Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Yi Yun, Li Ateşi Tarikatı Kıdemlisi’ne bakarken yüzünde bir gülümseme vardı. Kanlı Ay’la savaşmak için Lin Xintong’la birlikte Tian Yuan Dünyası’na gelirken deniz ötesinden gelen eşsiz dahilerin kimliklerine bürünmüşlerdi.

Deniz ötesinden bir dahi olarak, kimliğine de çoktan karar vermişti. Hiçbir şeyden çekinmeyen ve çok gururlu biri olacaktı. Bu dünyanın sadece ona layık olabileceğini yansıtan bir tavır…

Böylelikle, insanlar nezdinde Yi Yun’un özellikleri olan sessiz ve düşünceli tavrı çağrıştırmayacaktı.

Yi Yun yavaşça sabresindeki kanı silerken Li Ateşi Tarikatı Kıdemlisi’ne yan gözle baktı ve konuştu: “Yuan Açılış Âlemi için çok fazla!”

Bu cümle, aşağılama ve alayla doluydu, bu yüzden Li Ateşi Tariatı Kıdemlisi’nin yüzünün kıpkırmızı olmasına neden olmuştu!

“Velet, ölümünü arıyorsun!” Kalbinde öfke ateşleri yanmaya başladı. Elindeki asa, muazzam gücünün bir sonucu olarak bükülmeye başlamıştı.

Asa, oldukça esnek bir yapıdaydı ve çok fazla enerji depolayabilirdi. Onunla savaşırken, yaydığı gücün çok korkunç olduğu hissedilirdi.

Asa eğilirken, Kıdemli’nin bedenindeki artan Yuan Qi de dalgalandı. Bedeni, çevredeki tüm Yer ve Gök Yuan Qi’sini emen dipsiz bir kara delik gibi görünüyordu.

Herkes onun tüm gücünü kullanmak üzere olduğunu anlayabilirdi!

Başlangıçta, sadece bir genç olduğunu düşündüğünden Yi Yun’u hafife almıştı.

Şimdi, Yi Yun’u parçalarına ayırmak için her şeyini kullanmayı planlıyordu.

O anda, Yi Yun kan lekelerinden kurtulmak için kol yenlerini salladı. Li Ateşi Tarikatı Kıdemlisi’ne bile bakmıyor, açık bir şekilde onu ciddiye almadığını gösteriyordu.

Bu kemiklere kadar varmış küstahlık, çevredeki gençleri konuşamaz bir duruma sokuyordu.

Bu adam, kesinlikle kendine yeterince güveniyordu. İlk darbe değişiminde zarar görmemişti. Hafifçe yaralanmıştı sadece. Ama Li Ateşi Tarikatı Kıdemlisi gibi Yuan Açılış Âlemi’nde bir uzmanın elinden gelen her şeyi yapmak üzere olmasıyla, işler gerçekten korkunç olacaktı. Yi Yun gibi kibirli bir insanın, bunun sonucunda acı çekecek olması çok muhtemeldi.

Yi Yun’un gözlerinde savaşma azmi varken, sabresini kayıtsız bir şekilde elinde tutuyordu.

Yi Yun, Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinde eğitimdeyken, zamanının çoğunu ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’ni yetiştirmek için harcamıştı. Ve yetişim seviyesi, Dao Tohumu’nun geç evrelerine ulaşmıştı.

Yirmi üç yaşında ve Dao Tohumu’nun geç evrelerinde bir savaşçı olarak, Tian Yuan Dünyası’ndaki akranlarına fark atmıştı zaten. Dahası Yi Yun, onunla aynı seviyedeki savaşçıları fazlasıyla aşan dövüş yeteneklerine sahipti.

Dao Tohumu uygulayıcı ile Yuan Açılış Âlemi uygulayıcısı arasında ikisini ayıran bütün bir âlem vardı. Ama Yi Yun’un ellerinde, imkansız mümkün olmuştu.

“Öldürün onu. Bu adam çok korkutucu! Bugün burada düşmanlık yarattıktan sonra onu elimizden kaçırırsak, gelecekte intikam aramak için gelirse onun dengi olamayız!” Shen Tu Aşireti Kıdemlisi sesini iletti. Üç Kıdemli de oy birliği ile anlaşmaya vardı. Onu geri götürerek sorgulamak istemişlerdi ama şimdi, öldürme niyetlerini açığa çıkarmışlardı bile.

Bu tür ölümcül kinler, savaşçıların dünyasında daima göze gözle yatıştırılırdı. Başka bir yol yoktu.

Kendi ölümlerini boş boş bekleyemezlerdi elbette, bu yüzden Yi Yun’u öldürmek zorundaydılar!

Yuan Açılış Âlemi’ndeki üç Kıdemli birbirleriyle Yuan Qi ses iletimi kullanarak konuştu ve uyarı bile yapmadan aynı anda saldırdı!

Yuan Açılış Âlemi’nde bir uzman hareket geçtiğinde, yeryüzünü sürükleyip götürecek dalgalı denize benzer bir durum ortaya çıkardı!

Bu üçü, ömürlerinin ortasındaydı ve tüm potansiyellerini harcamıştılar. Dövüş sanatları yolunda ilerlemeye devam etmelerinin bir yolu yoktu ama kanları ve Qileri de henüz zayıflamamıştı. Kanları ve Qileri ile destekleyerek aynı anda Yuan Qileri’ni patlattılar ve yerin sarsılmasına neden oldular!

“Hay aksi!”

“Geri çekil! Çabuk geri çekil!”

Lin Ailesi ve Li Ateşi Tarikatı gençlerinin, bu sahneyi gördüklerinde ifadeleri değişti. Bu seviyede bir savaşın ortasında kalırlarsa paramparça olurlardı!

Bir genç, böyle korkunç bir saldırıya nasıl dayanabilirdi?

“Bu insanlar...artık itibarlarını bile umursamıyorlar!”

Fırtınanın ortasında, üç Kıdemli’nin gence birlikte saldırmak üzere olduğunu görebiliyordu. Yaşlarıyla ve sayılarıyla ona zorbalık yapıyorlardı. Dahası, bu hiçbir uyarı yapılmayan sinsi bir saldırıydı. En baştan itibaren ellerindeki her şeyle saldırıyorlardı. Amaçları, tüm onurlarını kaybetseler bile Yi Yun’un öldüğüne emin olmaktı!

Durum bu noktaya kadar geldiğine göre, Lin Qiao artık bunu boş veremezdi. Avuçlarında Yer ve Gök Yuan Qi’si alevlendi ve boşlukta büyük bir göl oluştu.

Bu, Lin Qiao’nun yetişim yaptığı su yasalarıydı. Üçlünün momentini durdurabilecek suyu kullanıyordu ama saldırısı yavaştı ve üçe karşı birde, gücü yetmeyecekti.

Ve Kıdemliler’in saldırısı Yi Yun’a ulaşmıştı bile.

Shen Tu Aşireti Kıdemlisi’nin yüzü vahşiydi ve öldürme niyetini açığa çıkarmıştı: “Onur kimin umurunda ki? Kazanan kraldır! Geber, velet!”

“Suçlamak istediğin biri varsa, bu kadar kibirli ve küstah olduğun için kendini suçla!”

Li Ateşi Tarikatı Kıdemlileri’nin ellerinde bir asa ve bir sabre harekete geçti. Zaten onurlarını kaybetmiştiler, bu yüzden artık nasıl hareket ederlerse etsinler, Yi Yun’u öldürmek en büyük öncelikleriydi.

Bu fırtınaya benzer saldırı, Dao Tohumu’ndaki bir gencin dayanabileceği bir şey değildi, buna dayanabilirse sağduyunun bir manası kalmamış demekti!

Üçlünün saldırısının o bölgeyi vurmak üzere olduğunu görünce, fırtınanın tam ortasındaki Yi Yun gülümsedi. “Bu seviyede utanmazlar olduğunuza göre, sizler en iyilerisiniz!”

Yaşam ve ölümün pamuk ipliğine bağlı olduğu o anda, gerçekten de gülümsemeyi başarmıştı.

Bu gülümsemeye tanık olan herkes çok şaşırdı. Bu manyak, Yuan Açılış Âlemi’ndeki üç Kıdemli’nin ortaklaşa saldırısını engelleme yeteneğine sahip olabilir miydi?

O kısacık anda, hiç kimse bunu enine boyuna düşünecek zamana sahip değildi. Tek gördükleri, fırtınanın ortasındaki gülümseyen Yi Yun’un önce bulanıklaştığı, ardından kaybolduğuydu.

Ardıl görüntü!

Yi Yun gülümserken hareket tekniğini - 'Altın Karga Güneş Değişimi’ni - kullanmıştı bile!

Yi Yun daha önce Azure Yang Lordu tarafından toplanmış eşsiz bir teknik sergilemişti! Rüzgar ya da yıldırım kadar hızlıydı ve onun yerini tespit etmenin hiçbir yolu yoktu!

“Oh? Onlardan kaçındı mı?”

İnsanlar şok oldu. Bir Dao Tohumu savaşçının, Yuan Açılış Bölgesi’ndeki üç Kıdemli’nin saldırısına direnmesi imkansızdı.

Ve bu üçlü saldırıyı atlatmayı başarmak bile inanılmazdı.

Yuan Açılış Âlemi’nde olan bir uzmandan gelen saldırı yeryüzünün ve gökyüzünün güçlerini beraberinde taşır, köşeyi bucağı kapsardı; ondan nasıl kaçınılabilirdi ki?

Ve üç kişi güçlerini birleştirmiş, kusursuz ve boşluksuz bir saldırı yapmıştı. Yi Yun’un kaçabileceği tüm olası yolları engellemiş olmalıydılar!

Yuan Qi alevlenirken, yasalar parlamaya başladı. Yi Yun bir o yana bir bu yana hareket etti. Hareketleri tuhaftı, en küçük deliklerden geçiyormuş gibiydi!

Bu kadar korkunç bir hareket tekniği herkesi şaşırtırdı; nitekim şaşırttı da. Bu seviyede bir hareket tekniği, bir Dao Tohumu uzmanı tamamen aşan bir teknikti ve sürekli takip etmek gerekiyordu!

Sadece Yuan Açılış Âlemi uzmanları Yi Yun’u takip edebiliyordu. Dao Tohumu uzmanlarının ise, tüm görebildikleri ardıl görüntülerdi. Yani Yi Yun’u göremiyorlardı.

Bu, gerçekten de korkunç, ama aynı zamanda çok muhteşem bir hareket tekniğiydi!

Yi Yun’un hareket tekniği çok zarif olsa da, Kıdemliler de savaşta tecrübeliydi. Kemiklerin içindeki kurtçuklar gibi, Yi Yun’u kovalayıp araya mesafe koymasını önlediler!

“Çok safsın!”

“Senin gibi biri, hareketlerimizden nasıl kaçınabilir?”

Üç Kıdemli, Lin Qiao’dan gelen engelleme girişimlerine direnerek birlikte hareket etti. Yavaşça aradaki farkı kapadılar.

Ama kalpleri, Yi Yun’un hareket tekniğinden dolayı şaşkınlık içindeydi.

Bu adam hayatta kalmamalıydı!

Bu fikir, zihinlerine sıkıca gömüldü!