Bölüm 264: Bilmediğim İçin Öğreniyorum

avatar
10779 23

True Martial World - Bölüm 264: Bilmediğim İçin Öğreniyorum


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 

 

Yi Yun ‘On Bin Hayvan Tekniği’ne çalışırken, Tai Ah Kutsal Şehri’nde bir başka sansasyonel haber yayıldı.

 

Tai Ah Kutsal Krallığı Kraliyet Ailesi’nin Metruk Gök Ustası olan Büyük Usta Yuehua, Tai Ah Kutsal Şehri’nin yeni kıdemlilerinden biri olarak şehirde yaşamaya başlayacaktı.

 

Ve yarın, ‘Metruk Gök Tekniği’nde halka açık derslere başlayacaktı. Her ay üç ders verecekti.

 

Bu haberler, ‘Metruk Gök Tekniği’ne odaklanan yetişimciler arasında fırtına gibi yayıldı.

 

Bu dersler, bilge olabilmiş bir Metruk Gök Ustası tarafından verilecekti sonuçta!

 

Bilge seviyesindeki insanlar, Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki genç yetişimcilere özel bir ilgi göstermemişti daha önce. Sonuçta Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki yetişimcilerin bir bilge olma olasılıkları son derece düşüktü. Bu sebeple bilgeler kendi yetişimlerine öncelik verirdi.

 

Hâl böyleyken, yetişimciler, Büyük Usta Yuehua’nın Mor Kan veya Yuan Tesisi Âlemi’ndeki gençlere ders vereceğini öğrenip de nasıl heyecanlanmazlardı?

 

Üstelik Büyük Usta Yuehua, tüm Tai Ah Kutsal Krallığı’nın en iyi Metruk Gök Ustaları’ndan biriydi!

 

İnsanların şu an için tek tartışma konusu buydu. Doğrusu Büyük Usta Yuehua’nın böyle bir zamanda Tai Ah Kutsal Şehri Kıdemlileri’nden biri olması tesadüf olmasa gerekti!

 

Elbette bunun asıl sebebi, Luo Huo’er’in birkaç gün önce ‘Metruk Gök Tekniği’ rekorunu kırmış olmasıydı.

 

Luo Huo’er’in kırdığı ‘Metruk Gök Tekniği’ rekoru, otuz bin yıldır kırılamamıştı!

 

Dile kolay, otuz bin yıl! Sıradan bir bilge sadece on bin yıl yaşardı. Sadece bilge âleminin orta seviyelerine veya geç seviyelerine ulaşanların otuz bin senelik ömrü olurdu.

 

Luo Huo’er’in eninde sonunda Tai Ah Kutsal Krallığı’nın en iyi Metruk Gök Ustası olacağı garanti sayılırdı. Bir bilge olacaksa ‘Metruk Gök Tekniği’ndeki seviyesi de o ölçüde artacaktı. Tai Ah Kutsal Krallığı’nın son yüz bin yıldır gördüğü en iyi Metruk Gök Ustası bile olabilirdi!

 

Bu sebeple tüm Tai Ah Kutsal Krallığı, Luo Huo’er’i yakından takip ediyordu. Tüm güçlü oluşumlar, Luo Huo’er’i kendi bünyelerine katmanın imkansız olduğunu bilseler de onunla yakın bir ilişki kurmak için her türlü imkanı sunmaya çalışıyordu.

 

Büyük Usta Yuehua’yı Tai Ah Kutsal Şehri’ne göndermek de, Tai Ah Kutsal Krallığı Kraliyet Ailesi’nin bunu ifade biçimiydi.

 

Kraliyet Ailesi’nin Metruk Gök Ustası olan Büyük Usta Yuehua, Tai Ah Kutsal Şehri’ne bir kıdemli olarak bizzat gelmişti ve ‘Metruk Gök Tekniği’ dersleri verecekti.

 

Herkes, Yuehua’nın yalnızca bir kişiye öğretmek için burada olduğunu biliyordu. O kişi de, Luo Huo’er idi! Yuehua’nın ondan başkasını ‘Metruk Gök Tekniği’ öğrencisi olarak yanına alması pek olası değildi!

 

‘Metruk Gök Tekniği’ne odaklanan diğer yetişimciler yan karakterler olduklarını bilseler de yine de sevinçliydiler. Sonuçta Luo Huo’er sayesinde harika bir şey kazanmışlardı!

 

Ama Büyük Usta Yuehua’nın sınıfının detayları açıklanınca çoğu yetişimci afalladı!

 

Kıdemli Yuehua’dan bir ders almanın bedeli 3,000 ejder runu olacaktı!

 

Ders ücretleri aylık ödenecekti; bu da demekti ki, ders almak isteyen herkes aylık 9,000 ejder runu ödeyecekti!

 

Çok pahalıydı!

 

‘Metruk Gök Tekniği’ne çalışanların çoğu, böyle yüksek bir ücreti karşılayamazdı. Sadece İnsan Onur Listesi’nde üst sıralarda bulunanlar bu ücreti karşılayabilirdi.

 

Çoğu kişi, hayal kırıklığına uğramış olsa da ücretin bu kadar pahalı olmasının ardındaki nedeni anlayabiliyordu.

 

Sadece Büyük Usta Yuehua’nın isminden dolayı bile bir sürü insan başvuracaktı. ‘Metruk Gök Tekniği’ ile hiçbir ilgisi olmayanlar bile öylesine derslere katılacaktı. Hiçbir şey anlamasalar bile Büyük Usta Yuehua’yı görmek dahi onlar için yeterli olacaktı.

 

Böyle olursa, Büyük Usta Yuehua o kadar kalabalığın içinde nasıl ders verebilirdi ki?

 

Bu nedenle, 9,000 ejder runu giriş kısıtlaması olarak kullanılacaktı.

 

9,000 ejder rununu ödeyebilenler de, ‘Metruk Gök Tekniği’nde biraz bir şeyler bilenler olacaktı. Sadece Büyük Usta Yuehua’yı görmek isteyenler ise burada durmak zorunda kalacaktı, çünkü kimse sırf eğlence uğruna 9,000 ejder runu ödemezdi.

 

Ders ücreti pahalı olsa da ek bir husus da vardı. Bu, ‘Metruk Gök Tekniği’ öğrencilerinin dört gözle beklediği bir şeydi. Bir burs ödülü!

 

Büyük Usta Yuehua’nın sınıfına katılıp onun gözüne girebilecek kadar başarılı olanlar burs alacaktı.

 

Bu burs, başarısız olanların ders ücretlerinden karşılanacaktı.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki ‘Metruk Gök Tekniği’ ile ilgili rekorlardan birini kırabilenler bir daha asla ders ücreti vermeyecekti; ayrıca her ay, 8,000 ejder runu değerinde ‘Metruk Gök Tekniği’ malzemesi alacaktı.

 

Ve bu burs katlanabilirdi. Rekorlardan birini kırmak ders ücretinden muaf olmak ve aylık 8,000 ejder runu değerinde malzeme almak demekti.

 

İki rekor kırılması hâlinde ise, 9,000 ejder runluk ders ücreti iade edilecek ve aylık ödenek 25,000 ejder rununa çıkarılacaktı!

 

Ve bu husus, birçok kişiyi cezbetmişti!

 

Ama bir aptal bile, bu hususun Luo Huo’er için özel olarak konulduğunu anlayabilirdi!

 

Bu burs sistemi, Tai Ah Kutsal Krallığı Kraliyet Ailesi’nin, Luo Huo’er’i ödüllendirme ve onun desteğini kazanma yolu olarak bile düşünülebilirdi. Sonuçta Luo Huo’er’den başka kim ‘Metruk Gök Tekniği’ ile alakalı bir rekor kırabilirdi ki?

 

‘Metruk Gök Tekniği’ öğrenmek, kaynak gerektiren bir işti. Bu yüksek masrafların en önemli boyutu da kullanılan malzemelerdi. Birçok Metruk Gök Ustası, İnsan Onur Listesi’ne girebilir ve dünya kadar ejder runu kazanabilirdi ama yine de onları harcarken iki kez düşünürdü. Onların, sağlam bir bütçe planlaması yaparak yaşamaları gerekiyordu.

 

Büyük Usta Yuehua bu burs sistemini kurarken, Luo Huo’er bir başka rekor daha kırarsa gelecekte ‘Metruk Gök Tekniği’ çalışmak için ihtiyaç duyacağı malzemeler konusunda maddi bir endişe yaşamamasını düşünmüştü.

 

‘Metruk Gök Tekniği’ne çalışan çoğu kişi bu konuda kıskançtı. Ama Luo Huo’er’in ‘Metruk Gök Tekniği’ konusunda onları ezip geçmiş bir dahi olduğu da ortadaydı.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’nin en başta kurulma nedeni gelişmekte olan dahilere kaynak sağlamaktı. Kaynak dağıtımında da adil rekabet sistemi oluşturulmuştu. Yani kaynak edinemeyenler yalnızca kendilerini suçlayabilirdi.

 

 

Kıdemli Yuehua’nın sınıfı için kayıtlar başladı.

 

Ders ücretleri pahalı olsa da yine de pek çok kişi kaydoldu. İnsan Onur Listesi’ne girebilmiş ve ‘Metruk Gök Tekniği’ne odaklanmış yetişimciler olsa da yine de ayda 9,000 ejder runu vermek etlerinden et koparılıyormuş gibi hissetmelerine neden oluyordu.

 

9,000 ejder rununu ödeyen herkes küçük bir ders nişanı alıyordu.

 

Çabucak bir düzine ders nişanı dağıtılmıştı ama hâlâ uzun bir kuyruk vardı. Kıdemli Yuehua’nın ilk dersine bu kadar çok kişinin katılacak olması doğaldı.

 

Ders nişanları neredeyse tükenirken kalabalık dağılmaya başladı. O sırada, Yi Yun ders nişanı almak için idare ofisine sallana sallana daha yeni geliyordu.

 

Ders nişanlarını dağıtmaktan sorumlu olan görevli Yi Yun’u tanıdı. Yi Yun’un ders nişanı istediğini gören görevlinin ifadesi değişti. Yi Yun’a bunun ‘Metruk Gök Tekniği’ne çalışanlar için olan bir ders olduğunu hatırlatmaktan geri durmadı.

 

Yi Yun’un buraya yanlışlıkla geldiğini düşünmüştü. Yi Yun, savaşçılar için olan yetiştirme teknikleri, ‘Görünüş Totemi’ veya yasalarla ilgili derslere katılmalıydı sonuçta.

 

“Ah, biliyorum.” dedi Yi Yun ve 9,000 ejder rununu ödemek için kendi nişanını çıkardı.

 

Görevli, Yi Yun’un nişanını uzattığını görünce bir anlığına şaşırdıktan sonra sordu: “‘Metruk Gök Tekniği’ni biliyor musun?”

 

Görevli, Yi Yun’un Bulut Çölü’nden geldiğini biliyordu. Yoksuldu ve desteği yoktu. Ve ‘Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmek için bol miktarda kaynak gerekirdi. Dövüş sanatları yeteneklerinin hayvani olduğu göz önüne alınırsa ‘Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmek için fırsat bulamaması daha mantıklıydı…

 

“Bilmiyorum!” diyerek başını salladı ve sakin bir şekilde açıkladı: “Bilmediğim için öğreniyorum zaten!”

 

“Eh…”

 

Yi Yun’un sözlerini duyan görevlinin nefesi kesildi.

 

Bilmediğin için mi öğreneceksin?

 

Kulağa tamamen mantıklı gelen bu sözler, görevlinin konuşamamasına neden oldu.

 

‘Metruk Gök Tekniği’ konusunda hiçbir bilgisi olmayan bir çaylak, Büyük Usta Yuehua’nın dersine mi katılmak istiyordu? Ve bu üç ders, 9,000 ejder runu ödemeyi gerektiriyordu!

 

Yi Yun’un çaylak sıralama yarışmasında paranın gözüne vurduğunu biliyordu. Ama zengin olanların ayran gönüllü olabileceği gerçeği iç çekmesine neden oldu. Elbette ders ücretleri ne kadar yüksek olursa olsun, bununla ilgileniyorsa derslere girebilirdi!

 

 

O sırada, Merkezi İlahi Kule’de, Luo Huo’er yatağında uzanıyor, elindeki küçük nişanla oynuyordu.

 

Gidip ders nişanını almamıştı, bunun yerine ona nişanı vermesi için birisi gönderilmişti.

 

Ve Luo Huo’er de bundan fazlasıyla memnundu.

 

Ve memnuniyeti, ders ücretlerinden veya ayak işlerinden muaf tutulmasıyla ilgili değildi, kendisine yapılan muamele ile ilgiliydi.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’nin en büyük dehası olarak nasıl olur da özel bir muamele görmezdi?

 

“Hanımım, aylık 8,000 ejder runluk ödenek alacağız! Büyük Usta Yuehua’nın iyi bir insan olduğu muhakkak!”

 

Hizmetçi Dong’er, Luo Huo’er’e bakıyordu. İki gündür yemek yememişti. Her ne kadar tahıl kalıntısı yemiş olsa da ve açlık hissetmese de ağzındaki ve midesindeki boşluğu hissedebiliyordu.

 

Luo Huo’er’in bir an önce iyi bir havaya girerek cezasını affetmesini bekliyordu.

 

Luo Huo’er gözlerini devirerek Dong’er’e baktı. “8,000 ejder runluk ödenek ne ki? Hiçbir işe yaramaz. Bir başka ‘Metruk Gök Tekniği’ rekoru kıracağım ve aylık 25,000 ejder runu alacağım. Belki üçüncüyü de kırıp 42,000 ejder runu alırım. Öyle olursa ‘Metruk Gök Tekniği’ne istediğim gibi çalışabilirim.”

 

“Evet, evet. Hanımım en iyisi!” Dong’er yalakalık yapmaya başladı. Aynı zamanda büyük gözlerinde bir hevesle Luo Huo’er’e bakıyordu.

 

Luo Huo’er homurdandı. “Ne düşündüğünü biliyorum. Tamamdır, önümüzdeki iki gün için cezanı affedeceğim. Yarın benimle sınıfa gel!”

 

Elbette Dong’er sınıfa giremezdi. Tek yapabileceği dışarıda beklemekti.

 

 

Böyle koşullar ve büyük beklentiler altında Büyük Usta Yuehua’nın dersi başladı.

 

Sınıf, Merkezi İlahi Kule’nin altındaydı. Sınıf olarak bin metrekarelik bir ‘Metruk Gök Tekniği’ salonu kullanılıyordu.

 

Büyük salonda, her türden metruk kemik kalıntısı düzeni, kazan ve taş masa vardı. Masalar, çeşit çeşit değerli malzemelerle doluydu.

 

Düzen ve malzemeler, 9,000’lik ders ücretinin o kadar da çok olmadığını düşünmelerine neden oluyordu. ‘Metruk Gök Tekniği’ni çalışmak için çok miktarda kaynak gerekirdi ama bu sınıftaki kaynaklar ücretsiz olarak temin ediliyordu.

 

Birçok yetişimci, derse bir saat önce gelmişti. Sabırsızlıkla Büyük Usta Yuehua’nın gelmesini bekliyorlardı.

 

Sınıfta toplam 106 yetişimci vardı. Luo Huo’er sınıfa girdiğinde 100 kişi hazır beklemekteydi zaten.

 

Ve doğal olarak Luo Huo’er’in gelişi herkesi heyecanlandırmıştı.

 

“Bu, Luo Huo’er!”

 

Birisi bu sözleri söylediğinde tüm gözler giriş kapısına çevrildi.

 

Luo Huo’er bir Metruk Gök Ustası elbisesi giyiyordu. Diğerlerinden çok farklı biri gibiydi. Her hareketi zarifti ve yavaşça yürüdüğünde sınıfa, üst sınıf bir ailenin zarafeti yayılıyordu.

 

ÇN: Fullbringer beni de sahiplendi, seri aksarsa veya kötü düzenlenirse sorun ondadır. :D Ona sövün, beni karıştırmayın.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44339 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr