Bölüm 65: Aniden Gelişen Olay

avatar
2541 0

Upgrade Specialist in Another World - Bölüm 65: Aniden Gelişen Olay


 

Çeviri: 8De4thTheKid8 Düzenleme: Tiantuga

 

 

Mu Wanqing ayrıldıktan sonra, Bai Yunfei ve iki kız yavaş yavaş sohbet etmeye başladılar.

Qiu Luliu Yeşim Söğüt Şehri’ndeki çeşitli ilginç şeylerden bahsetti. Chu Yuhe kısık sesle Yeşil Söğüt Okulu’na girdiğinden bu yana yaptığı şeyleri anlattı. Ve Bai Yunfei de o ikisiyle yollarını ayırdıktan sonra bu zamana kadar başından neler geçtiğini anlattı.

Elbette söylenmemesi gereken bazı detayları gizlemişti. Yine de onun hikâyesi iki kızı, özellikle de Chu Yuhe’yi germiş ve endişelendirmişti. Bai Yunfei’nin Eski Kuyu kasabasında tuzağa düşürülmesini ve ardından üst üste üç gün kaçmasını ve hatta Zhang Zhenshan’ın ona yetiştiğini duyunca, Yuhe o kadar gerildi ki ufak yüzü kıpkırmızı oldu. Bai Yunfei’nin zorlu bir savaş sonrasında kaçtığını duyunca kulakları ağzına vardı. Bunu görünce Bai Yunfei ve Qiu Luliu gülmelerine engel olamadılar.

Ancak biri gelip öğle yemeğinin hazır olduğunu bildirdikten sonra konuşmayı bıraktılar. Mu Wanqing beklenmedik bir şekilde öğle yemeğinde yoktu. Qiu Luliu’nun dediğine göre, okulun bütün kıdemli üyeleri, yemeklerini başka bir yerde yiyorlardı.

Öğle vakti, Bai Yunfei iki kızın rehberliğinde Yeşil Söğüt Okulu’nu gezmeye çıktı. O üçü bir arada yürürlerken oldukça mutlu bir şekilde birbirleriyle konuştular ve gülüştüler.

Bai Yunfei gökyüzünün rengine bakmak için kafasını kaldırdı. Neredeyse akşam olmuştu. Adımlarını durdurdu ve yanındaki iki kıza dedi, “Luliu, Yuhe, çoktan gitme zamanım geldi…”

“Ah? Bu kadar erken mi ayrılmak istiyorsun?” Qiu Luliu hayal kırıklığına uğramış bir şekilde sordu. Yan taraftaki Chu Yuhe’nin yüzünde de bir parça isteksizlik vardı.

Bai Yunfei güldü ve dedi, “Evet, hala yapacak işlerim var. Yarın ya da sonraki gün büyük ihtimalle Yeşim Söğüt Şehri’nden ayrılacağım. Ama ayrılmadan önce siz ikinize veda etmeye geleceğim.”

ÇN=Bu İngilizce çevirmen özürlüsü bazı özel isimleri bazen Çince bırakıyor bazen İngilizceye çeviriyor. Yeşim Söğüt Şehri’ni yukarıdaki cümlede Cuiliu City diye çevirmiş. Bölümün başında Jade Willow City diye çevirmişti. Eski bölümlerde de benzer şeyler yapmıştı. Artık en başta İngilizceye çevirdiği bir şeyse Türkçesini kullanacağım. Eğer en başta çevirmemişse Çincesini kullanacağım ve değiştirmeyeceğim bir daha. Tabi bazen Çince bilmediğim için bazı şeyler gözümden kaçabilir mazur görün.

DN: ADAM HAKLI RIZA BABA

Yunfei yan tarafta kendisine endişeyle bakan Chu Yuhe’ye baktı ve gülümseyerek dedi, “Ayrılacağım zaman, küçük kız kardeşim Yuhe’ye bir hediye vereceğim. Umarım hediyemi beğenirsin.”

Chu Yuhe şaşırdı ve ardından mutlu ve beklenti dolu bir şekilde dedi, “Gerçekten mi? Ne vereceksin?”

“Ha ha, verdiğim zaman öğreneceksin.”

Bai Yunfei bakmak için kafasını kaldırdı. Aniden karşılarından kendilerine doğru gelmekte olan iki siluet gördü. Onlara dikkatlice baktıktan sonra, hayretle dedi: “Oh? Bu müdür Mu değil mi? Mükemmel zamanlama. Ona da veda edip ardından ayrılacağım.”

Zaten onları çoktan fark etmiş olan Mu Wanqing’e doğru yürüdüler. Onun yanına geldiklerinde, Bai Yunfei onun yanındaki kişiye bir bakış attı. Adam otuzlarında gösteriyordu. Dik duruyordu ve yakışıklı bir yüzü vardı. Onun hakkında özel olan şey, zarafetinin hem olgunluk hem de asalet içermesiydi. Bu adam insanlarda ilk bakışta iyi bir izlenim uyandıracak bir adamdı.

“Bu adam Tahta Okulu’ndan You Qingfeng isimli kişi olmalı.” Bai Yunfei kendi içinden düşündü.

Mu Wanqing önce Bai Yunfei’ye başıyla hafifçe selam verdi ve ardından Chu Yuhe’ye el sallayarak dedi, “Buraya gel, Yuhe. Kımdeli amcan You’yu selamla.”

Chu Yuhe yabancıların karşısında her zaman oldukça çekingen olurdu. Mu Wanqing’in yanına yürüyüp kendisine söylenileni yaptı ve adamı saygıyla selamlayıp alçak sesle dedi, “Sizinle tanışmak benim için bir şereftir, kıdemli amca You…”

“Ha ha, bu bana anlattığın küçük kız mı? Fena değil, iyi huylu ve duyarlı ayrıca oldukça yetenekli, çok iyi.” You Qingfeng Chu Yuhe’yi başıyla selamladı ve gülerek dedi. Ses tonu cana yakındı ve sesi samimi bir his veriyordu.

Qiu Luliu da onu selamlamak için öne çıktı ve ardından saygıyla yan tarafta bekledi.

Bai Yunfei bu adama bir kez daha baktı ama bu sefer onun gülümseyen bakışlarıyla karşılaştı. Başıyla hafifçe selamladı ve ardından ellerini saygıyla önünde birleştirip Mu Wanqing’e dedi, “Müdür Mu, hala yapacak işlerim var bu yüzden daha fazla kalamam. Ayrılmadan önce size veda etmek için buraya geldim.”

“Oh? Şimdiden ayrılmak mı istiyorsun, genç kahraman Bai? Pekâlâ. O zaman ben de kalman için ısrar etmeyeceğim. Eğer bu şehirde herhangi bir şeyde yardımıma ihtiyaç duyarsan, Yeşil Söğüt Okulu’nun kapısı her zaman sana açıktır. Artık Yuhe’nin yeminli kız kardeşi olduğuna göre, benim Yeşil Söğüt Okulum kesinlikle sana yardım etmek için elinden geleni yapacaktır.”

“O zaman, size çok teşekkür ederim, müdürüm. Yeşim Söğüt Şehri’nden ayrılmadan önce, bir kez daha burayı ziyaret edeceğim."

…….

Bai Yunfei’nin iki kız tarafından uğurlanarak gitmesini izledikten sonra, Mu Wanqing gülümsemesini bastırdı, gözlerinde düşünceli bir ifade belirdi.

“Wanqing, o bana bahsettiğin Kader Okulu ile alakası olan genç adam mı? Benim gördüğüm kadarıyla, o yalnızca orta seviye bir Ruh Savaşçısı. Üstelik onunla ilgili herhangi özel bir şey de varmış gibi görünmüyor…” You Qingfeng gözlerini başka tarafa çevirdi ve kuşkuyla sordu.

Mu Wanqing kafasını sallayarak dedi, “Onu küçümseme, Qingfeng. Onun güç seviyesi ne olursa olsun, Ge Yiyun tarafından ona öğretildiği gerçeği bile onun sıradan bir genç olmadığını göstermek için yeterli. Üstelik Luliu’dan öğrendiğime göre, onunla ilk karşılaştıklarında en azından yüksek insan seviye hatta belki yeryüzü seviye bir mızrak kullanıyormuş! Üstelik Buz Okulu’nun elderı Zhang Zhenshan’ı öldürdükten sonra, Zhang ailesi onu yakalamak için elinden geleni yapmasına rağmen Yeşim Söğüt Şehri’ne kadar güvenle ulaşabilmiş. Bu bile tek başına onun olağanüstü yetenekleri olduğunu göstermeye yeter.”

“Oh? Böyle şeyler mi olmuş? Önceden bana bunlardan bahsetmemiştin.” You Qingfeng biraz şaşırmıştı, “O zaman gerçekten de senin yardım etmene değecek biri. Bu tarz bir adam için, eğer şu anda güçlü olmamasını fırsat bilerek ona yardım edersen, gelecekte bir şeyler başardığı zaman bu durum Yeşil Söğüt Okulu’na büyük yarar sağlayacaktır.”

……..

Bai Yunfei kafasını eğmiş tek başına yolda yürüyor, şehre doğru ilerliyordu. Kaşları hafifçe çatıktı, görünüşe göre bir konu üzerinde yoğun bir şekilde düşünüyordu.

“Ne sebeple olursa olsun, Yeşil Söğüt Okulu’nun müdürünün bana yardım etmeye istekli olması benim için iyi bir şey. Herhangi bir dezavantajı yok! Her ne kadar buradan hemen ayrılmaya karar vermiş olsam da, sürekli yanlış olduğunu hissediyorum…"

“Yeşim Söğüt Şehri’ndeki Long ailesine tekrar bulaşmamam lazım. Şu anki en olası duruma göre, Zhang Zhenshan beni aramak için büyük miktarda adamı seferber etmiştir. Ama Buz Okulu’nun bütün güçlerini kullanmıyordur. Ne de olsa o yalnızca bir elder. Bu nedenle her ne kadar Long ailesi Buz Okulu ile bağlantılı olsa da, onların benim hakkımda bilgileri olmaması mümkün…"

“Burada ne kadar fazla kalırsam, o kadar tehlikeli olacaktır! Zaten gidişimi iki gün erteledim. Burada daha fazla kalamam! Şimdi geri dönüp Meng’er’e kesin bir şekilde yarın ayrılacağımı söylemem lazım!”

Liu Meng’i düşündüğü esnada, Yunfei kalbinde biraz kendine haksızlık edilmiş gibi hissetti çünkü onun hala kendisine ‘kızgın’ olup olmadığını bilmiyordu. Üstelik buradan yarın ayrılacağını düşündüğünde, sebepsiz yere kalbinde bir isteksizlik baş gösterdi…

Bütün bunları düşünmek Bai Yunfei’nin zihnini oldukça bulandırmıştı. Böyle karmakarışık bir kafayla, yavaşça şehre girdi ve Liu Meng’in şu an kaldığını söylediği yere doğru yöneldi.

Ama o hana vardıktan sonra hiç kimseyi bulamadı. Bai Yunfei oldukça hayal kırıklığına uğramıştı. Onun büyük ihtimalle kafa dağıtmak için dışarı çıktığını düşündü. Artık buraya yarın sabah erkenden tekrar gelmek zorundaydı.

Bai Yunfei kendi kaldığı hana geri dönünce, kapıda endişeyle kendisini bekleyen birini görünce şaşırdı: Beklenmedik bir şekilde bu kişi Xiao Ning idi!

Bai Yunfei’yi görür görmez, kızın gözleri parladı. Aceleyle ona doğru koştu. Bai Yunfei ancak şimdi bu hizmetçi kızın yüzünden gözyaşları aktığını ve oldukça endişeli göründüğünü net olarak gördü.

“Bay Yunfei, durum kötü! Genç hanım, Long ailesinin adamları tarafından kaçırıldı!!”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr