümdar olmanın eşiğindeydiler var garip kişilikleri vardı. İlkel Semavi Cennet'te inzivada olmalarıyla, muhtemelen yüz bin yıldan fazladır şaka yapmıyorlardı. Bai Yueqing, yaşamlarını sadece dövüş sanatlarına adayan bu tür kişileri oldukça sıkıcı buluyordu.

“Prenses Mor Ruh nasıl?” Luo İlahi Salonu'na doğru yürürken Kıdemli Shi nadir bir sohbet başlattı.

“Prenses Mor Ruh çok iyi iş çıkarıyor. Bu Prens, Prenses Mor Ruh'un inanılmaz yeteneğini çoktan duymuştu ve bizzat görünce cidden harika olduğunu anladı. Böylesi zengin bir Antik Fey kan bağıyla, Xue'er'in Beyaz Tilki kan bağının zenginliğinden aşağı kalmıyor. Kan bağı dışında, Prenses Mor Ruh'un algısı ve nitelikleri de mükemmel.” Bai Yueqing, yeşim yelpazesini yelledi ve bu sözleri rahat bir şekilde söylermiş gibi yaptı.

Ancak konuşurken yüz ifadesi hiç iyi değildi. Ağzının etrafındaki kasların seğirdiği görünüyordu.

Zamanında Bai Yueqing, Luo Huo'er ne kadar yetenek sergilerse o kadar mutlu olacağına inanmıştı. Bir evlilik ittifakından alacağı kan mirası da daha iyi olur ve taht için uygunluğunu sağlamlaştırırdı.

Ancak sonradan Luo Huo'er'in performansı çok iyi oldu; o kadar iyiydi ki cennetlere defedecek kadardı. Bu da Bai Yueqing'in rahat duramamasına neden olmuştu.

Luo Huo'er kişiliğiyle Beyaz Tilki klanı sınavlarında bile kendini tutamazdı. Resmen tepetaklak etmişti.

Mesela Cennete Giden Yasa Merdiveni. Luo klanı öğrencileri yukarı çıkmak için çabalıyordu. Her seviye çok zorluydu.

Lakin Luo Huo'er, hiç durmadan Cennete Giden Yasa Merdiveni'nden seke seke yukarı çıkıyordu. Beyaz Tilki klanında itibarlarını korumak için bırakılan en iyi dahilerden biri, Luo Huo'er'den öylesi bir yenilgi almıştı ki yüzünü dahi göstermeye cüret edememişti.

Luo Huo'er'in yeteneği çok yüksekti. Bu da Üçüncü Prensi, onu bastırmakta çaresiz kılmıştı. Bununla beraber, kibirli Luo Huo'er'i nasıl ikna edecekti? Eğer yapamazsa evlilik konusunda konuşacak ne vardı?

Durumun kontrolünü kaybettiğini görünce Luo İlahi Salonu, Xue'er'in ilerleyişine tanık olmak için Luo İlahi Salonu'na özel bir yolculuk yaptı.

“Prenses Mor Ruh'un yeteneği cidden şaşırtıcı.”

Kıdemli Shi, Üçüncü Prens'in ifadesine dikkat etmedi ve tatmin olmuş bir şekilde başını salladı. Luo Huo'er'i o gençken görmüştü. Kıdemli Shi ve Duanmu, taht için olan mücadeleye katılmasa da Luo klanının Kıdemlileri olarak kraliyet ailesindeki yetenekli kız için yine de biraz sevgileri vardı.

Üçüncü Prens, çarpık bir şekilde gülümsedi ama ne kadar isteksiz olursa olsun cevap vermesi gerekiyordu.

Zamanında, bahsi yaparken kesin konuşmuştu lakin şimdi görünüşe göre zafer oldukça belirsizdi.

“Xue'er nerede? Bir sınavın ortasında mı?” Bai Yueqing ilgisinden sordu. Xue'er çok önemliydi.

“Şu anda İlkel Uzay yasaları üzerine meditasyon yapıyor. Birkaç gün içinde, İlkel Uzay'ın öğrencileri değişecek. Üçüncü Prens, o sırada girebilirsin.” dedi, Kıdemli Duanmu.

Üçüncü Prens gülümsedi ve beklemeye başladı.

Yetişimde zaman kısaydı.

İlkel Uzay'a giden kapı tekrar açıldığında, değişim zamanı gelen öğrencilerin gözleri açıldı. İsteksizce girişe doğru yürüdüler.

“Bu sefer kazandığım anlayış miktarı çok azdı. Acaba darboğaza mı ulaştım? Ahhh.”

Lan Xiaomo, yukarı baktı ve yüzü kızardı. Minik başını, sanki baş ağrısı çekiyormuş gibi tuttu.

Yi Yun'a baktı ve hala hareketsiz bir taş gibi olduğunu fark etti. Yarısındayken kalkıp kalkmadığı hala belli değildi.

“Acaba Üçüncü Prens çoktan geldi mi?” Tam Luo Xiaomo girişe gelmişti ki; bağırdı: “Majesteleri!”

İlkel Uzay'ın girişine doğru bir adam ve kadının yürüdüğünü fark etti. Gümüş saçlı, yakışıklı adam tilki kürkü giyiyor ve İlkel Uzay'a bakıyordu.

“Cidden fena değil. Burada meditasyon yapmakla yarım çabayla iki katı sonuç alabilirsin. Bu fırsatı kullanarak alınacak etkiler dışarıda elli hatta yüz yıl yetişim yapmaktan daha iyi.” Bai Yueqing överek konuştu.

“Beyaz Tilki klanının da benzer bir eğitim alanı var.” dedi, Kıdemli Duanmu.

“Beyaz Tilki klanımın Cennete Giden Yasa Merdiveni var, bu yüzden sizin saygıdeğer klanınızın İlkel Uzay'ından farklı. Her birinin farklı karakteristik özellikleri var.” Bai Yueqing alçakgönüllülükle konuştu.

Cennete Giden Yasa Merdiveni, onlarca Fey Tanrı Taşı'ndan oluşmuş uzun bir merdivendi. Boşlukta asılıydı; farklı özellikleri vardı. Fakat İlkel Uzay'la aynı amaca sahipti.

Luo klanı gibi Beyaz Tilki klanının kaynakları da güce göre dağıtılıyordu. Şüphesiz ki Luo Huo'er, en büyüğünü almıştı.

Ve burada da Prenses Xue'er en büyüğünü almıştı. Bu bakış açısından, iki taraf da gerçekten kaybetmiyordu.. Her iki taraf da en iyi yetenekleri bulmak için en katı yöntemleri kullanıyor, sonra da en iyi kaynaklarla onları yetiştiriyordu. Böylece en iyi yetenekler ve zayıfların arasındaki boşluk sadece büyüyordu.

“Prenses Xue'er o tarafta. Şu anda Üç Tanrı Mührü'yle meditasyon yapıyor.” dedi, Kıdemli Duanmu.

Bai Yueqing, bulutlu sisten Prenses Beyaz Tilki'yi gördü. O anda hareketsizce duruyordu. Güzel vücudu donmuş gibiydi.

Ancak Fey Arıtma Taşı'nda, birinci Antik Fey'i öldürmeyi başarabilen herkes meditasyon zamanını ikiye katlamıştı. Bu nedenle Prenses Beyaz Tilki'nin değişim zamanı hala gelmemişti.

“Xue'er şu anda meditasyonda, bu yüzden onu rahatsız etmeye gerek yok. Bu Prens, sadece burada bekleyecek.” Bai Yueqing umursamazca konuştu.

“Buyrun Üçüncü Prens.” Kıdemli Duanmu lakayıtça konuştu.

Bai Yueqing, orada dururken doğal olarak ilgi odağı olmuştu. Beyaz Tilki klanının birçok üyesinin, İlkel Uzay'dan çıkmak için acelesi olmadığından öne çıktılar ve ona doğru eğildiler.

Bai Yueqing, nazik bir şekilde gülümsedi. Arada sırada Beyaz Tilki klanı öğrencileri, yüzlerinde bir gülümsemeyle gitsin diye onlara cesaret verince birkaç söz ediyordu.

Lan Xiaomo bunu uzaktan gördü. Üçüncü Prense tapsa da gidip, onunla konuşmaya cesaret edemiyordu. Başını önüne eğdi ve dışarıda çalışmaya hazırlandı.

“O zaman Luo klanında üzerinde durulması gereken Jian Zhu.” Bai Yueqing, Delici Yıldız Taşı'nın önündeki Jian Zhu ismindeki gence bakarken başını salladı.

Bai Yueqing, Gölge İkizler'in Luo klanı öğrencilerinin durumu hakkındaki açıklamasını dinliyordu.

“Aynen. Jian Zhu'dan sonra Luo Mo, sonra da Yi Yun geliyor.” Nongyue aniden dedi ki: “Hepsi birer Antik Fey öldürdü. Yi Yun, zar zor becerdi ve ona iki tarafı da öldürecek bir saldırı denebilirdi.”

“İki tarafı da öldürecek saldırı mı? O zaman sadece sıradan.”

Bai Yueqing, yavaşça yelpazesini yelledi.