Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Yedi Zehirli İlahi Yin Hapı’nın kendisi zehir değildi. Oldukça güçlü Yin temelli bir tamamlayıcı ilaçtı. Aşırı soğuk yetişim tekniklerinden birinde yetişim yapan ve yetişim seviyesi yeterince yüksek olan biri, Yedi Zehirli İlahi Yin Hapı’daki donmuş toksinlere direnebildiği sürece oldukça yararlı bir ilaç olurdu.

Ama yetişim seviyesi yetersiz olan Yi Yun ve zorla Yedi Zehirli İlahi Yin Hapı yedirilen yaralı Shen Tu Nantian için bu hapı yemek ölümle eşdeğerdi.

Yi Yun bu hap zorla ona yedirildiği zaman, donmuş toksinleri Mor Kristal ile kontrol edip onları Mor Kristal’in içine mühürlemişti. Düşmüş Yıldız Kapısı’ndan elde ettiği Saf Yang Ruhu’nun özüyle birlikte istiflemişti.

Bu soğuk temelli enerji, Yi Yun’un çalıştığı yasalarla çeliştiğinden bu zamana kadar onu kullanamamıştı. Ama şimdi, yavaşça Yi Yun’un meridyenlerine akıyor ve Yi Yun’un enerjisinin bir parçası oluyordu.

Aslında Kızıl Nilüfer’in tohumları gibi hazinelere kıyasla, bu soğuk temelli enerji daha kalitesizdi ama başlangıçta her şey zordu. Yi Yun şimdi aynı anda hem Yang hem de Yin’de yetişim yaptığından bu donmuş toksinler bir yardım elinden farksızdı. Lin Xintong’dan gelen Yin enerjisiyle uyum sağlamasına yardımcı oluyordu. Daha az çaba harcayarak daha fazla sonuç alacağı hissine kapılmasına neden oluyordu.

İkisi daha fazla yetişim yaptıkça enerji akışı daha düzenli oluyordu. En baştaki gergin durumundan sonra, Lin Xintong zihnini sakinleştirmişti ve durmaksızın Yi Yun’la çift yetişimi yapıyordu.

Sonuçta bu noktaya birlikte ulaşmışlardı ve Lin Xintong, zaten kendisini Yi Yun’a teslim etmişti .

Bu koşullar altında, bedenini Yi Yun’a yakınlaştırmaktan vazgeçmedi. Yaptıkları çift yetişiminde, bedensel olarak bir olma aşamasına ulaşmamış olsalar da ruhları arasında bir bariyer veya bir açıklık yoktu.

Yi Yun’un gücünü arttırmasına yardımcı olarak onun eşsiz bir Büyük İmparator olana kadar adım adım olgunlaşmasını sağlamak ve On İki Semavi Cennet’e giderek bir Lord olmasını sağlamak dört gözle beklediği bir şeydi. Bu noktaya ulaşana kadar Yi Yun’a yardımcı olmak istiyordu.

Bunu düşündükten sonra, çift yetişiminde daha özverili davrandı.

Aslında, ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’, çift yetişimi yapacak olanların aynı yetişim seviyesinde olmasının daha iyi olacağını söylüyordu, bu şekilde Yin ve Yang arasında mükemmel bir denge kurulabilirdi. Ama Lin Xintong’un yetişim seviyesi Yi Yun’dan daha yüksek bir âlemdeydi.

Genellikle, çift yetişimi sırasında, yetişim seviyesi daha düşük olan daha fazla fayda sağlardı.

Bu yüzden yetişime başladıklarından beri Lin Xintong, Yi Yun’a daha fazla Saf Yin enerjisi göndermeye hazırlanmış, onun daha fazla fayda sağlamasını amaçlamıştı.

Yi Yun’dan aldığı Saf Yang enerjiyi ise kısıtlayarak Yi Yun için daha iyi bir zemin hazırlamıştı. Önceliği Yi Yun’un gücünü arttırmaya ve dilediği gibi çabucak Dao Tohumu’na girmesini sağlamaya veriyordu.

Ama yetişime devam ederlerken, Lin Xintong Yi Yun’u küçümsemiş olduğunu fark etti.

Yi Yun’un yetişim seviyesi düşük olsa da, bedenindeki Saf Yang enerji engin bir okyanus gibiydi. Sonsuzmuş gibi dalga dalga Lin Xintong’a aktı.

Bu kadar uzun süredir yetişime devam etmelerine rağmen, Yi Yun’un bedenindeki Saf Yang enerji zayıflamıyormuş gibi görünüyordu.

Bu durum, Lin Xintong’u alarma geçirdi. Yuan Tesisi’nin zirvesindeki bir savaşçının bedeninde bu kadar çok enerji olması imkansızdı. Bu yetişim hızı, onun Dantianı’nı kurutmuş olmalıydı.

Ama gerçek gözlerinin önündeydi ve Lin Xintong merakla gözlemlemeye başladı. Çok geçmeden yetişim yapan Yi Yun’un çevresiyle bir olduğunu fark etti.

Çok da uzak olmayan Saf Yang havuzunda, birlikte yoğunlaşan onlarca Saf Yang akışı vardı. Havada akan görünmez bir Saf Yang nehri gibi durmaksızın Yi Yun’un bedenine akıyordu.

Saf Yang lav havuzuna dikilmiş Kızıl Nilüfer bile tohumluğunu sallıyor, saha kaliteli Saf Yang enerjiyi Yi Yun’a iletiyordu.

Bu Kızıl Nilüfer zekaya sahipti. Yi Yun onu bir iksir hâline getirmediği ve hatta ikinci seviyedeki lav havuzundan daha kaliteli bir yere diktiği için minnettarmış gibi görünüyordu. Bu yüzden, Yi Yun yetişim yaparken bedeninde biriktirdiği Saf Yang enerjiyi ona aktarmak konusunda istekliydi.

ÇN: Nereden nereye! Bitkilerden sopa yiyen Yi Yun'dan bitkilerle kanka olan Yi Yun'a! Büyük gelişme var!

Bu durum, Lin Xintong’a, Yi Yun sadece Yuan Tesisi’nin zirvesinde olsa da ve bedeninde çok fazla enerji olmasa da çevreden durmaksızın enerji toplayabildiğini ve bu şekilde bedenindeki enerji dengesini kurabildiğini düşündürdü. Bu yüzden durmaksızın yetişim yapabiliyordu.

Bu koşullar altında, Yi Yun’un Lin Xintong’a sağladığı yardım da oldukça etkileyici bir boyuta ulaşıyordu.

Bu korkunç enerji soğurma hızı, Lin Xintong’u alarma geçirdi. Yi Yun’un, ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde yetişim yapmak için bu yeteneğini kullanması ve bunu oldukça hızlı bir şekilde yapması Lin Xintong’u kıskandırdı.

“Bu, mükemmel Saf Yang Beden’in bir etkisi mi…? Belki de sıradan bir mükemmel Saf Yang Beden bile göklere meydan okuyan bir şeydir…”

Lin Xintong, Yi Yun’un mükemmel Saf Yang Beden elde etmiş olduğunu biliyordu. Daha önce hiç Saf Yang Beden’e sahip birini görmemiş olsa da Saf Yin Beden’i vardı ve Saf Yang Beden’den daha iyi ya da ona eşit olmalıydı. Yuan Tesisi’nin zirvesindeyken bile bunu yapamayacağına inanıyordu.

Şimdi bile, Lin Xintong’un buz yatağından aşırı Yin’i soğurma hızı Yi Yun’unki kadar yüksek değildi.

“Onun böyle bir yetişim dahisi olduğunu düşününce… Buraya kadar gelmesine şaşmamalı ve yavaş yavaş Shen Tu Nantian’ı yakalıyor…”

Lin Xintong, Yi Yun’un büyük ihtimalle bilinmeyen bir fırsatla karşılaşmış olduğunu düşündü. Ama bunu araştırmayı düşünmedi. Yi Yun’un o fırsatı elde etmiş olmasından ve güçlenmesinden memnundu. Samimiyetle dövüş sanatlarının zirvesine giden yolda kendisine yoldaşlık edeceğini umuyordu.

Yetişim yaparlarken zaman akıp geçti.

Yi Yun ve Lin Xintong, on gün ve on gece boyunca dinlenmeden orada oturdu.

İkisi de “Kuralsız, Şekilsiz, Eksiksiz, Bensiz” durumuna girmişti. İnanılmaz bir şekilde kendilerini adamışlardı.

Yi Yun’un bu kadar yoğun yetişime dayanabilmesinin ilk nedeni Saf Yang Bedeni, ikinci nedeniyse Mor Kristali idi.

Mor Kristal’le birlikte, Yi Yun’un bedeni çevreden sürekli Saf Yang enerji toplayan bir girdap gibiydi.

Dantianı da bir hazne gibiydi. Enerji içine aktı ve dışarı çıktı. Bu süreç sırasında haznesi derinleşti. Farkına bile varmadan hem yasa tohumu yoğunlaşmasına hem de Dao Tohumu Âlemi’ne yaklaştı.

Yi Yun ve Lin Xintong çift yetişimi yaparken, Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin diğer bölgelerinde başka değişimler vardı…

Bazı yetişimciler, Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin kısıtlamalarının giderek zayıfladığını hissetti.

“Oh? Neler oluyor? Ayna görüntüm önceki kadar güçlü değil mi?”

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin birinci seviyesinden ikinci seviyesine çıkan merdivenlerde olan bir yetişimci kendi kendine mırıldandı. Birkaç aydır durmaksızın ikinci seviyenin muhafızına meydan okumaktaydı. Muhafızdan gelen iki saldırıya dayanamadığından moralsizdi.

Sonuçta onlarla birlikte olan Yi Yun doğrudan ikinci seviyeye çıkabilecek niteliklere sahip olmuştu. Lin Xintong ise doğrudan üçüncü seviyeye girebilecek niteliklere…

O iki canavardan çok uzaktaydılar.

“Belki de ayna görüntüsü zayıflamıyordur, ben güçleniyorumdur…” Yetişimci kendini mutlu edecek bir neden buldu. Savaşma arzusuyla dolu bir şekilde ikinci seviyenin muhafızına meydan okumaya devam etti.

Ama, herkes onun gibi kendini iyi hissetmiyordu.

“Yine zayıfladı. Böyle devam ederse üçüncü seviyeye çabucak gireceğim!” Shen Tu Nantian da aynı şeyle karşılaştı. Kendisinin güçlenmediği, muhafızın zayıfladığı konusunda çok emindi.

Anormallikler olduğuna göre, kesinlikle kötü bir şey vardı. Shen Tu Nantian neden Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nde böyle bir değişim olduğunu bilmiyordu ama ne olursa olsun muhafızın zayıflaması iyi bir şeydi. Böylece daha fazla fırsat elde edebilirdi.

Pek çok yetişimci de Shen Tu Nantian gibi düşünüyordu.

Ama…

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin sınav düzenleri çalışmayı durdurduğunda, Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi kendini mühürleyecekti.

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin Ruhu uykuya daldığından sınavları başka biri yönetemezdi. Doğal olarak Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin yeterliliklerine uygun olmayan kişilerin fırsatları veya hazineleri özgürce ellerine geçirmelerine izin veremezdi.

Sınavlar durduğunda, hazineler de mühürlenecekti.

Bu yüzden… Birkaç gün sonra Shen Tu Nantian, Gongsun Hong ve birkaç kişi ayna görüntüsünün saldırılarına dayanarak ve hatta onu yenerek muhafızı geçmiş ve üçüncü seviyeye ulaşmışlardı.

Üçüncü seviyeye ulaştıklarında şaşkına döndüler, çünkü gördükleri boş bir salondu.

Sadece çıplak duvarlar ve tavan vardı. Tek bir şey bile yoktu…

Shen Tu Nantian bunu görünce kaşlarını çattı. Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinin her açıdan garip olduğunu biliyordu. Antik İmparatoriçe bu gizemli bölgeyi oluştururken burada pek çok tuzak tasarlamıştı.

Dış görünüşle kandırılırsa hiçbir şey kazanamazdı.

“Bu salon boş görünüyor olabilir ama belki de sadece bir duman perdesidir. Burada bazı derin gizemler olabilir.”

Shen Tu Nantian’ın böyle düşünmesi şaşılacak bir şey değildi. Esmer gencin Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin Ruhu’nu antik Büyük İmparatoriçe tarafından bırakılmış mühürlü enerjiyi kullanmak zorunda bırakacağı ve derin uykuya dalmasına neden olacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Bu yüzden, Ruh’un sınavları bitirmekten başka bir seçeneği kalmamıştı.

Shen Tu Nantian’a göre, Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesine girildikten sonra her yerde fırsatlar vardı. Önemli olan onları bulabilmekti.

Özellikle de Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’ne girdikten sonra… Buradaki fırsat bolluğu ve çeşitliliği onu kıskandırıyordu.

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi, devasa bir hazinelikti. İçindeki faydalar sayısızdı ve ne yazık ki, sadece çok küçük bir kısmını elde etmişti.

Bu, Shen Tu Nantian’ın memnun olmasını engelliyordu.

Yi Yun’un ondan daha fazla şey kazanmış olduğuna inanıyordu!

Bu da, Yi Yun’a karşı olan kıskançlığını ve nefretini arttırıyordu.

“Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin ilk ve ikinci seviyeleri fırsatlarla doluydu. Hatta bazılarını elde ettim . Şu an Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin ikinci seviyesindeyim ama bir illüzyon düzeni var. Nasıl vazgeçebilirim ki? Kesinlikle üçüncü seviyedeki fırsatı bulacağım. Bulması ne kadar zorsa o kadar değerlidir!”

Shen Tu Nantian, birinci ve ikinci seviyeden kazandıklarını düşünerek hafifçe heyecanlanmadan edemedi. Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nde son birkaç aydır kazandığı faydalar ve içgörüler, Shen Tu Aşireti’nde bunları kazanma hızıyla kıyaslanırsa çok çok ötedeydi!

Şimdi, Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin üçüncü seviyesinin boş olması Shen Tu Nantian’ı hayal kırıklığına uğratmamış, aksine savaşma ruhunu ateşlemişti. Onu bekleyen şok edici bir fırsatın olduğunu hissediyordu!