Bölüm 30: Dünyadaki Okullar

avatar
2199 0

Upgrade Specialist in Another World - Bölüm 30: Dünyadaki Okullar


 

Çeviri: 8deathkid8 Düzenleyen: Tiantuga

 

 

Bu sözleri duyan Qiu Luliu’nun gülümsemesi kayboldu ve hafifçe kaşlarını çatarak söylendi: “Ne? O adam Zhang ailesinin genç efendisi miydi? Eğer öyleyse, bu gerçekten biraz can sıkıcı olacak...”

 

“Ama ben hiçbir şey yapmadım. Yani Zhang ailesinin başı Zhang Zhenshan bizi bulsa ne olur sanki? Onun Buz Okulu’nun nesi bu kadar muhteşem? Bizim Yeşil Söğüt Okulumuz onlardan korkmayacak!” Qiu Luliu yalnızca en başta kısa bir süre kaşlarını çattı. Bir süre düşündükten sonra ilgisiz bir tavırla dedi: “Üstelik o Zhang Yang umulmadık bir şekilde benim küçük kız kardeşime tecavüz etmeye kalktı. Neyse ki bir şey olmadı. Olsaydı sen onu öldürmesen bile onu sağ bırakmazdım!”

 

“He, bu arada, küçük kız kardeşimi kurtardığın için sana hala teşekkür etmedim. Bir ipucu bulmak için çok zaman harcamak zorunda kalmıştım. Eğer sen ortaya çıkmamış olsaydın, Allah bilir ben gelene kadar neler olurdu.” Görünüşe göre Zhang ailesini ve onların arkasındaki Buz Okulu’nu çok fazla kafasına takmadı, bu konuyu sıradan bir şekilde çabucak geçiştirdi ve Bai Yunfei’ye teşekkür etmeye başladı.

 

“Bu konu üzerinde düşündüğüne göre, bir daha bu konudan bahsetmeyeceğim. Bana teşekkür etmene de gerek yok. Başlangıçta gerçekten de yalnızca kız kardeşi kurtarmak için oraya gitmiştim. Ama Zhang Yang’ın geldiğini öğrendikten sonra, gerisi sadece kendi intikamım içindi. Doğrusu sizin teşekkürünüzü kabul edemem.” Bai Yunfei kafasını salladı ve alçak gönüllülükle dedi.

 

“Bu… Bu doğru değil. Büyük kız kardeşim yarım saat sonra geldiğinden dolayı, eğer sen gelmeseydin, o kötü adam yukarı çıkardı. Eğer sen olmasaydın, Bana kim bilir neler olurdu… Ben, beni kurtardığın için sana minnettarım…”

 

Qiu Luliu’nun arkasından utangaç bir ses geldi. Bu Chu Yuhe adlı genç kızdı. Görünüşe göre cesaretini toplamıştı ve eğilip Bai Yunfei’ye selam durdu. Onun sesi ahenkli ve iç açıcıydı.

 

Kız yaklaşık 16 yaşlarında, 1.65 boyunda ve tamamen açık yeşil elbiseler içindeydi. Uzun ve güzel saçı, yüzünün her iki tarafından da sarkarak hafifçe yüzünü kapatıyordu. Yüzünün rengi hafifçe kırmızıydı. Çekingen bir şekilde büyük gözleriyle Bai Yunfei’ye bakarken çok hoş gözüküyordu.

 

“Ee… Bana teşekkür etmek zorunda değilsiniz bayan. Ben Zhang Yang’ı yalnızca kendi intikamımı almak için öldürdüm. Sizi kurtarmış olsam da, bu yalnızca tesadüfiydi… Ee, yani demem o ki, sizi tesadüfen kurtarabildiğim için onur duydum… Ah, diyorum ki kafanıza takmanıza gerek yok…” Bai Yunfei kibarca elini sallarken dedi. O kızın çekingen gözleri kendisine bakınca gergin hissediyordu.

 

D.N: Ben bir şeyler hissettim

 

“Pff…” Chu Yuhe, onun saçmalamasını ve aptalca elini sallamasını görünce gülmeden edemedi. Ardından hemen eliyle ağzını kapattı ve utanmış bir şekilde tekrar Qiu Luliu’nun arkasına saklandı, yüzü kıpkırmızı olmuştu.

 

Qiu Luliu da gülmesine engel olamadı ve dedi: “Ha ha… Bu kadar saf bir insan çıkmanızı beklemiyordum, bayım.”

 

“Er…” Bai Yunfei biraz utanmıştı. Aslında Chu Yuhe ona teşekkür ettiği zaman ‘Kızın, iyiliğinin karşılığını ödemek için ona kendisini vereceği’ fikri aklına gelivermişti. Bu fikir kendisini bile ürküttü. Kendisinin neden böyle ‘ahlaksız’ bir düşünceye sahip olduğunu bilmiyordu. Böyle saçma konuşmasının sebebi de vicdanının suçlu hissetmesiydi.

 

Bai Yunfei bu garip ortamı yumuşatmak için birkaç kez öksürdü ve sonra sert bir ifadeyle dedi: “Size bir konuda danışmak istiyorum. Umarım bana yardım edebilirsiniz.”

 

“Oh? Bana ne sormak istiyorsun? Sor gitsin. Benim küçük kız kardeşimin kaç yaşında olduğunu ve evli olup olmadığını soracaksın değil mi?” Qiu Luliu gülerek şakayla dedi.

 

“Büyük kız kardeş, sen…” Arkasındaki Chu Yuhe karşı çıkmak için onun elbisesinin kolunu sevimli bir şekilde çekiştirdi.

 

“Er… Ahem, Bayan Qiu Luliu, size Zanaat Okulu’nu sormak istiyorum. Ne tarz bir okul orası? Ve nerede bulunuyor?”

 

“Oh? Öyleyse sen Zanaat Okulu’ndan değilsin öyle mi? Üstelik böyle bilindik bir şeyi dahi bilmiyorsun?” Qiu Luliu aniden ciddi bir ruh haline büründü.

 

“Ben hiçbir okulun öğrencisi değilim. Yalnızca Kader Okulu’ndan bir büyükle karşılaştım ve ondan bir ruh geliştirme tekniği aldım. Ama hiçbir okula katılmadım.” Bai Yunfei açıkladı.

 

“Ne? Kader Okulu mu?!” Qiu Luliu hafifçe bağırdı, kuşkulu ifadesi yerini şaşkınlığa bıraktı.

 

“Oh, ne? Kader Okulu çok ünlü bir okul mu?” Bu sefer kuşkuyla soran kişi Bai Yunfei idi.

 

“Çok ünlü? Sadece ‘çok’ ünlü değil. Sanırım sen bütün Cennetsel Ruh kıtasında Kader Okulu’nu bilmeyen çok çok az sayıdaki ruh geliştiricilerinden birisin.” Onun yüzündeki kuşkulu ifadeyi gören Qiu Luliu yılmış bir şekilde devam etti: “Kader Okulu, dünyadaki en iyi 10 okul arasında olmasa da prestij olarak neredeyse onlara denk bir okul. Kader Okulu kadere inanıyor ve Cennetin iradesine uymaya son derece önem veriyor. Onların gelişim tekniği oldukça özel bir teknik. Efsaneye göre, bu okulun insanları ruhlarını Cennetin iradesini hissetmek için kullanıyorlar ve ‘kader ruhlarını kaderin yolunu bulmak için kullanıyorlar, böylece geçmişi bilip geleceği öngörebiliyorlar."

 

“Kıtadaki çoğu okul, Kader Okulu tarafından yönlendirilmeyi bir onur sayar. Ne zaman bir felaketle karşılaşsalar, hepsi Kader Okulu’ndan ne yapacaklarına dair yönlendirme almayı umut eder. Üstelik Kader Okulu tarafından yardım edilen her okul sonunda tehlikeyi atlatmayı başardı. Ancak, yardım teklif edip etmemeleri yalnızca inandıkları ‘kader’ kelimesine bağlı. Zorla olmuyor. Ayrıca Kader Okulu hiç güç çekişmelerinin bir parçası olmuyor ve hep gözden uzakta kalıyor. Bu yüzden oldukça gizemli bir okul. Okulun yerini bile yalnızca az sayıda kişi biliyor. Tecrübe kazanmak için dışarı çıkan her Kader Okulu öğrencisi dünyadaki büyük güçler tarafından isteniyor ve aranıyor.”

 

Bai Yunfei kendini dinlemeye kaptırmıştı. Kader Okulu’nun bu kadar müthiş bir okul olmasını beklemiyordu.

 

“Sana öğreten kişi Kader Okulu’ndan bir büyük olduğuna göre, geleceği görmenin gizli yöntemini öğrendin mi?” Bu sırada Qiu Luliu, Bai Yunfei’ye parıldayan gözlerle baktı.

 

“Ee… Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. O büyük bana yalnızca en temel ruh geliştirme tekniğini öğretti ve bana bu uzaysal yüzük ile bazı ruh eşyaları verdi. Hiçbir yerde sizin bahsettiğiniz şu gizemli teknik yoktu.”

 

“Oh, anlıyorum…” Qiu Luliu biraz hayal kırıklığıyla dedi, “Doğru. Kader Okulu’nun gizli tekniği nasıl kolayca yabancı birine öğretilebilir ki? Sanırım Kader Okulu’nun seyahat eden o büyüğü, senin ve onun karşılaşmanızın kaderinizde yazılı olduğunu fark etmiştir ve sana hayatını değiştirmen için bir fırsat vermiştir. Cennetsel Ruh kıtasında eskiden bu tarz şeyler sıkça olurdu.”

 

“Karşılaşmamız kaderimizde yazılı olduğu için mi?...” Bai Yunfei Kader Okulu’ndaki o adamın söyledikleri hakkında bir süre düşündü. İçinden acı acı gülümsemesine engel olamadı çünkü artık Kader Okulu’na bir teşekkür borcu olduğunu biliyordu.

 

“Zanaat Okulu senin bahsettiğin dünyadaki en iyi 10 büyük okuldan biri mi? 10 büyük okul ne oluyor? Ve lütfen Zanaat Okulu’nun nasıl bir yer olduğu hakkında bana detaylı bir bilgi verin, Bayan Qiu.” Bai Yunfei bir süre düşündükten sonra sormaya devam etti.

 

“Görünüşe göre gerçekten de hiçbir şey bilmiyorsun ha?” Qiu Luliu’nun kafasını sallayıp bir çocuğa anlatır gibi anlatmaktan başka çaresi yoktu: “Dünyadaki on büyük okul; Cennetsel Ruh Okulu, Zanaat Okulu, Ruh Saflaştırma Okulu, Canavar Evcilleştirme Okulu, Rüzgâr Yıldırım Okulu ve Beş Element Okuludur.”

 

“Beş Element Okulu kesinlikle tek bir okulun adı değil. Bilakis; Metal, Ateş, Su, Toprak ve Tahta Okullarını içeren beş okulun hepsine verilen ad. Ruh Perisi aleminden itibaren, doğal elementleri kontrol edebilirsin. Çoğu ruh geliştiricisi bu beş elementten birine bağlıdır. Bu nedenle bu beş okul öğrencileri yönünden oldukça başarılıdır. Elbette diğer beş okulun da birçok öğrencisi var. Aslında her ayrı element okulu diğer beş okula göre daha aşağıdadır ve hatta ilk 10 okula girmeye çok yakın olan birkaç okuldan da yalnızca biraz güçlüdür.”

 

“Fakat, beş element de kardeş gibi birbirlerini destekliyorlar. Bu okullar kurulduklarından beri birlik içindeler ve her şeyi beraber yürütüyorlar. İşte bu yüzden birlikte 10 büyük okul içinde yer alıyorlar. Elbette, bu beş okulu tek bir okul gibi de düşünebilirsin, ama o zaman ‘en iyi on okul’ yerine ‘en iyi altı okul’ olur.”

 

“Rüzgar Yıldırım Okulu, genellikle gelişim için rüzgar ve yıldırımla ilgili teknikler kullanan bir okul. Genellikle Beş Element Okulu’yla çekişme halindeler. Bir keresinde Su Okulu ile savaşmışlardı ve tam kazanacakken, diğer dört element okulu Su Okulu’na yardıma geldi ve Rüzgar Yıldırım Okulu’na büyük hasar verdiler. O zamandan beri aralarında düşmanlık var ve iki tarafın öğrencileri de birbirlerini görür görmez genelde savaşıyorlar.”

 

“Canavar Evcilleştirme Okulu çok özel bir okul. Bu okuldaki kişiler savaşmak için neredeyse hiç kendi vücutlarını kullanmıyorlar. Bunun yerine çoğunlukla ruh canavarlarını kontrol ediyorlar. Sadece tek bir ruh canavarıyla ruhsal bağ oluşturabilen diğer ruh geliştiricilerinin aksine, gizli bir teknik kullanarak birçok ruh canavarını tıpkı kukla kontrol eder gibi doğrudan kontrol edebiliyorlar. Bu nedenle bu okul, tüm ruh canavarlarının baş düşmanı. Söylentiye göre Ruh Canavarları Ormanı’nın derinliklerindeki 8.seviye bir ruh canavarı bir keresinde ruh canavarlarından oluşan bir orduya komuta edip Canavar Evcilleştirme Okulu tarafından köleleştirilmiş ruh canavarlarını kurtarmak için bu okulun merkezine saldırmış. Efsaneye göre, Canavar Evcilleştirme Okulu bu savaşta 8.seviye kukla bir ruh canavarı bile ortaya çıkarmış. Sonunda, iki taraf da büyük kayıplar vermiş, ama ayrıntıları bilmiyorum.”

 

“Ruh Saflaştırma Okulu kendi ruhlarını saflaştırmıyorlar, bilakis başka insanların ruhlarını saflaştırıyorlar! Eğer Canavar Evcilleştirme Okulu, tüm ruh canavarlarının baş düşmanıysa, bu Ruh Saflaştırma Okulu da neredeyse bütün ruh geliştiricilerinin baş düşmanı! Bu okuldaki herkes kötü niyetli ve şeytani insanlar. Onların gelişim tekniği oldukça enteresan. Kendi ruhlarını güçlendirmek için diğer insanların ruhlarını emiyorlar. Hatta o okuldaki en güçlü insanlar, ruh özünün gücünü emmek için diğer insanların ruhlarını saflaştırabiliyorlar! Ruh Geliştiricilerinin dünyası güçlünün haklı olduğu ve gücün konuştuğu bir yer olsa da Ruh Saflaştırma Okulu, herkes tarafından kötü bir güç ve cezalandırılması gereken bir yer olarak kabul edilmiştir!"

 

“Cennetsel Ruh Okulu imparatorlukla aynı isme sahip. Bunun sebebi ise Cennetsel Ruh Okulu’nun Cennetsel Ruh İmparatorluğu’nun hanedanlığına bağlı olması. İmparatorluğun imkânlarıyla kurulan bir okul olarak kıtanın en güçlü okulu olmaya layık. Okulda şu an çok sayıda yetenekli insan var ve sürekli yeni yetenekler de ortaya çıkıyor. Ayrıca çoğu normal ruh geliştiricisinin gözünde en ideal okul da burası. Cennetsel Ruh Okulu’nun müdüryse şu anki imparator. İmparator Wu Hong hazretleri ve imparatorluğun 16 eyaletinin valilerinin en az yarısı bu okuldan yetişme. Cennetsel Ruh Okulu’nun imparatorluğun koruyucusu olduğu söylenebilir. Güç çekişmelerine katılmıyor gibi gözükse de her zaman dünyadaki güçleri kontrol edip dengeliyor. Başarılı imparatorların akıllıca politikaları ve yönetimlerinin yanında imparatorluğun iki bin yıllık serveti de Cennetsel Ruh Okulu’na katkı sağlamış olmalı.”

 

“Servet, akıllıca politikalar ve yönetim?...” Bai Yunfei zihinsel bir sarsılma yaşayıp kendi kendine düşünürken fark edilemeyecek bir şekilde hafifçe ağzını aşağı kıvırdı: “Bu yalnızca zengin ve mutlu hayatlar yaşayanlar için doğru. Bu sadece senin düşündüğün. Yalnızca az sayıda insan toplumun en altındaki karanlığı ve ‘aşağı’ insanların acı verici yaşam mücadelelerini biliyor…”

 

Öğretmen moduna geçmiş Qiu Luliu, konuştukça daha da heyecanlanıyordu. Belki de Bai Yunfei’nin onu itaatkâr bir çocuk gibi ciddiyetle dinlemesini komik bulduğu için, ağzını eliyle kapattı ve nazik bir şekilde güldü. Ardından devam etti: “Şimdi, en çok bilmek istediğin Zanaat Okulu’nun durumunu açıklayacağım…”


Ç.N= Bu hafta bölüm atamadım kusura bakmayın. En başta biraz üşendim çevirmeye, sonra da hasta olunca arada kaynadı. Neyse kendinize iyi bakın, diğer bölümde görüşmek üzere.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr