Bölüm 45
Part 1
Beleume'yi görmek için evden çıkıp ormanın içine daldım, kuş cıvıltıları eşliğinde yürüyüşüme devam ediyordum yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından Beleume'nin yanına varmıştım.
İlk gördüğüm de beni gerçekten etkilemişti şimdi tekrar görüyorum ve yine beni etkileyecek kadar güzel gözüküyordu yanına biraz daha yaklaştım hoş bir koku yayıyordu insana huzur veren bir koku
ama ilginç bir şekilde kokusu sadece yakındayken alınabiliyordu bir adım geri gittiğimde koku kayboluyordu. Beleume'nin yanındayken kötü hissetmek mümkün değil kendine has bir aurası var ve
adeta saf huzur saçıyor. Ağaca yaslanarak oturmuştum. Aradan geçen beş dakikadan sonra birinin yaklaştığını hissettim.
'Anlaşılan ağacı sevmişsin'
(bu sesi tanıyorum bu sürekli konuşan kişi )'Burd ada mı beni rahatsız etmek istiyorsun bay sunucu?'
'Tabii ki hayır hiçbir zaman seni rahatsız etmek gibi bir çabam olmadı'
Sesin arkamdan geldiğini anladığımda yavaşça arkama döndüm, arkamda duran kişi benden biraz daha uzun ince bir yapısı olan uzun kahverengi saçlı garip bir şapkası olan(kovboy şapkası), siyah yelek ve içine de beyaz bir uzun kollu, altında ise siyah uzun eşofman olan orta yaşlı gözüken mavi gözlü biriydi.
'Benim adım Vel Astrom ve ben turnuvayı düzenleyen kişiyim yani benimle tanışman senin için onur olmalı.'
Kazeru:'Pekala Vel artık tanıştığımıza göre ben gitsem iyi olur'
Açıkçası bu adamdan hoşlanmıyorum sürekli konuşan ses ona ait yani sunucu ve turnuvanın düzenleyicisi aynı kişi.
Vel:'Aceleci olma istersen sana Beleume'nin hikayesini anlatabilirim.'
Kazeru'Nasıl ilgi çekeceğini biliyorsun peki dinliyorum'
Vel:'Peki o zaman biraz tarihle başlayalım öncelikle Kara Ormanı biliyorsun öyle değil mi? Ne de olsa daha önce orada bulundun ama her yerini gezmedin peki konudan sapmayalım kara ormanın merkezinde de bu ağaçtan bir tane bulunuyordu
tabi farklı özelliklere sahipti örnek vermem gerekirse o ağacın barındırdığı gücü kullanarak Avcıları bile öldürebilirsin ama burada ki ağacın öyle bir gücü yok aslında burada ki ağacın özel bir tür gücü olup olmadığı konusunda
kesin bir bilgi yok sadece eskiden kalma birkaç yazıt var, bu yazıtlarda Beleume'nin gücünün bir çeşit zaman yolculuğu olduğu söylenir ama tam olarak düşündüğün gibi değil bu özellik yazıtlarda yazana göre
ona dokunduğun an da eğer gelecekte ki sen de aynı zamanda ona dokunursa ikiniz yer değiştirirsiniz tabi bu konuda birçok sorun var sonuçta geçmişte ki sen ve gelecekte ki senin aynı anda ağaca dokunması imkansız öyle değil mi?
Yine de bu bilgilere sahip olan insanlar asla ağaca dokunmadılar anlamsız bir korku bana sorarsan ayrıca yazıtlarda yazanlar bana sorarsan tam anlamıyla doğru değil'
Kazeru:'Demek bu yüzden geleceği ve geçmişi bağlayan ağaç anlamında bir ismi var'(ağaca iyice yaklaşıp gözlerini kapatıp ardından sağ elini uzatır ve dokunur)
Vel(Hayranlıkla gülümser):'Demek dokunmaya cesaretin var.'
Kazeru:(gözleri açar, elini ağaçtan çeker ve ağaca yaslanarak yere oturur)'Bu ağaç buranın uçması sağlıyor öyle değil mi?'
Vel:'Belki'
Kazeru:'Ağacın rahatlama gibi bir özelliği de var sanırım çünkü onun yanındayken gerçekten iyi hissediyorum'
Vel:'Evet bundan bahsetmedim ama canlılar huzur veren bir auraya sahip ama sadece oldukça yakınındayken işe yarıyor'
Bu adam biraz şüpheli biri sanki beni tanıyor gibi ya da bir şeyler saklıyor ama belki de direk sormalıyım.
Kazeru'Benim hakkımda ne biliyorsun?'
Vel:'Eğer hafıza kaybını soruyorsan bir şey bilmiyorum ama kule de yaşadığını biliyorum ayrıca Reynold'uda tanıyorum'
Tahmin ettiğim gibi bakalım başka ne öğrenebileceğim.
Kazeru:'Peki o kötü biri mi? Yoksa iyi mi?'
Vel:'Buna kendin karar vermelisin ayrıca kimin iyi kimin kötü olduğuna kim karar veriyor bir canlı bir şeyin iyi olduğunu düşündüğü sürece bu şey iyidir
ta ki onun kötü olduğunu düşünene kadar kısacası iyilik ve kötülük göreceli kavramlardır bu yüzden neyin iyi neyin kötü olduğuna başkası değil sen karar vermelisin'
Kazeru:'Bilgece laflar ediyorsun Vel, her neyse bu kadar yeter senle konuştukça aklımda daha çok soru oluşuyor'
Vel:'Unutma Kazeru soruların çoğalmasının sadece iki nedeni olabilir ya aradığın şeye çok yaklaşmışsındır ya da kandırılıyorsundur'
Kazeru:'Ne demek istediğini anlıyorum peki o zaman kalkıp gitme zamanım geldi yemeği kaçırmak istemem bu yüzden erkenden dönmeliyim'
Vel:'Turnuva da iyi şanslar Kazeru, buna ihtiyacın olacak'
Kazeru'Haklısın ihtiyacım olacak'
Yavaş adımlarla uzaklaştım ama garip bir şekil de bu kişi beni ürkütüyor ondan derin bir delilik sezebiliyorum ama kötü anlamda değil yine de kafamı karıştırıyor.
Ben ilerlerken kılıcımın sesini duydum.
'Benim cesur efendim bu Vel denen kişi şu ana kadar karşılaştığın en güçlü kişi tabi beni buna dahil etme'
'Farkındayım'...
Part 2
Melia:'(Bu şekilde beklemek canımı sıkıyor en iyisi gidip Olivya ile konuşmak olacak sanırım)'
Birkaç dakika sonra
Melia:(Nefes nefesedir)'Bir şekilde başardım sonunda çatıdayım, işte orada Heyyy Olivya'
Olivya:(Güneşin batışını izliyordur hiç arkasına dönmeden cevap verir)'Çatıya çıkmayı başardın demek'
Melia:'Gerçekten zor oldu, bu tarz şeyler hiç bana göre değil'
Olivya:'Neden burada olduğunu tahmin edebiliyorum ancak bir cevap alabileceğini pek sanmıyorum'
Melia:'Hadi ama biz eski arkadaşız açıkçası bir kardeşin olduğundan hiç bahsetmemene şaşırdım ve biraz da üzüldüm ama kendince nedenlerin olduğuna eminim (Olivyanın yanına gelir, oturur, ayaklarını da aşağı sarkıtır ve sallamaya başlar)'
Olivya:'Sanırım birazda olsa bilmeyi hakkediyorsun'
Melia:'Evet ben de öyle düşünüyorum ama uzun hikayelerden çok hoşlanmam bu yüzden özet geçersen iyi olur'
Olivya:'(Önce hafif gülümser ve sonra gülmeye başlar) Gerçekten hiç değişmedin Melia aynı tanıştığımız zamanda ki gibisin'
Melia:'Hayır değiştim artık memelerim daha büyük bu bir yana sen çok değiştin Olivya artık çok daha iyi biri oldun.'
Olivya:'Evet sanırım öyle oldum'
Melia:'Anlat bakalım, dinliyorum'
Olivya:'Peki dediğin gibi özet geçeceğim, Rias ve ben küçükken iyi anlaşan kardeşlerdik daha sonra ikimiz de ailemizin isteğiyle kılıç eğitimi almaya başladık güçlerimiz birbirine denkti ama bana kalırsa Rias'ın
kesinlikle benden daha büyük bir potansiyeli vardı aynı zamanda benden çok daha vahşi bir tarzı vardı. Bizi eğiten kişi Rias'ın bu vahşi tarzının çoğu zaman aşırıya kaçtığını söyleyip onu uyarıyordu yine de bu uyarıların
ona pek faydası dokunmadı o gücünü aynı Kazeru gibi öfkesi ile kontrol ediyordu ama ondan farklı olarak öfkesi Rias'ı ele geçiriyordu. Bu olaylarla zaman geçerken bir gün ailemizin gelecekte başına geçecek kişi
seçilmeliydi ilk aday olarak beni açıkladılar ama düşündüğün gibi Rias buna karşı olumsuz bir tavır sergilemedi bununla hiçbir sorunu yoktu benim de oldukça güçlü olduğumu biliyordu bir şekilde her şeyin iyi olacağına inanıyordum
ta ki o güne kadar, beraber evimizin yakınlarında ki bir ormanda dolaşıyorduk ve bir ses ile irkildik bizi çağıran bir sesti dikkatli bir şekilde sesi takip ettik en sonunda vardığımız yerde büyük bir kaya vardı üzerinde ise
iki kısa kılıç saplıydı yani onlar Ejder Dişleriydi, Rias hızlı bir şekilde kayanın üzerine çıktı ve yavaşça elini uzatıp kısa kılıçlardan birini almaya çalıştı ama kılıca dokunur dokunmaz bir güç patlaması ile Rias aşağı düşürdü
hemen ardından o sesi yine duyduk 'senin gibi biri bizi kullanamaz genç insan, öfkesini dizginleyemeyen biri bizi kullanmaya kalkarsa etrafında ki her şeyi yakıp kül eder' Rias bu sözlere oldukça sinirlenmişti
hızlı bir şekilde ayağı kalkıp tekrar kılıcın birini almaya çalıştı bu sefer çok daha güçlü bir patlama ile geri uçtu, tekrar ayağa kalkıp koşmaya başladı onun üzerine atladım ve yere düştük
bu fırsattan yararlanıp onu sakinleştirmeye çalıştım ,biraz da olsa onu sakinleştirmeyi başardım daha sonra ayağa kalkıp kayanın üzerine çıktım bunun nedeni kılıçlarla aramda garip bir bağ hissetmemdi aslında onları almayı
en başta aklımdan bile geçirmemiştim yavaşça ellerimi kılıçlara uzattım ve onları saplı oldukları kayadan çıkardım işte bugünden sonra aramız bozulmaya başladı, ailenin başına geçmek istediğini söylemeye başladı aynı zamanda
her fırsatta benden daha güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu bir süre daha geçtikten sonra artık kardeş bile denemez hale geldik bana bir düşmanmış gibi davranmaya başladı ben de daha fazla bunlara katlanmak istemedim
bu yüzden kaçtım her şeyi arkamda bırakıp kaçtım hiç kimseyi düşünmeden sadece kendimi düşündüm ,sadece---kendimi, her neyse işte böyle klişe bir hikaye'
Melia:'Demek bu özet haliydi, anlıyorum açıkçası sana bu konuda ne söylersem söyleyeyim bir şey değişmez ama şunu unutma sen benim için bir kardeşten bile ötesin'
Olivya'Senden beklenmeyecek şekilde iyi sözler kullanıyorsun, teşekkürler Melia gerçekten eşsiz bir arkadaşsın'
Melia:'Tabii ki de öyleyim ne kadar muhteşem olduğumu en iyi senin bilmen lazım'
Olivya:'Evet, biliyorum. İlk tanıştığımız zaman anlamıştım'
Melia:'Hadi aşağı inelim yemek vakti neredeyse geldi eminim Felina yine olağanüstü lezzette yemekler hazırlamıştır'
Olivya:'Peki gidelim (kendini aşağı bırakır ve güvenli bir şekilde yere iner)'
Melia:'Hey bu yaptığın haksızlık ben buradan nasıl ineceğim'
Olivya:'Sen muhteşem Melia'sın bir şekilde başarırsın(evin içene doğru yürümeye başlar)'
Melia:'Hey bekle beni buradan indirrrrr!!!!'...
Devam Edecek
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..