Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Su Jie’nin konutunun olduğu bölgede, ‘Metruk Gök Tekniği’ çalışmaları için ayrılmış kocaman bir salon vardı. Su Jie’nin özel çalışma odası değildi, Lin Ailesi Metruk Gök Ustaları’nın öğrencileri için ayrılmış bir yerdi.

Yi Yun salonun ortasına yürüdü ve düzgünce dizilmiş ‘Metruk Gök Tekniği’ çalışma tezgâhlarını gördü.

Bu tezgâhlarda her çeşit malzeme ile düzen diskleri vardı. Tezgâhlar arasında mekik dokuyan pek çok Metruk Gök Ustası elbisesi giymiş insan da vardı.

Kıdemliler de vardı; aydın görünümlü, orta yaşlı erkek ve kadınlar! Bu insanlar, belli ki Lin Ailesi’nin Metruk Gök Ustası gücünün bel kemiğini oluşturuyordu!

Metruk Gök Ustaları dışında, her iki cinsiyette gençler de vardı. Belli ki, bu ustaların öğrencileriydiler.

“Kıdemli Su, geri dönmüşsün!” Metruk Gök Ustası elbisesi giymiş orta yaşlı bir adam, Su Jie’yi saygılı bir sesle selamladı.

“Gök Ustası Sun, uzun zaman oldu!” Su Jie de başını salladı.

Orta yaşlı adam, Su Jie’ye olan saygısından dolayı Yi Yun’a dostça bakarak sordu. “Kıdemli Su, yeni acemin mi?”

Yi Yun ellerini birleştirip kibarca selam verdi.

“Haha, iyi görünüşlü yetenekli bir genç! Kıdemli Su’nun çırağı olağanüstü olmalı! ‘Metruk Gök Tekniği’nde çok yetenekli olmalısın!”

Orta yaşlı adam konuşurken, onun arkasında duran, Yi Yun ile aynı yaştaymış gibi görünen 15 yaşındaki bir kız merakla Yi Yun’a baktı. Bu gencin, Su Jie tarafından kabul edilmesine neden olan olağanüstü yönünü bilmek istiyormuş gibiydi.

Ama Su Jie elini sallayıp cevap verdi. “Ne yeteneğinden bahsediyorsun? Onu bir heves uğruna sözde öğrenci olarak aldım. Ona sadece öylesine bir şeyler öğretiyorum.”

Su Jie, Yi Yun ile olan ilişkisini açıklamak için acele etti. Bu da, Yi Yun’un gözlerini devirmesine neden oldu. Yaşlı adam, kesinlikle Yi Yun’un onu utandırmasından korkuyordu.

Orta yaşlı adam ise, Yi Yun’a karşı, bir sözde öğrenci olduğunu duymuş olsa bile kibar davrandı. “Kıdemli Su’nun sözde öğrencisi bile olağanüstü olmalı! Hahaha!”

Lin Ailesi, Su Jie’ye karşı çok saygılıydı. Özellikle de Metruk Gök Ustaları.

Metruk Gök Ustaları, güçlü savaşçılara değil de, ‘Metruk Gök Tekniği’nde başarılı olan Metruk Gök Ustaları’na hayran olurdu.

Yi Yun cevaplamadı. Orta yaşlı adamın sadece kibar davranmak adına öyle konuştuğunun farkındaydı. Orta yaşlı adam ayrıldıktan sonra, Yi Yun kuru kuru öksürdü ve Su Jie’ye çıkıştı. “Kıdemli Su Jie, ‘Metruk Gök Tekniğim’ epey iyidir. Metruk Gücü mühürlemeyi ve kalıntı oluşturmayı öğrenmemiş olsam da,  yeteneklerimi gördükten sonra bana öğretmeyecek misin?”

Yi Yun sadece enerji çıkarımı yapabilirdi. Ve bu da ‘Metruk Gök Tekniği’nin başlangıcıydı.

Elbette Yi Yun’un enerji çıkarımı, canavarcaydı. Yaşlı adamın, onun bir beceriksiz olduğunu düşünmesini ve bundan dolayı ona yalapşap öğretmesini engellemek için tüm yeteneğini sergilemek istiyordu.

Ama Su Jie dedi ki: “Gücünü göstermek için bol bol fırsatın olacak. Birkaç gün içinde münzevi eğitime gireceğim ve çay partisine hazırlanmaya başlayacağım. Bugün sana iki teknik öğreteceğim ve yarın da Xintong’u göreceğim.”

Su Jie, iki yıl boyunca gizemli bölgede kalmıştı ve ‘Metruk Gök Tekniği’ni kullanamamıştı. Çay partisi için birçok uzman toplanacaktı ve bazıları, Su Jie’den bile daha iyiydi.

Bu yüzden hazırlanması gerekiyordu. Münzevi eğitime girerek en iyi kondisyonunu ulaşmak istiyordu.

“Pekala…” dedi Yi Yun, çaresizce omuzlarını silkerek.

Su Jie, şu an sadece çay partisini düşünüyordu. Ve buna öğrencisi Lin Xintong için olan endişesi de eklenince, bir çocuk oyunu ile ilgilenmek ona pek makul gelmiyordu.

Su Jie, Yi Yun’a bir tezgâhın önüne getirdi.

Tesadüf eseri, az önceki orta yaşlı adam ve kız olan çırağı sağ yandaki tezgâhta oturuyordu.

Orta yaşlı adam, küçük kıza ‘Metruk Gök Tekniği’ni öğretiyordu. Yakınlardaki tezgâhlarda ayakta durup ‘Metruk Gök Tekniği’ni öğrenen başka acemiler de vardı. Ara sıra Lin Ailesi’nden bir Metruk Gök Ustası dolaşıp onlara tavsiyeler veriyordu.

“Bin Küçük Mühür ve Gizemli Kristal El, nispeten düşük seviyeli tekniklerdir. Bunlarla başlamak kolaydır ve ikisinde de uzman olmak zor değildir. Ama bunlar çok yüzeysel tekniklerdir!”

Su Jie, ‘Metruk Gök Tekniği’ tezgâhı önünde durdu ve bir düzen diski çıkardı. Düzen diskinde, beyazımsı yeşil bir metruk kemik vardı.

Metruk kemik, bir feet uzunluğundaydı. Kalitesi iyiydi ama içerisindeki Metruk Gücü, biraz düzensizdi. Muhtemelen general seviyesinde bir metruk hayvana aitti.

Su Jie parmağıyla bir fiske attı ve metruk kemik titremeye başladı. İçindeki Metruk Gücü, bir anda Su Jie tarafından çıkarıldı.

Yi Yun, çıplak gözleriyle metruk kemiğin renginin değişmeye başladığını gördü. Başlangıçtaki yeşilimsi beyaz renk, grimsi beyaza döndü.

Metruk kemikten çıkan enerji özü, Su Jie’nin parmağında bir enerji ışığı damlası olarak toplandı. Tüm enerji Su Jie’nin elinde toplanmıştı.

Bu enerji çıkarma tekniği, Yi Yun’u şaşırttı. Çok akıcı ve kolay bir şekilde gerçekleşmişti.

Yi Yun, Mor Kristal’i kullansaydı bile Su Jie kadar çabuk yapamazdı.

Mor Kristal enerji kontrolü eşsiz olsa da, Yi Yun’un Mor Kristal üzerindeki kontrolü mükemmel değildi.

Mor Kristal’in güçlü olduğu yan, her türlü enerjiyi kontrol edebilmesiydi; sıradan metruk hayvanlar, ilkel bitkiler, kılıç ve sabre mezarlarının köken enerjileri ya da Saf Yang Kılıç Sarayı’nın mühürlenmiş enerjisi de olsa fark etmezdi. Mor Kristal’e göre hepsi aynıydı.

Mor Kristal’i kullanarak tüm bu enerjileri özümsemek, Yi Yun için çok kolaydı.

Ama Yi Yun’u biraz da olsa zorlayan şey, Mor Kristal’i etkinleştirmek ve etkinleştirdikten sonra onu kontrol etmekti.

Yi Yun’un mevcut zihinsel gücüyle, Mor Kristal’i kontrol etmesi o kadar da kolay değildi. Bu yüzden Su Jie gibi tüm Metruk Gücü bir anda çıkaramazdı.

Yi Yun’un avantajı, metruk kemik kalitesi ne kadar fazla olursa olsun sıradan bir metruk kemikmiş gibi enerjiyi çıkarabilmesiydi. Muhtemelen Mor Kristal’e göre tüm bu enerjiler düşük seviyeli enerjilerdi; o kadar düşüktü ki, ayrım yapamıyordu.

Bu, bir balyozla tavuk ve bıldırcın yumurtalarına vurmak gibiydi. Balyoz kullanarak ikisini de kırmak çok basitti. Ama balyozu kullanmak zordu.

Su Jie, elinde yeşil enerji damlasını tutarak Yi Yun’a baktı ve tembelce konuştu. “Velet, iyi izle. Bu, Gizemli Kristal El’dir. Birkaç kere gösterdikten sonra hâlâ öğrenememişsen, sana öğretmediğim için beni suçlama sonra.”

Su Jie’nin parmakları hareket etmeye başladı. Mühürler uçarak havada güzel şablonlar oluşturdu.

Yi Yun nefesini tutup odaklandı.

Mor Kristal’in enerji görüşünü açtı. Bu görüş sayesinde, Su Jie’nin her mührünün içindeki enerji akışını açıkça görebiliyordu.

Çıplak gözle izlemekten çok daha farklıydı.

Çıplak gözle izlerken anlamak ve içgörü kazanmak gerekirdi. Ancak enerji görüşüyle, enerji hareketleri doğrudan görülebiliyordu.

Aslında, bu mühür denen şeyler, enerjiden yoğunlaşan run çizgileriydi sadece. Bu enerjileri gören biri de, run çizgilerinin içlerindeki yasaları görebilirdi.

Her Metruk Gök Ustası, metruk kemik kalıntısı arıtmaya başlarken, enerji yasalarındaki anlayışını ortaya çıkarmak için kendi enerjisini kullanırdı.

Aynı teknik kullanılsa bile, kullanıcının enerji anlayışına bağlı olarak farklı kalitede metruk kemik kalıntıları ortaya çıkardı.

Yi Yun enerji görüşünde, Su Jie’nin kontrol hareketlerinin tam ve güzel bir uyum içinde olduğunu görebiliyordu.

Su Jie’nin mühür tekniklerinde bir uzman olduğunun farkındaydı. Metruk Gücü, doğa yasaları çerçevesinde kontrol edilebilirdi. Bunu yapabilmek de, metruk kemik kalıntısının mükemmel olmasına yol açardı.

Su Jie’nin eli, muazzam miktarda enerjiyle dolduğundan kristal kadar berrak görünmeye başladı. Neredeyse şeffaflaşmıştı ki, zaten ‘Gizemli Kristal El’ ismi de buradan geliyordu.

Bu fenomenin gerçekleşmesi, kişinin Gizemli Kristal El’deki uzmanlığına bağlıydı.

Yi Yun şimdi Su Jie’nin ellerinin de kristallere dönüştüğünü görmüştü. Bu da, hiç şüphesiz onun tekniğinin mükemmel olduğu anlamına geliyordu.

Metruk kemiklerin içindeki Metruk Gücü, Su Jie tarafından çabucak kontrol edilerek bir run mührü hâlini aldı.

Gizemli Kristal El tamamlandıktan sonra, onu Bin Küçük Mühür takip etti!

Su Jie diğer tekniğe geçti ve önündeki düzen diski dönmeye başladı. Metruk Gücü’n yoğunlaştığı run mührü, düzen diski tarafından özümsendi. Su Jie’nin kontrolü altında, hepsi birleşmeye başladı.

Su Jie bin mühür yaptı. Sonunda enerji mühürleri birleşerek parlak bir ışık yaydı.

“Ding!”

Beyaz bir ışıkla birlikte bir kristal, boncuk büyüklüğünde bir metruk kemik kalıntısı düzen diskinin üzerine düşerek ses çıkardı.

Su Jie Yi Yun’a dönüp baktı. “Şimdilik, mühür yapma hızımı on kat düşürdüm. Tekniğimin ne kadarını görebildin? Yüzde kaçını taklit edebilirsin?”