Kısım 2: Karakterizasyon
Bölüm 6: İç Ses
Tüm karakterler (yada gerçek insanlar) hayat tecrübelerinin kombinasyonu olan gizli inanışlara sahiptir. Kafalarının içindeki bu ses sadece anlık diyalogu değil herhangi bir duruma verdikleri tepkiyi de etkiler.
Bu düşünceler bilinçsizdir.
Mesela...
Diyelim ki ana karakterimiz çinlilerin ne kadar güvenilmez olduğunu ve onlara güvenilmemesi gerektiğini öğreten bir aileden geliyor. Karakter büyüdükçe bu inanışın ne kadar yanlış olduğunu anlayabilir, ama bu yalanlar her şeye rağmen bilinç altında uykuda olacak. Bu gizli ırkçı tavır karakterin iç sesinin bir parçası olacak. Belki görüşün ırkçı olduğunun farkındadır. Fakat kendini ırkçı olarak görmüyordur. Günlük yaşamda büyük ihtimalle ırkçı olmadığını gösteren şeyler yapıyor ve söylüyordur, ama öyle. Ancak çinli biriyle etkileşime geçmesi gerektiğinde, karakter farkında olmadan iç sesinden etkilenecek. Karakter büyük ihtimalle "Ben çinlilere güvenmiyorum." demiyordur. Ancak etkileşime geçtiğinde kurnazca veya pek kurnazca olamayarak aynı inançları paylaşmayan karakterden farklı olacak.
Burada görebilirsiniz ki karakterin arka hikayesi onu ırkçı olmadığına inandırıp bunu söyletirken çinli insanlarla karşılaştığı durumlarda ırkçı olduğunu gösterecek şekilde davranmasına neden oldu.
Bir şey söyleyip başka bir şey yapabilirsin.
Kitabındaki her karakterin iyi tanımlanmış bir iç sesi olmalıdır. Karakterlerinin anahtar özelliklerinin haritasını çıkarmalısın. Bu nedenle, her karakterin iç sesini oluşturmanın başlangıç noktası her karakterin arka hikayesini oluşturmaktır
Arka hikaye karakterin yaşam öyküsüdür. Bu tüm anahtar olayların ve düşünme şekillerinin bir özetidir, ki bunlar karakterleri büyük ölçüde etkiler. Bu en basit formda, karakterin sahip olduğu inanışların listesi ve belki bu inanışların nedeni olan olaylardan oluşur.
Sadece karakterin arka yapısını anlayarak, yazar karakterin iç sesini geliştirmeye başlayabilir. Karakterin karmaşık arka yapısını daha çok anladıkça, yazar karakterin kişiliğini daha gerçekçi yapabilir.
Bu süreç yazar için çok yıldırıcı olabilir, fakat kafanda tamamen şekillenmeyen karakterleri anlamak önemlidir.
Çoğu deneyimli yazar yazma sürecine karakter hakkında bir kaç not alarak başlar ve karakterin hayatındaki büyük etkileri yazar. Yazar karakterin dünya hakkındaki ana görüşüne karar verir ve karakterin kabaca bir resmini yapar Bazı yazarlar karakterleri temsil edecek resimler bulmayı sever.
Bazıları ise gerçek insanları düşünür.
Son hedef hep aynıdır, karakterin kafasının içine girmektir. Hikaye geliştikçe yazar bu resim üzerinden onu ayrıtılandıracak ve genişletecektir. Küçük ayrıntılarla karakterin gelişmesini ve nefes almasını sağlayacaktır.
Bu karakter profili yazma sürecinin gerekli bir parçasıdır ama işte büyük bir sır: bu bir sır.
Karakter profili sadece senin gözlerin için oluşturuldu. Bu romanın bir parçası DEĞİL.
Karakter profilini oluşturuken zaman ve çaba harcayınca, bunu açığa vurmak için içinde aşırı bir istek oluşacak. Bunu aşmalısın! Hiçbir şart altında karakter profilini okuyucu ile paylaşamazsın.
Karakterin iç düşüncelerinin işleyişi ve arka hikayesini ANLATMAYI çok isteyeceksin. Neden karakterin böyle davrandığını okuyuculara açıklamak isteyeceksin.
Bununla yüzleş. Göstermek ve okuyucuya neden yazdıklarının çok zekice olduğunu ANLATMAK istiyorsun.
Eğer yaparsan KAYBEDERSİN.
Karşı çıkmalısın. Hiçbir noktada karakterinin iç sesi sayfaya dökülmemeli. İç ses sen ve karakterin için. Bu paylaşılmaması gereken bir sır.
Sen,yani yazar, her kelimenin ve eylemin arkasındaki nedeni anlamalı, ama hiçbir zaman nedeni okuyucuya açıklamamalısın.
Niahi hedef karakter ve okuyucu arasında boşluk yaratmaktır. Karakterlerinin doğru ve mantıklı konuşmasını ve davranmasını ancak hiçbir zaman anlatıcı tarafından açıklanmamasını istersin. Bu boşluğu okuyucu karakteri anlayışıyla dolduracak. Okuyucu içgüdüsel olarak karakteri anlamaya çalışacak. Başlangıç kısmında dediklerimi hatırla. Herkesin beyni kelimelere ve eylemlere anlam vermek üzere eğitilmiştir; bunu reddedemezsin.
Bu okuyucuyu bağlar ve hikayenin bir parçası haline getirir. Okuyucu karakterinin gelişimini kelimeler ve eylemlerle daha iyi anladıkça, okuyucunun hiyayeyi anlayışı derinleşecektir.
Derinleştikçe, duygusal gerçeklik romanını bir sonraki levele taşıyacak.
İç ses yazarın gizli silahıdır. Karaktere hayat verme aracıdır.
Bu senin Dr. Frankenstein'ın civatalarına verdiğin elektrik.
Karakterinin eylemleri ve manaları arasındaki boşluk karanlık ve kırılgandır. Bu iç ses anlatıcının ışığı tarafından açığa çıkarılırsa, büyü bozulur. Okuyucu karakterin nasıl davrandığını SÖYLEDİĞİ anda, okuyucu geri adım atar. Artık okuyucunun uğraşmasına gerek kalmamıştır. Okuyucunun boşlukları doldurmaya ihtiyacı yoktur. Okuyucunun beyni kapanabilir.
Karakterin mutlu mu üzgün mü olduğunu GÖSTERMEK yerine ANLATTIĞIN zaman okuyucu biraz daha kopar.
Arka hikayeyi diyalogla değil de anlatıcı ile ANLATTIĞIN zaman okuyucu biraz daha dışarı itilir.
Kendi isteğine izin verdiğin ve açıkladığın zaman okuyucu kapanmaya başlar.
Eğer anlatıcı, iç sesi açıklıyorsa okuyucu pasifleşir. Okuyucu pozisyonundan ayrılır ve artık hikayeye eğilmesi gerekmez. Arkalarına yaslanır ve hikayenin onlara gelmesini beklerler. Bu karakter ve okur arasında boşluk yaratır ve okuyucunun zihninde sihir yaratmak için yer bırakmaz.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..