Bölüm 53
Rias:'Demek senin ruhunun yansıması bir karga ilginç birisin'
Rias'ın etrafını saran büyüsü giderek büyümeye başlamıştı, artık ciddiydi.
İki rakipte aynı an da birbirlerinin üzerine doğru koşmaya başladı kısa süre sonra kılıçları buluşmuştu kılıçları çarpıştığın da etrafa yayılan şok dalgası üzerlerine düşen yağmuru bir anlığına dağıtmıştı, ikisinin gözleri de rakiplerine kenetlenmişti.
İkisi de kazanma isteğiyle saldırıyordu işte tam da bu yüzden sadece kılıçları birbirleriyle çarpışmıyordu kimse göremese de ruhları da bir savaş halindeydi, Rias sol elini hızlı bir hareketle kaldırıp 'Litra' büyüsünü yapmıştı.
Kazeru bunun geldiğini görüp rakibinin arkasına büyüden etkilenmeden ışınlanmayı başarmıştı, ışınlandıktan sonra bir an bile duraksamadan kılıcını rakibine yüzeysel bir yara vermek için savurmuştu ama Rias'sın artık orada olmadığını geç de olsa fark etti
etrafına bakmaya başladı ama onu göremiyordu ya da büyüsünü hissedemiyordu 'neler oluyor' diye düşünmeye başlamıştı, ne olduğunu anlamaya çalışırken göğsünde bir acı hissetti, göğsünden kesilmişti neyse ki yara yüzeyseldi ama yine de oldukça acı vericiydi,
ardından sırtında benzer bir acı hissetti, yaralar giderek artıyordu ardı ardına sırtında ve göğüs kısmında kesikler oluşuyordu bir anlık öfkeyle kılıcını savurdu ve bir şeyle çarpıştığını hissetti artık emindi Rias görünmez olmuştu ya da sadece basit bir ışık oyunuydu
ne olduğunu tam anlamıyla çözemiyordu.
Kazeru:'Hey bu pek de adil değil'
Rias:'Adil değil mi? hahah bu dünyanın kendisi adil değil insanlardan adil olmasını beklemek aptallık olmaz mı sence?'
Kazeru:(Sesi duyabiliyorum ama nereden geldiğini anlayamıyorum)'Evet belki dünya adil bir yer değil ama bunun sorumlusu biz canlılar değil miyiz sonuçta onu yöneten bizleriz'
Rias:'Yöneten biz miyiz ne saçmalıyorsun sen, kimse dünyayı yönetemez, aslında burada dünyaya verdiğimiz anlam biraz farklı dünyadan bahsederken aynı zaman da onu hayatımız olarak görüyoruz yani adil olmayan dünya değil hayattır, dünya herkese eşit şartları sunar
ama hayat öyle değildir kimine büyük bir güç verirken kimine ise akıl sağlığını bile vermez kimi bir dahi olarak doğarken kimi dahi olanla aynı şeyleri başarmak için deli gibi çalışmak zorundadır.
Kazeru:'Sonuçta dahi olana yetişebiliyorsun bu yeterli değil mi?'
Rias:'Aklını kullan biraz Kazeru, eğer dahi olanda olmayan kadar çalışıyorsa ne olur sence dahi olmayan onu yakalayabilir mi gerçekten?'
Kazeru:'İlk başta seni pek sevmemiştim ama düşüncelerin sana ilgi duymamı sağlamaya başladı evet haklısın hiç adil değil çünkü bütün hayatını harcasan bile asla yetişemeyeceğin biri olduğunu bilmek gerçekten kötü olur'
Rias:'Peki yerimi bulabildin mi?'
