Bölüm 394: Yi Yun Düzeni Kırar!

avatar
9111 29

True Martial World - Bölüm 394: Yi Yun Düzeni Kırar!


 

Çeviri: bebebsikuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


“Kıdemli Kız Kardeş Ziyan’ın güçük grup düzenini kırmasının ne kadar süreceğini tahmin edebilir misin?”


Lin Ailesi gençlerinden biri heyecanla sordu.


Büyüleyicilik denen şey buydu. Daha önceki gençlerin run mühürlerini çarpıştırması tamamen tekniksizdi. Lin Ziyan ve Song Ziyue’nin ‘Metruk Gök Tekniği’ne kıyaslanırsa, birisi kaba güreşken diğeri güzel bir danstı.

 

“Yedi sekiz dakika kadar!”


Song Ziyue’ye karşı kazanmak için en az dört küçük grup düzenini kırmak zorundaydı. Zira Song Ziyue’nin düzeni derin ve karmaşıktı. Yani yedi sekiz dakika içinde küçük grup düzenlerinden birini kırabilirse bu oldukça iyi kabul edilirdi.


Bu düello, en iyi dahiler arasında bir rekabetti. Lin Ailesi gençleri Lin Ziyan’a delice güvenirken Song Ziyue’nin de yetenekli olduğunu kabul etmek zorundalardı. Lin Ziyan’ın kazanması kolay olmayacaktı.


“Yedi sekiz dakika...Yani Kıdemli Kız Kardeş Lin Ziyan’ın kazanması otuz dakika kadar sürecek! Ayrıca, Kıdemli Kız Kardeş Ziyan sadece dört küçük grubu kırmakla yetinmeyebilir. Altı yedi küçük grup düzenini, hatta on ikisini birden kırabilir!”


Lin Ailesi’nin bazı gençleri, Lin Ziyan’a karşı sonsuz bir güveni vardı.


“Zor!” Daha büyük bir öğrenci başını salladı. “Bir düzeni korumak kolayken, kırmak zordur! Küçük Kız Kardeş Ziyan’ın, bunu yapabilmek için Song Ziyue’den en az %30-%50 güçlü olması gerekir!”


O öğrenci daha konuşmasını bitirmeden bir “Peng” sesi duyuldu.


Sesin kaynağına bakarken şaşırdı. Çünkü kaynak, Yun Yantian idi.


Yi Yun, Song Ziyue ortadayken Lin Ziyan ile karşı karşıya duruyordu. Lin Ziyan Guanyin Çiçek Toplayan El’i sergiledikten sonra, Yi Yun ile Su Jie’ye garezi olan saray elbiseli kadın gibi insanlar Yi Yun’a zerre dikkat etmemişti.


Yi Yun’un Gizemli Kristal El’inin ışıkları bile Guanyin Çiçek Toplayan El’in ışıklarınca bastırılmıştı. İzleseler bile neler olduğunu anlayamazlardı.


Ve patlama sesi olana kadar kimse ona bakmamıştı. Ama patlama sesiyle birlikte herkes şaşkına dönmüştü.


Yi Yun’un önündeki ateş temelli metruk kemik kırılmıştı. Kıpkırmızı olan rengi grimsi beyaza dönüşmüştü. Metruk Gücü tamamen boşalmış gibi!


Bir metruk kemik sadece içindeki tüm Metruk Gücü kaybettiğinde böyle olurdu!


Düzenin çekirdeğinde yer alan metruk kemiğin enerjisini kaybetmesinin ardından tüm küçük grup düzeni enerjisini kaybetmişti ve her an çökebilirmiş gibi duruyordu.


“Ne...Ne oluyor...?”


Birçok insan zamanında tepki veremedi. Önlerindeki sahneyi anlayamıyorlardı. Daha doğrusu ne olduğunu anlasalar bile buna inanamıyorlardı.


O sırada Yi Yun, kırılmış metruk kemiğin içinden çıkan bir ışığı soğukkanlı bir şekilde yakaladı. Bu, küçük bir kertenkelenin hayalî görüntüsüydü. Metruk kemik içine mühürlenmiş olan Öz Qi idi!


“Lav Kertenkelesi! Lav Kertenkelesi’ni yakaladı!”


Birçok insanın gözleri sonuna kadar açıldı. Birçok Metruk Gök Ustası kemiğin hangi metruk hayvandan geldiğini tanıyamazdı. Ama Yi Yun Öz Qi’yi yakalayınca onu tanıyabilmiştiler.


Lav Kertenkelesi korkunç bir metruk hayvandı. Acımasızdı ve bedeni korkunç bir ateş enerjisi içerirdi. Enerjisini serbest bıraktığı an bir kabus yaşanırdı.


Ama Yi Yun, sıradan bir ev kertenkelesi yakalamış gibi bu acımasız ve hınç dolu Lav Kertenkelesi’ni usulca yakalamıştı.


Yi Yun gene ilgisiz bir şekilde Lav Kertenkelesi Öz Qi’si üzerinde birkaç run mührü oluşturdu. Ardından boyutlar arası yüzüğünden bir kutu çıkardı ve yiyecek depolarmış gibi Lav Kertenkelesi’ni kutuya tıktı. Ardından kapağı kapattı.


“Peng!”


Yi Yun kapağı kapattığında önündeki küçük grup düzeni tamamen patladı. Geriye kalan metruk hayvan kemikleri de dağıldı.


Yi Yun küçük grup düzenini kırmıştı!


N...Ne…?


Bu sahneyi gören insanların şaşkınlıktan ağızları açık kaldı. Buna inanamasalar da bu olanların ne anlama geldiğini anlamışlardı. Yun Yantian Beş Element Kemik Düzeni içindeki küçük grup düzenlerinden birini kırmıştı.


Lin Ailesi gençlerinin de Shen Tu Aşireti gençlerinin de ifadeleri donmuştu. Bedenleri, üzerlerine tılsımlar yapıştırılmış zombiler gibi sertleşmişti.


Çay partisi tamamen sessizliğe gömülmüştü. Sanki bir hayalet ortaya çıkmıştı.


İnsanlar Lin Ziyan’ın küçük grup düzenini kırmasının yedi sekiz dakika süreceğini tahmin etmişti ama Yun Yantian daha otuz saniye geçmişken küçük grup düzenlerinden birini kırmıştı!


Neler oluyor? İnsanların tepkileri hâlâ yavaştı. Bu duygu, dövüş sanatlarında bir büyük usta ile ikinci sınıf bir zanaatkârın aynı anda bir uzmana meydan okuması gibiydi.


Dövüş başladığında büyük usta tüm güzel tekniklerini kullanarak uzmanla güzelce dövüştü. Harika sahneler ortaya çıkararak onları şaşırttı. Ama zaferi kazanamadı.


Bununla birlikte, sahneye çıkan ikinci sınıf figür, uzmana karşı çok sıradan kungfu teknikleri kullandı ve soğukkanlı bir tekme ile uzmanı yere çaldı.


Bu bir şakaydı, değil mi?


İnsanlar bunu kabul edemediler. Özellikle onur koltuklarında oturan Lin Xintong’un büyük halası gibi figürler tamamen aptallaştı. Gözleri de ağzı da sonuna kadar açılmıştı. Bütün kanı yüzüne yükseldi ve pişmiş bir yengeç gibi görünmeye başladı.


Kuraldan kanundan anlamayan o köylü hödük Yun Yantian, Song Ziyue’nin düzenlerinden birini Lin Ziyan’dan önce kırmıştı!


Başını zorlukla çevirip Su Jie’ye baktı. Eklemleri paslanmış da dönmüyormuş gibiydi.


Su Jie’nin de tamamen şaşkın bir ifadeye sahip olduğunu gördü.


Su Jie, orada bulunanlar arasında Yi Yun’u en iyi tanıyan kişiydi. Bazıları onun uzun süredir ‘Metruk Gök Tekniği’ öğrendiğini düşünebilirdi ama Su Jie, Yi Yun’un çok kısa bir süre önce ‘Metruk Gök Tekniği’ni öğrenmeye başladığından emindi.


Yi Yun, iki yıl önce ölümlü bir insandı sadece. İki yıl içine Ölümlü Kan’dan Yuan Tesisi’ne geldiğini de biliyordu. Ayrıca çeşit çeşit tekniğe çalışmıştı. Böyle bir durumda ‘Metruk Gök Tekniği’ne çalışacak vakti nereden bulacaktı ki?


Bu kadar kısa süre içinde bunların hepsini nasıl başarabilirdi ki? Fazlasıyla abartılı bir durum olurdu!


Buna inanmakta ne kadar zorlansa da saray kıyafetli kadının kendine baktığını fark edince, Su Jie’nin yüzünde muzip ve kısmen de şerefsizce bir gülümseme belirdi. Kocakarının yüzünün böyle bir şekil almasını ve onun da bununla eğlenmesini sağladığı sürece, Yi Yun’un ‘Metruk Gök Tekniği’nde ne kadar mükemmel olduğunu kim umursardı ki?


“Nasıl? Gördün mü şimdi? Yerinde olsaydım çabucak göle atlardım, yoksa ihtiyar yüzün maymun götü gibi kızaracak. Öyle olursa başkalarına nasıl bakacaksın?"


Su Jie, saray kıyafetleri içindeki kadının demin konuşurken kullandığı ses tonunu taklit etti ve cins cins konuştu. Hissettiği duyguyu tek bir kelimeyle anlatabilirdi: Harikulade!

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr