Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Yi Yun yayını çektikten sonra, antik metruk hayvan kışkırtılmış gibi kükreyerek saldırdı.

Yi Yun göz bebekleri daralırken sıçradı. Rüzgarla savrulan bir yaprak gibi havada takla attı.

Whew!

Antik metruk hayvan Yi Yun’a saldırırken Yi Yun da bedenini çevirdi. Saldırıdan kaçınmak için hareket ederken bedeni metruk hayvanın sırtına teğet geçti. Sırtındaki omurga çıkıntıları, Yi Yun’un saçlarını yaladı!

Yi Yun, antik metruk hayvanın ilk saldırısından başarıyla kaçmıştı!

Oh? Kaçındı mı?

İnsanlar şaşırdı. Yi Yun’un bu kadar kıvrak olmasını beklememişlerdi. Yi Yun’un saldırı karşısında çok kötü bir duruma düşmesini beklemişler, doğrudan gelen saldırıyı, hatta saldırının enerji dalgalarını atlatacağını düşünmemiştiler.

“Bu daha başlangıç. Yakında metruk hayvan üçüncü gözünü açacak. Bu olduğunda da çocuk ölecek.”

Shen Tu genci durumu kabul etmeye isteksiz bir şekilde konuştu.

O sırada Lin Fengyue Yi Yun’a hitaben konuştu. “Metruk hayvanın sırtı kör noktası. Orada saklanmaya çalış.”

Lin Fengyue gerçekten de iyi niyetliydi. Yi Yun’a karşı kıskançlığı yoktu. Lin Ailesi genç nesli içinde Lin Xintong’un hemen arkasından gelen birkaç kişiden biri olarak gururluydu. Ailesi tarafından oldukça takdir görürdü ve pozisyonu Yi Yun’un üzerindeydi.

Bir dövüş sanatları ailesinde, dahi dövüş sanatçıları kesinlikle dahi Metruk Gök Ustaları’ndan daha yüksek statüye sahip olurdu. Dövüş sanatları ailenin temel taşıyken ‘Metruk Gök Teknikleri’ dövüş sanatları ve dövüş sanatçıları için bir destekti.

Hâl buyken, Lin Fengyue ile Lin Xiaodie, Yi Yun’un korkunç bir şekilde ölmesini görmek istemiyorlardı.

Ama Lin Yu onlardan farklıydı. Lin Fengyue’nin sözlerini duyunca gülümsedi ve içinden alay etti. “Onu uyarmanın ne anlamı var ki? Sadece ilk saldırıyı atlatmayı başardı. Daha yolun başında.”

Yi Yun, Lin Fengyue’nin iyi niyetli tavsiyelerine samimi bir gülümsemeyle karşılık verdi. Lin Yu, Yi Yun’un yıldırım gibi saldırıların ortasında bile gülümseyebildiğini görünce kaşlarını çattı.

Bu velet…

“Roar!”

Antik metruk hayvan bir kez daha saldırdı, ama Yi Yun havada takla atarak bu saldırıdan sıyrılmayı başardı.

Yi Yun’un bedeni bir yaprak gibiydi! Antik metruk hayvanın saldırılarından gelen rüzgar, Yi Yun’u uçurmaya yetiyordu.

Antik metruk hayvanın hızı artarken yarattığı rüzgarın gücü de arttı. Ama buna karşılık yarattığı rüzgarla birlikte Yi Yun da hızlandı.

Yi Yun’un hareketleri çok basit ve hafif geliyordu. Hareketlerinin seyri ve saldırıları atlatma biçimi değişmiyordu. İnsanlar onun hareketlerini hesaplayıp hesaplamadığını ya da bu riskli sıyrılışları şansa yapıp yapmadığını anlayamıyordu.

“Eh!”

Gongsun Hong, Yi Yun’un hareketlerini şaşkınlıkla izlerken kaşlarından biri yukarı kalktı ve gözleri parladı. Bir iki kez kaçınması bir şey kanıtlamazdı ama saldırılardan durmaksızın kaçınması Yi Yun’un hareket tekniğinin kusursuzluğunu kanıtlıyordu.

Diğer elitler, Gongsun Hong’un ilgisini hak edecek kadar iyi değildi ve elbette Yi Yun için de durum aynıydı. Ama yine de Yi Yun’un biraz yetenekli olacağını beklememişti. Hatta bu yetenek, Lin Yu’nunkine benziyordu ve bir Metruk Gök Ustası acemisinin Lin Yu’nun seviyesinde olması oldukça etkileyiciydi.

O sırada antik metruk hayvan kükreyerek üçüncü gözünü açtı.

“Gözünü açıyor!”

Shen Tu genci gülümsedi. Birçoğu metruk hayvanın üçüncü gözünü açmadan önce yaptığı saldırılara dayanabilmişti. Ama göz açıldığında metruk hayvan başka bir seviyeye geçiyor, onların da dayanma şansı kalmıyordu!

Metruk hayvan üçüncü gözünü açtığı anda, Yi Yun da yayını gerdi. Bu anı bekliyordu.

Zira üçüncü gözünü açtığında, metruk hayvan en güçlü hâline geçiyordu ama aynı zamanda zayıflığı da ortaya çıkıyordu.

Üçüncü gözünü açmadan Yi Yun ona hiçbir şey yapamazdı. Gongsun Hong ve diğerleri gibi saldırılardan kaçınmaktan başka bir şey elinden gelmezdi, ama şimdi fikrini deneyebilirdi. Tehlikenin arkasında yatan şey, fırsattı!

Tai Cang Yayı’nı sıkıca kavrayarak enerji görüşünü açtı. Elindeki soğuk metalik dokunuşun, Yi Yun’la bir kan bağı varmış gibiydi. Bu, Tai Ah Kutsal Krallığı’ndan bir usta tarafından yapılmış iyi bir yaydı. Yayın kendisi Tai Cang metalinden yapılmıştı ve içine Yuan Qi eklendiğinde sertliği ve sıkılığı oldukça artardı. Eklenen Yuan Qi miktarı arttıkça germesi zorlaşırdı ama gücü de artardı!

Tai Cang Yayı, Tian Yuan Dünyası’ndaki muadillerine kıyasla pek önemli olmayabilirdi ama Yuan Qi eklendikçe gücünün artması, onun kullanıcısı kadar güçlü olabileceği anlamına geliyordu. Yi Yun’un tüm enerjisini emebilir ve böylece Yi Yun’un gücünü uç noktaya kadar yükseltebilirdi!

Antik metruk hayvan, büyük ağzını açarak Yi Yun’a atıldı. Yi Yun ise kaçınmadığı gibi gözlerini de metruk hayvandan ayırmadı. Okunu taktığı Tai Cang Yayı’nı gerdi.

Yi Yun ilk kez silah seçtiğinde, yaylarla garip bir yakınlığı olduğunu fark etmişti. Ve yayını kullanarak bir ilkel bitki avlayabilmişti!

“Ne yapıyor?”

Yi Yun’un, antik metruk hayvanla kafa kafaya çarpışacakmış gibi hareketsiz kaldığını gören herkes donup kaldı!

Yi Yun’un hareket tekniği hayal ettiklerinden daha iyiydi. Shen Tu genci ya da Lin Yu gibi ön yargılı insanlar metruk hayvanın üçüncü gözünü açmasının ardından Yi Yun’un eleneceğine inansalar da, tarafsız olanlar Yi Yun’un tüm gücünü kullanarak ağır yaralarla testi geçebileceğine inanıyordu. Ama Yi Yun’un böyle ölümcül bir şey yapmasını kimse beklememişti!

“Ölümünü mü arıyor?”

“Delirdi mi?”

İnsanların bunu tartışacak zamanı yoktu. Antik metruk hayvan dişlerini Yi Yun’un kafasına geçirmek üzereydi, ama metruk hayvan tam çenesini kapatacakken Yi Yun gerdiği kirişi serbest bırakarak oku fırlattı!

“Peng!”

Kirişten berrak bir ses çıktıktan sonra, insanların kulaklarında ejderha kükremesine benzer bir ses yankılandı.

Rüzgar Kovalayan Ok, ilahi bir hüzmeye dönüştü ve antik metruk hayvanın ağzına girdi!

Yi Yun, okunu enerji görüşünü kullanarak fırlatmıştı. Antik metruk hayvanın ağzına rastgele bir şekilde atılmış gibi görünebilirdi ama hızı ve açısı oldukça iyi ayarlanmıştı. Sıradan insanlar bu saldırıyı taklit edemezdi.

Yi Yun’un hedefi, antik metruk hayvanın kafasının arkasında yer alan bir kristaldi.

Metruk hayvanın çekirdeğiydi ve hayvanın enerji kaynağı da bu şeydi.

Antik metruk hayvanın üçüncü gözünün gerçek şekliydi!

Kaşlarının ortasındaki üçüncü göz ise, sadece bu kristalin iz düşümüydü. Yi Yun doğrudan üçüncü gözü vurmuş olsaydı işe yaramazdı, zira kristalin enerjisi o noktada yoğunlaşıyordu.

Sadece gerçek şeklini vurarak bu hayvanı öldürebilirdi!

Ona doğru fırlatılan oku görünce, antik metruk hayvan şok oldu!

Tepkisi çok hızlıydı. Hemen ağzını kapatarak oku ısırmaya yeltendi!

Ama Yi Yun’un metruk hayvanın bunu yapmasına izin vermeye niyeti yoktu. Tek şansı vardı, bunu kaybederse bu fırsatı tekrar yakalayamazdı!

“Parlak Güneş Qi’si, patla!”

Yi Yun’un arkasında Tang Vadisi’nin hayali görüntüsü ortaya çıktı. Rüzgar Kovalayan Ok’u gererken içine Parlak Güneş Qi’si eklemişti ve şimdi de onu patlatmıştı.

Rüzgar Kovalayan Ok ilahi bir hüzme yaydı ve bir meteor gibi hızlandı. Antik metruk hayvan ağzını tamamen kapatmadan hemen önce içeri girmişti!

Ok başı boğazına saplanıp etini deldi!

“Peng!”

Dört feet uzunluğundaki ok tamamen etine gömüldü. Hiçbir kısmı dışarıda kalmamıştı. Antik metruk hayvanın bedeni, Yi Yun’un bir feet uzağında aniden durdu.

Yi Yun Tai Cang Yayı’nı elinde tutarak dibindeki metruk hayvanın gözlerinin içine baktı. Antik metruk hayvanın korkunç aurasını bu kadar yakından oldukça açık bir şekilde hissedebiliyordu. Vahşi dişler ve buz gibi bakışlar, Yi Yun’a oldukça büyük bir baskı uyguluyordu.

“Oku ağzının içine mi fırlattı?” Gongsun Hong kısa süreli bir şaşkınlığın ardından toparlandı ve başını salladı. “Ağzına atmak faydasız. Ağız eti zayıf olabilir ama bu antik metruk hayvanın böyle bir zayıflığı olamaz. Dili metal gibidir ve ona saplanmaz bile…”

Gongsun Hong, bu seviyedeki korkunç bir antik metruk hayvanın, diğer metruk hayvanlar gibi gözlerinin, ağız içinin ve karnının zayıf nokta olmayacağı konusunda emindi.

Ama daha konuşması bitmeden antik metruk hayvan şiddetle titremeye başladı. Enerjiden oluşan bedeninde değişimler olmaya başladı. Birkaç saniye süren değişimin ardından antik metruk hayvan bir “Peng” sesiyle patladı ve ışık yağmuruna dönüştü…

Gözleri önünde bir dağın yok edildiğini görse bile sakinliğini kaybetmeyecek Gongsun Hong, bu gördükleri karşısında o kadar afalladı ki, ağzı açık kaldı. İfadesi de tamamen değişti!

Ne?

İlahi bir mucizeymiş gibi göğe dağılan ve yağmaya başlayan ışık yağmuru, Gongsun Hong’un dayanaksız güveni ve cehaletiyle dalga geçiyormuş gibi görünüyordu. Gongsun Hong’un ağzı açıldı ve uzun süre kapanmadı...

True Martial World 444 - Boğaza Tek Ok