Eğitmen Arser'in ardından birkaç saniye sonra Eğitmen Isabel büyük beyaz çanta ile öne çıktı.
"Güneş doğduğu andan itibaren yaklaşık 4 saat geçti ve bu 4 saatlik sürede fiziksel antremanınız, molanız ve sizlerin ile Arser'in açıklamalrını dinlediniz.
Şimdi ise yeni eğitimizine başlayacağız yani doğa enerjisi özümsemeye. Bu eğitim sırasında sizlere dantian, enerji kanalları ve meridyenler hakkında bilgiler vereceğim ve bunların yanı sıra sizlere gelişim kaynakları da vererek sizi destekleyeceğiz.
Sizler Yanan Cennet Klanı'nın genç nesillerisiniz, her biriniz anne karnında besin, gelişim kaynakları ile beslendiniz ve bu sayede milyonlarca çocuğun önüne geçmeyi başardınız. Temeliniz sağlam, gelişiminizi etkileyen bir sakatlığınız yok, potansiyeliniz sonsuz ve klanınız tarafından destekleniyorsunuz.
Fakat hiçbiriniz gelişimin zorluklarını yaşamdı bile en büyüğünüz sadece 10 yaşında fakat Kaynak Vücut Aleminin 6. Seviyesine ulaşmış olması ne demek biliyormusunuz. Kimileri için bu yetenek canavar vari olarak görürürken bizim kılanımızda ise normal karşılanıyor, dantianınız 7 yaşında şekileniyor ve o zamandan beri sorunsuzca gelişiminize devam ediyordunuz.
Fakat imparatorluğun dört bir köşesinde dantianını en erken 10 veya da 12 yaşında sahip olan çocuklar bulunuyor, kaldı ki sadece dantian açısından değil gelişim kaynaklarından ve onları eğitecek, yönlendirecek kişilerden de uzak bir şekilde gelişmek zorundalar.
Şartlar kimi zaman zorlaşırken tek seçenekleri ilerlmek olur ve ilerleyemezler ise yok olup giderler, onlar için yaşam mücadelesi doğdukları andan itibaren başlamıştır. Gelişimleri ise birçok zorlu süreçten geçerken Başalangıç Alemini geçmeleri 5 ila 6 ayı bulabilir.
Sizler içi ise...." Dedi ve gözlerini Ovour'da sabitledi.
"Ovour, Başlangıç Alemini kaç ayada geçtin? Ve ne zorluklar yaşadın? Anlat bize." Dedi Eğitmen Isabel.
O ise ayağa kalkarak, "Ortalama olarak 3 ay kadar sürdü ve tek sıkıntım doğa enerjisi özümseme sürem ve hızımın yavaş olmasıydı, en fazla 2 saat civarı doğa enerjisi özümseye biliyordum ve bu durum gelişim kaynakları kullandığım zaman 2 katına çıktı." Dedi ve otudu.
Ovour'un sözleri diğerleri için de geçerliydi ve belki de aralarında sadece birkaç kişi 4 ay gibi bir sürede tamamlamıştı.
Her biri bu şekilde düşünse bile, aynı zamanda ortak bir düşünceyi daha paylaşıyorlardı.
Yaşam adil değil...
Onlar da bu tarz durumlardan haberdardı.
8 yaşından itibaren görev ve sorumluluklar edinerek klan yapısında yerlerini almıştılar, bu sayede bilmediklerini öğrenmiş, görmediklerini görmüşlerdi.
Klanlarının onlara sunduklarını çok iyi biliyor ve onlardan sonuna kadar faydalanıyorlardı çünkü böyle bir imkanları vardı ve bunun için hepsi şükrediyordu.
Onlar şanslı doğanlardı...
Diğer yandan şanssız doğanlar ise hiç bir zaman onların umrunda olmamıştı, öyle kişileri görmüştüler ve tek düşündükleri bir gün onlar gibi olmamaktı.
Bu düşünce Ovour için de geçerliydi ve onlar için üzülse bile elinden gelen bir şey yoktu.
Merkez bölgede halka açık köle pazarı bulunmasa bile köle olan insanları görmüştü, bir çoğunun boynunda gümüş halka varken bazılarında yoktu.
Misal Anne Mry'in Kızları herhangi bir köle işareti taşımasada aslında aralarında köle kadınlar bulunuyordu.
Ovour'un ilk öpücüğünü alan Elgia'da bir köleydi.
Ve Eğitmen Isabel'de onların ne düşündüklerini çok iyi biliyordu çünkü o da bir şanslı doğandı ve zamanında bu sözleri ona bir başkası söylemişti.
"Sizlere bu konulardan bahsettim çünkü artık onlar gibi yaşayacaksınız. Zorluklara göğüs gelip tüm enğelleri aşaçaksınız, klanımızın gelişiminiz için silahlar, gelişim kaynakları ve savaş teknikleri ayarladı fakat bunları sadece güçlü olanlar elede edebilecek.
İlerleyen haftalarda küçük ve büyük mücadeleler olacak, yerine getirmenzi istediğimiz görevler alacaksınız ve bizlerle mücadele edeceksiniz. Karşılığında ise sizlere gelişim kaynakları vereveğim ve tüm bunlara ulaşmak için sadece çaba göstermeniz gerekli."
Sözlerinini tamalamasının ardından gençlerin mücadeleci ruhları uyanmaya başlamıştı.
En başından itibaren buraya gelişmek ve daha da güçlenmek için gelmişlerdi, onlar yaşadıkları hayatın zorluklarını tatmasalar bile aileleri her an onlara bu durumu hatırlatmıştı ve bizzat tanık olmuşlardı.
Ovour bile babasının bu tür sözler söylediğini hatırlıyordu.
Çünkü bu yaşamın gerçek yüzüdü.
Lunel elinden geldiğince oğlu için çabalamış ve elinden gelen her şeyi yapmıştı. Onu gelişim yoluna sokmuştu, savaşmayı öğretmişti, tecrübe kazanmasını sağlamış ve ona öğütler vermişti.
Aynı şekilde Carol'da biricik oğlu için elinden geleni yapmıştı, Doğayı anlatmış, bitkileri ve hayvanları öğretmişti, yaraları için iksir, krem yapmayı ve her koşulda uyğulaya bileceği özel metotlar öğretmişti.
Her biri onun geleceği için endişe duymuş ve başarıları ile mutlu olmuştular, bazı geceler onun geleceği hakkında hayaller kurmuş ve küçük torunlarının kime benzeyeceğini tartışmışlardı.
Lunel için Oğlu kendisinden bile güçlü olan özgür bir savaşçıydı, Carol için ise her daim aşık olduğu adamın gölgelerinde yükselen biri olmuştu.
Ve bir gün evlerine gelen Saha Büyüğünün sözleri ile oğullarının geleceği artık onlar için hayal dahi edemeyecekleri bir yöne doğru ilerlemişti.
Şimdi bile onun ne tür başarılar sergileyeceğini tahmin edemiyorlardı.
Ve o kişi şu anda acımasız bir rekabein içine girmiş bulunuyordu.
"Her birinizin beni anladığını umaraktan sırada ki eğitiminize başlıyorum." Dedi Isabel.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..