Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Yi Yun düzeni kırmaya başladığı an, Lin Ziyan’a bir ses iletimi gönderildi. Bu iletim, Lin Ailesi’nin bir kadın kıdemlisi olan ustasındandı.

“Peki, Usta.”

Lin Ziyan da durumdan memnun değildi. Lin Ailesi adına öne çıkıp düzeni kırsaydı çok iyi olurdu. Ama Yi Yun’un gelişigüzel eylemleri, durumu karmaşıklaştırmıştı.

Öfkeyle Yi Yun’a baktı. Düzeni kırmaya çalışan birinin zihninin su gibi olması gerekiyordu. Ama Lin Ziyan telaş içinde olduğunu hissediyordu. Zihnini sakinleştirmek için birkaç derin nefes aldı.

Song Ziyue’nin düzeni, kırılması kolay bir şey değildi. Her şeyini vermesi gerekiyordu.

Lin Ziyan hareket etti. Ellerini göğsünün önünde bir nilüfer şeklinde birleştirdi. Avuç içleri birbirine bakıyordu ve rengarenk bir akış parmaklarının çevresinde dönüyordu. Bu akış, havada gökkuşağı şeklinde yoğunlaşarak Lin Ziyan’ın etrafını sardı. Aniden göklerde inmiş bir tanrıça gibi görünmesine neden oldu.

Lin Ziyan’ın parmakları ahenkle hareket etti ve gittikçe hızlanarak bir dizi gölge oluşturdu. Aniden güzel ışıklar parladı ve göklerden gelen bir alamet gibi havayı altın nilüferler kapladı. Sanki ölümsüz bitkiler havada kök salmış, renkli nilüfer çiçekleri açmıştı.

Lin Ziyan’ın mühürleme tekniği öylesine güzeldi ki, insanların nefesini kesmişti!

Güzel mühürleme teknikleri, tekniğin işe yarar olduğu anlamına gelmez, enerji kontrolünün daha karmaşık ve enerji yoğunluğunun da daha yüksek olduğu anlamına gelirdi.

Bir mühürleme tekniği, hem karmaşıksa hem de güçlü yönleri varsa, kesinlikle kötü bir teknik olamazdı.

Üstelik, çay partisinde de hem karmaşık hem de gösterişli olan göz alıcı tekniklerin sergilenmesi bekleniyordu.

“Bu, Guanyin Çiçek Toplayan El!”

Çevredeki insanların şaşkınlıktan nefesleri kesilmişti.

Guanyin Çiçek Toplayan El, bir Budist Tarikatı olan Engel Tapınağı’ndan geliyordu. Engel Tapınağı’nın varlığı uzun zaman öncesine dayanıyordu. Dünyanın en büyük Budist Tarikatı’ydı ve dört Büyük Keşiş, on sekiz İmparator Arhat, bir milyon öğrenci ve bir trilyon inanana sahipti.

ÇN: Nirvana'ya ermiş budist rahiplere verilen ad. bir arhat nefsinden ve dünya nimetlerine karşı zayıflıklardan kurtulmuştur.

Ancak dünya üzerindeki varlıkları kısa sürmüştü. Engel Tapınağı birkaç büyük aşiret tarafından kuşatılmış ve sonunda düşerek mirası yok edilmiş ya da kaybolmuştu. Guanyin Çiçek Toplayan El de, işte onlardan biriydi.

Efsanevi bodhisattva Guanyin’in bin eli vardı. Bin elin çiçek açması nasıl hissettirirdi?

ÇN: Bir bodhisattva, nirvanaya ermiştir. Ancak arhatlardan farklı olarak, bunu paylaşır. yani, fenafillahla yetinmez. 

Bu tekniği kullanan insanlarca bu tekniğe bu yüzden Guanyin Çiçek Toplayan El ismi verilmişti. Elleri o kadar hızlı hareket ederdi ki, bin elli Guanyin gibi sadece bir bulanıklık görünürdü.

Aynı zamanda tekniğin ürettiği ışık, açan bin çiçeğe benziyordu. Çok güzeldi.

Guanyin Çiçek Toplayan El’i öğrenmek çok zordu. Üstelik mühürleri de çok karışıktı. Küçük bir hata bile tüm mühürlerin dağılmasına neden olurdu.

Göz alıcı teknikler kullanmanın gerektiği çay partilerinde, bir gencin Guanyin Çiçek Toplayan El’i kullanması nadir görülürdü. Ve şu anda bu tekniği görünmesi, Lin Ailesi gençlerini epey heyecanlandırmıştı.

“Kıdemli Kız Kardeş Zİyan çok harika. Uzun yıllardır eğitim görmekte ve böyle bir tekniği kullanmakta ustalaşmış!”

“Olağanüstü. Kıdemli Kız Kardeş Ziyan, Song Ziyue’nin düzenini kıracaktır. Düzen kırıldıktan sonra Song Ziyue nasıl gösteriş yapabilecek göreceğiz.”

Lin Ailesi gençleri rahatladı. Song Ziyue’nin kibirli davranmasından kaynaklanan öfkelerini bastırmayı başarmışlardı.

Lin Ziyan’ın Guanyin Çiçek Toplayan El’ine karşı, Song Ziyue’nin ifadesi ciddiydi. Tuzaklarına güvense de Lin Ziyan’ın sıradan biri olmadığını biliyordu. Zira çay partisine katılmadan önce Lin Ailesi genç neslini biraz araştırmıştı. Lin Ziyan da dikkatini çeken rakiplerden biriydi.

Üç yıl önce, bir eğitim gezisine gitmeden önce de çok meşhurdu. Şimdi, o geziden geri döndükten sonra ne kadar güçlenmiş olduğunu söylemek ise, epey zordu!

“Sevgili Yeğenim Nantian, Lin Ailemiz’in öğrencisinin tekniği hakkında ne düşünüyorsun?” Lin Xintong’un büyük halası gururla konuştu. Lin Ziyan onun torunlarından biriydi ve Lin Ziyan ile daima gurur duymuştu.

Ama Lin Ziyan gençken, yeteneklerini tamamen ortaya çıkaramamıştı. O zamanlar çok fazla kaynağa sahip değildi ve Lin Xintong’dan daha kötüydü. Bu da, saray kıyafetleri içindeki kadının Lin Xintong’a düşmanca davranmasının nedenlerinden biriydi.

“Çok iyi! Lin Ailesi’nin her neslinde dahiler var. Ve günden güne de gelişecekler!”

Shen Tu Nantian duruma uydu ve Lin Ziyan’ı övdü.

Saray kıyafetleri içindeki kadın, Su Jie’ye bakarken fazlasıyla memnundu. “Kıdemli Su, böyle birini sözde öğrenci olarak almakla iyi yaptın. O, neredeyse eşi benzeri bulunmayan nadir bir varlık. Önce Yeşim Bambu Zirvesi’nde hiyerarşiyi dikkate almadan konuştu. Şimdi de, çay partisinde, ciddi bir anda, beyni pelteleşip sahneye çıktı. Gerçekten de insanları şaşırtmayı biliyor! Neyse ki Ziyan burada da öğrencin Lin Ailesi’nin itibarını iki paralık edemeyecek.”

Saray kıyafetleri içindeki kadın huysuz bir şekilde alay etti. Su Jie ile arası hiçbir zaman iyi olmamıştı. Yeşim Bambu Zirvesi’nde Yi Yun karşısında itibarına gölge düşmüştü ve bundan dolayı mutsuzdu. Şimdi de Yi Yun Lin Ailesi’ni utandırırken, Ziyan gururlandırıyordu; bu gösteriş yapma fırsatını nasıl kaçırabilirdi ki?

Su Jie’yi gücendirmeye gelince, Yeşim Bambu Zirvesi’nde bunu yapmıştı zaten, yani bunu pek umursamıyordu.

Su Jie’nin yüzü çirkinleşti. Karakteri fazlasıyla gururluydu ve şimdi herkesin önünde bu kadın tarafından aşağılanınca inanılmaz öfkelenmişti. Ancak söyledikleri mantıklı olduğu için buna karşı çıkma hakkı yoktu.

“Hehe, Lin Ailesi’nin öğrencileri çok aktif. Kıdemli Su’nun öğrencisi cesareti için övülmeli!” Shen Tu Nantian gülümsedi. Su Jie’yi gücendirmek istemiyordu. Sonuçta Lin Xintong için çok önemli bir insandı!

Shen Tu Nantian, Yi Yun’u ise tamamen görmezden geldi. Statüleri arasındaki farkla, onun gibi önemsiz birine dikkat etmesine hiç gerek yoktu.

“Ancak...Shen Tu Aşiretim’in daha fazla kahramanı var. Bazıları büyük halanın beklentilerini bile aşabilir!”

Shen Tu Nantian, tekrar saray kıyafetleri içindeki kadına döndü. Sözleri güvenle doluydu. Shen Tu Aşireti’nin hazırladığı şeylerin, Lin Ailesi’ni şaşırtacağını düşünüyordu. Ve o sahneyi görmeyi dört gözle bekliyordu.

“Oh? Beklentilerimi bile aşabilir mi?” Kadının ilgisi buna kaydı. “Bu ilginç olurdu. Ziyan’ın da Sevgili Yeğenim Nantian’ı şaşırtıp şaşırtamayacağını görelim!”

Kadının öz güveni karşısında, Shen Tu Nantian tek bir kelime bile etmeden gülümsedi. Gizemli görünüyordu.

…

O sırada meydanda, Lin Ziyan mühürleri daha hızlı yapmaya başlarken parmakları da tamamen gölgeye dönüşmüş gibi görünüyordu. Genç kız yutkunurken runlar birbiri ardına uçtu ve Song Ziyue’nin düzenine girdi!

Lin Ziyan’ın mühür oluşturduğu grubun merkezinde odun temelli bir metruk kemik vardı.

Aslında Guanyin Çiçek Toplayan El, odun temelli Yuan Qi’ye yatkındı. O metruk kemik, Lin Ziyan’ın run mühürleriyle çevrildi. İnsanlar, nilüferlerin metruk kemik üzerinde çiçek açtığını görebiliyordu.

Bu sahne de onların heyecanlarını bir üst seviyeye çıkarmıştı.