Yaşam Öğretisi - 15. Bölüm: Saldır Koçum Avına III
Mekana geçtiğimizde güzel bir masaya bizi aldılar. Dolores'in sandalyesi çekerek hoş bir jest yaptım ve kendi sandalyeme oturdum. Bizim peşimize hemen bir garson yanımıza geldi. Ben yemekten öncesi için hafif bir şarap sipariş ettikten sonra Dolores'e ne yemek istediğini sordum. Yarram bana şov yapmak için afili bir salata söyledi, kesin üç öğün salata yiyerek olmuştu bu kilolar. Neyse ben de küçük bir biftek söyledim ve garsonu yolladık.
Şaraplarımız gelince etrafa göz atıp
"Mekanı kötü bulmadın değil mi?" dedim.
"Yoo, biraz loş bir yer ama çok hoşlandım" cevabını alınca mekan hakkında daha fazla muhabbet açmaya karar verdim.
"Aslında bu mekanın bendeki izleri çok iyi değil. Eski sevgilimle de son yemeğimi burada yemiştim. Benden ayrıldığı yer burasıydı. Tabi bildiğim daha güzel bir yer olmadığı için burayı tercih ettim." Böyle bir muhabbet açmayı daha önceden planlamıştım. Beni terkeden eski sevgilimden bahsetmemin büyük avantajları vardı. Hem bana üzülmesini sağlıyor, hem bundan bahsederken metanetli bir şekilde durduğum dik duran erkek imajı çiziyor, hem de kızlar tarafından tercih ediliyorum iması oluşturuyordum. Yoksa ne sevgilisi amına koyayım. Tek eski sevgilim elim, ondan da henüz ayrılmadım.
"Aa çok üzüldüm, neden bitirdiniz ilişkinizi?" sorusunu alınca sıkmaya devam etmek zorunda olduğumu anladım. Ama ötesine dair bir plan kurmamıştım. Doğaçlama bir şeyler sıçacaktık artık.
"Aslında mutluyduk ve hiçbir problemimiz yoktu. Ama ona evlenme teklifi yapınca beni terketti. Söylediğine göre evlilikten korkuyordu." Aferin ulan Mike, nasıl da hemen evlenmek isteyen adam imajı oluşturdun. 34 yaşında bir ev turşusunun şu an arzulayacağı tek şey evlilikti. Gerçekten de buradan sonra muhabbetin seyri evlilik ve aile kurmaya kaydı ve Dolores heyecanlı heyecanlı, aile kurmanın ne kadar önemli olduğunu, hazırlıklı olmak için belli bir yaşa gelinmesi gerektiğini vb. şeyleri zikretti. Konu evliliğe gelince nasıl da dökülmeye başlamıştı motor.
Yemeklerimiz gelmiş yemek yerken bile muhabbete devam etmiştik. Çok da anlatılacak bir şey yok aslında. Yemekten sonra hiç muhabbete ara vermeden oturduğumuz yerden kalkıp bar kısmına geçmiş bir yandan içip bir yandan kesintisiz bir şekilde sohbet etmiştik. Sohbet esnasında göz göze gelmeler, hafif yakınlaşmalar ve tensel temaslar olmuştu
Gece sonunda ikimizde şaşılmayacak bir şekilde sarhoştuk. Kendimizi kontrol edemeyecek seviye de olmasak da basbayağı kafamız güzelleşmişti. Mekandan çıkarken Dolores'e dönüp
"İstiyorsan bana gidelim bir kahve içip ayrılırız." dedim. Heyecanla cevabı beklerken ağzından dökülen ilk cümleyle tüm hayallerimin amına koyulmuştu.
"Maalesef yarın sabah evde olmalıyım." Tam ananı sikiyim hayat çığlıkları atacaktım ki sonrasında bana söylemiş olduğu cümle dudaklarıma yapışıp suni teneffüs yapmıştı resmen bana
"Ama istersen bana gidebiliriz, ne dersin?" Tüm gün sakin tuttuğum küçük Mike'ı artık daha fazla engelleyemiyordum. Sadece seksin kokusunu almak bile ona can vermişti. Ee hadi artık, ilk tecrübemize.