41-Av~(1)

avatar
486 3

Varoluşun Ötesinde - 41-Av~(1)


Royng Klanı'nın orman arazisinde;


Atkıları rüzgarla bir olmuş 2 genç kar da derin ayak izleri bırakarak süratle ağaçların arasında koşuyordu.


Karla kaplı soğuk ormanda bile vücut ısıları normalin çok daha üstündeydi, her adımlarında vücutlarından ter boşalırken, solukları rüzgarla bir olup kayboluyordu.


Her bir adımlarında vücutlarını ileri doğru atarcasına hareket ediyorlardı ve ince gövdeli ağaçların etrafından dönüşler yapmaya çalışıyorlardı.


Ama ne yazık ki bu pekte düşündükleri gibi gitmiyordu.


Hücum tekniği tek bir yön boyunca ilerleyen, patlayıcı bir etkiye sahip olsa da ufak ayak hareketleriyle birlikte az da olsa yön vermek mümkündü ama tam bir dönüş için aynı kurallar geçerli değildi.


Fakat şu anki durum göze alındığında doğa onlardan yana değildi, yağan karın toprağa temasıyla birlikte kuru toprağı yumşaltıp iyice çamur hale gelmesine yol açmıştı ve bu durum ise ikilinin kar ve çamur kaplı zeminle baya yakın olmalarını sağlamıştı. Kısacası şu anki durum göze alındığında bu onlar için imkansıza yakın bir durumdu.


Yine de Ovour imkansızı kanıtlamak istercesine gözüne kestirdiği bir ağaca doğru süratle ilerliyordu, "Bu kez olacak! Yapacağım işte." Düşüncesindeydi.


Tüm hisleri ağaca bir adım kala tek bir noktaya odaklandı, hızını sabitleyip sağa doğru küçük bir adım... Hatta adım bile sayılmayacak bir şekilde sağ ayak bileğini hafifçe çevirdi.


Kısa bir anlığına da olsa Ovour'un yüzün de gülümsemeye dair bir belirti ortaya çıktı, ama ne yazık ki gülümsemesini tamamlayamadan sağ ayak bileğinde bir acı hissetti ve dengesini kaybedip, birkaç takla attıktan sonra bir başka ağaca setçe çarparak durabildi.


Ve bu çarpmanın etkisiyle tok bir ses ormanda yankılanırken, çevrede ki irili ufaklı büyülü hayvanlar bazıları sese dikkat kesilirken bazıları da çevreden uzaklaştı.


Ovour ise çarpmanın etkisiyle ağaçtan düşen karların altında, "Nere de hata yaptım?" Diye düşünürken, kafasının üstünde dönen kuşlara bakıyordu.


"Ahhh kafamı o kadar setr çarptım ki ayıkken bile kafamın üstünde kuşlar görür oldum."


Ama Ovour'un fark etmediği şey ise o kuşların gerçek, çarptığı ağaçta ise yuvalarının olduğuydu.


Bu yaşananlardan uzakta olan Teno ise uzun bir zaman önce antrenman yapmayı bırakmıştı, artık her adımında kara ve çamura bulanmaktan, sürekli bir ağaca çarpmaktan ve nefes nefese kalmaktan fazlasıyla yorulmuştu.


Bunun yerine ise ona daha cazip gelen kar tavşanlarının peşine düşmüştü ve bir kaç saatin ardından gözüne bir tane kar tavşnı ketirmişti. Bu kar tavşan ise biraz zahmetin ardından Teno'nun ellerindeydi artık.


Teno çevresine biraz bakındıktan sonra gördüğü akar su yatağına doğru ilerledi. "Suyu da bulduğuma göre şu tavşanın postunu soyup kızartmaya başlayalım artık." Dedikten sonra suyun yanına çoküp tavşanın postunu soymaya başladı.


Ama bu işi ilk defa yaptığı için pekte iyi gittiği söylenemezdi, yine de Teno tavşanın postunu soymuş ve şuan da ise bir ağaçtan kopardığı sağlam dala tavşanı geçirip ateşin üstünde çevirmekle meşkuldü.


Yarım saat sonra;


Teno, tavşanla ilk kızartma deneymini yaşarken biraz kızarıklık biraz da yanık bir şekilde tavşanı çevirmeye devam ederken arkasından duyduğu sesle kafaını çevirip baktı, ve ğördügü kişi karda ayak izlerini bırakarak ilerleyen Ovour'dan başkası değildi.


Ve Teno'nun aklına gelen tek şey ise, "Yürüyen bir çamur ve kar karışımı." Oldu.


Belki de bu kısa cümle Ovour'un şu anki halini tanımlamak için en uygun söz denilebilir çünkü o kadar yere düşmüştü ki artık bazı toprak yerler balçık kıvamını almıştı ve yine de devam edip kar ve çamura karışmıştı.


"Ovour eve bu halde gidersen annen seni eve almaz."


Ovour ise umursamz bir şekilde su yatğına yaklaşıp kendini temizlemeye başladı.


"Şey ben söyemiş gibi olmansın ama, ben söylemiştim. Boşa uğraşıyoruz, hücüm tekniği tek bir yön üzerinde hızlanmanı ve ani bir atakla birlikte saldırmana olanak sağlıyor. Neden değerli zamanı manevra kabiliyeti olmayan bir teknikte manevra yapmak için kullanıyorsun ki?"


Teno, bu konu hakkında Ovour'la antremanı bırakmadan önce konuşmuştu ama Ovour denemekte inat edince Teno'da antrenman yerine kendine daha cazip gelen kar tavşanını yakalamaya gitmişti.


"Bence sen olaya tek yönden bakıyorsun, hücum tekniği aktifken sağımda ki ve solumda ki ağaca çarpmam azda olsa manevra yapabileceğimin bir kanıtıdır."


"Bence sen kafanı çarpa, çarpa beynin sulanmış. Ayrıca o çarpmalar dönüş yapacağının kanıtı değil, olsa olsa tek yönde ilerlerken manevra yapacam diye dengen bozulduğu içindir. Ayrıca dönüş yapacağına kendini sağa veya sola atsan en azından kafanı çarpmazdın, neyse artık zaten yapcak birşey kalmadı, güneşte battı batacak, bu kısa günün tek karı ise bu tavşan oldu."


Ovour ise Teno'nun son sözlerini dinlerken gözün de bir parıltı belirdi ama daha fazla konuşmamak istersesine gözlerini Teno'dan ayırarak tavşandan bir parça aldı, ardından Teno'da boş durmayıp gözüne kestirdiği bir parçaya uzandı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46909 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr