İlk denemesinde başarılı bir şekilde nucira zehrini yapması Ersa’yı sevindirdi. Yarın kazandığı parayla da hap yapımı için malzemeler alacak ve bedensel dövüş sanatları eğitimine özel haplar yapacaktı. Hapların maliyeti fazla olduğundan Ersa parasını haplarla bitirmek istemiyordu.

Ersa, simya ocağını toplarken Mely, Ersa tarafından bir kez daha şaşırtılmıştı. Simya öğrenen insanlar çok fazlaydı ancak hem yetiştirme yolu hem de simya yolunda ilerleyenler çok nadirdi. Özellikle Ersa’nın yaşlarında biri için böyle bir insanı hiç görmemişti. Simyanın kendisi başlı başına çok zor bir ilimdi. Öğrenmek bir kişi için yıllar sürerdi. Ustalaşmak ise çok daha fazla zaman alırdı.

Mely, bu sefer ayrılmaya çalışmadı ve Ersa'nın yanına doğru yürüdü. Ersa, duyduğu sesler ile arkasına döndü. Mely’nin olduğunu görünce güldü.

“Hayranım beni mi izliyordun?”

Mely, Ersa'nın ona karşı tavrının diğerlerinden farklı olduğunu biliyordu. Bu nedenle artık önemsemese de biraz kızarmıştı.

''Hayranın değilim!''

İlk sözcüğü reddetse de ikinciyi reddedememişti ve suskun kalmıştı. O an dışarı çıktığına pişman olmuştu.

Ersa, Mely'nin durumunu fark etti ve güldü. 

“Sorun değil. Çekinmene gerek yok. Bir şey mi oldu?”

Mely biraz rahatlayarak konuştu. 

“Kılıç ve yayını görünce merak ettim sadece.”

Cümlesini bitirince bir süre durdu ve devam etti. 

“Ama simya ile uğraştığını da düşünmedim.”

“Hayranıma simya yolunda ilerlediğimi söylememiş miydim?”

Ersa anlamsızca Mely ile uğraşmaktan hoşlanıyordu. Mely düşüncelerinden çok daha farklı birisi çıkmıştı. Ersa'nın dalga geçtiğini görünce Mely biraz kızmıştı. 

“Hayır. Her neyse, gidiyorum.”

Mely, arkasını dönerek ayrılmaya başlamıştı. Ersa, Mely’nin tavrı ile tebessüm etti.

“Bekle. Boşuna mı geldin?”

Mely, adımlarını durdurdu ve Ersa'ya döndü. Ersa, ifadesi sakin iken sordu. “Benim sana sormak istediklerim var. Bana yardımcı olur musun?”

Mely, şaşkın bir ifadeyle Ersa'ya baktı. Ersa'nın ona bir şey soracağını, hatta ondan yardım isteyeceğini aklından bile geçirmezdi. 

“Ne soracaksın?” merakını engelleyemeyerek sordu.

Ersa, çapraz bacaklı otururken karşı tarafını işaret etti. 

“Gel, önce otur.”

Mely, biraz tereddüt etse de zarif adımlarla Ersa'nın karşısına geçti. Ersa, Mely'i izlerken mavi kıyafetiyle gerçekten güzel olduğunu düşündü. Ersa, kılıcını eline aldı. “Bugün eğitim alanına gittim ve tecrübe kazanmak için canavar avladım. Ama savaş sırasında fark ettim ki kılıç kullanımım sığ ve üstün körüydü.”

Ersa kılıcına ardından Mely’e bakışlarını çevirdi.

“Bu yüzden kılıç kullanımı konusunda yardımcı olmanı istiyorum. Tabi ki karşılıksız olmayacak. Ben de senin istediğin konularda sana yardımcı olacağım.”

“Senden böyle bir ricada bulunma nedenim ise senin güçlü ve yetenekli biri olduğunu düşünmem.”

Mely, Ersa'yı dinlerken ifadesi birkaç defa değişti. Aslında kalbinde açıklayamadığı bir his vardı. Mely'nin belinde buz mavisi bir kılıcı vardı ve o da kılıç yolunda ilerliyordu. Ayrıca iyi bir kılıç kullanıcısıydı ama Ersa'ya nasıl yardımcı olabileceğini anlayamadı. Sonuçta çekirdeği sakat olduğundan dolayı enerji kullanamazdı ve kılıç kullanımı ise enerji gerektiren tekniklerden oluşuyordu.

Mely, kafası karışmış bir halde sordu.

“Sana nasıl yardımcı olacağım?” 

Ersa, ciddiyetle cevapladı. 

“Benimle savaşarak.”

Mely, şaşırarak Ersa'ya baktı. 

“Seninle dövüşmemi mi istiyorsun?”

“Evet, seninle dövüşerek kılıç yolunda tecrübe kazanabileceğime inanıyorum.”

Mely, biraz mantıklı bulmuştu ama çok da yardımcı olabileceğini düşünmüyordu. 

“Karşılığında ne teklif ediyorsun?”

Ersa kahkaha atarak cevapladı.

“Hayran olduğun kişiyle çalışacaksın.”

Mely, hafiften kızardı ve kızgın bir sesle bağırdı. 

“Sana hayran falan değilim!”

“Şaka yapıyorum. Pekala, senin aklında bir şey var mı?''

Mely, biraz düşündükten sonra cevapladı. 

“İleride yardıma ihtiyacım olduğu konularda bana yardım edeceksin ve sorularımı da cevaplayacaksın. Kabul ediyor musun?”

Ersa, tereddüt etmedi. 

“Kabul ediyorum.”

Anlaşma yapıldığı için Mely’nin kendini Ersa ile çalışacağı zamanlara göre ayarlaması gerekiyordu.

“Ne zaman seninle çalışmamı istiyorsun?” 

“Her gün akşamları iki saat bana yardım etmeni istiyorum.”

Mely, akşamları yaptıklarını düşündü. Eğitimi bitmiş oluyordu ve dövüş sanatları için enerji topluyordu. Bunu Ersa ile eğitim yaptıktan sonra da yapabilirdi.

“Tamam, yarın başlayabiliriz.”

Teklifi kabul edilen Ersa, mutlu bir gülümseme oluşturdu. 

“Güneş battıktan yarım saat sonra burada buluşalım.”