Bölüm 62
Parça 1
İsimsiz Kılıç ve İsimsiz İnsan
İnsan ırkı bütün ırklar arasında en az ırksal getiriye sahiptiler bu yüzdendir ki uzunca bir süre bu büyük kıtayı yani Meravir'i yöneten diğer ırklar olmuştu, her zaman aralarında savaşlar vardı sürekli bir üstün gelme çabası
sürekli bir rekabet ve durdurulamayan ölümler uzun bir süre bu şekilde geçmişti. İnsanlar sadece bir barış ortamı istiyorlardı her ırkın mutlu olabileceği bir dünya istediler ama sadece isteyerek böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini
anlayacak kadar çok şey yaşamışlardı. Harekete geçtiler bir yardım bulabilmek için her yeri gezdiler bütün ırklarla konuşup onları ikna etmeyi denediler ama hiçbir ırk böyle bir şeye yanaşmadı en başta da söylediğim gibi her ırk
Meravir'i kendi yönetmek istedi, arayışlarına devam eden insanlar en sonunda onlara umut olacak bir şey buldular Meravir'in en yüksek dağının tepesinde dünyanın var oluşundan beri orada olduğu söylenen bir kadim ejderha hakkında efsaneyi öğrendiler
ama o dağın tepesine çıkmak şu ana kadar kimsenin başarabildiği bir eylem değildi. Her şeye rağmen insanlar kararlıydı yaklaşık 500 kişiden oluşan eğitilmiş bir grupla dağa gittiler kalabalık gitmelerinin nedeni basitti birbirlerine destek olarak
hayatta kalmak daha kolaydı dağa tırmanmaya başladılar ilerledikçe grubun sayısı giderek düşüyordu donarak ölenler, düşüp ölenler, hayaller görüp kendini aşağı atanlar kısacası dağa onları öldürüyordu her şeyin sonunda sadece 1 kişi
tepeye ulaşmayı başarmıştı tepeye ulaştığında gördüğü tek şey normal bir dağ tepesiydi ne yaşayan bir ejderha ne de birinin yaşayabileceği mucizevi bir yer, insan dizlerinin üstüne çöktü bütün ölen arkadaşlarını düşündü
hepsi boşa ölmüştü, bağırarak yeri yumruklamaya başlamıştı ne yaparsa yapsın öfkesi dinmeyecekti. Sonunda kimsenin tepesine ulaşamadığı dağın tepesindeydi istediği tek şey huzurlu bir dünyaydı, bencilce bir istek değildi ya da
gerçekleşmesi imkansız bir dilek ama yine de gerçekleşemezdi, çünkü insan bunu kendi yapmak istemiyordu bunun kendiliğinden gerçekleşmesini istiyordu sorunda buydu zaten ve insan bir ses duydu.
(yaşlı, nazik ,güzel ve bilge bir ses)'İnsan söyle bana dileğini gerçekleştirmemi mi istiyorsun yoksa onu kendin gerçekleştirmek mi istiyorsun?' bu sözler bütün dağda yankılanmıştı, insan kafasını kaldırıp etrafına baktı ama demin ki halinden bir farkı yoktu dağın
daha sonra kararlı bir şekilde şunu söyledi 'Nasıl olduğu umurumda değil sadece dileğimin gerçekleşmesini istiyorum'
'Güzel bir cevap o zaman sana bir şans vereceğim'
İnsanın önünde bir kılıç belirdi.
'Bu kılıç senle beraber buraya ulaşmaya çalışan arkadaşlarının güçlerini barındırıyor onu al sana dileğini gerçekleştirmen için gereken gücü verecek'
İnsan bir an bile duraksamadan elini kılıca uzattı kılıcı dokunduğu an bedenine büyük bir gücün aktığını hissetti insanın etrafında siyah bir büyü oluşmuştu gözleri kırmızı renkte parlamaya başlamıştı işte bu şekilde ilk Avcı doğmuştu.
İnsan ayağa kalkmıştı etrafında ölen arkadaşlarının ruhları görebiliyordu hepsi onunla beraberdi hepsi onunla aynı kararlılıktaydı ve hepsi onunla aynı arzuyla yanıp tutuşuyordu. İnsan kılıcı kaldırdı ve sordu 'Bu kılıcın bir ismi var mı?'
'Bir isim gerçekten çok şey ifade eder insan şu an için bir ismi yok ama yapacakların ve senden sonrakilerin yapacakları onun ismi olacaktır'
İnsan son bir şey söyledi 'İsimsiz bir kılıç ve isimsiz bir insan, oldukça komik bir durum çünkü bu iki isimsiz bütün insanların ortak dileğini yerine getirecek'
İşte her şey böyle başladı Karanlık Çağ kapandı ve Avcıların bitmeyeceği düşünülen çağı başlamış oldu...
Parça 2
Parçalara Ayrılan Güç
İlk avcı insanların isteğini yerine getirip huzuru ve barışı sağlamıştı ama artık ömrünün sonuna geliyordu, peki ölürse ne olacaktı muhtemelen her şey eski haline dönerdi bu yüzden bir şeyler yapmalıydı ama
ne yapacağını bilemiyordu son çare olarak aklına tekrar dağ çıkmak geldi ilerlemiş yaşına rağmen sahip olduğu güçle bunu yapabileceğine inanıyordu ve zorda olsa dağ tekrar çıktı.
'Lütfen bir kez daha bize yardım et' diye bağırdı ama bir karşılık bulamadı tekrar bağırdı yine bir cevap yoktu bağırmaya devam etti saatlerce bağırdı artık gücü tükenmek üzereydi. Yine de bir karşılık bulamamıştı ki birden sesi duydu
'İnsan ne zaman vazgeçmen gerektiğini bilmiyorsun öyle değil mi?'
İsimsiz insan anlık şaşkınlığı üzerinden atıp cevap verdi.
'Lütfen bana bir kez daha yardım et artık ömrümün sonuna geldim ben öldükten sonra her şey eski haline dönecek bir şeyler yapmalıyım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum'
'Senin yapabileceğin hiçbir şey bu durumu değiştiremez insan ama belki ben yardım edebilirim'
'Nasıl peki ?'
'Gücünü sen öldükten sonra seçilmiş 4 kişiye paylaşacağım ve bu döngü sürekli devam edecek bu sayede dileğin gerçekleşebilir tabi insanlar değişip hükmetmeye çalışmaz ise'
'Anlıyorum, ben insanlara güveniyorum savaşın getirdiği acıyı en iyi onlar biliyor bu yüzden onların bize yaşattıklarını unutmadan devam edecekler bu sayede kimsenin tekrar bu acıları çekmemesini sağlayacaklardır onlara inancım tam'
'Anlıyorum insan, dediklerini çok iyi anlıyorum peki öyle olsun dediğin gibi yapacağım ama daha sonra olanlardan sen sorumlusun bunu unutma'
'Anlaştık'
'Peki o zaman öldüğünde gücün dörde ayrılacak ve seçilmiş kişilere dağıtılacak'
'Seçilmiş derken neye göre seçilecekler?'
'Bunu senin bilemene gerek yok zamanı geldiğinde birileri bu cevabı öğrenmek için buraya gelecektir'
'Peki söylediklerine güveniyorum peki kılıcım ne olacak?'
'O da dörde bölünecek ve güç olarak dağılacak'
'Anladım o zaman artık benim çağım bitebilir'
'İşte bu olmaz, başlattığın çağ bir gün son bulacak ama o güne daha çok var'
Bugünden birkaç hafta sonra avcı öldü ve gücü dörde bölünüp dağıldı ölmeden önce insanlara neler olacağı anlatmıştı kısa bir süre sonra kıtanın dört bir yanında 4 genç çocuğun gücü uyandı ve avcının söyledikleri doğrulanmış oldu.
Bütün ırklar bu çocukları ilk başta kullanmak istedi ama güçleri adeta onları her şeyden koruyordu düşünceleri hiç kimse tarafın etkilenemiyordu bu sayede kendi kararlarını verebiliyorlardı.
Barış ve huzur dolu zamanlar uzun bir süre devam etti. Bu barış ve huzur dolu zamanların sonu yine onu sağlayanlar tarafından getirildi, avcılar yavaşça değişiyorlardı. Değişim başladıktan kısa bir süre sonra büyük savaş yapıldı bu savaş insanların kıtaya hakim olmasıyla sonuçlandı.
İnsanlar kendilerine daha önce yapılan şeyleri artık diğer ırklara yapıyorlardı. İnsanlar yaşadıkları şeyleri unutup o lanet ettikleri kötülere dönüşüyorlardı, güç insanları değiştirmişti ilk başta büyü gücü olmayan insanlar
şu anda içlerinde en güçlü büyücüleri barındırıyorlar, ırk olarak büyü gücüne sahip olmayan insanların büyü gücü kazanması ise başka bir hikaye...
Devam Edecek
''Gözcünün Notlarından Alıntıdır''
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..