Bölüm 2 : Alvina

avatar
5112 16

Yıldızlar Kralı - Bölüm 2 : Alvina


Bir ay sonra...

Ersa, Karmela ve Ela gölün kıyısında oturuyorlardı. Karmela ve Ela balık tutuyor, Ersa da ortalarına oturmuş onları izliyordu.

Ela, Ersa'nın elini tuttu ve balık tutmak için kullanılan bir eşyayı eline bıraktı.

"Ersa, bunun adı gortia. Gortia sayesinde gölün içindeki balıkları yakalıyoruz. Bak sana göstereyim." dedi ve gortia Ersa'nın elindeyken ona yardımcı olmaya başladı. O sırada, Karmela neşeli bir sesle bağırdı.

"Ersa, Ela bakın bir balık tuttum."

Ersa gözleri parlayarak heyecanla balığa baktı. Ersa'nın heyecanını gören Karmela, kıvranan balığı eline alıp Ersa'ya yaklaştırdı. "Ersa, bak bu balığın adı mavi tera. Güzel değil mi? Gel dokun."

Ersa balığa baktı ve biraz tereddüt etti ama en sonunda elini uzattı. Ersa dokununca mavi tera hemen hareketlendi. Ani hareketinden ürken Ersa elini hızla geri çekti ve Ela'nın yanına kaçtı. Ela, Ersa'nın tatlı olduğunu düşünerek güldü. "Sorun yok Ersa, sana zarar vermez. O da ürkmüş." dedi ve Ersa'nın kafasını okşadı.

Ersa "Ohh" diyerek bir şey öğrenmiş gibi onayladı. Ela ve Karmela beraber gülmeye başladılar. Ela, Ersa'nın yanağını sıktı. "Ersa gerçekten çok akıllı. Çok çabuk anlıyorsun değil mi?"

Ela ve Karmela bu süre zarfında Ersa'ya ısınmış durumdaydılar. Ela, zamanının çoğunu onunla geçiriyor ve sohbet edip bir şeyler öğretiyordu. Bu süreçte Ersa’nın öğrenme hızı karşısında şok olmuşlardı. Kısa sürede yürüyebildi ve bazı kelimeleri öğrendi. Ersa’ya yeni şeyler öğretirken ikisi de motive olmuşlardı.

"Ersa biliyor musun yakında bir arkadaş edineceksin senin gibi küçücük." 

Ela gülümseyerek karnını tuttu. Karmela da heyecanlı bir ifadeye sahipti. "Birkaç gün sonra dokuz ay tamamlanacak. Az kaldı. Yakında baba olacağım."

Ersa, Ela ve Karmela'yı izliyordu. Neden bahsettiklerini tam olarak anlamamıştı.

6 gün sonra...

"Ahhh—ahh" 

Ela inlerken Karmela elini tutuyordu.

"Dayan hayatım, az kaldı. Çocuğumuz yakında doğacak."

Böyle söylese de, Ela'yı böyle görürken, farkında olmadan sol elini yumruk yapmış, gerginlikten etini delmişti.

Ebe, Ela'nın alnındaki terleri sildi. "Efendim dayanın lütfen, az kaldı."

Odanın dışında ise Ersa koltuğa oturmuş, gözlerinde bir miktar endişe ile odanın kapısına bakıyordu. O sırada tüm evi aydınlatan yeni ve hoş bir ses duyuldu.

"Inggha Inggha!"

Karmela, yeni doğan bebeğine baktı. Bebek en güzel malzemelerden yapılmış çok saf ve güzel görünüyordu. Bebeğinin güzelliğini görünce gözlerindeki endişe ortadan kalkarken sevinçle Ela'ya seslendi. "Bir kız. Hayatım çok tatlı bir kızımız oldu."

Ebe, bebeği Ela'ya uzattı. Ela çok narin bir eşya tutar gibi gözünden akan yaşlarla nazik olmaya dikkat ederek bebeği kucağına aldı. 

"Bu bizim kızımız Karmela. Uggh- Bizim kızımız..."

Karmela Ela'ya sarılıp, biraz titrek olan nazik sesiyle konuştu. 

"Evet, bizim kızımız."

Karmela'nın yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. 

"Ersa, içeri gel."

Ersa, Karmela'yı işitince, minik bedenini hemen koltuktan attı ve odaya girdi. Ela'nın elinde olan bebeği görünce meraklı gözlerle bebeğe baktı.

Karmela ve Ela anlamlı bir ifade ile birbirlerine baktılar. İkisi de bir şeyi onaylıyor gibiydi. Ela, Ersa'ya döndü ve gülümsedi. 

"Ersa, canım. Gel bak bu senin kardeşin. Çok tatlı."

Ersa, yavaş yavaş bebeğe doğru yürüdü. Yüzüne baktı ve nazikçe bebeğin yüzünü okşadı.

Hafifçe dudakları oynayarak yumuşak bir sesle mırıldandı. 

"Kardeş?"

"Evet, o senin kardeşin Ersa. Tatlı mı?"

Ersa, kardeşin ne anlama geldiğini anlamamış olsa da tatlı olduğunu düşündü.

Ela bebeğine döndü ve güzel gözleri kızına sevgi dolu baktı. 

"Onun adı Alvina.... Alvina." dedi ve bebeğinin alnını öptü.

Bir yıl sonra...

"Ersa, bu ne?" diyerek sordu Karmela.

Ersa, babasının gösterdiği kelimeye baktı. 

"Tirmia."

Karmela, Ersa'ya kelimeleri öğretirken Ela onlara seslendi.

"Hayatım, Ersa gelin yemek hazır."

Ela'nın çağrısı üzerine Karmela ve Ersa mutfağa geçtiler. Ela, kucağında Alvina ile beraber yemek masasında oturuyordu.

"Ersa, tatlım nasıl geçti, güzel şeyler öğrendin mi?"

Karmela, alfabeyi ve birçok kelimeyi Ersa'ya aylardır öğretiyordu. Ersa, normal bir çocuğun göstermediği bir öğrenme aşkı ile doluydu. Sürekli yeni kelimeler öğrenirken vakti oldukça gölün çevresinde vakit geçiriyordu.

"Artık kitap okuyabilir miyim? Ben kitap okumak istiyorum."

Karmela, gülümseyerek konuştu. 

"Baban bugün şehre gidecek nasıl bir kitap istiyorsun Ersa?"

Ersa, babasının sözlerini duyunca ödül alan bir çocuk gibiydi. Heyecanlı bir sesle konuştu. 

"Her türden kitap istiyorum baba."

Karmela, kahkaha attı.

"Bu kadar kitap zor olmaz mı? Şimdilik bir tane seç bitirince yine alırım sana."

"Baba, lütfen. Ben hepsini okuyacağım söz veriyorum."

Ela, Ersa'nın ısrarını görünce, oğlunu üzmek istemedi. 

"Hayatım, Ersa'nın alacağın kitapları okuyacağına inanıyorum. İstediğini yapalım."

Karmela, pes ederek gülümsedi. Aslında o da Ersa'nın tüm kitapları okuyacağını düşünüyordu. Sadece daha çok dışarıda vakit geçirmesini ve çocukluğunu yaşamasını umuyordu. "Tamam, tamam. İstediğin gibi bir sürü kitap satın alacağım."

Ersa, daha da heyecanlanmıştı. "Teşekkürler baba, anne. Sizi seviyorum."

Karmela ve Ela, Ersa’nın sözleri karşısında gülümsediler.

“Bizde seni seviyoruz canım.”

...

Karmela şehirden kitapları getirince, Ersa şevkle tüm kitapları odasına taşıdı ve aceleci bir tavırla incelemeye başladı. Çeşit çeşit kitap vardı; hayvanlar, bitkiler, şehirler, haritalar, romanlar, yetiştirme yolu...

Ersa, gözleri parıldarken okumaya başladı. İlk bulunduğu kıtadan bahseden kitabı eline aldı ve Martia ülkesini açıp okumaya başladı. Babasıyla yaptığı çalışmalar işe yaramıştı. Rahatlıkla kitaptaki cümleleri anlıyordu.

'...Martia ülkesi, otuz bin yıldan uzun bir tarihe sahip güçlü kökenli bir ülke. Ülkede 21 şehir bulunmaktadır. Ülkenin başkenti olan şehir ülkenin ismi ile aynı isimde Martia şehridir...

...Martia ülkesini yönetenler Martia’nın soyundan gelen kişilerdir. Günümüzde Martia ülkesini yöneten kişi Kiral Martia’dır...

...Kıta da ise dört büyük ülke ve onlarca küçük ülke var olmaktadır. Dört büyük ülke kıtanın genel durumunu yönetenlerdir. Bu ülkeler Martia, Rela, Demir Kan ve Agira ülkeleridir...

...Kıtadaki etki bakımından birinci sırada uzun süredir Agira Krallığı dururken ikinci sırada ise Martia Krallığı gelmektedir. Sırasıyla üçüncü ve dördüncü sırada ise Demka ve Rela Krallığı gelmektedir...

…Kıtada varolan en büyük tehlike ayrıca kıtada bulunan en geniş orman tabiatına sahip ‘Yabani Orman’ olarak adlandırılan yerdir. Yabani Orman neredeyse tüm kıta boyunca yayılan ve kollara ayrılan bir ormandır. Bazı insanlar orayı Canavar Krallığı olarak adlandırır. Yabani Ormanın tehlikesi kıta için her zaman bulunmakla birlikte ayrıca dövüş sanatları uzmanları için bilinen en tehlikeli eğitim ortamıdır...’

Ersa heyecanla kitabı okumaya devam etti ve bir kitap bitince diğerine geçti. Ülkeler hakkında edindiği bilgiler ufkunu genişletmişti. Hayvanları, bitkileri ve romanları okudu. Birkaç hafta boyunca kitapların dünyasında kayboldu. Başka bir kitabı eline aldığında kısa bir an duraksadı. Duraksamadan sonra kitabın kapağını açtı ve okumaya devam etti.

 DÖVÜŞ SANATLARI YETİŞTİRME YOLU

Dövüş sanatları bilinmeyen zamanlardan günümüze ulaştırılmış, insan sınırlarını aşmamızı sağlayan tekniklerdir. Sonu hala bilinmemekte.

1- Acemi Evre: Vücut yapısı arındırılmaya başlanır. Yaşam gücü artar. Genel vücut kuvveti artar. Çekirdek, aktif hale getirilmiştir.

2- Temel Evre: Enerji damarları oluşur ve vücut belirgin bir arınma yaşar.

3- Kalfa Evre: Gelişim evresidir ve vücut kuvveti ile yaşam gücü artar.

4- Usta Evre: Bir savaşçının gücünü barındırır. Bu kişilere yarı-dövüş uzmanı denir. Enerji ile uzaktan saldırı düzenleyebilir ve kendini koruyan enerji bariyeri oluşturabilirler. Enerji kullanımına adım atmıştır.

5- Büyükusta Evre: Kişi enerji kontrolünde başka bir seviyeye geçer ve tam bir dövüş uzmanı olur. İnsan yaşam süresi ortalama 120 yıl civarına çıkar.

6- Yeryüzü Evre: Evren ile etkileşim artar. Yaşam gücü yükselir ve ruh çekirdeği aktif hale gelir.

7- Gökyüzü Evrimi: Enerji kullanımı niteliksel değişim geçirmiş olur. Artık insan sınırları aşılıp rüzgarın gücü kullanılarak gökyüzünde süzülebilinir. İnsan yaşam süresi, 180 yıl civarında olur.

8- Kral Yolu: Evreden, yol kısmına adım atılmıştır. Artık evren yasaları kavranma yoluna girilir. Enerji, evren ile birleştirilir. İnsan yaşam süresi 300 yıl civarına ulaşır.

9- İmparator Yolu: Bu kişilere herkes saygı duyar, çünkü onlar imparatordur. Her biri yetenekli kişilerdir. İnsan yaşam süresi 500 yıl civarına çıkar.

10- Hakim Yolu: Bu yol hakkında pek fazla bilgi bilinmiyor. Bu yola adım atanlar, yönetici seviyesinde insanlardır. Onlar, insanların üstünde bulunan yüce varlıklar olur. Yaşam süresi bilinmiyor. Tarih boyunca var olduğu bilinen en yüksek seviyedir.

Ersa, dövüş sanatları kitabının tanıtım kısmını okumayı bitirdiğinde içinde güçlü bir istek oluştu. Kalbi ona baskı yapıyordu ve ateş gibi tüm vücuduna yayılıyordu. Kitabı odasına bıraktı ve hemen babasının yanına koştu. Heyecanı belirgin iken babasına hevesli bir yüz gösterdi. "Baba, ben dövüş sanatlarını öğrenmek istiyorum."

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr