Bölüm 5 : Yetenek

avatar
4342 14

Yıldızlar Kralı - Bölüm 5 : Yetenek


Dört Yıl Sonra...

Güneşin Armedia ile buluştuğu güzel bir gündü. Ersa ve ailesi gölün yanında kahvaltı ediyordu. Mutlu atmosferin ortasında Karmela oğlunun ifadesini gördü.

“Akademiye bu yıl gidecek miyim baba?”

Karmela cevabı bildiği halde sordu.

“Gitmek istiyor musun?”

Ersa heyecanlandı.

“Evet.”

Karmela derin bir iç çekti.

“Bir ay içinde Mavi Bulut Akademisi öğrenci alımı yapacak. İstiyorsan bu ay içinde mülakat için yola çıkacağız.”

Ersa bu kadar kısa sürede gidebileceği için şaşırdı.

“Mavi Bulut Akademisi? Nasıl bir akademi?”

Ersa okuduğu kitaplardan Mavi Bulut Akademisini biliyordu. Mavi Bulut şehrinin yakınında ülkenin en iyi akademisi ile rekabet edebilecek kadar köklü bir akademiydi.

Ela gülümsedi. “Baban ve ben Mavi Bulut Akademisinden mezun olduk. Ülkenin en yetkin akademilerinden birisi. Kendini geliştirmek için güzel bir yer. Akademi de yatılı olarak kalmak zorundasın. Zorunlu dersler olsa da derslerin çoğunluğu isteğe bağlı. Yoğun bir rekabet ortamı var. Bu nedenle öğrenciler arasında kaçınılmaz bir çatışma oluyor. Herkes en iyi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Akademinin rekabet ortamı çok sert. Baban ve ben sana yardım edemeyiz. Yine de gitmek istiyor musun?”

Ersa tereddüt etmedi. "Evet istiyorum."

Alvina üzgündü. "Yani gidecek misin abi?"

Karmela, Alvina'nın başını okşadı.

"Merak etme abin yazları eve gelecek.”

Alvina hala üzgün olsa da abisinin eğitim almayı çok istediğini biliyordu. Sessizce önündeki yemeğiyle oyalandı.

Ersa, Alvina'nın surat ifadesini görünce tebessüm etti. "Gidene kadar seninle vakit geçireceğim. Kitaplara bile çalışmayacağım. Tamam mı Alvina?"

Alvina abisinin sözünü alınca tatlı bir gülümseme oluşturdu. "Söz verdin. Benimle vakit geçirmek zorundasın abi.”

Alvina'nın tatlı olduğunu düşünerek Karmela, Ela ve Ersa güldü.

Yirmi gün boyunca Alvina, Ersa'nın yanında dolaştı. Beraber uyudular, sabahları etrafı keşfe çıktılar ve öğlen ile akşamları oyun oynadılar.

***

Ersa'nın ayrılma zamanı geldiğinde evin yanında dört kişi duruyordu. Alvina gözlerinde yaşlar ile abisine bakıyordu. 

Anne, Alvina kendinize iyi bakın."

Ela, Ersa'ya sıkıca sarıldı. 

"Kendine dikkat et olur mu? Tehlikeli olaylardan uzak dur. Özellikle klan varisleri çok kibirli. Onlarla fazla temasta bulunma. Olabil- "

Ersa güldü ve annesinin sözlerini yarıda kesti.

"Endişelenme anne. Dikkatli olacağım ve sağlıklı bir şekilde yanında döneceğim."

Ersa, kız kardeşine dönünce Alvina hemen Ersa'nın boynuna atladı.

 "Alvina ağlama. Birkaç yıla sende akademiye geleceksin. Zaman hızlıca geçecek ve yine birlikte olacağız. Hem yazları evde olacağım."

Ersa, annesi ve kız kardeşiyle vedalaştıktan sonra babası elini beline sardı ve gökyüzüne yükseldi. Hızla akademiye doğru ilerlediler. Yolda Karmela Ersa’ya bir şeyler anlatmaya başladı. 

"Ersa, akademi tam şehirde değil, şehire yakın bir yerde, geniş bir arazide."

Ersa dikkatle dinliyordu.

"Şehrin adı Mavi Bulut, akademinin ismi buradan geliyor. Başkentten sonra gelen ikinci şehir ve güç olarak çok üstün bir pozisyonda. Birçok güçlü aile Mavi Bulut şehrinde bulunuyor. Ayrıca akademi de dikkatli ol. Gidince fark edersin, akademide yoğun bir rekabet var. Annen aslında tehlikeye bulaşabileceğin için bu konuda çok endişeli. Üst kesimlerde bulunan klanların üyeleri çok kibirli oluyor. Annenin anlattıklarını dikkate al."

Ersa ve Karmela bir süre daha sohbet ettikten sonra akademiye vardılar. Ersa akademiyi dikkatlice gözlemledi. Akademinin kapladığı alan çok büyüktü. Kilometrelerce alanı kaplıyordu. Kapı gök mavisinden yapılmış ve büyük harflerle 'MAVİ BULUT AKADEMİSİ' yazıyordu. Girişe doğru ilerlediler. Akademi girişinde on binlerce insan bulunuyordu. Hepsi kayıt olmak için gelmişti.

Babasının söylediklerini düşündü. Sınavda öğretmenlerin elinde bulunan yetenek küresine göre sınıflara atanacaklarmış. Yetenek sıralaması Toprak, Yeryüzü, Gökyüzü, Cennet şeklinde ayrılıyormuş. Cennetten ileri seviyesi ise çok nadirmiş ve ölçülemiyormuş. Kendi içlerinde ise alt, orta, üst, sınır olarak dört seviyeye ayrılıyormuş.

"Hadi sıraya geçelim Ersa."

Ersa ve Karmela sıraya doğru ilerlediler. Birkaç saat içinde Ersa'nın önünde on kişi kaldı. Her öğrenci içeride bulunan odaya giriyor ve farklı ifadelerle çıkıyorlardı. Bazıları mutlu, bazıları hayal kırıklığıyla çıkıyordu ve bazılarında ise afallamış bir ifade bulunuyordu.

Ersa kendisine sıra geldiğinde heyecanlandı ve odaya girdi. Oda da 5 adet usta bulunuyordu ve her biri jüri gibi bir masanın arkasında duruyorlardı. Odanın ortasında tahtadan bir kürsü vardı ve üzerinde kristal bir küre bulunuyordu. Ustaların ortasındaki kişi seslendi. 

"İsim?"

"Ersa."

Usta, bu isim ile kafasını defterden kaldırıp Ersa'ya kısa bir bakış attı.

"Yaş?"

"10"

"Küreye ilerle."

Ersa kürenin önüne geldi ve inceledi. Kahverengi, yeşil, mavi, mor ve siyah renk kürenin içinde dağılmıştı. Sağda tarafta duran bir usta Ersa'ya talimat verdi. 

"Elini küreye koy ve senden enerji çekmesine izin ver."

Ersa yavaşça küreye dokundu. O sırada içerisinde hafif bir ürperti hissetti. Küre onun içinden bir şeyler çekmeye çalışıyordu. Vücudunu rahatlattı ve mücadele etmedi. Küre rahatça Ersa'dan enerji çekti. Alınan enerji ile küre renk değiştirmeye başladı. Açık kahverengi, kahverengi, koyu kahverengi...

Renk yavaş yavaş değişti ve maviye geldi. Mavi renge gelince ustaların gözlerinde bir miktar beklenti oluştu. Küre açık mavi ardından mavi oldu ve gittikçe koyulaştı. Açık mor renge döndüğünde ustalar gözlerini küreden ayırmıyordu.

Orta da duran usta bile kafasını kaldırmış küreye bakıyordu. Ersa da heyecanlanmıştı. Renkler sürekli değişirken Ersa'nın bedeninde var olan enerji azalınca küre çekirdeğin çevresinden enerji çekmeye çalıştı. Çekirdek siyah bir parıltı verdi ve siyah parıltı kürenin enerjisine akım uyguladı. Küre mor, koyu mor arasında renge gelince durdu.

Ersa biraz hayal kırıklığına uğramıştı. O sırada bir ustanın sesini duydu. 

''Çok iyi evlat. Üst düzey cennet seviyesi. Kalite S.''

Yan tarafta duran görevli geldi ve Ersa'ya mor bir kart uzattı. 

"Bu kart ile akademide işlerini halledebilirsin. Akademideki haklarından da bu kart ile yararlanabilirsin."

Ersa karta bakarken görevli ne yapması gerektiğini söyledi. 

"Kanını karta damlatmalısın, böylece nesne sahibini tanıyacak."

Görevli Ersa'ya yaklaştı ve enerjisiyle hafifçe Ersa'nın elinde iğne boyutunda delik oluşturup bir damla kanı karta damlattırdı. Kart bir anlığına ışıldadı ve eski haline döndü. 

"Kanın ile bu kartın sahibi oldun. Senden başkası aktif hale getirip kullanamaz."

Ersa kan ile bağlantı kurulabilen nesneleri kitaplarda okumuş ve babasından da duymuş olmasına rağmen bu duruma tanık olması şaşırmasına neden olmuştu. Teşekkür etti ve odadan dışarı çıktı. Diğerlerinden farklı olarak odadan çıkınca ifadesinde pek bir değişiklik olmadı. Sakin bir ifadeyle babasının yanına yürüdü.

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr