Bölüm 390: Beş Element Kemik Düzeni

avatar
9507 24

True Martial World - Bölüm 390: Beş Element Kemik Düzeni


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


Ne? İlgilenmiyor musun?


Lin Yuan neredeyse yanlış duyduğunu düşünüyordu.


Çay partisinin amacı, her aşiretin ‘Metruk Gök Tekniği’ndeki becerilerini sergilemekti ve bu da genç kahramanların performansı üzerinden gerçekleştirilecekti.


Eğer birisi üstün bir performans sergilerse, sadece ün kazanmaz, aşiretinin yüksek kademelerinin de ilgisini çekerdi. Böylece daha fazla kaynak alabilir ve daha zengin bir gelecek edinebilirdi.


Yani becerilerini sergilemeleri, onlara pek çok fırsat kapısı açabilirdi. Lin Yuan bu fırsatı Yi Yun’a sağladığında, onun cevabı nasıl ilgilenmiyorum olabilirdi ki?


“Kardeş Yuan, o çocuğu görmezden gel. Sahneye çıkmaya cesaret edemiyor madem, neden bana izin vermiyorsun?”


Lin Ailesi’nden bir çocuk gönüllü olurken gülümsedi.


Lin Yuan da Yi Yun’un kendine güveninin eksik olduğunu düşündüğünden başını salladı. Muhtemelen sahneye çıkarsa utanacağını düşünüyordu. Bu da, Lin Yuan’ın nutkunun tutulmasına sebep oldu. Yi Yun, Gizemli Kristal El’i öğrenirken büyük bir numara yapmıştı ama şimdi, sahneye çıkma zamanı geldiğinde geri durmuştu. Böyle birine herkes tepeden bakardı.


“Pekala, sen çık!”


Lin Yuan, gönüllü olan çocuğa başını salladı. Böylece Akşam Esintisi Çardağı’ndan dört kişi sahneye çıktı.


Diğer çardaklardan gelen yirmi sekiz kişiyle birlikte sayı otuz ikiye tamamlandı.


Otuz ikiye karşı otuz iki kişilik büyük kaotik savaş başladı.


‘Metruk Gök Tekniği’ düelloları, sahnenin çok güzel görünmesine neden oldu. Havada patlayan run mühürleri, havai fişekler gibi güzel manzaralar oluşturdu.


Meydandaki altmış dört kişiden yayılan rengarenk parıltılar, doğudan yükselen sabah güneşiyle birleşti ve göz alıcı oldu.


Çevrede oturan ve ilk kez bir ‘Metruk Gök Tekniği’ grup savaşı gören insanlar övgüler yağdırmaya başladılar.


O sırada, Shen Tu Nantian’ın arkasında oturan bir gencin dudaklarında alaycı bir gülümseme oluşmaya başladı.


Bu genç, Shen Tu Nantian’ı onur koltuklarına kadar izleyen üç kişiden biriydi. Adı Song Ziyue idi ve Shen Tu Aşireti’nin ittifakı olan Song Ailesi’ndendi. Shen Tu Nantian ile birlikte onur koltuklarına oturabildiğine göre, becerisi çok iyi olmalıydı.


Bir süre sonra, meydandaki grup savaşları birer ikişer sonuçlanmaya başladı.


Bu savaşta run mühürleri daha şiddetli patlıyordu ve doğal olarak zihinsel güç üzerindeki etkisi artıyordu. Daha zayıf zihinsel güce sahip olanlar derhal eleniyordu.


Öğrenciler birbiri ardına soluk yüzlerle yenilmeye başladılar ve meydanda insan sayısı gittikçe azaldı.


Havada uçan run mühürleri seyrekleşti ve ışık hüzmeleri yavaş yavaş soldu. Savaşın sonucu beklenmedikti. Sonuçta meydanda sadece iki Lin Ailesi öğrencisi kalmıştı, çok fazla run mühürleri kalmamış olsa da kazanmıştılar.


Lin Ailesi gençlerinin, bu sonuçlardan dolayı morali yükseldi.


Az bir farkla da olsa kazanmıştılar.


“Bravo!”


“İlginç!”


Shen Tu Aşireti’nin mirasının daha iyi olduğu söylense de, Lin Ailesi üç savaştan ikisini kazanmıştı. Bu da bu karşılaşmada kazanılan zaferi daha önemli bir hâle getirmişti.


Song Ziyue, Lin Ailesi gençlerinin tezahüratlarını görünce sakince konuştu: “Genç Efendi Nantian, zamanı geldi. İki tur kaybederek yeterince avantaj verdik. Bu anlamsız şamataya son vermeme izin ver.”


Shen Tu Aşireti, bu çay partisi için hazırlık yapmıştı. Sadece Shen Tu Aşireti’nden gençler değil, müttefik ailelerden de gelenler olmuştu. Her çeşit kahramanın orada olduğu söylenebilirdi. Ayrıca eşsiz Büyük İmparatoriçe’nin kadim tarifini arıtmak için, Shen Tu Aşireti’nin birçok gizli tekniği vardı. Bu teknikler sergilenirse herkes şok olurdu. Ve Shen Tu Aşireti bu çay partisinde kesinlikle parlardı. Çay partisinde parlarlarsa da evlilik teklifinin kabul edilme ihtimali %80-%90 olurdu.


Bu sonuç kesin olduğundan, Shen Tu Nantian, onların bu zaferlerden keyif almalarını ya da Shen Tu Aşireti’yle denk olabileceklerini düşünmelerini umursamıyordu.


Böyle davranmasının nedeni de, Shen Tu Aşireti’nin o kalıntıyı arıtabileceğini ispatlarken Lin Ailesi’nin de itibarını kaybetmemesini istemesiydi.


Shen Tu Nantian çenesini okşadı ve sonunda hafifçe başını salladı. “Tamam.”


Song Ziyue gülümsedi ve kayan bir bulut gibi sahneye çıktı.


Mor bir elbise giymişti ve meydanda dimdik duruyordu. “Ben Song Ziyue, on altı yaşındayım ve Song Ailesi’ndenim. Ayrıca Shen Tu Aşireti’nden Bin Elli Nine’nin kapalı öğrencisiyim!”


Song Ziyue sözlerini bitirdikten sonra, insanlar bilinçsizce onur koltuklarına baktılar. Onur koltuklarında, ejderha kafalı bir baston tutan gümüş saçlı, yaşlı bir kadın vardı. O, Shen Tu Aşireti’nin şimdiki Aile Lideri’nin ablasıydı. ‘Metruk Gök Tekniği’ ile ilgili konularda Shen Tu Aşireti’nin lideri sayılırdı ve Bin Elli Nine olarak bilinirdi.


Şimdiye kadar çay partisinde dikkat çekmemişti. Bunun nedeni de, Shen Tu Nantian’ın ön plana çıkabilmesi içindi. Ama şimdiye kadar pek konuşmamış olsa da, Su Jie de dahil, Lin Ailesi’nin tüm Metruk Gök Ustaları onun karşısında fazlasıyla ihtiyatlıydı.


“Bu arkadaş, Bin Elli Nine’nin kapalı öğrencisi mi?”


İnsanlar bunu duyduklarında şaşkına döndüler. Song Ailesi ile Shen Tu Aşireti’nin ilişkileri daima iyi olmuştu. Shen Tu Aşireti’nin küçük kardeşi olarak bilinirlerdi hatta. Song Ailesi’nin çocukları ‘Metruk Gök Tekniği’ yeteneklerini kanıtladıklarında Shen Tu Ailesi’nden Metruk Gök Ustaları’nca öğrenci olarak alınırlardı.


Ve Song Ziyue de Bin Elli Nine’nin lütfunu kazanmıştı.


“Kapalı öğrenci” ile ifade edilen, Bin Elli Nine’nin son öğrencisi olmasıydı. Song Ziyue’den sonra, Bin Elli Nine, bir başka öğrenci almayacaktı. Bu nedenle, Song Ziyue, Bin Elli Nine’nin en genç öğrencisiydi.


Dövüş sanatlarında, kapalı öğrencilere ayrı bir önem verilirdi. Aslında, kapalı öğrenci olmak, en iyi kişisel öğrenci olmaktan farklı sayılmazdı.


“Herkes!” Song Ziyue meydanın ortasında elleriyle selam vererek çevredeki izleyicilere bir jest yaptı. “Lin Ailesi’nin ‘Metruk Gök Tekniği’ standartları gerçekten kötü değil, ama Shen Tu Aşireti ile kıyaslanınca…”


Song Ziyue gülümsedi ve sözlerine devam etmedi. Bununla birlikte, söylemek istediği şey apaçıktı zaten. Lin Ailesi’nden olan pek çok kişi bu sözlerden hoşlanmayarak kaşlarını çattı.


Kim olduğunu sanıyor? On altı yaşındaki bir çocuk, Lin Ailesi’nin ‘Metruk Gök Tekniği’ni değerlendirme hakkını nasıl kendinde görebiliyor?


Song Ziyue devam etti. “Shen Tu Aşireti, her zaman ‘Metruk Gök Tekniği’ ile ünlü olmuştur. Ve bu nesil ise zirveye ulaşmıştır. Belki de bazı yabancılar öyle düşünmüyordur ama...Aslında herkes bu çay partisinin Shen Tu Aşireti’nin yeteneklerini sergilemesi için yapıldığını biliyordur. Ben, Song Ziyue, doğrudan bir insanımdır. Bugün yeteneğimi gösterirken bu cümleyi kullanacağım ve sizi ikna edene kadar karşıma çıkan herkesi alt edeceğim!”


“Aslında Shen Tu Aşireti’nin evlilik teklifi, Lin Ailesi için büyük bir fırsattır. Gerçekleşirse Lin Ailesi eşsiz bir Büyük İmparatoriçe kazanacak ve sayısız fayda sağlayacak, ancak...sürecin pürüzsüz bir şekilde ilerlememesi beklenmedik bir durum. Şimdiye kadar iki yıl boyunca sürüncemede bırakıldı ve Shen Tu Aşireti yalvarıyormuş gibi gösterildi. Biz boynumuzu eğdik, ama Lin Ailesi bize düşmanlıkla bakıyor. Hatta ‘Metruk Gök Tekniğimiz’i bile sorguluyor.”


“Şüpheleriniz olduğundan bu cümleyi kullanacağım ve sizi ikna edene kadar karşıma çıkan herkesi yeneceğim! Ben buradayım, bana meydan okumaktan çekinmeyin!”


Song Ziyue sözlerini bitirdikten sonra, bu sözler tüm meydanda yankılandı. Bu sözleri duyanlar öfkelendi. Saçları bile uzamamış bir çocuk bu kadar kibirli davranabilir miydi?


‘Metruk Gök Tekniği’ savaşlarına katılan birinin zihinsel gücü büyük ölçüde harcanmış olurdu, bu yüzden insanlar art arda savaşamazdı!


Dövüş sanatları gösterilerinde insanlar dayanıklılıklarıyla ardı ardına dört beş maça çıkabilirdi ama ‘Metruk Gök Tekniği’ gösterilerinde, iki karşılaşmaya çıkmak bile çok zordu!


Song Ziyue’ye böyle konuşma hakkı veren neydi?


“O sadece Song Ailesi’nden birisi ve ustası da Shen Tu Aşireti’nden Bin Elli Nine! Üstelik sadece bir genç. Sahip olduğu statüyle bu sözleri söyleyecek cesareti nereden buluyor? Shen Tu Aşireti’ni temsil edebilir mi?”


Lin Ailesi’nden biri onun kibirli olduğunu söyledi ama yanındaki kişi karşı çıktı. “Aslında edebilir. Hem dışarıdan hem de bir genç olduğundan kendini kısıtlama ihtiyacı duymuyor. Söyledikleri, kesinlikle Shen Tu Aşireti’nin düşünceleri. Shen Tu Aşireti’nin üst kademeleri, onu sözcüleri olarak kullanıyor…”


Birçok insan, Shen Tu Aşireti’nin şimdiki durumdan memnun olmadığını biliyordu. Lin Ailesi’nin kısa sürede teklifi kabul etmesini bekliyorlardı.


“Bu çocuk çok kibirli!”


Akşam Esintisi Çardağı’nda, Lin Yuan bu aşağılamayı kabul edemeyen ilk kişi oldu. Song Ziyue’nin ifadesi sakin ve cana yakındı ama dudakları hafifçe kıpırdadı ve Lin Yuan’a bir ses iletimi gönderdi.


“Sahneye çıksana, çöp!”


Ne?


Lin Yuan bunu duyunca öfkeden köpürdü. Song Ziyue görünüşte çok iyiydi ama gönderdiği kelimelerle hakaret ediyordu.


Lin Yuan’ın yüzü çarpıldı ve sahneye çıktı.


“Lin Ailesi’nden Sun Wanhai’nin kişisel öğrencisi Lin Yuan. On altı yaşındayım. Yeteneklerini görmeme izin ver!”


Lin Ailesi öğrencileri, Song Ziyue’yi çok korkutucu bulmuştu. Gerçekten de herkese tek başına mı meydan okumayı düşünüyordu?


‘Metruk Gök Tekniği’ gösterilerinde bir eşli savaş olmazdı, peki Song Ziyue’nin güveni nereden geliyordu?


Song Ziyue hafifçe gülümserken boyutlar arası yüzüğünden kare şeklinde bir düzen diski ve birkaç metruk hayvan kemiği çıkarttı.


Bu kemikler beş ayrı renkteydi; sarı, yeşil, mavi, kırmızı ve koyu sarı.


Beş kemik tipi de yoğun bir Metruk Gücü sızdırıyordu.


“Metal, odun, ateş, su, toprak. Beş elementin güçleri!”


Orada bulunan herkes uzmandı ve beş tip metruk kemiğin içindeki Metruk Gücü’nün beş elementin gücü olduğunu açıkça hissedebildiler.


Song Ziyue elini uzatırken, düzen diski merkezde olmak üzere metruk kemikler her yönden Song Ziyue’nin etrafına uçtular. Metruk kemikler, sanki bir bütünmüş gibi özel bir nizam çerçevesinde sıraya girdi.


“Bu, benim Beş Element Kemik Düzenim. Hepsi benim tarafımdan yapıldı. Bu kemik düzenindeki Metruk Gücün %30’undan fazlasını çıkarırsan kaybetmiş sayılacağım!”


‘Metruk Gök Tekniği’nin üç adımından ilki, Metruk Gücü çıkarmaydı.


Song Ziyue bu metruk kemikleri bir düzen oluşturmak için kullanmıştı ama bu metruk kemikler, hâlâ ‘Metruk Gök Tekniği’ malzemeleriydi. Bunlardaki enerjiyi çıkarmak, düzeni kırmakla aynı şeydi!

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr