Bölüm 160 Genç Efendi ve Kraliçe

avatar
972 2

Yeşil Karga - Bölüm 160 Genç Efendi ve Kraliçe


Bölüm 160

Parça 1

'Hey Kazeru sana mektup var.'

Arenada çalışırken Vel bana mektubu teslim etti ve ayrıldı. Buraya geleli sekiz gün oldu bile neyse mektubu açmalıyım.

Bakalım ne yazıyor.

''Mektup eline ulaştıktan 5 gün sonra yanıma gel aslında direk beşinci gün gel ve bu bir emir.

Kraliçe Felina Felin Festa

Not:Diğerlerine bir şey söyleme özellikle Melia'ya''

Hmmmmmmmmm bu biraz garip bir mektup hiçbir açıklama yok belki de gizlilik içindir ayrıca emir mi? Üzgünüm ama benim kraliçem değilsin yani emir falan almam. Yine de eğer sinirlenirse canım yanabilir sanırım dediği gibi yapacağım. Peki dört gün daha yoğunlaştırılmış çalışmalarıma devam edeceğim sonraysa ışınlanırım hatta önce kurtardığımız insanların yanına uğrasam iyi olur bakalım ne durumdalar. Çalışmaya devam ettim ve oldukça verimliydi birkaç yeni büyü geliştirdim ve sonunda buradan ayrılmam gereken gün geldiğin de Melia'lara kurtardığımız insanlara bakmaya gideceğimi söyledim onlarda gelmek istedi ama bir şekilde onları gelmemeye ikna ettim. Bahane bulma konusunda bir uzmana dönüşüyorum her neyse onları Arnus'a ışınlamamı istediler ben öyle yaptın onları Arnus'a götürdüm ve sonra kasabaya ışınlandım.

...

Işınlandıktan sonra beni görünce bir anlığına şaşırdılar ama sonra hepsi rahatlamışa benziyordu.

'Genç efendi hoş geldiniz.'

Orta yaşlı bir adam saygıyla beni selamladı ve bana garip bir şekilde sesleniyor. En iyisi ayak uydurmak.

'Hoş bulduk aslında önce ismini söyleye bilir misin?'

'Saygısızlığımı bağışlayın ismim Albert.'

'Özür dilemene gerek yok Albert bende senin gibi normal bir insanım üstün biriymişim gibi davranmana gerek yok.'

Sözlerimden sonra şaşırdı ve böyle seslenmesinin nedenini açıklamaya başladı.

'Genç Efendi siz gittikten sonra toplanıp bir karar aldık ve sizin burayla beraber bizim liderimiz olduğuna karar verdik kısacası burada ki insanlar için artık bir kralsanız ama genç efendi diye seslenmenin daha uygun olacağını düşündük.'

Böyle bir şey olduğunu az çok anlamıştım peki benim için sorun yok eğer bir kral istiyorlarsa olabilirim.

'Anladım Albert aslında buraya gelme sebebim bir sorununuz olup olmadığını öğrenmekti.'

Albert gülümsedi.

'Hemen raporlara başlıyorum.'

Hey hey hey ben rapor falan istemedim ve sanki kendini bu olaya biraz fazla kaptırmış gibi.

Ben onu durduramadan ayakta dururken bir sürü şeyi sırasıyla anlatmaya başladı ve ben de dinlemek zorunda kaldım.

...

...

'Hep bu kadardı genç efendi.'

Sonunda bitti ama ben de bittim. Neyse en azından aldığım sorumluluğu yerine getirmeliyim.

'Peki Albert ilk olarak yiyecek konusu da avlanma ve tarımcılıkla halledebilirsiniz. Su içinse yakınlar da bir yerde tatlı su kaynağı aramaya çıkmak için bir ekip kur, şu an elinizde epey var ama bir süre sonra tükenecektir tabii ki büyü ile de yapabilirim ama bu sizin ihtiyaç duyacağınız sağlıklı su olmaz. Bunlar bir yana eminim ki bu kadar kişinin arasında şifacı, fırıncı gibi işe yaracak meslek sahibi kişiler vardır bunların bir listesini çıkart ve tabii ki kendine birkaç yardımcı bul her şeyi tek yapmaya çalışma.'

Albert ciddiyetle beni dinledi ve başıyla onayladıktan sonra hızla yanımdan ayrıldı. Bu sırada etrafımızda ne kadar çok dinleyici olduğunu fark ettim ve hepsi beklentili gözlerle bana bakıyordu. Peki ne için? Ne bekliyorlar? Bu giderek tuhaflaşıyor bir şey söylemeliyim çünkü biraz daha bakışırsak daha da tuhaflaşacak.

'Eminim hepinizin kafasında birçok soru vardır zaten olmazsa tuhaf olurdu. Öncelikle öğrendiğim kadarıyla beni bir kral olarak görüyormuşsunuz buna sevindim çünkü bundan sonra burası ve sizler benim sorumluluğumdasınız bununla ilgili bir problemi olan varsa söyleyebilir.'

Kimseden bir ses çıkmadı, güzel. Şimdi işin asıl ciddi kısmını anlatmalıyım.

'Albert'le konuştuklarımı dinlediğinize göre onun işini kolaylaştırmak için ona yardım edin, ben her zaman burada olmayacağım ama size bıraktığım taşla benimle iletişim kurabilirsiniz ve hançerime ışınlanarak gelmedim buraya kısacası ne kadar uzakta olursam olayım çağırdığınız da gelebilirim. Bu yüzden bir korkunuz olmasın ama sadece ban güvenip zayıflamayın kendiniz eğitin çünkü bütün Meravir'i kapsayacak bir savaş olacak eğer ben burada olmazsam kendiniz korumanız gerekir ayrıca ben burada olsam bile ben bir tanrı değilim herkesi kurtaramam ne demek istediğimi anlıyorsunuz ama size söz veriyorum elimden geleni yapacağım.'

Savaş kelimesini duymak hepsini korkutsa da daha korkunç bir şeye maruz kaldıkları için oldukça kolay üstesinden geldiler ve hepsi yaşamaya kararlı gözüküyordu. Beni liderleri olarak görmeleri hoşuma gitti ama bu tarz bir sorumluluk almak ne kadar akıllıca bilmiyorum ama bir söz verdim. Ayrıca erken geldiğim için biraz daha burada takılabilirim. Bir gün burada kalıp birçok konu da burada ki insanlara yardım ettim. Eğer bir şey olursa yer altına saklanmaları konusun da onları ikna ettim ama biraz zor oldu. Oraya tekrar dönmekten nefret etseler bile güvenlikleri için yapmaları gerekebilir.

Sonunda burada ki işlerim bittiği için şimdi sırada kraliçem var...


Parça 2

Yarı-insanlar şehri epey düzeltmişler ben ayrılırken epey dağılmıştı ama yanlarından geçerken attıkları bakışlar hala aynı, evet benden hoşlanmadıklarını biliyorum ama en azından dik dik bakmasalar daha iyi hissedeceğim. O lanet heykeli yok etmeseydim böyle olmazdı ama aklıma gelen başka bir çözüm yoktu. Evet ben kraliçeye giderken şimdi o bana doğru seri adımlarla geliyor sanırım farklı bir selamlama beni bekliyor.

Kraliçe yani Felina hızını arttırıp üzerime atılıp bir yumruk savurdu ben de çevik bir hareketle kaçındım, tam karşı saldırı yapmak için harekete geçerken Felina benden daha hızlı davranıp sol ayağıyla kafamı hedefleyen bir tekme savurdu. Sağ kolumla bloke etmeye çalıştım ama çok güçlü olduğu için birazcık uçtum ve yere düştüm. Dinlenecek zamanım olmadığını bildiğim için hemen doğruldum ve iyi bir seçim yaptığımı anlamam zor olmadı Felina tekrar yumruğunu bana savurdu ve yüzünde çılgınca bir ifade vardı kesinlikle bundan zevk alıyor. Vücudumu büyü ile kaplayıp fiziksel gücümü arttırıp yumruğuna yumrukla karşılık verdim ve ikimizin yumruğu çarpıştı. Hemen ardından ise Felina vahşice saldırmaya devam etti ben de aynı şekilde karşılık verdim yaklaşık beş dakika boyunca birbirimize vurup durduk. Açıkçası fiziğimi büyüyle desteklememe rağmen oldukça yorulmaya başladım benim aksime Felina hala enerjikti.

'HAHAHAH Yuu oldukça iyisin bu yüzden gerçek gücümle geleceğim.'

Ne olduğunu anlamak zor değildi çünkü hemen gözlerimin önünde Felina'nın ikinci kez dönüşüm geçirdiğine şahit oluyorum. Dönüşümü oldukça hızlı bir şekilde sonlandı. Dikenli kuyruğunu sertçe yere vurup üzerime atıldı. Eğer normal bir şekil de karşılık verirsem anında yenileceğim. Bu yüzden büyücü gücümü arttırıp karga formuna geçtim.

Felina'nın ejderhağımsı gözleri bir an için şaşkınlıkla parladı neden ki?

Şaşkınlığının arından vahşice gülümseyip bir savaş çılığı atıp saldırıya geçti.

Fazla güçlü yumruğundan hızımla sıyrılıp sağlam bir yumruğu karnına vurmak üzereyken Felina'dan alışık olmadığım kadar hızlı bir şekilde hamlemden sıyrıldı ve etrafından dönerken kuyruğuyla sırtıma vurdu ve bu da beklediğimden çok daha güçlüydü. Büyü sayesinde fiziksel bir yara açılmadı ama inanılmaz acıyor. Gerçekten tahmin ettiğimden çok daha güçlü ve anlaşılan boş durmamış. Gerilip kanatlarını iyice açtı ve sertçe arkasına doğru çırpıp üzerime atıldı. Açıkçası arada ki mesafeyi kapattığını göremeden kendime geri doğru şiddetlice savrulurken buldum. Ağzıma gelen bu kötü tat kanımdı. Bir eve çarpıp durdum. Bütün bedenim acı içinde kıvranıyordu. Öksürürken ağımdan kan geliyordu. Evin yıkıntılarının içinden öfke ve hırsla çıktım. Açıkçası sadece bu şekilde dövüşerek bir şansım olmadığını anlaya biliyorum ama en azından sağlam bir tane vurmak istiyorum. Onun hızına ayak uyduramam bu yüzden bir açık bulmalıyım. Gözlerim onu ararken uçtuğunu biraz geç fark ettim ve üzerime gelen ateş nefesini de biraz geç gördüm. Evin yıkıntılarına doğru koşup büyük bir duvar parçasını kaldırıp kendime siper ettim. Sıcaklık inanılmaz yükseldi. Ateşi büyü ile yapılanlardan farklıydı çünkü daha önce hissetmediğim bir ürperti veriyor bana. Ben duvarı bırakıp harekete geçtiğim sırada Felina kanatlarını çırpıp havadan üzerime geliyordu. Kaçmayıp büyü gücümü iyice arttırıp bedenimi sardım ve direk bir şekilde onun o güçlü yumruğuna maruz kaldım. Direk karnıma yediğim yumruğu sol elimle sıkıca tuttum. Bedenime yayılan acı inanılmaz bir seviyedeydi. Felina yumruğunu geri çekmeye çalıştı ama bütün gücümü bunu engellemeye ayırdım en azından birkaç saniyeliğine. Kafamı kaldırıp onu taklit edercesine vahşice gülümseyip sağ elimde ki gücü olabildiğince arttırdım ve o savunmaya geçemeden suratına geçirdim aynı an da elini de bıraktım. Geri doğru uçup yere düştü. Hahahahaha evet istediğim başardım. Felina gülümseyerek yerden kalktı ve burnundan akan kanı sildi ve konuşmaya başladı.

'Anlaşılan tek çalışan ben değilmişim'

'Evet aynen öyle kraliçe'

Felina şaşkın gözlerle bizi izleyen halkına döndü.

'Gördüğünüz gibi o güçlü hem de çok yani toplantıda ki korumam olmasına karşı bahane olarak sunacağınız bir şey kalmadı.'

Toplantı? Koruma? Neden bahsettiğine dair en ufak bir fikrim yok. Şaşkınca ona bakarken halkının bakışları ondan bana çevrilmişti. Öfke dolu bakışlardı.

Açıkçası neler döndüğüne dair bir fikrim yok ama sanırım buraya gelmek iyi bir fikir değildi...

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr