Bölüm 910: Yer ve Gök İle Birleşmek

avatar
3890 18

True Martial World - Bölüm 910: Yer ve Gök İle Birleşmek


 

Bölüm 910: Yer ve Gök İle Birleşmek

 

 

“Bu serseri sadece şanslıydı. Zihinsel savaş konusunda iyi olmalı, bu yüzden irade Kılıcı'nın illüzyonları parçalaması kolay oldu.”

 

Beyaz Tilki öğrencileri mutsuz hissediyordu. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin en büyük avantajına Yi Yun tarafından karşılık verilebiliyordu.

 

“Sorun yok. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki o kadardan ibaret değil. İllüzyon sisini aşmış olsa da, Dokuz Kuyruklu Alan'dan kurtulamayacaktır. Ayrıca Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki Dokuz Kuyruklu Alan'da yenilmez.”

 

Dokuz alanın birleşimi olan Dokuz Kuyruklu Alan, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin ustalaştığı yasaların en yüksek oluşumudur. Eğer Yi Yun Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin kullanacağı dövüş tekniklerini önceden bilseydi, zamanında kaçınabilirdi fakat şu anda Yi Yun alanın içinde mühürlenmişti.

 

Dokuz Kuyruklu Alan'da, Yi Yun Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye garip bir hisle baktı. Sanki Beyaz Tilki dünyanın kendisiymiş gibi düşündü.

 

“Bu bir alanın etkisi mi... ?”

 

Yi Yun'dan bir düşünceyle, Altın Karga Görünüş Totemi arkasından yükseldi. Fusang'la beraber Tang Vadisi'nin hayali görüntüsü de ortaya çıktı.

 

Yi Yun elindeki kılıcı savurdu ve Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye saldırdı.

 

“Cha!”

 

Kılıç ışını boşluğu delip doğrudan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin kafasına vurdu. Ancak tam kılıç ışını Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin kafasına vurmuştu ki, çok garip bir anomali gerçekleşti. Su dalgacıkları gibi, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin bedeni ikiye ayrılıp kılıç ışını için yol açtı.

 

Sanki Yi Yun bir hayali görüntüyü kesiyordu. Bu Ranyi Balığı'nın su elementi yasalarını kullanıp saldırılardan kaçınmasından tamamen farklıydı. Ranyi Balığı saldırıdan kaçınırken en azından yaralanmıştı ama Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki hiç yara almadan kurtulmuştu. Yi Yun'un kılıcı hedefini kaçırmıştı.

 

“İlüzyon?” Luo klanı öğrencileri görüntüye baktı. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin bedeninin kendisi bile bir illüzyon olabiliyor muydu?

 

Lakin tam bunu düşünüyorlardı ki...

 

“Cha!”

 

Bir kılıç kadar keskin tilki pençesi Yi Yun'a atıldı. Yi Yun'un yan tarafını keserken yanında nefes kesici bir keskinlik getirmişti.

 

Yi Yun, pençeden kaçındı ama üstündeki büyülü eşyalar pençenin rüzgarı yüzünden parçalanmıştı.

 

“Bu illüzyon değil!”

 

Saldırırken illüzyon değildi ama savunma yaparken bir illüzyon oluyordu?

 

Bu, onu neredeyse rakipsiz yapmaz mıydı?

 

Birçok kişinin bu tür düşünceleri vardı. Çünkü Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin dövüş yöntemlerini anlamıyorlardı.

 

Ancak Yi Yun'un aklı, Dokuz Kuyruklu Alan'dayken temiz kalmıştı. Az önceki tahmini yanlış değildi. Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki, aslında kendini alanla birleştirmeyi başarmıştı. Dokuz Kuyruklu Alan, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nindi ve Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki de alandı.

 

Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki kendisini bir dünyaya dönüştürmüştü. Eğer bu alan parçalanmazsa onu yenmenin imkanı yoktu.

 

...

 

“Kıdemli Erkek Kardeş, biraz abartmışsın gibi görünüyor.” Yi Yun'un savaş görüntüsünün önünde Kıdemli Duanmu, sesini Kıdemli Shi'ye iletti.

 

Eğer Yi Yun, Ranyi Balığı'yla dövüşüyor olsaydı, şimdiye çoktan ağır yaralanmış olurdu.

 

Ancak Yi Yun, iş her çeşit garip dövüş tekniği olan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yle dövüşmeye geldiğinde tecrübeye sahip değildi. Bu Yi Yun için çok dezavantajlıydı.

 

Kıdemli Shi, hafiften afallladı ve dedi ki: “Bu alanın hiç zayıflığının olmadığı doğru değil fakat Yi Yun'un zayıflık bulması çok zor olacaktır. Ancak bu da güzel. Dövüş dünyasında ne çeşit garip ve çok yönlü savaş hareketlerinin olduğunu öğrenmesini sağlamak, Beyaz Tilki klanının genç kızına karşı küçük bir kayıp yaşamasına değer.

 

Kıdemli Duanmu ve Kıdemli Shi'nin konuşma sırasında, Prenses Beyaz Tilki dördüncü Fey ejderini çoktan ağır yaralamıştı.

 

Bu dördüncü Antik Fey'di, yine de Prenses Beyaz Tilki'nin ilerleyişini durduramamış gibiydi.

 

Yi Yun ise bir çıkmazdaydı.

 

Jian Zhu, Gölge İkizler ve Wufeng gibilerse çoktan yenildikleri için kovulmuştu. Sadece Jian Zhu ve Gölge İkizler'in büyüğü olan Nongying, üçüncü Antik Fey'i zar zor öldürebilmeyi başarmıştı. Dördüncü Antik Fey ile yüzleştiklerinde rakip olamamışlardı.

 

Nongyue ve Wufeng ise onlar üçüncü Antik Fey'i ağır yaralamıştı fakat Antik Fey'i öldüremeden yenilmişlerdi.

 

Fey Arıtma Taşı'ndan kovuldukları anda, Fey Arıtma Taşı düzeninde iki büyük görüntü gördüler.

 

Prenses Xue'er ve diğeri Yi Yun!”

 

“Yi Yun, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yle mi savaşıyor? Ayrıca çoktan Dokuz Kuyruklu Alan'ı oluşturmuş mu?”

 

Nongying ve Nongyue diğer savaşlarda ne olduğunu fark etmeye başlamışlardı. Beyaz Tilki'nin çocukları olarak Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki onları şaşkına çevirmişti.

 

Yi Yun'un hangi Antik Fey'e ulaştığını sormalarına gerek yoktu. Çünkü Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin aurası ve Dokuz Kuyruklu Alan'ının verdiği histen gördükleri, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin üçüncü Antik Fey'den çok daha güçlü olduğunu biliyorlardı.

 

“Yi Yun, dördüncü Antik Fey ile savaşıyor olabilir mi?”

 

İkizler bunu inanılmaz bulmuştu.

 

“Doğru! Bu dördüncüsü!” Bai Yueqing, elindeki yelpazeyi sıkıca tutarken konuştu.

 

Yi Yun, şimdi çıkmazda olsa da Bai Yueqing, Yi Yun'un neden bu kadar güçlü olduğunu hala anlayamıyordu.

 

“Cha!”

 

Dokuz Kuyruklu Alan'da, Yi Yun'a başka bir pençe daha saldırdı. Pençe uçlarının bulunduğu Dokuz Kuyruklu Alan'a üç kanlı iz sürülmüştü. Eğer kanlı izler Yi Yun'un bedenine ulaşırsa sonuçlar belliydi.

 

Yi Yun tüy payı kaçabildi. O anda Yi Yun, çok sessiz bir şekilde Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yle yüzleşiyordu.

 

Dokuz Kuyruklu Alan daha önce hiç maruz kaldığı bir şey değildi. Dokuz alanın üst üste düşmesi, Yi Yun'a daha önce hiç dövüşürken tatmadığı bir tecrübe tattırmıştı.

 

Bu bir meydan okumaydı fakat ayrıca kendisini eğitmesi için bir fırsat değil miydi?

 

Yi Yun, Mor Kristal Fey Tanrı Taşı'yla 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nda meditasyon yapmıştı. Yedi yıllık bir süreç boyunca anlayış kazanmış olsa da onun ile uzun saçlı adamın alemi arasındaki fark hala gece gündüz kadar büyüktü.

 

Ayrıca anlayıştan gerçek dövüşe geçmek bir süreç gerektiriyordu.

 

Yi Yun bu gerçek dövüşü, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın yasaları ile gerçek dövüş yetenekleri arasında gerçek bir birleşimi tamamlamak için kullanmak istiyordu.

 

Cha!

 

Tilki pençeleri Yi Yun'a vurdu, Yi Yun saldırıdan kaçınmakla kalmayıp, karşılık olarak geri saldırdı.

 

Yi Yun'un kılıcı, mor rünlerle ışıldadı. Mor rünler, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'ndan gelen runik desenlerdi.

 

Yi Yun'un şu anki alemiyle 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın tamamını çağırması çok zordu. Bu neredeyse tüm gücünü tüketir, savaşmaya devam edememesine neden olurdu.

 

Bu da demekti ki Yi Yun, tamamlanmış 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nı çağırır ve dördüncü Antik Fey'i öldürürse Fey Arıtma Taşı düzeninde yolun sonuna gelmiş olurdu. Bu Yi Yun'un istediği bir son değildi.

 

Eğer tamamlanmış 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nı yasa rünlerine ayrıştırır ve silahını güçlendirmek için kullanırsa bu, bayağı enerjisini kullanırdı.

 

Sabre ışınları ortaya çıkınca 999 uçan sabre, Yi Yun'un etrafından fırladı. Her uçan sabreye bir rün kazınmıştı.

 

Uçan sabreler rahatça uçarak alanın sınırlarına ulaştı.

 

Ding! Ding! Ding! Ding!

 

Metalin yasa bariyerine çarpmasıyla tuhaf bir ses çıktı.

 

Yi Yun'un kılıcı ise tilki pençeleriyle dövüşmeye adanmıştı.

 

Tüm uçan sabreler alan bariyerine çarpıyor ve geri püskürtülüyordu, sanki her şey boşa gibiydi.

 

Lakin aslında Yi Yun, her seferinde saldırmak için başka bir nokta tercih ediyordu.

 

Yi Yun için sabre düzeninin her saldırısı, yasaların çarpışması demekti. Bu his tamamen farklıydı.

 

Savaşta, Dokuz Kuyruklu Alan'ını yasaların çarpışması yoluyla çatlatmanın yollarını aramaya başladı.

 

Aynı zamanda bu, Yi Yun'un 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nı kullanışı konusunda bir çeşit eğitimdi.

 

Alanı çatlatmaya çalışırken 1000 Şeytan Varlık Çarkı'ndaki kavrayışını güçlendiriyordu. Yi Yun, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki ne kadar güçlü olursa olsun, Mor Kristal'in hayali görüntüsündeki uzun saçlı adamdan kötü olduğuna inanıyordu.

 

Dokuz Kuyruklu Alan'ın yasaları, sonuçta 1000 Şeytan Varlık Çarkı'ndan kötüydü.

 

Sabre ışınları uçan kar taneleri gibi dört bir yana uçtu. Yi Yun ise tilki pençeleri ona saldırdığından tehlikeli bir durumdaydı. Sanki her an yenilecekmiş gibiydi.

 

“Genç Erkek Kardeş Yi, zorlu bir savaşa girdi.” Luo klanı öğrencileri çok gergindi.

 

Beyaz Tilki öğrencileriyse zafer ellerindeymiş gibi görünüyordu. “Yi Yun hala uçan sabreleriyle uğraşıyor. Dokuz Kuyruklu Alan'ını çatlatabileceğini mi sanıyor? Ne saflık ama!” Beyaz Tilki öğrencisi bunu söylediğinde diğer Beyaz Tilki öğrencilerinin arasında aniden bir sevinç çığlığı koptu.

 

“Prenses Xue'er! Prenses Xue'er, dördüncü Antik Fey'i öldürdü.”

 

Luo klanı öğrencileri şaşırmış bir şekilde çabucak başlarını çevirdi. Orada, derin mavi denizin üstünde, uzun bir ejderin cesedinin süzüldüğünü gördüler. Vücudu yaralarla kaplıydı.

 

Prenses Beyaz Tilki ise kızıl ejderin kanı, kılıcının ucundan yavaşça damlarken havada uçuyordu.

 

“Pa Da! Pa Da!”

 

Ejderin kanı denize düştü.

 

Deniz kana bulanırken kar kadar beyaz elbiselerin görüntüsü, birçok öğrencinin gözüne kazınmıştı; tüm varlıklarının şoka girdiğini hissediyorlardı.

 

Bir anlığına Luo klanı öğrencileri, Fey Arıtma Taşı görüntüsünün önünde sessizliğe gömüldü.

 

Prenses Beyaz Tilki çok güçlüydü.

 

Yenilmezlikte bir yalnızlık çeşidiydi. Luo İlahi Salonu sınavlarına katılan genç neslin arasında Prenses Beyaz Tilki, muhtemelen yenilmez bir varlıktı. Neyse ki Luo klanında ona rakip olacak hala Luo Huo'er vardı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr