Bölüm 82 Yalnız Karga

avatar
1596 2

Yeşil Karga - Bölüm 82 Yalnız Karga


Bölüm 82

Kazeru:(Durumum hiç iyi gözükmüyor hepsini karşıma aldım ama daha neler döndüğünü bile çözemedim bu durumda nasıl hareket etmeliyim peki?)

Kazeru tam düşüncelere dalacaktı ki M.'nin savurduğu yumruk buna zamanı olmadığını hatırlattı. Çevik bir hareketle sola doğru kaçınarak M.'nin yumruğundan sıyrılmıştı ki

hemen arkasında beliren Figu kılıcıyla hızlı bir hamle yapmak üzereydi ama Figu'nun kılıcı daha harekete geçmeden Kazeru hızlı ve soğukkanlı bir şekilde harekete geçip

sol eliyle Figu'nun kılıcını tuttu ve bağırdı 'Figu kendine gel' ama bir cevap alamadı. Kılıcı bırakıp kaçmaya başladı kaçarken yere doğru kılıcını savurarak çatıyı parçaladı

ve başka bir evin çatısına atlayarak kaçmaya devam ederken üzerine gelen Yomin'nin büyüsü toprak toplarını fark etti hemen dönüp kılıcını savurarak bir çoğunu yok etti ama bir kaçı

bacaklarına isabet etmişti canı çok yanıyordu ama bunun acısını yaşayacak kadar bile zamanı yoktu çünkü toprağın arkasından Pemil'in alev topları geliyordu, bu yüzden ışınlanıp bir sonra ki

çatıya kaçmıştı, çatıya dediği an da çatı parçalanmıştı daha doğrusu Simon onu parçalamıştı düşmeye başladığında ilk aklına gelen hançeriydi ama yanında olmadığını fark etmesi

çok uzun sürmedi ve yıkıntının içine düşmüş oldu. Hemen yıkıntıdan çıktı ve koşmaya başladı başka şansı yoktu eğer hepsine karşı savaşmayı deneseydi kazanmak için hiçbir

şansı olamayacaktı tam kaçarken bir kahkaha onu durdurdu Alya gülüyordu hem de oldukça sesli bir şekilde ve bu sefer sesin yeri belliydi dönüp baktı ve

ondan uzakta olan Alya ile göz göze geldi bir gözü mor bir gözü mavi olan Alya ile, Alya gülmeyi bırakıp şu sözleri söyledi 'Yukarı Bak'

Kazeru kafasını kaldırıp baktığında tanıdık bir manzara ile karşılaştı Rias'ın büyüsü ile ona daha önce maruz kaldığın da bütün siyah büyü gücünü kaybetmişti

o zaman için bu iyi sonuçlanmıştı ama bu sefer olursa her şeyin sonuydu, ışınlanamazdı bu yüzden kılıcını bütün gücüyle kendisine doğru gelen büyüye savurdu

Kılıcı büyüyü engelleyip emmeye başlamıştı ama bu daha öncekilere göre daha farklıydı büyü yok olmamıştı gelmeye devam ediyordu, Kazeru bir savaşçı edasıyla

bağırıyordu 'aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa' bir şekilde büyüyü tamamen durdurmayı başarmıştı ama kılıcının sözleriyle bir kez daha ne kadar kötü bir durumda olduğunu hatırladı.

'Daha fazla büyü ememem bu yüzden bunu yapma yoksa kaybedersin' daha önce başına gelmeyen bu duruma hızlıca ayak uyduramazdı ama en azından ne yapıp ne yapmaması gerektiğini öğrenmişti.

Büyü gücü her geçen saniye biraz daha azalıyordu çünkü kemiklerini bir arada tutmak için çok büyü harcıyordu, kaçmaya devam ederse kazanamazdı peki ne yapmalıyım diye düşündü, derin bir nefes aldı ve rakiplerine döndü.

ve söyledi 'Çok fazla düşünmeye gerek yok bir sorunu çözmenin en basit yolu onun kaynağını yok etmektir bu yüzden (bütün hırsı ve isteğiyle bağırır) Gelin de hepinizi cehenneme göndereyim!!!'

ve hemen ardından dümdüz bir şekilde Alya'ya doğru koşmaya başladı hiç olmadığı kadar hırs ve istekle doluydu, kazanma isteği hayır kazanma isteği değildi bu, onun isteği

kaybetmemekti sadece buydu sadece bu.

Koşmaya başladığı an da diğerleri onu durdurmak için kendini hazırlamıştı önce Figu karşısın da belirdi ve elektrikle kaplanmış dev kılıcını Kazeru'ya doğru savurdu,

Kazeru bir an bile duraksamadan kılıcını aşağıdan yukarı doğru savurdu ve Figu'nun kılıcını geri doğru itmiş oldu, koşmaya devam ederken gözleriyle Figu'yu takip ediyordu

tam yanından geçiyordu ki Figu kılıcını yatay bir şekilde tekrar savurdu bu kez saldırı arkasından geliyordu, ışınlana bilirdi ama büyü gücünü harcamak istemiyordu,

çünkü büyü gücü giderek sona yaklaşıyordu ve biterse artık kırık kemiklerini bir arada tutamazdı. Bunun bilinci ile hareket ediyordu üzerine gelen kılıcı durdurmak için

bir an da durdu, döndü ve bütün gücüyle kılıcını Figu'nun kılıcına karşı savurdu çarpışan iki kılıç sahibi kendini aynı anda geri itilmiş buldu

Figu tekrar kılıcını savurmak için kaldırdığı sırada Kazeru hızlı adımlarla ona yaklaştı ve sol eliyle suratının ortasına güçlü bir yumruk indirdi.

Hemen ardından ise koşmaya devam etti Figu ise acı içinde kıvranıyordu muhtemelen burnu kırılmıştı. Kazeru'nun karşısında hayır en azından yakının da kimse yoktu ki bir an da bastığı yerin hareket ettiğini hissetti,

çevik bir hareketle kendini ileri doğru fırlattı arkasına dönüp baktığında ise toprağın bir kapan gibi kapandığını gördü kimin yaptığını biliyordu ona doğru baktığında

kendisine doğru gelen toprak eli gördü bu kez kılıcı yeterli olmazdı bu yüzden sonunda büyü yapmaya karar vermişti ama hayır dedi büyüsünü bu savaşı kazanmak için değil

oyunu kazanmak için kullanacağına karar verdi sonunda kazanmak için aklına gerçekçi bir yol gelmişti. Toprak el iyice yaklaştı ve sonunda onu yakalayıp yavaşça sıkmaya başlamıştı ki

birden dağıldı daha önce onu hapis eden su büyüsüne yaptığı gibi toprakta ki büyüyü emmişti ama dağılan kol yeniden oluşuyordu sonuçta kaynağı ile bir bağı vardı.

Kazeru ise bu fırsattan yararlanıp avına doğru koşmaya devam etti bu sırada gökten üzerine gelen alev toplarını fark etti farklı yönlere giderek bunlardan sıyrılıyordu ki

biri sağ omuzuna isabet etmişti üzerinde ki elbise tutuşmuştu Kazeru sol eliyle oraya vurarak ateşi söndürmeyi başarmıştı ta bi çok az da olsa büyü kullanmıştı.

Tam alev topu yağmurundan kurtulduğuna sevinirken sol taraftan üzerine doğru gelen devasa alev topunu gördü bundan kaçamazdı alev topu çok büyüktü bütün toprağı yakarak hızla ilerliyordu

'umarım işe yarar' diye mırıldandı Kazeru ve bağırdı Limerior Vypor!!! yaptığı bariyer büyüsü öncesin de kullandığından farklıydı ama sadece küçük bir farktı. Bu sefer ki tek bir yönü savunmak yerine

her bir yanını savunuyordu. Bu yeni geliştirdiği büyü sayesinde kurtulmuş ama hatrı sayılır bir büyü gücü harcamıştı. Koşmaya devam etti bütün bedeni giderek

güçsüzleşiyordu ama her şeye rağmen gözlerinde ki bakış değişmemişti avına kenetlenmiş bir avcının bakışlarına sahipti keskin, güçlü ve kararlıydı.

Koşarken birilerinin daha onu durdurmaya çalışacağını biliyordu sadece 'bu sefer kim?' diye düşünüyordu işte tam o an Rias karşısında belirmişti sahip olduğu

büyü gücünün haşmetiyle Kazeru'nun önündeydi kılıcını çekmiş bekliyordu, Kazeru 'anlaşılan bu sefer ben seni büyü kullanmadan yenmeliyim' dedi, kılıcının küçük bir kısmını

yere sapladı ve yeri keserek Rias'ın üzerine doğru koşuyordu bütün bedeni güçlü bir saldırı yapacakmış hissi uyandırıyordu. Rias'a iyice yaklaştığın da kılıcını yere iyice sapladı

ve birden savurarak, toprağı Rias'ın suratına doğru fırlattı toprak Rias'ın gözlerine gelmişti işte bu onu geçmek için ihtiyacı olan tek fırsatı ortaya çıkarmıştı.

Hızla koşmaya devam etti, iyice yaklaşmıştı artık ama adımları öncesine göre daha yavaştı vücudu öncesine göre daha kötü durumdaydı ama bakışları hala aynıydı

ilerledi genç savaşçı gençliğin ona verdiği enerjiyle ve geçmesi gereken son engele geldiğini hissetti.

Simon arkasından ona saldırıyordu güçlükle arkasını döndü sol eli ile Simon'ın Escabar'ını basitçe durdurdu yumruğun saldığı büyü gücünü kendi büyü gücünü kullanarak

etrafa dağılması sağlamıştı bunu hemen o an düşünmüştü, Simon'ı geri doğru itti ve güçlükle tekrar hedefine dönmüştü ki karın boşluğunda büyük bir acı hissetti M. sağ eli ile onu yumruklamıştı,

hemen önünü döner dönmez hem de bu güçlü yumruğun etkisiyle geldiği yolu tamamen geri uçmuştu ve bir yıkıntıya çarparak durmuştu bedeni oturur vaziyetteydi, ayakları V şeklinde açılmıştı

kolları ise yanlara doğru düşmüştü, hepsinin yanında büyüsü hala dağılmamıştı zar zor gözlerini açmıştı bedeni artık hareket edemeyecek kadar yorgundu

zorla araladığı gözleriyle önüne doğru baktı ve herkesin etrafında toplandığını gördü ortalarında ise Alya vardı.

Alya:'Güzel mücadele ettin ama buraya kadar'

Kazeru:(zorda olsa gülümsemeyi başarır)'Neden bahsediyorsun sen? Şu an düştüğüm bu durum benim zaferimi garantiledi.'

Alya:'Daha neler olduğunu bile çözememişken zaferden mi bahsediyorsun?'

Kazeru:'Asan ile yaydığın o toz özel bir illüzyon yapmak içindi öyle değil mi? Bu illüzyon sayesinde burada ki herkesi kontrol edebileceğini düşündün

ve başarılı oldun ta bi ben hariç, aynı zamanda bir konu da daha başarısız oldun onları kontrol edebildin ama güçlerinin yarısını bile anca kullanabiliyorlardı

bu büyük bir zaaftı bu sayede hala bilincim yerim de yoksa o yumruktan sonra kalkamazdım'

Alya:'Bazı konuları anlamışa benziyorsun peki nasıl şu an ki konumunda kazanman garanti oldu?'

Kazeru:'Sadece izle'

Alya:'Seni durdurmak varken neden izleyeyim?'

Kazeru:'Hiçbir yerimi hareket ettiremiyorum ama buna bile ihtiyacım yok seni yenmek için' (Yeşil büyüsü Alya hariç herkesin etrafını sarar)

Alya:'Ne yapıyorsun sen?'

Kazeru:'Çok önceden bir şey öğrenmiştim benim büyü gücüm istediğim kişileri koruyarak güçlendirecek bir aura oluşturabiliyor bende bunu yapıyorum onları büyümle sarıyorum

bu sayede kazanacağım'

Alya:'Bahsettiğin şey'

Rias:'(esner) Sonunda' ardından diğer herkes kendine gelmeye başlar

Alya:'Bu-bu-bu'

Kazeru:'Şah Mat Alya ben kazandım.'

Bütün mücadelenin sonunda Hidra sonunda ölmüştür, avının cesedi üstüne basarak dinlenmeyi hakkeden yalnız kargadır. Tek başına bütün başları koparmış ve tekrar çıkmayacağından emin olmuştur...


Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr