Bölüm 55 : Görev Seçimi

avatar
3478 10

Yıldızlar Kralı - Bölüm 55 : Görev Seçimi


Ertesi gün rutin eğitimine dönen Ersa için oldukça sıkıntılı başlamıştı günü. Herkesin bakışları sanki kendisini delecek gibi bakıyor, öğrenciler tüm hareketlerini izliyorlardı.

Ersa, dün Mely ile gerçekleşen olayın bu kadar büyük bir tepki oluşturmasını beklemiyordu. Önceden onu tanımayan varsa bile artık tanıyordu.

Etrafındakileri umursamadı ve eğitimi için ormana geçti. Artık normal eğitimine geri dönecekti. Uzun süre boyunca tehlike altında savaştıktan sonra böyle bir rahatlık tuhafına gitmişti.

Vücuduna yüklenen 730 kilogram ağırlık ile bedensel dövüş sanatları eğitimini tamamladı. Güneş yükseliyorken kıyafetinden elli altı adet uzaysal yüzük çıkardı. Yabani yolda yüzüklerle ilgilenmemişti.

İçlerinde neler olduğuna baktı. Boyut olarak genelde iki üç metrelik alanlara sahiplerdi. Görünüşe göre haydutlar çok para kazanmıştı.

İçlerine baktığında şaşırdı. Toplam üç yüz kırk iki mor sikke ve üç yüz beş mavi sikke dışında birçok çekirdek vardı.

Paraları ve çekirdekleri denge yüzüğüne yerleştirdikten sonra yüzükleri tekrar kıyafetine koydu. Bu yüzüklerin kendisi de çok değerliydi.

Bu çekirdekleri eğitim alanında elde etmediği için akademi mağazasında satamıyordu. Bu nedenle eşyaları denge yüzüğünde tutmaya karar verdi. Şehre gidince satacaktı. Yüzükleri de hallettikten sonra yollar ile ilgilenmeye başladı.

Akşama kadar eğitim yaptı. Yemek yemek için yemekhaneye uğramadı. Denge yüzüğünde stokladığı yemeklerden bazılarını tüketti. Eğer yemekhaneye gitseydi, yemek yiyebileceğini düşünmüyordu.

Eğitimini bitirdikten sonra Mely'nin yanına geçti. Mely alanda onu bekliyordu. Ersa'yı gördüğünde üzgün bir ifade verdi. Dünkü olayın nelere mal olduğunu bugün anlamıştı.

“Erken gelmişsin.”

“Evet.”

Mely'nin çekingen tavrını gören Ersa neden böyle davrandığını anlamadı.

“Bir şey mi oldu?”

Ersa'nın normal bir gün geçirmiş gibi hareket ettiğini görünce Mely rahatladı. Görünüşe göre çok fazla takmıyordu bu tarz bir şeyi.

“Aylar boyunca dönmedin. Ne kadar geliştiğini görelim.”

Mely, hem alınmış hem de beklenti dolu bir sesle konuştu.

Ersa, kırmızı kabzalı kılıcını kınından çıkardı. Gülümseyen yüzü ile kendine oldukça güveniyordu. Mely de kılıcını çıkardı. Ersa bir anda Mely'e karşı saldırıya geçti. Kılıcını savunma pozisyonunda tutarak Ersa'nın saldırısını karşılayan Mely, saldırıyı karşıladıktan sonra yüzünde yoğun bir şok ifadesi oluştu.

Ersa’nın kol gücü dehşet verici bir biçimde artmıştı. Mely'i geri çekilmeye zorladı. Ersa fırsat vermeden yeniden başka bir saldırı gerçekleştirdi. Mely ise usta evre dokuzuncu seviye gücünü aktif hale getirdi.

Ersa'nın saldırısını bu sefer çok daha rahat karşılamıştı. Ersa yüzüne yerleşen gülümsemesi ile kılıcın yolunu aktif hale getirdi. Kılıcın yolu ile Ersa'nın gücü Mely ile eşleşmişti. Mely bu sefer enerjisini kullandı ve kılıcının gücünü arttırdı. Usta evresine geçtikten sonra enerji yönlendirmeye başlanabiliyordu. İster kılıcına ister vücuduna, bu nedenle usta evre insanların sıradanlığı büyük ölçüde aştığı kritik noktaydı.

Ersa geri çekilmeye zorlandığını fark etti ve kılıcına daha fazla evren enerjisi çekti. Bu sayede Mely ile yeniden eşleşmiş durumdaydı. İkili bir saatten fazla savaştıktan sonra durdular.

Mely çok memnun bir ifade ile Ersa'ya baktı. Ersa'nın gücü tahmin ettiğinden de fazla artmıştı. Yılın başında kendisinden güçsüzdü ama şimdi kendisi ile eşleşebiliyordu.

Aslında Ersa'nın elinin altında birçok gizli kozu olduğunu ve bu kozlarında çok ölümcül olduklarını tahmin ediyordu. Ama Ersa'nın bunları ona karşı kullanmayacağını biliyordu. Kullansaydı büyük ihtimalle kendi hayatı bile tehlikeye girebilirdi.

Ersa, Mely'e saldırdığında canavarlarla savaştığı gibi davranmıyordu. Saldırıları o kadar acımasız değildi ve öldürme amacı taşımıyordu.

“Gerçekten sıkı çalıştın değil mi?”

Mely'nin sözlerini duyan Ersa gülümsemekle yetindi. Yabani yolda her zaman eğitim durumundaydı. Nasıl gelişmezdi ki?

“Sonunda sana yetişebildim.” 

Ersa'nın sıcak gülümsemesini izleyen Mely, o gülümsemenin kalbini ısıttığını hissetti. Ersa'nın gelişimi için olan tüm endişelerine rağmen bu çocuk her zaman mucizelerle doluydu. Yeniden kendisine yetişmişti.

Ersa'nın devam eden sözlerini duyana kadar mutluydu.

“Mely, akademiden yine ayrılacağım.”

Mely'nin kaşları çatılmış, kızgın bir ifadeye bürünmüştü. Ersa, hemen Mely'nin ifadesini görünce açıkladı. “Hey, hemen sinirlenme. Bu sefer senin de gelmeni istiyorum.”

Mely'nin güzel kaşları normal konumuna geri döndü. “Bu sefer nereye gitmek istiyorsun?”

“Görev almak istiyorum. Büyükusta seviyesinde bir görev.”

“Büyükusta seviyesi mi?”

Ersa'nın ciddi olduğunu gören Mely kesinlikle onunla gideceğine karar kıldı. Bu çılgının yine nasıl bir tehlikeye atılacağını kim bilebilirdi. Burada endişe içinde beklemek istemiyordu.

“Evet.”

“Neden seviyeni aşan bir görev almak istiyorsun?”

Ersa gülümsedi. “İkimiz varken sorun olmaz. Ayrıca büyükusta evresinin başları için uygun bir görev alacağım.”

Görevin sıkıntılı olacağını hisseden Mely iç çekti. “Ne zaman gitmek istiyorsun?”

“Aslında yarın gitmek isterdim, ama eşyalarımı satmam ve daha iyi ekipmanlar almam lazım. Bu yüzden yarın görevi seçelim ve hazırlanalım. Ertesi günde yolculuğa çıkalım. Uygun olur mu senin için?”

“Tamam. Yarın öğlen burada buluşalım.”

“Anlaştık.”

...

Ertesi gün, Ersa sabahtan eğitimini tamamladı. Ardından Mely ile buluşacağı yere gitti. Mely'i on dakika civarında bekledikten sonra Mely gelmişti. Oyalanmadan görev platformuna geçtiler.

Ersa ve Mely'nin birlikte yürüdüğü görüntüsü öğrencilerin çok fazla dikkatini çekmişti. Gözler her seferinde onlara dönüyordu. Öğrencileri umursamadan büyükusta seviyesinde görevlerin olduğu panonun önüne geldiler. Panoda yüzlerce görev vardı ve ikisi karar veremiyordu.

Canavar temizleme, köylerden gelen yardım talepleri, koruma görevleri ve keşif görevleri gibi birçok görev vardı.

“Hangi görevi istiyorsun?”

Ersa'nın ne düşündüğünü merak ediyordu.

“Yardım, koruma ve canavar temizleme gibi görevler pek ilgimi çekmedi. Keşif görevine çıkmaya ne dersin?”

Keşif görevi konusunda Mely de istekliydi. Bir süre panoya göz gezdirdikten sonra bir görevi işaret etti.

“Buna ne dersin?” 

Bulunan bir kalıntı görevini gösteriyordu elleri.

Ersa göreve baktıktan sonra “Bunun için gruplar halinde gidilmeli.” dedi.

Mely görev bilgilerine baktı. Alt kısımda yirmi kişilik bir ekip olarak gidileceği yazıyordu. O da başkaları ile göreve gitmek istemiyordu.

“İşte bu olabilir.”

Mely, Ersa'nın gösterdiği görevi okumaya başladı. “Niste köyünün yakınlarında son zamanlarda canavarlar türemiş durumda. Görev, canavarları temizleme ve sorunun kaynağını bulma.”

“Bu görev köye yardım, canavar avı ve keşif görevini kapsıyor.”

Ersa, Mely'nin dediklerini düşündü. 

“Gerçekten de öyle. Kapsamlı bir görev.”

“Bu görevin burada ne işi var?”

Mely'nin şaşırmış ifadesine bakan Ersa neden bahsettiğini anlamadı.

“Nasıl yani?”

“Görev bilgilerinin alt kısmına bak.”

Ersa'nın bakışları alta doğru kaydı ve gözünden kaçmış olan yazıyı gördü.

Usta evre görevdir, ama duruma bağlı olarak büyükusta seviyesine yükselebilir.

Ersa'nın büyükusta evre görev istediğini bilen Mely “Başka görev bakalım ister misin?” dedi.

“Hayır gerek yok. Bu görev iyi. Hem kişi sınırı da koymamışlar. Ayrıca büyükusta görevi almamız izin vermeyebilirler.”

Ersa haklıydı. Göreve istediğin kadar kişi ile katılabiliniyordu, ama ne kadar kişi katılırsa ödül de o kadar bölünüyordu. Katılma izni konusunda ise bir fikri yoktu. Daha önce hiç görev almamıştı. Her zaman gruplara katılmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr