Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Bulutların tepesine ulaşan dağ zirvesinden bir kaynak suyu çıkıyor, binlerce metreden aşağı dökülüyordu. Şelale çok geniş değildi ya da suyu çok hızlı akmıyordu. Sadece rüzgarla süzülen yeşim bir kuşakmış gibi akmasına neden olacak kadar yüksekten dökülüyordu.

Şelalenin altındaki bir kayanın üzerinde, Yi Yun bağdaş kurmuş oturuyorken Lin Xintong da onun arkasında duruyordu. Bir eliyle hafifçe Yi Yun’un sırtına bastırıyor, Yuan Qi’sini dolaştırarak Yi Yun’un meridyenlerindeki ve Dantianı’ndaki yaraları araştırıyordu.

Sadece küçük yaralanmalardı, abartılacak bir şey değildi.

Lin Xintong, yavaşça Saf Yin Yuan Qi’sini Yi Yun’un bedenine aktardı ve yavaş yavaş onu iyileştirdi. Yin ve Yang’ın tamamlayıcılığı hesaba katıldığında, yaraları iyileştirmek basit bir işti.

Yi Yun meridyenlerinde taze kaynak suyu akıyormuş gibi yavaş yavaş yaralarının iyileştiğini hissetti.

Lin Xintong ise, Yi Yun’un yaralarını iyileştirirken konuştu: “Yi Yun, üç Yuan Açılış Âlemi uzmanına karşı mücadele etmekte aceleci davrandın. Çok tehlikeliydi. Li Ateşi Tarikatı öğrencilerinin hayatlarını görmezden gelip seni öldürmeye çalışsaydılar, sonuç düşünülemez olurdu.”

Olaylar, Lin Xintong’un dediği gibi olsaydı, Yi Yun köşeye sıkıştırılır, bunun sonucunda da ya ciddi bir şekilde yaralanırdı ya da kozlarından bazılarını kullanmak zorunda kalırdı.

Daha önce başkalarının önünde kullanmış olduğu Saf Yang Kılıç Sarayı’ndan aldığı kırık kılıç gibi...Onu tekrar kullansaydı, kolayca açığa çıkardı.

Yi Yun cevap verdi: “Bu konuda net bir fikrim var. Bazı şeyler kullanılamaz, ama Kanlı Ay, Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nde edindiğimiz şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyor, onları kullanabiliriz. Her şeyi boş verip bana saldırsaydılar bile, onlardan kurtulmak benim için sorun olmazdı.”

Geçtiğimiz yedi yılda Yi Yun’un gücü o kadar artmıştı ki, kendi gücünü kıyaslayamıyor, ne seviyeye ulaştığını anlayamıyordu. Yuan Açılış Âlemi’nde üç kişiyle mücadele ederek kendini test edebilirdi. Daha önce, ne zaman doğrudan bir savaşta Bilgeler ile mücadele edebileceğini merak ediyordu, ama bugün, yirmi üç yaşındayken bu seviyeye ulaşmıştı.

Şu anda Tai Ah Kutsal Krallığı’na geri dönseydi, Tai Ah Kutsal Şehri’nin Şehir Lordu olmak için yeterli niteliklere sahipti.

Lin Xintong, Yi Yun’un aklından geçenleri tahmin edip gülümsedi. Avuç içlerini Yi Yun’un sırtına yerleştirerek onu iyileştirmeye devam etti.

Yi Yun’a göre bu yaralar hiçbir şey değildi, ama Lin Xintong, fazladan özen göstererek her meridyenini tek tek iyileştirdi.

Yi Yun usulca gözlerini kapatarak Yin-Yang enerji değişiminin olağanüstü hissinden zevk almaya baktı. Ardından dedi ki: “Xintong, Tian Yuan Dünyası’na geri dönmemizi sağlayan ‘Yıldız Transferi Cennet Değişim Kitabı’na sahip olsak da dikkatli olmalıyız. Kanlı Ay’ın şimdiki kimliklerimizi orijinal kimliklerimizle bağdaştırmasına izin veremeyiz. Belki de birlikte seyahat etmemiz en iyisi değildir…”

Yi Yun bunları söylerken iç geçirdi. Lin Xintong ile birlikte seyahat etmeyi istiyordu çünkü.

Ama bir kadın ve bir erkek çifti için olağanüstüydüler. Güçleri, Tian Yuan Dünyası’nın elitlerini fazlasıyla aşıyordu. Ayrıca, Yi Yun beklenmedik bir performans sergilemişti zaten. Lin Xintong ile birlikte görünürse, insanlar kaçınılmaz olarak onların antik Büyük İmparatoriçe ile Azure Yang Lordu’nun halefleri olduğundan şüphelenirdi.

Kanlı Ay bundan şüphelenirse, işler çok tehlikeli olurdu.

Lin Xintong nazikçe elini geri çekti ve konuştu: “Ben de öyle düşünüyorum. Görünmezsek sorun olmayabilir, ama birlikte görünürsek Lin Ailesi zarar görebilir. Kutsal Yaban’a bir seyahate çıkmaya karar verdim bile!”

“Kutsal Yaban?”

Yi Yun şaşırdı, çünkü Kutsal Yaban çok genişti. Derinliklerinde gizlenen korkunç İlkel Gerçek Ruhlar bile vardı.

Kutsal Yaban’da eğitim yapmak çok tehlikeliydi, ama Lin Xintong’un yetenekleriyle, bunun üstesinden gelebilmesi çok muhtemeldi.

Bir savaşçının eğitimi, öncelikle ufkunu genişletmek, Yer’i ve Gök’ü algılamak ve durmaksızın değişen bir ortamda dövüş sanatları ilhamı bulmaktı. Ardından, güçlü düşmanlarla savaşarak savaş yeteneklerini bilemekti.

Kutsal Yaban’da bu iki nokta eksik olmazdı. Ayrıca Kutsal Yaban, Tian Yuan Dünyası’na çok uzak olduğundan, Lin Xintong’un keşfedilmesi de zorlaşırdı.

“Evet, Yuan Açılış Âlemi’ne gireceğim…” Lin Xintong, bu çok sıradan bir şeymiş gibi konuştu.

Yuan Açılış Âlemi, Tian Yuan Dünyası’nın birçok dahisi için, hayatlarında ulaşabilecekleri son âlemdi. Yuan Açılış Âlemi’ne girmek o kadar önemliydi ki, insanlar atılım seremonisi için arkadaşlarını bile davet ederlerdi.

Ama Lin Xintong ve Yi Yun için, Yuan Açılış Âlemi hiçbir şey değildi. Onlara göre, Yuan Açılış Âlemi’ne girmek, Dao Tohumu Âlemi’ne girmekten farksızdı. Dikkatli olmaları gereken tek şey, istikrarlı bir şekilde bunu yapmaları ve sağlam bir temel oluşturmalarıydı.

“Yuan Açılış Âlemi…” Yi Yun hafifçe yutkundu. Savaşçılar dövüş sanatları eğitimi yaparken, küçük âlem farklılıkları önemli değildi. Mesela, Dao Tohumu’nun orta evrelerinde olan birinin Dao Tohumu’nun geç evrelerinde olan biriyle savaşması kolay olmasa da, çok da şaşırtıcı değildi.

Ama büyük âlem farkları, Yer ve Gök arasındaki fark kadardı. Dao Tohumu ile Yuan Açılış arasındaki farkın, aşılmaz bir uçurum olduğu söylenebilirdi.

Dao Tohumları’nı mükemmelleştiren ve yetişim seviyelerini sürekli bastırarak sağlam bir temel oluşturan Tian Yuan Dünyası’nın en iyi dahileri bile, Tai Ah Kutsal Krallığı’ndaki güç bela Yuan Açılış Âlemi’ne ulaşmış zayıf Bilgeleri yenemezdi.

Sağ salim kaçmak, gurur duyabilecekleri tek şey olurdu, elbette başarabilirlerse!

Yani, Lin Xintong Yuan Açılış Âlemi’ne ulaştığında gücü çok artacaktı. Elde edebileceklerini söylemek bile imkansızdı!

Yi Yun da bu konuyla ilgili beklentiyle doluydu.

“Xintong, madem Kutsal Yaban’a gideceksin, ben Tian Yuan Dünyası’nda kalacağım. Kanlı Ay’ın planladığı şeyi araştırmak istiyorum. Birkaç plan hazırladım bile.” Yi Yun bunları söylerken, gözlerinde garip bir parıltı ortaya çıktı.

Tüm Tian Yuan Dünyası’nın güvenliği, onun için önemli insanlar ve selefi, Azure Yang Lordu’nun yerine getirilememiş emeli için, Kanlı Ay’la savaşmak zorundaydı.

Karanlıkta gizlenerek onların planlarını yok etmek kolay değildi, ama imkansız da değildi.

Yi Yun ve Lin Xintong, şelalenin altında birkaç gün kaldı.

Sonunda, Lin Xintong Kutsal Yaban’a doğru uçarken, Yi Yun da Tian Yuan Dünyası’nın güney tarafına doğru uçtu. Planlarına başlamadan önce yapmak zorunda olduğu bir şey vardı. Orijinal kimliği ile kendisinin arasına bir çizgi çekmek zorundaydı.

Doğrusu, ‘Yıldız Transferi Cennet Değişimi Kitabı’, özel bir gizlenme tekniğiydi.

Düşük seviyeli bir gizlenme tekniği, sadece savaşçıların dış görünüşlerini değiştirirdi. Biraz daha iyi olanlar, sadece savaşçının dış görünüşünü ve yüz hatlarını değiştirmekle yetinmez, boyu ve kilosu gibi beden özelliklerini de değiştirirdi. Ama bu tarz değişiklikler bile kişinin aurasını değiştiremezdi. Gerçek bir usta, onun kim olduğunu görürdü.

Ama ‘Yıldız Transferi Cennet Değişim Kitabı’, kişinin temel yaşam fonksiyonlarının hepsini değiştirirdi. Kişi, bir başkası olarak yeniden doğmuş gibi olurdu. Ruhunun aurası bile değişirdi!

Dahası, kişinin kemik yaşını da değiştirebilirdi. Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinde olduğu gibi bir gizemli bölge yasaklamasına takılmadığı sürece, hiçbir standart kemik yaşı ölçme metodu Yi Yun üzerinde işe yaramazdı!

Böyle bir gizemli teknikle birilerine yakalanmak çok zordu!

Azure Yang Lordu, Yang Tanrısı Semavi Cenneti’nde kafasına estiği gibi dolaşırken, bu gizemli tekniği Subatan’da bulmuştu. Onu hiç kullanmamış olsa da, saklamıştı. Bu gün ve bu çağda, Yi Yun ile Lin Xintong için kritik bir rol oynayacağını bilemezdi elbette.

Ama ‘Yıldız Transferi Cennet Değişimi Kitabı’nın hiçbir kusuru olmasa da, endişe verici olan şey, Kanlı Ay’ın hiçbir kanıt bulamasa da onun sadece Yi Yun olduğundan şüphelenmesiydi.

Tek sebep, ikisinin de eşsiz birer dahi olmasıydı ve bu da bir sorun olurdu.

Dolayısıyla, Yi Yun’un kimliğini tamamen değiştirmesi için yapması gereken ilk şey, ‘Görünüş Totemi’ni değiştirmesiydi.

‘Yıldız Transferi Cennet Değişimi Kitabı’, Yi Yun’un yeniden doğmasına izin verebilirdi ama onun ‘Görünüş Totemi’ni değiştiremezdi. Bundan dolayı, bunu, Yi Yun’un kendisi yapmak zorundaydı! Altın Karga çok dikkat çekiciydi ve Yi Yun’un sembolü olmuştu!

‘Görünüş Totemi’ bir kez oluşturulduğunda temel formu sabit kalırdı. Evrimleşse bile, orijinaliyle bağlantısı görülebilirdi. Diğerleri için ‘Görünüş Totemleri’ni değiştirmek imkansızdı.

Ama Yi Yun ‘On Bin Hayvan Totemi’ni yetiştiriyordu. Bu, oldukça özel bir gizemli teknikti. Ve ‘On Bin Hayvan Tekniği’ni kullanarak ‘Görünüş Totemi’ni değiştirmek hiç de zor değildi!