Kazeru:'Demek fark ettin'
Rias:'Peki bu sefer gerçekten bitmesini istiyorum bu yüzden biraz canın yanacak ama bir şifacınız var seni iyileştirecektir'
Kazeru:'İyileştirilecek bir duruma düşmeye niyetim yoktu ama şu an bile o durumdayım, bu bir yana belki nerede olduğunu bilmiyorum ama saldırılarımın sana nasıl ulaşacağını biliyorum'
Bu konuşmadan sonra Kazeru gökyüzüne doğru ışınlanır, kılıcını ucu aşağı bakacak şekilde tek eliyle tutar büyük miktarda büyü gücünü kılıcına yönlendirir ve bütün gücüyle yere doğru fırlatır, kılıcı yüksek bir hızla etrafına yeşil
büyüyü saçarak yere saplanır, saplandığı yerden yayılan enerji dalgaları 15 metrelik çaplı bir çember içinde olan her yere zarar verip yeri parçalar.
Rias:'Güzel bir düşünce ama yeterli değil'
Bu sesin nereden geldiğini anlamıştı Kazeru, tam arkasından geliyordu yavaşça yere doğru düşerken arkasına baktı ve beyaz kanatlarıyla havada süzülen Rias'ı gördü.
Rias:'Bir karga olmana rağmen uçamıyorsun demek'
Rias'ın sol eli havadaydı avucu açık bir şekilde gökyüzüne bakıyordu avucunun içinde beyaz bir büyü gücü toplanıyordu beyaz büyü gücü küre şeklini almıştı (bir stres topu büyüklüğünde) elini topla beraber pozisyonunu bozmadan
Kazeru'yu hedef alacak şekilde ayarlamıştı hemen ardından avucunun içinde ki topu sıkmaya başladı ve tekrar elini açtığında güçlü bir ışın elinden ateşlenmişti.
Kazeru kılıcını sıkıca tuttu ve büyü gücünün büyük bir kısmını kılıcına yönlendirdi, kendine doğru gelen saldırıya saldırı ile karşılık vermek istemişti bütün gücüyle kılıcını savurmuştu, bu saldırının geri itme etkisiyle
Kazeru hızlı bir şekilde yere çakılmıştı, gözleri hala gökyüzündeydi Rias'ın ışını Kazeru'nun dalga şeklindeki enerji saldırısını delip geçmişti ve direk bir şekilde Kazeru'nun olduğu yere düşmüştü.
Reiko:'Kazeru !!!'
Rias:'Bu sefer bitmiş olmalı'
Rias ışının düştüğü yere baktığında Kazeru'nun orada olmadığını görmüştü sadece kılıcı oradaydı
Kazeru:'Uçamaya bilirim ama yeterince yükseğe çıkabiliyorum'
Rias sesin yukarıdan geldiğini fark etiğin de kafasını kaldırıp baktı, gördüğü manzara oldukça etkileyiciydi Kazeru'nun sahip olduğu büyü gücünü neredeyse hepsini devasa bir balyoz şekline getirmişti bu fikir bir an da aklına gelmişti, yani büyüye şekil vermek, bunu yapmadan saniyeler önce Kazeru saldırıdan kaçmak için
hançerini kullanmıştı ve hemen ardından hançerini gökyüzüne fırlatmıştı bu sayede Rias'tan daha yukarı çıkmıştı.
Kazeru hiç duraksamadan devasa balyozu rakibine doğru indirmeye başlamıştı, Rias balyozdan kurtulabilmek için herhangi bir şey düşünemiyordu hazırlıksız yakalanmıştı Kazeru hırsla beraber bir savaş narası attı.
Balyoz Rias'a iyice yaklaştığı sıra da hızlı bir şekilde yok olmaya başladı, Kazeru bu kadar büyük bir şeyi kontrol edememişti ve büyüsü tükenmişti. Kazeru gökyüzünden adeta kanatları kırılmış bir karga gibi düşüyordu.
Rias:'Demek büyü gücün bitti bu oldukça doğal bir sonuç o kırılmış kanatlarınla gökyüzünde durmaya çalışırsan olacağı bu aklın bir kaos içindeyken büyü kullanmak yağ ile ateş söndürmeye çalışmak gibidir sadece sana daha çok zarar verir'
Reiko kristali bırakıp bütün büyü gücüyle Kazeru'nun düşmesini yavaşlatıp onu zarar görmeden yere inmesini sağlamıştı.
Sonunda kazanan kişi Rias olmuştu.
Devam Edecek
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..