Bölüm 473: Tekrar Görünen Kılıç Saldırısı

avatar
8583 26

True Martial World - Bölüm 473: Tekrar Görünen Kılıç Saldırısı


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


Lüks, büyük salonda, esmer genç herkesi izleyen bir hayalet gibiydi.


Çevresindeki ışık bükülüyor, bedenini görünmez kılıyordu.


Esmer gencin değerlendirmesi ‘Unvan için yetersiz’di, ama hiç kimse onun nasıl bu kadar çabuk birinci seviyeye yükseldiğini bilmiyordu.


Bakışları ‘Büyük Usta’ unvanı alan gri elbiseli gençler üzerinde dolaştı, ardından önce Lin Xintong’a, sonra da uzun süre Yi Yun’a baktı.


Diğerlerine baktığında bir tepkiyle karşılaşmadı ama yüzünde aptal bir gülümsemeyle Yi Yun’a baktığı an Yi Yun aniden başını ona doğru çevirdi.


“Sorun ne?” Yi Yun’un bu tepkisi üzerine Lin Xintong başını Yi Yun’a doğru çevirip merakla sordu.


Büyük salonun içinde sarmal ejderha sütunları ve sunak dışında bir şey yoktu. Yi Yun bir şeyler fark etmiş olabilir miydi?


Yi Yun yakın köşeye baktı ama bir şey göremedi, tamamen boştu.


Bunun üzerine hafifçe kaşlarını çattı. Enerjiye karşı çok hassastı ve o boşluğun ortasında görünmez bir enerji kaynağı olduğundan emindi.


Bir insan mı?


Yi Yun böyle düşündü ama bir şey göremeyince aramaya devam etmedi. O kişinin kim olduğunu bilmiyordu. Shen Tu Nantian bile onu tespit edemediğine göre, gücünün Yi Yun’un çok üstünde olduğu açıktı.


Böyle gizlenen kişinin bunu neden yaptığını kimse bilemezdi. Ama Yi Yun, oradaki kişinin onu fark ettiğini anlamaması için aramaya devam etmedi.


“Fark etti mi?”


Esmer genç Yi Yun’un tepkisinden dolayı şaşırdı. Yi Yun’un meraklı bakışlarının tesadüf olup olmadığını anlayamadı. Yi Yun gibi güçsüz bir gencin onun varlığını tespit edebileceğini hiç düşünmemişti.


O sırada Shen Tu Nantian ve diğerleri düzen disklerini seçmeye başladı.


Pek çok diski harekete geçirdiler ve geniş salon çeşitli görüntülerle doldu.


Her diskte bir uzmanın bir metruk hayvanla yaptığı savaş yoktu. Bazılarında yasaların ardındaki gizemlere ilişkin bilgiler varken, diğerlerinde de antik Büyük İmparatorlar’ın eğitim dersleri ya da savaş sahneleri vardı.


Bu antik Büyük İmparatorlar çok güçlüydü ama az önceki siyah zırhlı savaşçıdan daha zayıftılar.


Yetişimciler diğer düzen disklerini izlerlerken hissettikleri baskının ilki kadar güçlü olmadığını düşündüler.


Baskı daha zayıf olduğu gibi, sahnelerin ardındaki yasalar da o kadar derin değildi. Anlamakta zorlanıyorlardı, ama ilki kadar değil. Bu da onları mutlu ediyordu.


O sırada Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinin sesi tekrar duyuldu. “Herkes bir saat içinde iki düzen diski seçsin. Herkes disklerini seçtikten sonra sunak mühürlenecektir!”


“Oh? Sadece iki tane mi?”


Yetişimciler şaşırdı. Çoğu hazine odasına girmiş de tüm hazineleri alamamış gibi hissetti.


Sadece iki tane seçebilirlerdi. Peki nasıl seçmeliydiler?


Bir sürü düzen diski olduğundan diğerlerinden önce davranmaya çalışmanın anlamı yoktu. Ama bir saatlik zaman sınırı çok kısaydı.


Seçimleri çok önemliydi, zira elde edecekleri fırsatları belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda bu testteki sonuçlarını da etkileyecekti. İyi seçimler yapamazlarsa yolculuklarının sona erme ihtimali bile vardı.


Gongsun Hong ve Shen Tu Nantian gibi insanlar hem tedbirli hem de tereddütlü davrandılar.


Shen Tu Nantian siyah zırhlı savaşçının düzen diskini tekrar izledi. Engin Aşılmaz Deniz’de birden ortaya çıkan devasa roc’un ve siyah zırhlı savaşçının savaşlarının yarattığı korkunç baskıya dayanmakta zorlandı. Zoru zoruna dayanabilse bile siyah zırhlı savaşçının saldırısının ardındaki gizemi anlayamadı. Zira aradaki fark çok büyüktü.


Bu düzen diski…


Shen Tu Nantian bu düzen diski çok değerli olduğu için onu seçmemek konusunda istekli değildi. Ama ondan bir şey anlaması da çok zor olacaktı. Pervasız bir şekilde onu seçer ve ondan bir şey anlayamazsa bir seçim hakkı boşa gitmiş olacaktı.


Shen Tu Nantian bir süre elde edebileceği yararı ve kaybedebileceklerini düşündükten sonra düzen diskini yerine koydu.


Birçok kişi de Shen Tu Nantian gibi düşünüyordu. Sunaktaki düzen disklerinin seviyeleri çok yüksekti. Onlar üzerinde çok fazla zaman ve çaba harcarsalar, yaptıkları yarardan çok zarara sebep olabilirdi.


Daha düşük seviyeli bir düzen diski seçip de ondan bir şeyler anlayabilirseler onlar için daha yararlı olurdu.


Gizemli bölgenin art arda yaptığı testlerdeki manyakça zorluk ve tuhaflık birçoğunun aksilik yaşamasına sebep olmuştu zaten.


Artık açgözlülük yapmak değil, bir şeyler elde etmek istiyorlardı.


Tek gerçek buydu.


Yi Yun ile Lin Xintong da düzen disklerini seçiyordu.


Yi Yun siyah zırhlı savaşçı ile devasa roc’un savaşını tekrar tekrar izliyordu. Bu muazzam kargı saldırısı Ölüm Qi’si ile doluydu.


Ama en sonunda Yi Yun bu düzen diskini almamayı seçti.


Yi Yun’un boyunu kat kat aşan düzen diskini yerine bıraktığını görünce, Shen Tu Nantian kıkırdayıp alay etti. “Neden? ‘Büyük Usta’ unvanı aldın ama o düzen diskini seçmeye cesaret edemiyor musun?”


Yi Yun sakin bir şekilde Shen Tu Nantian’a bakınca Lin Xintong ona fısıldadı. “Shen Tu Nantian seni kızdırmaya çalışıyor! Onu görmezden gel!”


“Farkındayım.” Yi Yun başını salladı. “Bu düzen diski çok iyi ama bana uygun değil!”


Düzen diskindeki siyah zırhlı savaşçı bir kargı kullanırken, Yi Yun’un silahları kılıç ve sabreydi. Onu seçmemesi doğaldı.


Sunaktaki düzen disklerini teker teker çalıştırdı. Gördükleri karşısında başını salladı.


Ama bir düzen diskini çalıştırdığında tekrar karşısında Aşılmaz Deniz’i gördü.


Aşılmaz Deniz’in üzerinde siyah zırhlı savaş atına binen siyah zırhlı savaşçı duruyordu.


Ellerinde uzun bir kargı tutuyor, savaş atı nallarından kıvılcımlar çıkartarak dörtnala koşuyordu. Başka bir dünyaya geçmeye çalışıyormuş gibi uzayı büküyordu.


Yi Yun karşısında tekrar siyah zırhlı savaşçıyı görünce nefesi kesildi ve titremeye başladı.


O sırada denizin üzerinde bir başka figür ortaya çıktı. Dalgalarla birlikte hareket ediyormuş gibi görünüyordu.


Bu kişi masmavi kıyafetler giymişti. Bir elinde bir su kabağı, diğerinde ise beş feet uzunluğunda masmavi bir kılıç tutuyordu.


“Hahahaha!”


Masmavi kıyafetler giyen kişi, siyah zırhlı savaşçıyı görünce kahkahalar atmaya başladı. Kahkahaları durgun su yüzeyinde dalgaların ortaya çıkmasına sebep oldu.


Siyah zırhlı savaşçı durdu, savaş atından indi ve mavi kıyafetli kişiye baktı.


Ardından tek bir kelime bile edilmedi.


Sou!


Mavi kıyafetli kişi ona saldırdı. Uzun kılıcı uğuldadı ve gökyüzünü ikiye bölen bir hüzme siyah zırhlı savaşçıya doğru uçtu.


“Bu kılıç hareketi…”


Kılıç saldırısıyla beraber, Yi Yun daha farkına varamadan birkaç adım geri çekildi. Aklında tek bir düşünce vardı.


Bu kılıç tekniğini...daha önce görmüştü!


Dünyayı parçalayan kılıç saldırısı!


Oradaki tüm yetişimciler bedenlerindeki tüm tüylerin diken diken olduğunu hissetti. Hayatları çok büyük bir tehlikedeymiş gibi hissettiler.


Kılıç savrulduğunda bedenleri donmuştu sanki. O kılıç saldırısı bir elektrik şokuymuş gibi nefes alamaz oldular; kalpleri atmaz oldu.


Ama Yi Yun’un tepkisi diğerlerinden farklıydı. Açıklanamaz bir şekilde şok olmuştu. Gözlerinin önündeki her şey kaybolmuş, geriye sadece mavi yıldırım parlaması kalmıştı!


Kılıç hüzmesi antik çağın hiçliğini aşmış, aradaki uzayı ve zamanı parçalamış gibiydi.


Saf Yang Kılıç Sarayı!


Yi Yun’un aklındaki şey, Saf Yang Kılıç Sarayı’nın dışındaki, dünyayı ikiye ayıran kılıç saldırısıydı! Bu saldırıya çok benziyordu!


Tek fark...Saf Yang Kılıç Sarayı’ndaki saldırının çok daha korkunç olmasıydı! O saldırı o kadar yoğundu ki, Evren’in en yüce yasası buydu sanki…


Yi Yun bunu fark ettiğinde parmağındaki boyutlar arası yüzüğün titrediğini hissetti.


Yüzüğün olduğu parmağındaki kan akışında gizemli ama belirgin bir soğukluk vardı.


Yi Yun, bunun Kılıç Niyeti olduğunu biliyordu!


Ve bu Kılıç Niyeti, boyutlar arası yüzüğündeki kırık kılıçtan geliyordu!


Yi Yun Saf Yang Kılıç Sarayı’na girdiğinde paslı kırık kılıcı elde etmişti ve her zaman bu kılıcı geride bırakanın Saf Yang Kılıç Sarayı’nın Sahibi olduğunu düşünmüştü.


Yi Yun, ondan önce hiç kimsenin Saf Yang Kılıç Sarayı’na girmediğini düşünüyordu. Öyleyse...neden mavi kıyafetli adamın kılıç saldırısında Saf Yang Kılıç Sarayı Sahibi'nin izi vardı?


Bu mavi kıyafetli kişi Saf Yang Kılıç Sarayı Sahibi'nin öğrencisi olamazdı, değil mi?


Yi Yun başını salladı. Bu imkansızdı. Saf Yang Kılıç Sarayı Sahibi Tian Yuan Dünyası’ndan değildi. Başka bir dünyadandı ve varlığı çok üstündü, nasıl Tian Yuan Dünyası’ndan bir öğrenci almış olabilirdi ki?


Peki öyleyse bu mavi kıyafetli kılıç ustası, Saf Yang Kılıç Sarayı Sahibi'nin kılıç saldırısını nereden biliyordu?


Bu mavi kıyafetli kılıç ustası kimdi? Bu düzen diskinin burada olduğuna bakılırsa, antik Büyük İmparatoriçe’nin yaşadığı dönemde veya bu döneme yakın bir zamanda yaşamış olmalıydı, ama Yi Yun onunla ilgili tek bir satır bile hatırlamıyordu.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr