Bölüm 65 : Neler oldu?

avatar
3677 9

Yıldızlar Kralı - Bölüm 65 : Neler oldu?


Ersa dünün aksine bugün vücudunda ağrı hissetmedi. Vücudu normal haline dönmüş görünüyordu. Ama Ersa öyle olmadığını biliyordu. Akşam olduğunda Mely ile buluştu. Mely’nin yüzünde güzel bir gülümseme barındırdığını gördü.

Kalbine hitap eden bu görüntü ile “Sorunsuz bir şekilde grubuna döndün mü?” diye sordu.

“Evet. Hiçbir sorun yok. Beni herhangi bir şekilde kısıtlamayacaklarına da söz verdiler.”

Ersa olayların iyi yönde ilerlediğini duyunca gülümsedi. 

“Güzel.”

Mely, Ersa'nın gülümseyen yüzüne baktığında biraz üzüntü hissediyordu. Ayrılmalarına iki aydan biraz fazla vakit kalmıştı. Bu yıl onu çok az görebilmişti. Koskoca altı aylık bir süre ayrıydılar.

...

Zaman akışından bir şey kaybetmeden aktı. Bir dönem daha öylece geçmişti. Bu süre zarfında Ersa düzenli olarak eğitimini yapsa da altı günde bir eğitimi bölünüyordu. Bedenine yerleşen siyah madde ona deli edercesine acılar çektiriyordu. Bu da o gün içerisinde bir şey yapmasına izin vermiyordu. Ersa siyah maddeden dolayı yaşadığı bu olaya nöbet adını vermişti. Altı günde bir tekrar eden düzenli nöbetler.

Vücudunun bazı bölgelerinde çürümeler oluşmaya başlamıştı. Bedeni gittikçe çöküyordu. Ölümün kendisine saniyenin her geçişinde yaklaştığını hissediyordu. Duyguları ilk seferkine göre daha çok durgunlaşmıştı. Olacaklar karşısında kendisini hırpalamanın bir anlamı yoktu.

Kimse Ersa’nın geçirdiği bu süreci bilmiyordu. Akademide en yakını olan Mely’de Ersa’nın iyi olduğunu düşünüyordu. Ersa, Mely ile vedalaşmak için buluşma yerlerine gitti.

“Üç ay sonra görüşeceğiz. O zamana kadar kendine iyi bak.” O zamana kadar ne olacağını bilmese de yüzünde bir gülümseme ile bu sözleri Mely'e söylemişti. Mely isteksizce Ersa'ya baktı. Ona sarılmak istedi ama kendisini tuttu. Bu sırada Ersa Mely’e sıkıca sarıldı. Mely, Ersa'nın kolları ile temas ettiğinde tüm bedeninin kaskatı kesildiğini hissetti. Rüyalarında bile böyle bir durumun gerçekleşeceğini düşünmemişti. Ersa, kendisine sarılmak için inisiyatif kullanacaktı?

“Mely?”

Ersa'nın biraz boğuk çıkan sesi Mely’i kötü hissettirmişti. 

“N-ne oldu?”

“Hayatıma girdiğin için teşekkür ederim. Sen benim parmaklarımın sayısını geçmeyecek olan sevdiğim kişilerden birisin. Hayatta ne olursa olsun kendine iyi bakmanı ve amacın doğrultusunda pes etmeden ilerlemeni istiyorum.”

Ersa'nın birdenbire girdiği duygusal modun nedenini anlamayan Mely içinde büyüyen kötü hisse engel olamadı. Onun sevdiği kişilerden biri olduğunu söylemesi onu aşırı mutlu etse de kalbindeki kötü his mutluluğunu bozuyordu. Neden veda ediyormuş gibi hissediyordu?

“Neden bahsediyorsun? Zaten amacıma ulaştığımı göreceksin.”

“Yine de ne olursa olsun pes etmeyeceğine ve çalışacağına söz vermelisin. Asla ama asla, pes etmemelisin anladın mı?”

Ersa'nın çok ciddi ses tonu ile söylediği kelimelerle Mely onun kalbini rahatlatmak istedi. Ellerini Ersa'nın bedenine sardı ve “Merak etme. Ben asla pes etmeyeceğim. Ne olursa olsun. Çalışacağım, daha çok çalışacağım ve amacıma ulaşacağım. Senin de bunu görmeni sağlayacağım.” dedi.

Ersa, Mely’nin son sözleri ile boğazının düğümlendiğini hissetse de kafasını salladı. 

“Mely her zaman sözlerini tutar.”

Mely, Ersa'nın bugün neden bir anda böyle davrandığını anlamıyordu. Ersa ellerini Mely'nin bedeninden çekti ve geniş bir gülümseme oluşturdu. “Kendine iyi bak ve sıkı çalış.”

Mely kekelemesini engelleyemedi. 

“Ta-tamam. Sende kendine iyi bak.”

“Mmm.”

Ersa arkasını döndü ve ayrıldı. Mely, Ersa ayrılmasına rağmen yerinden kıpırdamadı. Kalbine dokundu ve seslendi. “Sakin ol. Sakin.”

Bu sefer enerjisini vücudunda dolaştırsa da kolay kolay sakin olamadı. Göğsünün sol tarafına hafif dokunuşlarla vururken ormandan ayrıldı.

Ersa akademiden çıktığında babasının onu beklediğini gördü. Gülümsedi ve babasının yanına giderek sarıldı. Karmela, oğlunun güzel yüzüne baktı ve kafasını okşadı. “Hoş geldin oğlum. Yılın nasıldı?”

“Güzeldi, ne kadar güçlendiğimi görünce çok şaşıracaksın baba.”

Karmela, Ersa'nın iddialı sözlerine güldü. “Hadi ilk olarak eve gidelim. Annen ve kız kardeşin seni bekliyor.”

Ersa annesinin ve Alvina’nın evin önünde onu beklediği sahneyi düşündü ve hoş bir gülümseme verdi. İkisini de çok özlemişti. 

“Gidelim baba.”

Evlerine vardıklarında evin yanındaki iki kişi göze çarpıyordu. Ersa annesi ve Alvina’yı gördüğüne gözleri parıldadı. Alvina, abisine yüzünde kocaman bir gülümseme ile bakıyordu ve sürekli yerinde zıplayarak el sallıyordu.

“Anne, abim geldi! Abim geldi!”

Ela, kızının heyecanla zıplayan haline güldü. Ersa yere indiğinde Alvina boynuna atladı. Küçük kız çok güçlü bir kuvvet uygulayarak sarılıyordu. Ersa da Alvina'ya sıkıca sarıldı ve küçük afacana baktı. Alvina olmadığı zaman içinde boy atmış ve yüz hatları daha da oturmuştu. Güzel yeşil gözleri ve kahverengi saçları onun üstün bir güzellik olacağını haykırıyordu. 

“Abii!”

Alvina uzun bir süre abisini bırakmadı ve sarıldı. Ersa en sonunda Alvina'ya kendisini bırakması konusunda konuşmak zorunda kalmıştı. 

“Alvina, annenin yanına daha gitmedim. Bundan sonra birlikteyiz. Annenin yanına gideyim olur mu?”

Alvina kafasını salladı ve abisini bıraktı. Ersa annesine döndü ve gözü yaşlı genç kadına baktı. Kalbi ateş gibi kavrulurken koştu ve annesine sıkı sıkı sarıldı. Ersa'nın hareketleri Ela'yı şaşırtmıştı.

Ersa ise uzun bir süre yaşadığı acılara tek başına dayanmanın ardından annesini görünce sığınacak bir liman görmüş gibiydi. Bunca zaman içinde barındırdığı acının dağıldığını hissediyordu. Ela, oğlunda bir tuhaflık hissetti ve ne olduğunu merak etti. O da oğluna sarıldı ve yanaklarından öptü. 

“Hoş geldin oğlum.

Birlikte içeri girdiler ve sohbete tutuştular. Ela merakla oğlunun neler yaptığını soruyordu. Alvina ise kıyafetinden tutmuş peşini bırakmıyordu.

“Bu yıl nasıldı? Akademide neler yaptın oğlum?”

Ersa annesine yabani yola gittiğini söylerse ne tepki alacağını az çok tahmin edebildiğinden o konuyu es geçti. “Bu yıl ilk defa göreve çıktım anne.”

...

Anne oğul muhabbet ederken Karmela dışarıya çıktı ve gökyüzüne yükselerek uçtu. Hızı o kadar yüksekti ki normal bir insan onu göremezdi. Kısa sürede akademiye vardı ve akademinin girişi yasak bir binasına girdi. İhtişamlı bir mimariye sahipti.  Büyük bir odaya girdiğinde yatakta yeşil kıyafetlerle kaplı bir adam vardı. Karmela odaya girince gözlerini açtı. 

“Patron? Bir şey mi oldu?”

Karmela çok ciddi bir ifadeye sahipti. “Bu yıl Ersa'nın neler yaptığını anlat.” Ersa'nın hareketlerinin normal olmadığını fark etmişti. Kesinlikle bir şeyler yaşamış olmalıydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr