True Martial World - Bölüm 266: Büyük Usta Yuehua

---

 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 

'Metruk Gök Tekniği' sınıfındaki her Metruk Gök Ustası adayına bir masa hazırlanmıştı. Her taş masada metruk kemik kalıntılarını arıtmak için kullanılan bir düzen diski vardı. Üç feetlik kare şeklindeki düzen diskine runlar kazınmıştı.

 

Düzen disklerinin yanında bir metre uzunluğunda bir dolap da vardı. Bu dolap denilen şey, boyutlar arası yüzüklere benzer bir depolama aletiydi. İçlerinde de büyük miktarlarda metruk kemik malzemeleri bulunuyordu.

 

Metruk kemikler genellikle çok büyük olurdu. Bazı ilkel metruk hayvanlarınki yüzlerce, binlerce mile ulaşabilirdi. Böyle büyük metruk hayvanların kemikleri yere koyulduğunda sarmal dağlara benzerdi. Bilge seviyesindeki Metruk Gök Ustaları bile böyle metruk kemikleri kalıntı hâline getirmekte zorlanırdı.

 

Yi Yun, 'Metruk Gök Tekniği' için en gerekli malzemeleri gördüğünde Lin Xintong’un ona bıraktığı 'Metruk Gök Tekniği' defterini hatırladı.

 

Bu defter, Su Jie tarafından yazılmıştı ve Su Jie, Lin Xintong’a on sekiz defter bırakmıştı. Lin Xintong ise, Yi Yun’a ilk defteri bırakmıştı.

 

Lin Xintong, ilk başta 'Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmek çok zahmetli olduğundan Yi Yun’un bu tekniği öğrenmek istemesini desteklememişti. Çünkü 'Metruk Gök Tekniği’ni on bin kişiden sadece biri öğrenebilirdi. Dahası, iyi bir öğretmenin rehberliğine ve bol miktarda kaynağa ihtiyaç vardı. Yi Yun o zamanlar bu koşulların hiçbirini yerine getiremiyordu ve getirebilecek gibi görünmüyordu.

 

Lin Xintong’un ona yardım etmesinin nedeni ise, Yi Yun’un ısrarıydı. İki yıl içinde Su Jie’nin defterinden bir şeyler öğrenebilirse ve temel düzeyde el mühürleri ile enerji kontrolünü öğrenirse Yi Yun’a 'Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmekte yardım edeceğine dair anlaşmışlardı. Başaramazsa, Yi Yun defteri iade edecekti.

 

Yi Yun sadece başlangıç aşamasında olduğundan Su Jie’nin defteri onun için çok anlaşılmazdı.

 

Yarım yıldır, sık sık defteri okumasına rağmen ondan öğrendiği şeyler çok kısıtlıydı.

 

'Metruk Gök Tekniği' ile ilgili sadece genel bir bakış açısı geliştirebilmişti. Gerçek temelleri ve daha sonra ayrıntıları öğrenmek zorundaydı.

 

'Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmek epey çaba gerektiriyordu ve bu da, Yi Yun için zarardan ziyade yarar sayılırdı.

 

Mor Kristal, dünyadaki en saf ve en zengin enerjiyi hazırlayabilirdi. Ve şimdiki hâliyle, Yi Yun bu enerjiyi basitçe yutup özümseyebilirdi ama bu, hazineyi israf etmek anlamına gelirdi.

 

'Metruk Gök Tekniği' yöntemlerini kullanarak bu enerjiyi işleyebilirdi. Bu enerjilerin belirli yönlerini ortaya çıkarmak da, Yi Yun’un dövüş sanatları yolundaki adımlarını kolaylaştırabilirdi.

 

Ve 'Metruk Gök Tekniği’nde ustalaşırsa büyük bir servet edinebilirdi.

 

Ama şu anda, Yi Yun bir öğretmenden, ona 'Metruk Gök Tekniği’ni öğretebilecek bir öğretmenden yoksundu…

 

Yi Yun 'Metruk Gök Tekniği' düzen diskini incelerken birisi aniden, “Büyük Usta Yuehua geldi!” diye bağırdı.

 

Bunun üzerine herkes uğraştığı işleri bıraktı ve dik durmaya başladı.

 

Sınıfın kapısı açıldı ve koyu mor Metruk Gök Ustası elbisesi giyen bir kadın yavaşça içeri girdi.

 

Kadın otuzundan fazla görünmüyordu. Beyaz dişleri, güzel kaşları ve mükemmel vücut hatlarıyla bir olgunun cazibesini yayıyordu.

 

“Oh?”

 

Yi Yun şaşkındı. Bu, Büyük Usta Yuehua mıydı?

 

En başta, bilge seviyesinde Metruk Gök Ustası olan birinin Su Jie gibi bir ihtiyar olacağını düşünmüştü. Onun bir kadın olmasını hiç beklememişti. Sadece görünüşüne bakan biri bu kadının neredeyse bin yıl yaşamış bir bilge olduğunu anlayamazdı.

 

Sayısız kız, bu bin yılı aşkın süre boyunca güzelliğini koruma yeteneğini kıskanırdı.

 

Aslında savaşçıların dünyası, olağanüstü yeteneklerinin yanı sıra eşsiz terbiye ve tavırlara sahip, güzelliğiyle şehirleri ve ülkeleri düşürebilecek kadınlarla doluydu.

 

Kişinin görünüşünün %30’u doğuştan, %70’i yetişimden gelir. Zengin ailelerin sıradan kadınları, çoğunlukla fakir kızlardan daha güzel olur. Bunun nedeni, adabı muaşeret konusunda aldıkları özel eğitim ve hiçbir ev veya çiftlik işinde çalışmamalarıdır. Bu sebeple de ciltleri ve vücut hatları daha iyidir.

 

Ama sıradan bir insan ne kadar zengin olursa olsun dövüş dünyasının elit kadınlarıyla kıyaslanamazdı.

 

Bu kadınlar, ailelerinden en iyi genleri alır ve Yer ve Gök Yuan Qi’sinin yanı sıra her türlü iksirle kendini besler, yetiştirirdi.

 

Bunlar da bedenlerini neredeyse mükemmel hâle getirmelerine yardımcı olurdu. Ciltleri beyaz yeşim gibi mükemmel olurdu ve görünüşleri Yuan Qi’den dolayı mükemmelleşirdi. Verimsiz beslenme düzenleri nedeniyle ince veya şişman olan ölümlü kızlar gibi olmazlardı.

 

Mesela Büyük Usta Yuehua oldukça iyi yeteneklere sahipti. Hâlâ gençken bilge olduğu için uzun süredir gençliğini koruyabiliyordu.

 

“Bugünden itibaren 'Metruk Gök Tekniği' öğretmeniniz ben olacağım!”

 

Yuehua salonun ortasında durarak ve parmaklarıyla hafifçe taş sahnedeki düzen diskine vurarak ifadesiz bir şekilde konuştu.

 

Sesi nazikti ve ifadesizliği ayrı bir çekicilik katıyordu.

 

Sahnenin hemen altındaki gençlerin çoğu can evlerinden vuruldu. Son derece enerjik olan bu on altı yaşındaki gençler için, olgun bir kadının çekiciliği, genç bir kızınkinden çok daha amansızdı.

 

“Öğretmen Yuehua çok güzel! Ayrıca çok genç görünüyor!”

 

Bazı insanlar birbirlerine ses iletti. Kadın savaşçılar ise, kendi görünüşleri konusunda daha kaygılı bir hâle geldiler. Savaşçıların dünyasında, ebedi gençliği elde etmenin pek çok yolu vardı.

 

“Önümüzdeki birkaç yıl Tai Ah Kutsal Şehri’nde eğitim vereceğim. Size 'Metruk Gök Tekniği' ile ilgili her şeyi öğreteceğim. Eğer yetenekliyseniz ‘Bin Elli Ay Budası’nı bile öğrenirsiniz!”

 

Yuehua ‘Bin Elli Ay Budası’ndan bahsettiğinde bu gizemli tekniği bilenlerin çoğunun nefesleri kesildi.

 

Metruk Gök Ustaları’nın dünyasında yetiştirme teknikleri ve gizemli teknikler de vardı. Bunların çoğu da enerjiyi çıkarmak ve arıtmak üzerineydi.

 

‘Bin Elli Ay Budası’ bir dizi el mührüydü. Bir kez uygulandığında, sıradan insanlar yüksek hızdan dolayı oluşan gölgelerden başka bir şey göremezdi.

 

Bu, Büyük Usta Yuehua’nın uzmanlığıydı. Bu el mührü dizisi, metruk kemiklerdeki enerjiyi çıkarmayı ve arıtmayı oldukça kolaylaştırırdı!

 

‘Bin Elli Ay Budası’, Büyük Usta Yuehua’nın bir eğitim gezisinde şans eseri bulduğu bir teknikti. 'Metruk Gök Tekniği’nde böyle başarılar kazanmasının temel sebebiydi. Bu sebepten de onu başkalarına öğretmeye istekli olması beklenmedik bir durumdu.

 

Ama Büyük Usta Yuehua’nın standartlarını sağlamanın neredeyse imkansız olacağı açıktı.

 

“‘Bin Elli Ay Budası’nı büyük ihtimalle Luo Huo’er’e öğretmeyi planlıyor. Onu öğrenebileceğimizi düşünmemiz anlamsız.”

 

İnsanlar birbirlerine ses aktararak konuştu. Büyük Usta Yuehua’nın çabucak Tai Ah Kutsal Şehri’ne gelip derslere başlaması, Luo Huo’er’i bir öğrenci olarak alması demekti. Luo Huo’er için pek çok fırsat hazırladığı belli oluyordu.

 

Bunu düşündüklerinde, diğer öğrencilerin çoğu hayal kırıklığına uğradı. ‘Bin Elli Ay Budası’nı öğrenme ihtimalleri yok sayılırdı.

 

Büyük Usta Yuehua konuşmaya devam etti: “Her birinizin yeteneği ve temeli farklı. Yeteneklerinize göre öğrenebileceklerinizi ve sınırlarınızı kabaca anlamak istiyorum. Şimdi, masanızdaki düzen diskini ve dolabınızda depolanmış malzemeleri kullanmanız için size iki saat süre vereceğim. En iyi 'Metruk Gök Tekniğiniz'i uygulayın ve bana neler yapabileceğinizi gösterin.”

 

Konuşmayı bitirdiğinde mor elbisesini temizledi ve bir sandalyeye oturdu.

 

Kürsünün altındaki genç yetişimciler bunu duyduklarında heyecanlandılar. Özellikle 'Metruk Gök Tekniği’nde kendine güvenenler ellerini ovalamaya başladı.

 

Hepsi de ders başladığından beri Yuehua’nın ilgisini nasıl çekebileceğini düşünüyordu. Onun ilgisini çekebilirlerse, ‘Bin Elli Ay Budası’nı öğrenme fırsatı bulamasalar bile en azından burs ödülünü kazanmalarının kolaylaşacağını düşünüyorlardı. Bu da, çalışmalarının daha sorunsuz geçeceği anlamına gelirdi.

 

Birçok insan hemen dolaplarından metruk kemik malzemelerini çıkardı. Kendilerine en uygun metruk kemikleri seçtiler ve yapabilecekleri en iyi şekilde metruk kemik kalıntısını arıtmaya giriştiler.

 

Ama aynı anda, sınıfın köşesinde oturan Yi Yun, Yuehua’nın sözleriyle beyninden vurulmuşa dönmüştü.

 

Metruk kemik kalıntısı arıtmak mı?

 

En temel el mühürlerini bile bilmezken nasıl metruk kemik kalıntısı arıtabilirdi ki?

 

Su Jie’nin defterinde yazılı olanlar, başlangıç aşamasında bile kullanamayacağı şeylerdi.

 

Yi Yun birkaç metruk kemik parçası çıkardı ama onların hiçbirini tanıyamadı.

 

Yi Yun’un yanındaki pek çok kişi, kendi işlerine dalmıştı.

 

Odaklanmış bir şekilde ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı. Hareketsiz kalan tek kişi Yi Yun’du. Bu da onun göze batmasına sebep oluyordu.

 

Yi Yun şaşkınlık içindeyken, Yang Yuefeng uzmanı olduğu Yedi Hazine Totemi kalıntısını arıtmaya başlamak üzereydi. Bu kalıntı, 'Görünüş Totemi’ni yoğunlaştırmaya yardımcı olurdu. 'Yuan Öncesi Görünüş’ü başarma oranını da %5 arttırırdı.

 

Bu, Yang Yuefeng’in yapabileceği en iyi 'Metruk Gök Tekniği' idi.

 

Yedi Hazine Totemi kalıntısıyla, Luo Huo’er ve bir avuç insan dışında herkesi geçebileceği konusunda kendine güveniyordu.

 

Yi Yun gibi çöp onunla nasıl kıyaslanabilirdi ki?

 

Yi Yun’a kaçamak bir bakış attı ve onun mal mal oturduğunu gördü.

 

Böyle bir durumda mal mal oturmaktan başka elinden bir şey gelmezdi tabii.

 

Geri zekalı! Büyük Usta Yuehua orada bulunmasaydı anıra anıra güler, Yi Yun ile dalga geçerdi.

 

Yi Yun’un aptallığı hayal gücünü bile aşmıştı. Yang Yuefeng başlangıçta Yi Yun’un kara cahil olmadığını, bir iki şey bildiğini düşünmüştü. Yi Yun’un 'Metruk Gök Tekniği’nin m’sinden bile haberi olmadığını düşünmemişti, ama yine de Yi Yun tüm bu cahilliği ile kendini utandırmak için Büyük Usta Yuehua’nın sınıfına gelmişti. Kesinlikle moronun tekiydi!

 

Ne yazık ki, Yi Yun’un kara cahilliğiyle, arıtacağı Yedi Hazine Totemi kalıntısının seviyesini anlayabilmesi ihtimal dahilinde değildi. Bu moronun önünde yeteneklerini sergilemesi anlamsızdı. Böyle bir sığırı alt etmeye çalışması anlamsızdı.

 

Yang Yuefeng başını sallayıp önüne döndü ve daha fazla Yi Yun’a bakmadı. Yedi Hazine Totemi kalıntısını arıtmaya odaklanmaya devam etti. Elbette böylesi zor bir kalıntıyı arıtmada yadsınamaz bir başarısızlık ihtimali vardı, ki bu yüzden başarılı olmak için, konsantre olmalıydı.

 

Sadece Yang Yuefeng değil, Luo Huo’er de Yi Yun’u fark etmişti.

 

Yi Yun’un hareketsiz durduğunu görünce keyiften dört köşe oldu.

 

İçten içe sevindi ve kendi kendine dedi ki: “Bu kurbağa ne kadar da hödükmüş. Dövüş sanatları konusunda iyi bir yeteneğe sahip olsa da kendini utandırmak için Metruk Gök Ustası sınıfına geldi. Ne umduğunu hiç anlamıyorum.”

 

Ardından Yi Yun’la ilgilenmeye bir son verdi. Arıtmak istediği metruk kemik kalıntısını seçmişti zaten. Yeteneğini sergilemek, Luo Huo’er’in 'Metruk Gök Tekniği’nin ne kadar iyi olduğunu herkese göstermek istiyordu.

 

Yi Yun’un şaşkın hâli, Yuehua’nın gözlerine de takıldı. Yuehua, en başta birçok Metruk Gök Ustası’nın metruk kemik kalıntısı arıtmadan önce bir süre sessizce oturmasının normal olmasından dolayı, Yi Yun’un kendini zihnen hazırladığını düşünmüştü.

 

Ama on beş dakika sonra bile Yi Yun hareketsizce oturmaya devam edince kaşlarını çattı ve ayağa kalkarak Yi Yun’a doğru yürümeye başladı.

 

ÇN: TMW premiuma geçti bu bölüm itibarıyla. Premium hakkında bilgi almak için duyuruya göz atmayı unutmayın.