Gökyüzü Turnuvası Arkı Başlangıç
ÖnSöz
Gökyüzüme yakın olmanın iyi bir yanı yok sonuçta her yer zifiri karanlıkken ha uçmuşun ha yürümüşün, sonunda elde edeceğin şey aynıdır. Bir hiçliğin ortasında kaybolursun, işte bu yüzden ışığı arama yerine ışık olmayı denemeliyiz. İşte o zaman kaybolanlardan biri olmak yerine kaybolanlara bir rehber olabiliriz. Ayrıca bu şekilde kendimizi kandırmak daha kolay olur.
Bölüm 37
Turnuvaya yaklaşık iki hafta kaldı, şu an kuzey de bir görevdeyiz işler karışıyor gibi etrafımız bir büyücünün oluşturduğu toprak golemleriyle sarılı, yaklaşık boyutları bir buçuk metre kadar açıkçası sayıları dışında bir tehlike arz etmiyorlar.
Melia ona ağırca yaklaşan iki gollemi patlayan alev toplarıyla etkisiz hale getirip konuşmaya başladı.
'Hey acele edip şu golemleri canlandıran büyücüyü bulmalıyız yoksa bu işin sonu yok'
Onun biraz uzağında olan Felina ileri doğru koşup havaya zıplayıp hemen ardından kalkanını gollemin kafasını parçalamak için kullandı, yere indiğin de hemen sağında ki golleme kalkanını yatay bir şekilde fırlatıp onu ve arkasında ki birkaç gollemi parçaladı. Sonraysa kalkanına yönelmişken Melia'ya cevap verdi.
'Haklısın ama bunlardan kurtulmak pek kolay değil'
Bu sırada Olivya seri bir şekilde hareket ederek önüne gelen her gollemiş kısa kılıçlarıyla parçalayarak geçiyordu ve oldukça eğleniyora benziyordu aynı Felina gibiydi.
Ben de bir yandan yakınımdakileri kılıcımla parçalarken fırsat buldukça kılıcımla büyü dalgaları atarak sayılarını azaltıyorum.
Reiko'ysa bir köşede kendini bariyerle koruyarak olan biteni izliyordu tabi onun öylece durması gollemleri de üzerine çekiyordu ki bu bizim işimize yarıyordu.
Melia birkaç gollemi daha parçaladıktan sonra bağırmaya başladı.
'Bu işi iyice sıkıcı olmaya başladı herkes kendine dikkat etsin çünkü burayı havaya uçuracağım'
Felina ilk tepki veren kişi oldu.
'Hey yapma bu şekilde oldukça eğlenceli' Bunları söylerken yüzünde çılgınca bir ifade vardı. Kesinlikle sinirlendirmemem gereken biri.
Bu sırada Melia büyük bir kayanın üzerine çıktı. Açıkçası öyle bir kayaya çıkmayı nasıl başardı bir fikrim yok ama Olivya bunu görünce söylenmeye başladı.
'Hayır yine kendini kaybetti, yine gösteri yapacak ve gerekmediği halde büyü yaparken kendi uydurduğu sözleri söyleyecek. Neyse bir köşeye geçip olan biteni izlemek en iyisi olacak.'
Gösteri mi? Sözler mi? Tam olarak ne yapacak bilmiyorum ama içimde kötü bir his var. Olivya'nın yaptığı gibi yapmayıp olduğum yerden Melia'yayı izlemeye başladım.
Büyük kayanın ortasında duruyordu, sağ ayağı sol ayağından biraz daha ilerdeydi, sağ elini gökyüzüne doğru kaldırdı elini tamamen açtı ve garip sözler söylemeye başladı.
'BEN PATLAMA BÜYÜLERİNİN KRALİÇESİ, KIZILA BOYANMIŞ BEN
BEN ALEV BÜYÜLERİNİN PRENSESİ, ALEVLER İÇİNDE DANS EDEN BEN
BEN YOK EDİCİ BÜYÜLERİN EFENDİSİ, SİZE EMREDİYORUM
YOK OLUN.'
Bu garip ve ürkütücü sözleri söylediği sırada etrafında küçük bir alev fırtınası oluşmaya başladı ve sözler ilerledikçe alevler güçlenmeye devam etti, sözlerinin sonuna yaklaştığın da alevler havaya yükselip büyük bir küre şeklini aldı Melia eliyle küreyi yönlendirerek golemlerin yoğun olduğu yere düşmesini sağladı. Alev küresi düştüğü yerde küçük çaplı bir patlamaya neden oldu ama asıl etkisi bu değildi
patlamanın ardından inanılmaz bir şok dalgası yayılmaya başladı. Alevden bir şok dalgası, yoluna çıkan bütün golemleri parçalayacak yayılmaya devam etti. Reiko bariyeri sayesinde zarar görmedi. Olivya'nın da kılıçları onu korudu. Felina ise kalkanı ile korundu ve son olarak bense gökyüzüne ışınlandım.
Oluşan şok dalgasından şapkasının uçmaması için Melia onu sol eliyle tutuyordu ve kabul etmeliyim ki sözler garip olsa da oldukça havalı gözüküyordu. Belki bir gün ben de denemeliyim.
Melia kayanın üzerinden bize baktı, yüzünde ki güçlü ifadeden ne kadar tatmin olduğu belli oluyordu. Bu ifadeyle konuşmaya başladı.
'Evet sanırım etrafta golem kalmadı hadi gidip şu büyücüyü bulalım'
Melia'nın aksine Felina mutsuz ve sinirli bir ifade takınıyordu. Melia'yı işaret ederek bağırdı.
'Aaaaaaaaaa seni çatlak cadı bütün eğlenceyi bozdun, onları parçalamaktan büyük haz alıyordum.'
Melia alaycı bir şekilde gülümseyerek karşılık verdi.
'Ben oldukça eğlendim açıkçası, bir süredir bu seviyede bir patlama büyüsü yapmamıştım oldukça iyi hissettirdi'
Olivya her zaman takındığı havalı ve asil ifadeyi bozmadan konuşmaya dahil oldu.
'Daha sonra konuşmanıza devam edersiniz hadi gidelim'
Bu sırada Reiko yanıma geldi ve güzel bir soru sordu.
'Neden artık golemler oluşmuyor?'
Aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
'Muhtemelen büyü gücü bitmiştir ya da istediği kadar zaman kazanmıştır, hadi acele edip şu büyücüyü bulalım gidip dinlenmek istiyorum'
Sözlerimi bitirdiğim de epey gürültülü bir şekilde biri konuşmaya başladı.
'Ha ha ha beni aramanıza gerek yok ben size geldim'
Sesin kaynağı belirsizdi ama sözleri biter bitmez parçalanmış bütün gollem parçaları tek bir yerde toplanmaya başladı ve çok kısa süre de devasa bir gollem ortaya çıktı. Bu gerçekten saçmalık, bu şey otuz metreden daha uzun böyle bir şeye karşı ne yapabilirim ki?
Ben durumu değerlendirirken Melia şaşkınlıkla bağırdı.
'Haaaaa !!! Manyak adam kendini golemle birleştirdi'
Ben konuşma fırsatı bulamadan Felina araya girdi.
'Neden böyle bir şey yaptı ki? Bunun geri dönüşü yok, aptal kendi sonunu getirdi.'
Melia birkaç adım ilerledi ve Felina'ya cevap verdi.
'Ben nereden bilebilirim, biraz aklını kullan'
Felina beklenmedik bir cevap verip kalkanını kaldırdı.
'Her ne kadar senle atışmak hoşuma gitse de zamanı değil'
Melia gülümseyip cevap verdi.
'Doğru söyledin şu golemi parçaladıktan sonra devam edebiliriz'
Gözlerimi Reiko'ya çevirdim korkmuş olabileceğini düşündüm ama yanılmışım. Olivya'da hemen yanı başındaydı. Olivya belli etmese de oldukça nazik ve düşünceli biri bunu onunla zaman geçirdikçe anlayabildim. Ben boş düşüncelere dalmışken gollem harekete geçti.
İleri doğru bir adım attığında yer sarsıldı, neyse ki yavaş adımlarla ilerliyordu eğer koşsaydı bu bizim için çok kötü olurdu.
Melia iki elinin avuç kısımlarını ağzına yaklaştırdı ve bir şeyler fısıldadı daha sonra ellerini ileri doğru hareket ettirerek açtı, yaptığı büyünün etkisiyle iki metre boyutunda alevden küçük bir ejderha oluştu.
Alevden ejderha hızlı bir şekilde goleme çarptı ve patladı ama golem neredeyse hiç etkilenmemişti. Melia etkilenmişe benziyordu.
'Dayanıklıymış'
Reiko Melia'nın yanına yaklaştı.
'Hey usta neden daha güçlü bir büyü yapıp onu parçalamıyorsun ?'
'Yaptığım güçlü büyü yüzünden epey büyü gücü tükettim bir tane daha o seviye de büyü kullanamam'
'Anlıyorum, büyü gücünü yenilemek isterdim ama bende kalkan kullanırken epey büyü gücü tükettim'
İkisinin konuşmasına Felina'da katıldı.
'O şeye karşı benimde bir şey yapma şansım pek yok'
Herkes benim gibi düşünüyordu sanırım buradan uzaklaşacağız diye düşünürken biri omzuma vurup yanımda asilce geçti. Kısa kılıçları ve güzel at kuyruğu tarzında ki saçları onu hemen ele vermişti.
'Peki Yuu ile ben kolayca bunu halledebiliriz'
'Evet kolayca--- ne bir dakika nasıl halledebiliriz?'
'Neden bu kadar şaşırıyorsun? Sen ona güçlü bir büyü saldırısı yap ve zayıflat, bende bitirici darbeyi yapacağım.'
'O kadar güçlü bir saldırı yapabileceğimi sanmıyorum'
'Hadi ama Yuu tek yapman gereken benle ilk kez savaşırken yaptığın şeyi yapmak ayrıca kendini küçümseme, düşündüğünden fazlasına sahipsin'
Sanırım başka seçeneğim yok.
'Deneyeceğim'
İleri doğru bir iki adım attım, hançerimi onun için aldığım siyah kılıfına koydum ve sahip olduğum büyüyü ortaya çıkardım ama öncesine göre biraz daha farklı hissettiriyordu. Büyüyü kılıcıma doğru yönlendirmeye başladım. Kısa sürede epey büyü gücü toplamıştım kılıcımda
havaya ışınlandım ve gollemi tam karşıma aldım. Kılıcımı bütün gücümle onu göğüs kısmına doğru savurdum ve beklediğimin aksine bir büyü dalgası fırlatmadım bu sefer ki daha farklıydı. Devasa yeşil bir kargaydı kılıcımdan çıkan büyü, inanılmaz bir hızla goleme çarptı ve anın da yok oldu.
Golem göğüs kısmı epey hasar alıp parçalanmaya başlamıştı, golem sendeleyerek geri doğru bir iki adım gitti, Olivya sağ elindekini kısa kılıcını bütün gücüyle goleme doğru fırlattı
kılıç ilerlerken önce etrafına büyük miktarda alev saçmaya başladı daha sonra bu alev kılıcın etrafında toplanıp alevden devasa bir ejder görünümü kazandı bu ejderhamsı alev, golemi delip geçti ve onu parçalara ayırdı.
Bunun etkisiyle içinde ki büyücüde yanıp kül oldu. Kısa bir süre sonra Olivya sağ elini kaldırıp kılıcını geri çağırdı. Her şey birkaç saniye de sonlandı ve açıkçası inanmakta zorlanıyorum. Evet güçlendiğimin farkındaydım ama şu an yaptığım o saldırı tüm gücüme bile sahip değildi yine de oldukça güçlüydü.
Ayrıca neden bir karga ki? Yani neden bir ejderha ya da anka kuşu falan değil. Ben anlamsız şeyler hakkında yakınırken Melia yanıma gelip esnedi ve konuşmaya başladı.
'Sonunda bitti.'
Hemen cevap verdim.
'Kesinlikle yorucu bir iş oldu her şeye rağmen büyücünün ölmesini istemezdim'
'Golemle birleştikten sonra kurtulması için bir yol yoktu her şekilde ölmek zorundaydı.'
'Anlıyorum.'
'Bazen ölüm kaçınılmazdır Yuu bazen ne yaparsan yap bunun önüne geçemezsin.'
'Ne demek istediğini çok iyi anladığım söylenemez daha önce birini kaybetmedim ve ölümle çok fazla yüz yüze geldim hepsinden de bir şekilde sağ çıktım belki de bu yüzden ölümü engellemenin her zaman bir yolu olduğuna inanmaya başladım.'
Melia biriz hüzünlü bir hmmmmm yaptıktan sonra cevap verdi.
'Demek böyle düşünüyorsun belki de hatalı olan benim belki de gözümün önünde olan ölümlerin durdurulamayacak şeyler olarak düşünerek kendimi rahatlatıyorumdur'
'Böyle söyleme aylardır beraberiz az çok seni ve diğer herkesi tanımaya başladım hiçbiriniz gözünüzün önünde masum birinin öldürülmesini veya ölmesini izlemezsiniz hepiniz elinizden gelen her şeyi yaparak yardım etmeye çalışırsınız'
Melia'nın gözleri büyümüştü ve nedense oldukça hüzünlü bakıyordu yani neredeyse ağlayacak gibiydi. Birkaç saniye de kendini topladı ve acı bir şekilde gülümseyerek cevap verdi.
'Düşüncelerin burada ki herkesi mutlu ettiğine eminim ama şunu unutma bazen birine karşı duyduğumuz sevgi onun kusurlarını görmemize engel olur'
Sözlerini bitirip bakışlarını gökyüzüne çevirdi ve melankoli dolu bir ifadeyle gökyüzüne bakmaya başladı. Onu iyi hissettirecek bir şeyler söylemek istedim ancak bunun yerine onu üzdüm. Nasıl yaptım bilmiyorum ama zamanla anlayacağıma eminim.
Görüş açıma garip bir şeyler girmeye başladı, bunlar beyaz ve pamuğumsuydu. Gökyüzünden düşüyorlardı. Ellerimi kaldırıp bir tanesini yakaladım ama hemencecik suya dönüştü. Yanıma gelen Felina'ya dönüp sordum.
'Bu şeyde ne ?'
'Unutmuştum bu senin ilk kez kar görüşün öyle değil mi?'
'Evet, demek ismi kar'
'Mükemmel öyle değil mi ?'
'Evet, mükemmel'
Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım bu kar dedikleri şey giderek hızlanıyordu, hava oldukça soğuk bir hal almaya başladı. Kar yağışını ilk kez gördüğüm için mi bilmiyorum ama inanılmaz mutlu hissediyordum belki de böyle bir şeye yalnız tanık olmadığım içindir...
Devam Edecek
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..