Bölüm 12 : Yol

avatar
3915 13

Yıldızlar Kralı - Bölüm 12 : Yol



Ailece güzel bir sohbet eşliğinde kahvaltı etmek dördünü de neşe ile doldurmuştu. Kahvaltıdan sonra ormanda yürüyüş yaptılar. Sohbetleri gülücüklerle Ersa’nın ayrılma zamanı gelene kadar sürdü.

Alvina her zamanki gibi abisinin gidişine isteksiz davranıyordu, ama bu sefer bir şey söylemedi. Yakında akademiye başlayacaktı. Akademi de abisi ile zaman geçirebilecekti. En azından Alvina’nın saf düşünceleri böyleydi.

Ersa annesi ve kız kardeşi ile vedalaştı. İlk defa olmasa da hala zor geliyordu ayrılık. Karmela, Ersa’nın belinden tuttu ve akademiye doğru yola koyuldu.

Karmela’nın hızıyla akademiye varmaları uzun sürmedi. Ersa, akademi kapısının önünde dururken kısa bir iç çekti. Bu yıl her şey farklı olacaktı. Artık bedensel dövüş sanatları vardı. Babasıyla vedalaştı ve akademiye girdi.

Odasına ulaştığında Ray ve Bailey eşyalarını yerleştiriyordu. Ersa'nın gediğini gördüklerinde neşeyle sordular. 

“Dostum nasılsın?”

Ersa oda arkadaşlarına bakarken düşüncelere daldı. Çekirdek sorununu öğrendiğinde akademideki en büyük desteği Ray ve Bailey olmuştu. Ona moral vermeye çalışmışlar, sorunun ne olduğunu söylemesi için ısrar etmemişlerdi.

“Çocuklar size anlatmak istediğim şeyler var.”

Ersa’nın ciddi ifadesi dikkatlerini ona vermelerini sağladı.

“Geçen sene dövüş sanatlarına çalışmak istediğimde çekirdeğim sorunlu olduğunu fark ettim. Sayısız deneme yaptım ama sonuç değişmedi. Yetiştirme yolunda çalışamıyordum. Dövüş sanatlarını çalışmayı küçüklüğümden beri hayal ettim. Bu nedenle çekirdeğimin sorunlu olması bende şok etkisi oluşturdu."

“Geçen sene oda da vakit geçirmememin ve mutsuz olmamın sebebi çekirdeğimdi. Vaktimi kütüphanede harcadım ama çekirdeğimin sorununu çözemedim. Şimdi tüm bunlar geride kaldı.”

Ersa, iki arkadaşının gözlerine baktı. İnsanın içini ısıtan bir gülümseme eşliğinde özür diledi.

“Yaşadığım zorlukta bana yardımcı olduğunuz için çok teşekkürler. İkinize de minnettarım ve tavrım için özür dilerim.”

Ray ve Bailey şaşkın bakışlarla Ersa’ya bakıyordu. Ersa’nın anlattıkları ikisini de şaşırmıştı. Ersa'nın bir yıl boyunca bununla yaşadığı gerçeği ikisini de üzdü. Ersa'nın sözleriyle ona daha fazla yakınlık duydular ve samimiyetini hissettiler. Ray ve Bailey gözleriyle birbirlerini onayladılar. Ersa’nın yanına koştular ve ellerini omzuna attılar. 

“Hey! Ne diyorsun? Biz arkadaşız neden bizden özür diliyorsun?” 

Bailey kızdığında, Ray de onaylayarak “Evet dostum. Bailey haklı. Özür dilemene gerek yok.” dedi.

Ersa, Ray ve Bailey’in sözleriyle saşırdı.

“Siz.” ne diyeceğini bilememişti.

Ray devreye girerek sözü aldı. 

“Eşyaları bırakında akademide biraz yürüyelim.”

Ersa eşyalarını yatağının üstüne bıraktı ve dışarı çıktı. Ray ve Bailey Ersa’yı daha önce görmediği ve bilmediği yerlere götürdü. Ersa akademide bir sene geçirmesine rağmen sadece kütüphanede vakit geçirmişti. Bu da onu akademiye yabancı kılıyordu. Bu gezinin onun için yararlı olduğunu düşündü.

Üç arkadaş karanlık çökene kadar dışarıda takıldılar. Odaya geldiklerinde Ersa hariç Ray ve Bailey uyudu. Ersa yarın nasıl bir eğitim programı yapması gerektiğini planladı.

Bu şekilde devam edersem kalfa evresinin ilerisine geçemeyeceğim. Ne yapabilirim? Eğitimi zorlaştırmak? Hayır zaten çok fazla zorlaştırdım. Daha fazla zorlaştırmam durumu kötüleştirebilir. Kalfa evresinden usta evresine geçerken niteliksel bir değişim gerekiyor. Benim bu değişimle oluşacak farkı kapatmam lazım.

Bu farkı kapatmak için bende insan sınırlarını aşmalıyım. Enerji kullanamam. Bu nedenle yolu es geçmem lazım. Hayır yolu neden es geçmeliyim?”

Ersa'nın gözleri parladı. Bir anda yataktan doğruldu. Zihni yoğun bir düşünce durumuna girdi.

“Evet yol. Neden yolu çalışamayayım? Eğer evrendeki yolları kavrar ve bunları kullanırsam kalfa evresinin üstüne ulaşabilirim. Enerji ile yolun kullanımı ve anlaması kolaylaşır ama enerji olmadan da yol anlaşılabilir. Kitaplarda neredeyse imkansız olduğundan bahsetse de tamamen imkansız değil. Vücudumdaki enerjiyi kullanmak zorunda değilim.”

Ersa heyecanla çarpan kalp atışlarının sesini duydu. Yetiştirme yollarını kavramak için nasıl bir eğitim yürütmesi gerektiğini düşündü. Normalde yol, kral yolu seviyesine ulaştıktan sonra tam anlamıyla kavranabilirdi. Ondan önce sadece saf yetenek sahibi insanlar yolu kullanabiliyordu.

Ersa yolu kavramayı hayal etmiyordu. Yol bir yemek ise Ersa o yemeğin kokusunu duymak istiyordu. Yemeği görmesi de yeterliydi. Yarın yapacağı eğitime dair beklentileri ile uyudu. Üç aydır edindiği alışkanlıktan sabah erkenden uyandı. Ray ve Bailey uyumaya devam ediyordu.

Yemekhane de hafif bir kahvaltı yaptı. Daha sonra Akademinin ormanlık alanına geçti ve eğitimi için uygun bir yer aradı. Yetiştirme yolu için ilk hedefi bir nehirdi.

Balıklarla dolu bir nehir görünce nehrin çevresinde koştu. Yetiştirme yoluna çalışırken bedensel dövüş sanatları eğitimini aksatmak istemiyordu. Koşu çalışması bittiğinde yol eğitimine başlamak için nehre girdi. Hedefi elleri ile balık tutmaktı. Eğer su ile bir olma hissini oluşturursa balığı rahat bir şekilde yakalayabilirdi. En azından düşüncesi buydu.

Bacaklarını çaprazlayarak nehrin içinde oturdu ve konsantre olmak için zihnini rahatlattı. Kendisini hazır hissedince kıpırdamadan çevresini gözlemledi. Yanından varlığını önemsemeden balıklar geçiyordu.

Nefes alışverişini düzene soktu ve sudaki varlığını unutmaya çalıştı. Nehrin bir parçası olduğunu hissetmek istiyordu.

On beş nefes sonra ilk hamlesini yaptı. Sağ tarafından geçen balığa ellerini yakalamak amacıyla uzattı. Elini uzatması vücudunun hareket etmesine ve bunun sonucu olarak suyun dalgalanmasına neden oldu. Balık durumu fark ederek kendisini yakalamak isteyen elden kaçtı.

Ersa balığa dokunamamıştı bile. On nefes aralıkla yakalama eylemini tekrarladı. Zaman geçtikçe kendi varlığını unuttu ve çevresine dair hissini kaybetti. Ersa fark etmeden güneş tepeye yükselmişti. Ersa güneşin hareketlerinden habersiz nehirden balık tutma eylemine devam etti.

Ormanın içinde ilerleyen bir kız nehirden gelen seslerle hareketini durdurdu. Kız insanların masallarda anlattığı periler gibi durgun bir güzelliğe sahipti. Simsiyah saçları ve okyanus misali derin mavi gözleri vardı. Nehirden ritmik bir düzende gelen sesin kaynağını merak etti.

Merakına yenik düştü ve sesin kaynağını takip etti. Sese sebep olan kişiyi gördüğünden anlam veremediği bir manzaraya şahit oldu. Nehrin ortasında kendi yaşlarında bir genç oturuyordu. Huzurlu ifadesiyle nehrin bir parçasıydı sanki. Yüzü kıyaslanamayacak kadar güzel ve göz alıcıydı. Kızın hayatında gördüğü hiçbir erkek ile kıyaslanamazdı.

Bu genci birkaç kez gördüğünü hatırladı. Bir keresinde aynı derstelerdi. Diğer zamanlarda ise kütüphanede denk gelmişti. Ağacın arkasında meraklı mavi gözler ile Ersa’yı izledi. Neden nehirde aynı hareketleri tekrar ettiğine anlam veremedi.

“Balık yakalamaya mı çalışıyor?”

Kız nedenini düşünürken Ersa ayağa kalktı. Şaşırmış bir ifadeye sahipti.

Nehirden çıktı ve hızla ormanın derinliklerine koştu. Kız Ersa’nın hızı karşısında afalladı. Nasıl bu kadar hızlı koşabiliyordu? Ve neden şaşırdı? Merakına yenik düştü ve Ersa’yı takip etti.

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr