Bölüm 259: Chu Kraliyet Evi'nin Pazarlığı

avatar
10754 23

True Martial World - Bölüm 259: Chu Kraliyet Evi'nin Pazarlığı


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 


Yi Yun Merkezi İlahi Kule’ye taşınmış olduğundan eşyalarını toplamak için ücretsiz evine geri döndü. Tüm eşyalarını boyutlar arası yüzüklerine istifledi.


Hepsini topladıktan sonra akşam yemeği yemek için ücretsiz evinin yanındaki yemekhaneye gitti. Ama yemek yerken bazı davetsiz misafirler geldi.


Kendini yelpazeleyen bir genç yüzünde gülümsemeyle Yi Yun’un yanına yürüdü ve karşısındaki sandalyeye oturdu.


Sonra da aniden yelpazesini kapadı. Yi Yun ona baktı, o da Yi Yun’a. Arkasında onu daha önce İlahi Ay Restoranı’na davet eden iki görevli vardı.


Onlar dışında tanıdık biri daha vardı, Yang Dingkun!


Yang Dingkun, yelpaze taşıyan gencin arkasındaki gençlerin dahi arkasındaydı. Bu yelpazeci genç, hiç şüphesiz Chu Kraliyet Evi’nde Yang Dingkun’dan daha önemli bir pozisyondaydı.


“Sen, Küçük kardeş Yi olmalısın. İlahi Ay Restoranı’nda 1,200 ejder runu vererek özel bir masa ve ziyafet hazırlatmıştım ama Küçük Kardeş Yi ortaya çıkma nezaketini göstermeyip yemekhanede yemeyi tercih etti. İki saat boyunca boş yere beklemişim.”


Yelpazeli genç bunları gülümseyerek söyledi. Ses tonu nazik olsa da gizlenmiş sertlik de hissedilebiliyordu.


Tai Ah Kutsal Şehri’nin Cennet ve Dünya Onur Listeleri’nin ilk yüzündeki yetişimciler bile akşam yemeğine 1,200 ejder runu verdikten sonra kendilerini kötü hissederlerdi.


Yi Yun yavaşça ağzını sildi ama konuşmadı. Ne zaman yemek yemek istese birileri gelip onu buluyordu. Vay arkadaş! Tüm bu aptallar aralarında gizlice anlaşıp bu anı mı bekliyorlardı?


“Kendimi tanıtayım. Ben, Yang Yuefeng, Chu Kraliyet Evi’ndenim. Dört yıldır Tai Ah Kutsal Şehri’ndeyim ama Cennet ve Dünya Onur Listeleri’nde anca ilk yüze girebildim ve bundan utanmadığım söylenemez.”


Yelpazeli genç, bunarı yavaş yavaş ve karizmatik bir şekilde söyledi.


Tai Ah Kutsal Şehri’nde dört yıldır bulunan birinin Cennet ve Dünya Onur Listeleri’nde ilk yüze girmesi oldukça etkileyici bir şeydi.


Ama Chu Kraliyet Evi’nin genç lideri için değildi!


Yang Yuefeng’den çok daha düşük bir statüye sahip Yang Dingkun da ilk yüzdeydi sonuçta. Dahası Yang Dingkun, Yang Yuefeng’den daha gençti.


Ama Yi Yun, Yang Yuefeng’in kendini tanıtması kulağa zayıf gelse de aslında kendini övdüğünün farkındaydı. Kusurlarından bahsetse de aslında güçlü yönlerini vurguluyordu, yoksa statüsü Yang Dingkun’un üzerinde olmazdı zaten.


Yi Yun, Yang Yuefeng adını Cennet, Dünya ve İnsan Onur Listeleri’ni ezberlediği sırada görmüştü.


Yang Yuefeng, İnsan Onur Listesi’nde onuncu sıradaydı!


Cennet ve Dünya Listeleri’nde yüze yakın sıralarda yer alması kötüydü ama İnsan Listesi’nde onuncu sırada yer alması bazı özel yeteneklere sahip olduğu anlamına geliyordu.


“Genç Efendi Yang’ı tanıyorum. Genç Efendi Yang bir Metruk Gök Ustası mı? Yoksa bir simyacı mı?”


“Ha! O yetenekten yoksunum ama ‘Metruk Gök Tekniği’nde kendi çapımda araştırmalar yapıyorum!”


Yang Yuefeng bunu tevazu göstererek söylese de bundan gurur duyduğu açıkça anlaşılıyordu.


İnsan Listesi’nin onuncu sırasında olması, ‘Metruk Gök Tekniği’nde mükemmele yakın olduğu anlamına geliyordu.


Yang Yuefeng’in Chu Kraliyet Evi’nde böyle yüksek bir pozisyonda bulunması da 'Metruk Gök Tekniği’nden dolayıydı.


Aslında büyük aileler genellikle Metruk Gök Ustaları’nı saf dövüş sanatçılarına tercih ederdi.


Tai Ah Kutsal Şehri dışında tüm Tai Ah Kutsal Krallığı’nda en çok kullanılan para birimi metruk kemik kalıntılarıydı. Bazı özel metruk kemik kalıntıları, savaşçıların seviyelerini yükseltmelerini, ‘Görünüş Totemleri’ni yoğunlaştırmalarını veya onu geliştirmelerini sağlayabilirdi. Metruk kemik kalıntılarını kullanmanın pek çok yolu vardı.


“Yani Yang bir Gök Ustası.” dedi Yi Yun hafifçe.


“Haha, Metruk Gök Ustası unvanını kullanmaya cesaret edemiyorum. Küçük Kardeş Yi, ileride, bir ‘Görünüş Totemi’ yoğunlaştırdığında belki bir şekilde sana yardım edebilirim.” Yang Yuefeng kurnazca 'Metruk Gök Tekniği’nin seviyesiyle övündü. Sadece üst sınıf Metruk Gök Ustaları ‘Görünüş Totemi’ni yoğunlaştırmada yardımcı olacak metruk kemik kalıntıları üretebilirdi.


“Küçük Kardeş Yi’nin zamanı çok değerlidir, bu yüzden doğrudan konuya gireceğim.” dedi Yang Yuefeng, Yi Yun’a bir yeşim parşömen vermeden önce. “Küçük Kardeş Yi, göz atabilirsin…”


Yi Yun parşömeni taradı. Chu Kraliyet Evi’nin onunla tekrar bağlayıcı bir sözleşme imzalama isteğiydi. Karşılık olarak, iksirler, arazi, kalıntılar, güzel seks köleleri vs. Önceki sözleşmeye kıyasla şartlar kat kat daha iyiydi. Ona verilecek güzel kızların bir kısmı doğrudan Chu Ailesi’nin kan bağından geliyordu hatta.


Chu Kraliyet Evi elitleri kendisine çekmek için kendi ailelerinden kızları bu elitlere cariye olarak vermekle, hem bu elitlerin gururlarını ve kişiliklerini tatmin ediyor hem de Chu Kraliyet Evi ile daha yakın ilişkiler kurmalarını sağlıyordu. Yani bir taşla iki kuş vuruyorlardı.


Bu, Yi Yun’un karışık duygular hissetmesine neden oldu. Büyük aşiretlerde doğan kızların, yeterince yetenekleri yoksa trajik bir kaderleri oluyordu.


Chu Kraliyet Evi’nde çok fazla çocuk vardı. Ve aşiretin çıkarları için değerli çocuklarını feda etmekten bile çekinmiyorlardı. Büyük aşiretlerde gençlerin evlilik konusunda özgürlükleri yoktu.


Yi Yun, yeni bir şey olmayan bu şartları görünce ilgisini kaybetti. Ve tüm bu şartların yanında Yang Dingkun’un kendisine kaybettiği ‘Yasaların Gerçeği’ kitabının da yazıldığını fark etti.


Bahiste kaybedilmiş bir şey bu şartlara koyulabilir miydi? Yi Yun hafifçe kaşlarını çattı.


Yeşim parşömeni geri verdi. “Üzgünüm, ilgilenmiyorum.”


“Bu...pişman ola…” Yang Dingkun başını salladı. “Öyleyse Küçük Kardeş Yi’den ‘Yasaların Gerçeği’ kitabını bana iade etmesini isteyeceğim. Chu Kraliyet Evi’nin kurallarına göre, ‘Yasaların Gerçeği’ yalnızca Chu Kraliyet Evi’nden biri tarafından öğrenilebilir. Küçük Kardeş Yi, yeşim parşömendeki koşulları kabul etse ve Chu Kraliyet Evi’ne katılsaydı ‘Yasaların Gerçeği’ni istediği gibi öğrenebilirdi ama kabul etmiyorsan lütfen yeşim parşömeni bana geri ver. Chu Kraliyet Evi’nin kurallarına göre, Dingkun’un bunu bahiste kullanma hakkı yoktu. Yani bahis geçersizdir. Sırf bundan dolayı Chu Kraliyet Evi, Dingkun’un statüsünü üç seviye düşürerek onu ciddi bir biçimde cezalandırdı! Benim de durumu düzeltmem emredildi!”


“Aslında Küçük Kardeş Yi, sözleşmeyi imzalayıp Chu Kraliyet Evi’ne katılsaydı çok hoş olurdu. Ama Küçük kardeş Yi’nin bunu kabul etmemesi işleri zorlaştırıyor…”


Yang Yuefeng yavaş yavaş ve samimi bir ses tonuyla konuştu.


Ama Yi Yun bunları duyduğunda gülümsemeye başladı. Bunlarla onun ne ilgisi vardı ki?


“Benimle dalga mı geçiyorsunuz?”


Şehirde yapılan bahisler Tai Ah Kutsal Şehri tarafından korunurdu. Chu Kraliyet Evi de olsa, Yang Kraliyet Evi de olsa, hatta İlahi İmparator’un kendisi bile olsa buna karşı gelemezdi.


Tai Ah Kutsal Şehri, Chu Kraliyet Evi’nin kurallarını falan umursamazdı. Kaybetmişsen kaybetmişsin demektir! Geçersiz mi? Tut başını!


“Küçük Kardeş Yi Yun, beni reddetmekte aceleci olmayın.” Yang Yuefeng, Yi Yun’un iğneleyici sözlerini duyduğunda bile sinirlenmedi, sakinliğini korudu ve devam etti. “Küçük Kardeş Yi’nin Tai Ah Kutsal Şehri’nde olduğunu ve Kutsal Şehir tarafından korunduğunu biliyorum. Ama Küçük Kardeş Yi, gelecekte Tai Ah Kutsal Şehri’nden ayrılacaksın ve her yerde bağlantıları olan Chu Kraliyet Evi’ni gücendirmek pek mantıklı sayılmaz...Dingkun hatalıydı ve ailesi tarafından cezalandırıldı. Dahası onu buraya senden özür dilemesi için getirdim.”


Yang Yuefeng bunları söyledikten sonra Yang Dingkun’a baktı. Yang Dingkun yumruklarını sertçe sıkarak Yi Yun’a bakıyordu. Gözleri utanç ve hüsranla doluydu.


Onun gibi gururlu biri için, birinden özür dilemek çok büyük bir aşağılamaydı. Bu özür, Yang Dingkun için çok önemli bir şey olmasına rağmen Yi Yun için çok önemsizdi.


Yi Yun ellerini sildi ve dedi ki: “Böyle önemli bir şeyi bir özürle mi değiştirmek istiyorsunuz? Yang Dingkun’un ‘Yasaların Gerçeği’ni bahse koymaya hakkı yoksa ne olmuş? Şöyle sorayım madem, ben Li Hong’a kaybetseydim ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ni bana geri verecek miydin?” Yi Yun soru ile karşılık verdi. Yang Dingkun’un gözleri kızardı. “Yi Yun, zaten özür diledim. Beni zorlama!”


“Kes sesini!” Yang Yuefeng onu fırçaladı. Durumun daha da kötüleşmesini istemiyordu.


Elinden geldiğince statüsünü düşürmeye çalışmıştı. Talebinin mantıksız olduğunu biliyordu ama Chu Kraliyet Evi’nin itibarının kullanışlı olacağını umuyordu.


Nerede olursa olsun, bireysel güç her zaman daha güçlü olana itaat ederdi! Mantıksız şeyler mantıklı olurdu!


‘Bilge bir adam şartlara göre hareket eder!’ dendiğinden durumu çözmek için Yi Yun’a bir şans daha verirse Yi Yun’un da uzlaşıya sıcak bakacağına inanıyordu.


“Sana tazminat olarak 20,000 ejder runu vereceğiz.” Yang Yuefeng şartlarını öne sürdü. Bunu önceden hazırlamıştı. Yi Yun ile olan durumun dostça çözülmesi için ödemeye niyetlendiği ejder runlarının azami miktarıydı.


“20,000 ejder runu mu?” Yi Yun dudak büktü. ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ için 10,000 ejder runu ve iki onur puanı harcamıştı ve onur puanı da paha biçilmezdi. 100,000 ejder runu, hatta daha fazlası teklif edilse bile yetersizdi.


Yang Yuefeng, ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ ile benzer fiyatı olan bir şey için 20,000 ejder runu ödemeyi planlıyordu.


“Eh, bir aylık kiramı karşılamaya yeter.” Yi Yun alayla karşılık verdi.


Bunu duyan Yang Yuefeng’in sinirleri zıpladı!


Arkasındaki iki takipçinin de gözleri genişledi. Yang Dingkun bile şok oldu.


Aylık 20,000 ejder runu kira mı? Merkezi İlahi Kule’nin altmışıncı katının üstündeki bir kata mı taşınmış?


Merkezi İlahi Kule, Tai Ah Kutsal Şehri’nin en büyük düzeniydi. Bir milyon mil yarıçaplık bir alandan Yer ve Gök Yuan Qi’sini topluyordu. Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki en iyi yetişim alanı olması da bu yüzdendi.


Tüm Tai Ah Kutsal Şehri yetişimcileri Merkezi İlahi Kule’de yaşayabilmenin hayalini kurardı. Bu yalnızca bir ihtişam sembolü değildi, aynı zamanda yetişimleri için de çok yararlıydı.


Dahası, altmışıncı katın üzerindeki odalar, Yer ve Gök Yuan Qi’si bakımından o kadar zengindi ki, orada kalanları herkes kıskanırdı.


Yi Yun’un zengin olduğunu biliyorlardı. Ama en zenginler bile zar zor kazandıkları ejder runlarını bu şekilde harcamaya cesaret edemezlerdi. Bütün servetini harcadıktan sonra tekrar bu kadar çok ejder runu kazanamamaktan korkmuyor mu?


“Ne...Senin istediğin ne?” Yang Yuefeng’in yüzü asıldı. Yi Yun, merkezi İlahi Kule’de aylık 20,000 ejder runu kirayla oturduğundan bahsederek onun koşullarıyla açıkça alay etmişti.


“Eşit takas, yani iki onur puanı.”


Yi Yun yasaları yeni yeni öğreniyordu, bu yüzden de ‘Yasaların Gerçeği’ kitabından ilham almaya ihtiyaç duyuyordu. Ama Chu Kraliyet Evi’nden ne kadar iğrenirse iğrensin mümkün olduğunca beladan kaçınma düsturunu sürdürmek istiyordu.


‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ için iki onur puanı harcamıştı ve ‘Yasaların Gerçeği’ ile ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ni eşit kabul etmişlerdi.


Yi Yun Chu Kraliyet Evi’nin kurallarına uyabilirdi ama bu, onların zorbalığına katlanacağı anlamına gelmiyordu.


Ve eşit takas da Yi Yun’un son kararıydı.


“Heh!” Yi Yun’un iki onur puanı istediğini duyunca, Yang Yuefeng’in gözlerinde öfke parladı. “Demek zıkkım içmek için...benimle kadeh kaldırmayı reddediyorsun!”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr