Bölüm 13 - Katil! (3)

avatar
1405 21

Vampir Hükümdarı - Bölüm 13 - Katil! (3)


"Sen, sen de kimsin?" diye sordu Yuen. Sesi de kendisi gibi tır tır titriyordu. Bu tamamen içgüdüsel olan bir şeydi. Doğal avcısını gören bir avın verdiği bir tepkiydi.


Noah ise nispeten daha sakindi.


"Demek gerçekten o köyde vampirler vardı ha?"


Yuen ve adam şaşırdı. Birinin yüzünde şaşkınlık ile karışık büyük bir korku ifadesi diğerinde ise sadece şaşırmış bir ifade vardı.


Normalde düşük sınıf bir vampir yüksek sınıf bir vampiri hissetmemeliydi. Oldukça garip bir durumdu. Vampir şaşkın bir tını sordu.


"Varlığımızı mı hissettin kirli kan?"


Noah, soğukkanlı bir şekilde onayladı.


"Köye girdiğimden beri varlığınızı biliyorum sayın vampir."


Vampir biraz ilgili bir ifadeyle onu süzdü. Delici bakışlar Noah'ın içini ürpertti. Fakat soğuk ifadesini korumaya çalıştı.


"İlginç bir kirli kan. Adın ne?"


Noah gülümsedi.


"Noah."


Vampir onayladı. Fakat bakışları daha bir tehlikeli bir hal aldı.


"Noah… bu ismi unutmayacağız kirli kan. Bir daha işimize karışırsan…"


Elinini boynuna doğru doğrulttu ve kesme işareti yaptı.


Noah sakinlikle onayladı.


"Bir daha karşılaşmayacağımıza emin olabilirsiniz."


Vampir küçümseyerek ona bakarken onayladı. Sonrasında ise Yuen'e baktı ve "Eğer bu güzelliği kölen yapmayı düşünmüyorsan alabilirim." dedi.


Yuen o sırada korkudan kaskatı kesildiğinden cevap veremedi. Vampirin istemsizce yaydığı kan donduran aura onu etkilemişti.


Noah soğuk bir şekilde güldü.


"Hahaha. Çok şakacısınız. Kim bilir sizin yanınızda kaç tane güzellik vardır. Benim gibi aciz birinin kölesi ile ilgilenmezsiniz."


Vampir onaylarken gözlerini Yuen'in üzerinden çekti. Gitmeden önce Noah'a bir şey fırlattı. Noah hemen atılan şeyi yakaladı.


"Bu arada kokundan benim gözcümü öldürdüğün anlaşılıyor. Bir dahakine bir vampir öldürdükten sonra yıkanmanı tavsiye ederim. Neyse ki ben pek bu tip şeyleri dert eden birisi değilim. Hatta şu anki seviyenle bunu başarabilmen etkileyici. İleri de tekrar karşılaşırsak astım bile olabilirsin. Bu yüzden bunu sana veriyorum. Soyunu bir derece saflaştırır. İyi kullan."


Sonrasında ise Vampir yavaş adımlarla uzaklaştı. Fakat o gitse de ikili onun etkisinden çıkabilmiş değildi. Bir kaç dakika öyle kalakaldılar.


İlk kendine gelen Noah'tı. Ona atılan kristale bakıyordu. Kan kızılı kristal ise uğursuz bir ışıltı ile parlıyordu. Tam bunun ne olduğunu düşünmek üzere iken retinasında ki yazılar onu bu zahmetten kurtardı.


[Analiz ediliyor…]


[Analiz başarılı.]


[Kan Kristali (Enfekte Edilmiş)]


[Yaygın]


[Yapan kişinin soyunun saflığına bağlı olarak bu kristali kullanan kişinin soyu saflaşır. Fakat kristali yapan kişiye sadakat duyar.]


Ne olduğunu anlayınca Noah iç çekerken yere çöktü. Çok stres yüklemişti bu durum ona. O vampir aşırı güçlüydü. Neyse ki tahmin ettiği gibi gitmişti de kurtulmuşlardı.


En başında daha köye geldiğinde iki vampir hissetmişti. Hatta sistem de onaylamıştı. Bu nedenle planlarına müdahale etmemek için hemen Yuen'i yönlendirmişti. O köy yaşlısı da vampirlerin astlarından birisiydi. Bu yüzden Noah, Yuen'in konuşmasını istemişti. Kibirli tavrı da bunun rahatlıkla üstesinden gelmişti.


Tahmini şu yok ettikleri çiçeklerin peşinde olmalarıydı. Fakat anlaşılan vampirlerin hedefi sadece o köyü yok etmekti ve başarılı da olmuşlardı.


Muhtemelen buraya gelirken tüm köyü tamamen katletmişlerdi. Geriye yanlız ikisi kalmıştı. Bu yüzden de o vampir gelmişti. Duruma bağlı olarak onları da öldürmek için. Fakat Noah, vampir olması sayesinde hayatta kalabilmişti. Noah'ın mevcut seviyesi ile vampir öldürmesi de eklenince o vampir kendine bağlamayı tercih etmişti.


Bu en iyi senaryosuydu ve o gerçekten olmuştu. En kötü seneryo gelen vampirin onları öldürmek istemesi durumunda Yuen'e verdiği çiçekleri de kullanarak etrafı yakıp, Yuen ile kaçmayı düşünüyordu. Gerçi hayatta kalma şansları azdı ama denemeye değerdi.


Neyse ki kötü seneryo gerçekleşmedi de rahattı.


Yuen'e döndüğünde onun bayıldığını gördü. Bu kadar baskı ona da fazla gelmişti. 'Lanet olsun. Bu vampir aşırı güçlüydü.' diye düşündü.


Sonrasında elindeki kristali aldı ve atmaya hazırlandı. Fakat tam o sırada ilginç bir teklif duydu.


[İçindeki enfeksiyon temizlenebilir. Fakat bunun sonucunda kalan tüm kan enerjisi tüketilecek. Onaylıyor musunuz?]


[Evet/Hayır]


YN: Oh shit here we go again.


Noah bir anlık şaşkın şaşkın baksa da anında onayladı. Soyunu bir kademe yükseltme fırsatı varken reddetmesi garip olurdu.


Sonrasında ise görüşünün karardığını hissetti. Fakat bilinci yerindeydi. Her şeyi hissedebiliyordu. Yine de garip bir şekilde hiç bir duygu hissetmedi. Ne korku ne de herhangi bir endişe. Oldukça garipti. Sanki tüm duyguları ve görüşü mühürlenmiş gibiydi. Fakat onun dışında her şeyi hissedebiliyordu.


Dışarıdan bakıldığında ise kendisinin gözleri donuk ve bir makine kadar soğuktu. Oldukça sabit bir aura yayıyordu. Dışarıda Noah, sessizce elinde ki kristale yavaşça kan enerjisini yollamaya ve arıtmaya başladı. İster istemez yaptığı bu hareketleri Noah elinden geldiğince ezberlemeye çalıştı.


Aradan beş dakika geçti ve sonunda gözleri canlılığını kazandı ve bilinci yerine geldiğinde ilk işi korkudan sıçramak oldu.


"Az önceki şeyde neydi öyle!?"


Noah üç dakika boyunca bunu düşündü. Sistem kontrolü ele geçirmiş gibiydi. Fakat böyle bir şey mümkün müydü? İster istemez korktu. Fakat eline bir şey geçmeyince umursamamaya karar verdi. Tabii bunda hissettiği açlığın da etkisi vardı.


O şu an kelimenin tam anlamı ile avcıydı. Gözleri kan kızılı bir hale büründü ve irisi dikey hale geldi ve adeta bir kaplan gibi Yuen'e atladı.


Yuen şiddetli sarsıntının etkisi ile gözlerini kırpıştırdı. Fakat hemen ardından boynundan ısırılması sonucu garip bir rahatlama hissedip tekrar baygın bir duruma geçti.


Vampir ısırığının iki farklı etkisi vardı. İlki anestezik ve uyuşturan bir etkiydi. Av, ne olduğunu bile hissetmezdi ve rahatlardı. İkinci etkisi ava tarifi imkansız bir zevk verirdi. Hatta buna bağımlı hale bile getirebilirdi. Elbette düşük bir olasılıkta olsa kişi hiç bir etki altına gitmeyebilirdi.


Yuen de ise şu an ikinci etki görülmüştü.


Bu iki etki tamamen rastgele çıkıyordu. Tabii ki üst düzey vampirler bunu kontrol edebiliyordu. Fakat henüz o dereceye ulaşmadı.


Noah sessizce emdi ve her zamanki gibi dikkatli bir şekilde hayatta kalması için gerekli kanı bıraktı.


[Kan İhtiyacı - %200]


Noah göstergeye bakarken rahat bir nefes aldı ve baygın yatan Yuen'in yanında meditasyon yapmaya başladı. Hiç bir şey hissetmedi. Madem müstakbel eşiydi. O zaman ondan kan emmesinin hiç bir sakıncası yoktu.


'Kesinlikle beni sinir etmesi ile alakalı değil ehehe.' diye düşündü.


Hazır kanı da varken kristali arıtması oldukça iyi olurdu.


Kristali aldı ve arıtmaya başladı. Arıtması oldukça basitti aslında. Tek yapması gereken kristali kendi kan özü ile birleştirmekti.


Kristali alıp yuttu ve kan özüne yönlendirmeye başladı. Kan kristali ait olduğu yere gelmiş gibi kan özüne doğru yaklaştı ve kaynaşmaya başladı.


"Mm~" acı içinde inlerken dişlerini sıktı. Birleşme acı vericiydi. Yine de dayanmak için zorladı kendisini.


[Soy saflaştırılıyor…]


Aradan yaklaşık yarım saat geçti. Noah en sonunda saflaştırmayı tamamlarken rahat bir nefes aldı.


Oldukça uğraşmıştı. Fakat değmişti. Tam bir kademe yükselmişti!


Mevcut durumunu öğrenmek için heyecanla "Durum." söyleyiverdi.


[Noah…]


[Irk - İnsan, Vampir, ?????]


[Ünvan - Vampir]


[Düşük Sınıf Vampir (Orta)]


[Ölümlü Diyar - Temel Oluşturma - Yedinci Kademe (Kan Arzulayan)]


[20 Karizma]


[Köleler - Julia (İnsan)]


Köleler ibaresini görünce istemsizce elleriyle yüzünü kapatma isteği duydu. Ne yazık ki kapatsa da retinasından istemediği müddetçe yazılar kaybolmazdı.


Karizması yine yükseldiğini görünce biraz şaşırdı. Çok çabuk yükseliyor gibiydi. Yine de şu an için bu önemli değildi.


Noah mevcut sınıfına bakınca kaşlarını çatmadan edemedi. Şu an en dipte sayılırdı.


Vampirlerin bilinen iki türü vardı. Sıradan ve Üstün. En yaygın olanları Sıradandı. Sıradan tür ise kendi içinde hiyerarşik olarak üç sınıfa ayrılıyordu. Düşük veya Alt, Orta ve Yüksek. Yüksekten sonrası büyük bir darboğazdı. Eğer Vampir yeteri kadar kan emerse ve potansiyeli de uygunsa anca Üstün Vampir olabilirdi.


Üstün Vampir türü hakkında ise pek bir bilgi bilinmiyordu. Daha doğrusu sistem sadece Sıradan tür hakkında bilgi vermişti.


Noah'ın kaşları da bu sebeple çatılıydı. Fakat sınıfın içinde ki kıdemin yükseldiğini fark edince nispeten çatılı kaşları yumuşadı ve derin bir nefes aldı.


Bu arada hala Kan Enerjisini harcamamıştı. Elbette hemen harcamak gibi bir derdi de yoktu. Gelişimini hızlı yükseltmek ona yarardan çok zarar verirdi. Bu yüzden vücudunun ve dantianının alışması için bir gelişim yapmadı.


Noah tam ayağı kalktığı sırada Yuen gözlerini kırpıştırdı.


"Sonunda uyandın. İyi misin?"


Yuen doğrulurken, sersem sersem etrafına baktı. Sonrasında kendine geldiğinde direkt saldırı pozisyonuna geçti.


"O, o vampir nerede!?"


Noah kafasını iki yana sallarken iç çekti.


"Gitti."


Yuen öfkeyle onu suçlar gibi konuştu.


"Nereye gitti!? Neden gitmesine izin verdin!? Ya insanlara zarar ve-"


Cümlesini bitirmesine izin vermeden Noah, Yuen'e bir tane tokat attı. Vampirin dehşetinden hala kendine gelememişti. Bunun gerekli olduğunu düşündükten sonra öfkeyle karşılık bir şekilde bağırdı.


"Yuen kendine gel. O vampir ile başa çıkabileceğimizi mi sanıyorsun!? İstese ikimiz çoktan ölmüştük!"


Noah bunları derken kendi içinde de verdiği kararın doğru olup olmadığını sorguladı. Sonrasında ise 'Söylesem bile bana inanmayacaklardı. Verebileceğim uygun kararı verdim.' diye düşünerek kendini buna inandırmayı tercih etti.


Yuen ise darbenin etkisi ise kalktığı gibi yere düşmüştü. Biraz fazla şiddetli vurmuştu. Bu sebeple yanağını tutuyordu.


Aradan bir on dakika daha geçti. Noah kendine gelmesi için onu orada bırakıp yanan Cehennem Ateşi Çiçeklerine baktı. Neredeyse bir saat geçmişti fakat hala yanmayı sürdürüyordu.


Çiçekler sanki bir insanın ömrü gibi kısa ama parlak bir şekilde yanarken Noah, bu sahnenin oldukça hüzünlü fakat bir o kadarda güzel bir manzara oluşturduğunu düşündü.


O sırada Yuen yanağını tutarak ayağı kalktı. Noah ona doğru döndü. Yuen oldukça sakindi. Hatta anormal derece de sakin. Gözleri dingindi.


Anlaşılan tokadı etkili olmuştu. Daha sağlıklı düşünebiliyor gibiydi. En azından Noah'ın düşüncesi böyleydi. Fakat gözlerinde gizli parlayan incileri fark edemedi ne yazık ki.


Yuen bir anda atıldı. Saldıracağını düşünüp tam kaçınacak iken Yuen birden ona sarıldı.


Noah afallar iken Yuen'in dop dolu gözleri bir sel misali Noah'ın cübbesine boşaldı.


Noah gözyaşlarını hissederken ne diyeceğini bilemedi ve sessizce sarılmasına karşılık verdi.


"B, ben… korktum. Çok korktum. O…"


Noah bir şey söyleyemedi. Sadece daha da sıkı sarılırken mırıldandı.


"Özür dilerim…"


Yuen'in duyup duymadığını bilmese de Yuen birden daha da hıçkırarak ağlamaya başladı.


[Yuen ile ilişkiniz arttı.]


Noah, zihninde çalan sesi umursamadı ve bir süre böyle kaldılar.


Beş dakika geçti.


Yuen sonunda ağlamayı kesse de Noah onu bırakmadı.


Yuen'in iyice sakinleşmesini bekledi.


"Daha iyi misin?"


Yuen onaylarken daha sokuldu Noah'a.


"Hmhm… ama bırakmanı istemiyorum."


Noah bir an ne yapması gerektiğini düşündü. Sonrasında ise kucağına almaya karar verdi.


"Kyaa!~ Ne yapıyorsun!?"


Yuen pancar gibi kızardı. Noah onun bu halini görünce istemsizce tebessüm etti. Hiç bir kötü niyet olmayan bir gülümsemeydi.


"Daha iyi hissedene kadar kucağımdasın prenses."


Yuen daha da kızarırken reddedemedi. Noah'ın cazibesi onu çekiyordu. Bu yüzden bir şey söyleyemedi. Sadece kısık bir sesle "Aptal…" diyebildi.


Sonrasında ise yürümeye başladılar. Görevleri bitmişti. Noah bir kahraman edasıyla yürürken karşısına bir çiçek ve birde yumurta çıktı.


Cehennem Ateşi Çiçeği gibiydi. Fakat üzerinde yeşil benekler vardı.


"Yuen bu çiçek ne biliyor musun?"


Koynuna gömülmüş Yuen, Noah'ın sesiyle homurdanarak dediği şeye baktı ve şok oldu.


"Bu… Enfekte Olmuş Cehennem Ateşi Çiçeği. Ateş elementinin ve doğası zehir içeren bir şeyin yoğun olduğu bir ortamda bulunur. Fakat…"


Noah iç geçirdi.


"Fakat burada bulunmaması gerekir. Burada baya büyük bir olaylar dönüyor. Değil mi?"


Yuen istemese de onayladı. Tüm bu olanlar normal değildi.


Fakat Noah hiç beklemediği bir yanıt verdi ona.


"Herneyse bunlar bizi ilgilendirmez."


Yuen şaşırdı. Böyle bir cevap gerçekten de beklemiyordu. İçinde hafif bir kızgınlık içeren bir tonla konuştu.


"Ama köylüler…"


Noah elinden geldiğince duygusuz bir sesle konuşmasını kesti.


"Öldüler."


Yuen, sessiz kaldı. İstemsizce boynunda iz olan yere elini götürdü. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. Fakat ifadesinden onun da böyle bir şey tahmin ettiği belliydi. Noah o düşünürken onu yere indirdi ve gidip yumurta ve çiçeği aldı.


Nazikçe Yuen'e uzattı. Sessizce depolama yüzüğüne atarken birden sordu.


"Noah sende onlardansın… değil mi?"


Noah bir an donakaldı. Fakat hemen ardından sessizce onayladı.


"Bunu yapanda sensin değil mi?"


Yine onayladı ve sessizce bekledi. Öldürücü bir hareket yapmadığı sürece her hangi bir darbesini engellemeyi düşünmüyordü.


Fakat beklentisinin aksine Yuen göz alıcı bir şekilde gülümsedi.


"Müstakbel kocam yaptıysa sorun yok."


O an Noah kalbinin ısındığını ve güm güm attığını hissetti. Aynı zamanda suçluluk hissi kalbini işgal etti.


"Yuen ben…"


Yuen eli ile onu susturdu.


"Dediğim gibi, madem kocam olacaksın sorun değil." derken parlak bir şekilde gülümsemeye devam ediyordu. Bu onun kalpten gelen düşünceleriydi. Kibirli ve biraz aptalca hareketleri olabilirdi. Fakat o, onu vampirden kurtarmak için elinden geleni yaptığını en başta hissetmişti ve kalbine dokunmuştu. Şimdi davranışları ise bunu pekiştirmiş, önceden sadece ilgi çekici bulduğu Noah'a tamamen kalbini kaptırmıştı.


Noah sadece sessizce onaylayabildi. Tuhaf hissediyordu. Bu duygu da neydi böyle? Sanki karnında kelebekler uçuşuyor gibiydi. Garip bir histi. Nefesini ağırlaştıracak kadar yoğun bir histi bu.


***Yazar'ın Köşesi***

Ejdertanrı ve Vampir Hükümdarı isimli serilerim hakkında önemli bilgileri ve duyuruları https://discord.gg/NEcTrmZ discord sunucumuzdan öğrenebilirsiniz. Ayrıca eğer bölüm atmıyorsam sebeplerini de genelde orada yazıyorum.

Not: Sunucu da rol-alım kanalından bildirimini almak istediğiniz serinin rolünü almayı unutmayın.


Ayrıca size güzel bir haberim de var. %80 ihtimalle sıradaki bölüm fight var.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46894 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr