—bir süre sonra—

"Pekala bu kadar dinlenme yeter, sanırım 3 gündür uyuyor olmalıyım. Vücudumu bu kadar zorlamamalıydım."

Noah, ellerini dizine vurarak ayağa kalktı ve girdiği mağaranın çıkışına doğru yürümeye başladı. Buraya mağara desede kendi evinden daha lüks bir yere benziyordu... tek sıkıntısı yıllardır kullanılmamış olan bir yer olduğu için fazlasıyla tozlu olmasıydı.

"Günlerdir yemek yemiyorum ve şimdi bu lanet ormanda güneşi bile görmüyorum! Sadece yeterince güçlenmemi bekleyin hepinizi ateşe vericem"

Bulunduğu yerden çıkıp ormanın içine girdikten sonra hayıflanmaya başşadı. Noah, konuşmasını bitirdiğinde ağaçlar ona cevap veriyormuş gibi haşırdamaya başladı.

"Ehehehe sizin canlı olduğunuzu unutmuşum, biraz güneş görmek istiyorum suçmu.."

Noah, bulunduğu bölgedeki ağaçların yaşayan canlılar olduğunu hatırlayınca utangaç bir şekilde konuştu... tabiii sahte bir utanç. "Sanırım biraz hafızamı kurcalayıp bu ormanı tamamen hatırlamam gerekiyor yoksa bunun gibi canlıların tuzağına düşebilirim..."

Hafızasına göre, bu orman tek kılıç mezhebinden yüz mil ötede imparatorluğun kuzeyinde yer alıyordu, ormanın bir diğer özelliği ise 2 imparatorluğu birbirinden ayıran sınır çizgisi olmasıydı. 1000 yıldan uzun süre önce yasaklı topraklar haline gelmişti. Normal şartlar altında hiç kimse buraya isteyerek gelmeyecekti tabii yeterince güçlü olanlar hariç. Noah'ın saklandığı mağara ise güçlü bir insanın meditasyon odasıydı normalde 50 yıl sonra keşfedilmesi gereken mağarayı Noah 50 yıl erken keşfetmişti, henüz odayı incelemesede mağaranın içinde bir çok kaynak olması gerektiğine inanıyordu.  

"Önceki hayatımda yıllarca ezilen taraf oldum ama pes etmedim ve en sonunda dünyanın en güçlü insanı oldum bu seferde farklı olmayacak. Çok daha güçlü olup o kendine tanrı diyen p*ç kurularını mahvediecek güce ulaşıcam. Her neyse artık yeni bir hayata başladım, bana verilen şansı iyi değerlendirip daha güçlü bir temel oturtup güçlenmeliyim."

Noah, savaş konusunda bu dünyada yaşayan herkesten tecrübeli olsada tecrübe tek başına işe yaramıyordu bu yüzden bedenini savaşlara alıştırmak ve kendine bir silah yapmak için güçlü bir canavar aramak için ormanın içine daldı... Canavar kemiklerinden iyi bir silah olacağını düşünen noah karşısına çıkan ilk canavarı öldürüp kemiklerini silah olarak arıtıp etini karnını doyurmak için kullanmayı planlıyordu tabi birde susuzluğu için kanını içmeyi düşünüyordu.

(YN: sadist manyak ormandasın illaha bi su kaynağı vardır, bazen bu ana karakterleri hiç anlamıyorum...)

"Geçmiş hayatım gitti, ne kadar başarısız olup o insanlardan birazcık üstün olduğu için kendine tanrı diyen iğrenç varlıkların elinde ölsemde binlerce yılda birçok dostu kaybettim bu sefer hiçbirinin ölmesine izin vermeyeceğim."

Kısa bir süreliğine hüzünlenip kendi kendine mırıldandıktan sonra kararlı adımlarla arayışına devam etti. Aslında noah gücünün zirvesindeyken diriltme büyüsünde ustalaşmıştı ama bu büyüyü öğrendiğinde canlandırmak istediği insanların ruhları dağılıp doğaya karışalı çok olmuştu...

—Bu sırada altın ışık şehrinin içinde olanlar—

"Kıdemli Ouyang, genç efendiyi bulamıyoruz günlerdir aramamız sonuç vermedi. Mezhep lideri üst aleme geçmek için gizli aleme girdiğinden beri kayıp"

20li yaşlarda gözüken uzun saçlı bir genç nefes nefese tarikat yaşlısının yanına koştu. Tarikatın büyük çoğunluğu dışarıda her yerde genç efendiyi arıyordu aslında onu sevdiklerinden değil daha çok mezhebin başına bir bela daha getirmemesi için... evet geçmişte tarikatın başına bir çok bela açmıştı, bunlardan biriyse Liderin yokluğunda ortalıktan kaybolup günlerce ortaya çıkmamasıydı. Lider geri döndüğünde olanları tahmin edebilirsiniz... 

Her yerde geç efendiyi arayan öğrenciler tüm bölgede devrilmemiş bir tek tuğla bile bırakmamıştı ama hala genç efendiden bir işaret yoktu. 

Ouyang'a haber veren öğrenci geldikten bir süre sonra başka bir öğrenci daha güçlü bir düşmandan kaçıyormuş gibi hızla içeriye girdi. Ouyang tam kızacakken öğrencinin anlattıklarını dinledikten sonra hızla işaretlerin bulunduğu bölgeye doğru uçmaya başladı.

"Bölgede sadece yıkık bir binanın olduğu bir yerde genç efendiyi ararken bazı izler bulduk... Genç efendinin kişisel muhafızları öldürülmüş ve genç efendiye dair bir iz yoktu ortalıkta."

—Haber gelmeden 1 saat önce—

Noah'ın kaçırıldığı bölgeye bir öğrenci ekibi yaklaştı. Her yeri aradıktan sonra sonunda bu bölgeye bakabildiler... Şanssız insanlar bu kadar büyük bir alanı aramak günlerdir herkesi yormuştu. Tüm mezhebin alanı fazlasıyla büyük olduğunu unutmamak gerek...

"Ai, genç efendiye bir şey olması imkansız büyük ihtimalle bir yerlerde insanlarla uğraşıyor olmalı. Daha fazla aramak istemiyorum. Günlerdir uyumadım."

"Şikayet etmeyi kesin!, o Mezhep Liderimizin tek oğlu lider sonunda daha fazla güçlü olacak fırsatı buldu ve başarılı olduğunda geri dönecek Liderin gazabına uğramak istemiyorsanız aramaya devam edin!"

"Büyük ihtimalle yarın mezhep lideri uygulamasından çıkıp geri dönecek. O zamana kadar genç efendiyi bulamazsak... Geri dönmek için zahmet etmemize gerek yok." 

"Genç efendi daha önce bu kadar uzak bir yere gelmedi, sadece burada vakit kaybediyoruz... Bekleyin, o şeyde ne öyle öğkk!"

Öğrenci grubu kendi arasında tartışırken son konuşan öğrenci ileride yıkık dökük bir binanın  kanla kaplı olduğunu görüp diğer öğrencilere işaret etti ve konuşmasını bitiremeden aniden kusmaya başladı.

İlk başta konuşan grubun lideri gibi gözüken öğrenci kusan kişiye bir bakış atıp aldırmadan hızla işaret edilen yere doğru koşarak gitti. Bir süre inceledikten sonra çelimsiz adamın kafasını gören öğrenci geriye doğru 1 2 adım atarak söylenmeye başladı.

"Hayır, hayır! Buna inanmıyorum ölmüş olamassın. HEYYY HIZLANIN GENÇ EFENDİYİ ARAYIN BİR İŞARET BULDUM"

Kendi kendine mırıldantıktan sonra grubun hızlanması için bağırdı. Bu öğrenci tüm tatikatta genç efendilerini seven tek öğrenci olmasıyla biliniyordu, aslında insanlar bunu tuhaf buluyordu zaman zaman bazı öğrencilerin onun tercihlerinin farklı olduğunu düşündüğü bile olmuştu... Tabi ki öyle bir şey yoktu sadece genç efendi bir gün Liderin kendisine kullanması için verdiği haplardan bazılarını ona vermişti. Şuan mezhep içinde güçlü bir öğrenci sayılmasının nedeni buydu...

Kalan öğrenci grubuda yetişip etrafı incelediğinde neden bu kadar büyük bir tepki verdiğini anladı. Bir öğrenci mezhebe haber vermek için geri dönerken kalan öğrenciler ne olur ne olmaz diye bölgeyi kaptıp  insanların yaklaşması ihtimaline karşın nöbet tutuyordu.

—5 dakika sonra—

"KIDEMLİ"

Bölgede nöbet tutan öğrenciler gökyüzünden hızla gelen figürü gördüklernde hızla eğilerek yüksek sesle selam verdiler.

"Sakin olun ve bölgeden 3 mil uzaklaşıp haber vermemi bekleyin burada neler olduğunu anlamam gerekiyor."

Aslında daha buraya varmadan neler olduğuyla ilgili bir fikri vardı ama emin olmak için burayı tamamen incelemesi gerekiyordu. Kıdemlinin verdiği emri duyan öğrenciler itaatsizlik etmeye cüret etmeden hızla uzaklaştılar.

"Lanet olası şeytani gelişimciler o salağı kaçırıp ne yapmaya çalıştığınızı bilmiyorum ama bütün planımı mahvettiniz... Aslında bana bir iyilik yaptınız yaşlıların büyük çoğunluğunun liderin ölümünde parmağı olsada hala habersiz olan ve asla ihanet etmeyecek o yaşlı bunakları kendi tarafıma çekmek için bana bir yol açtınız. Umarım o salağı öldürürsünüz."

Ouyang, cesetleri inceleyip yapılan işenceyi gördüğünde bütün bu olanların iblis yolundan giden şeytani uygulayıcılar olduğunu düşündü. Noah'ın öldürüp kaçmış olması ihtimali  en ufak şekilde aklına gelmemişti...

"Hepiniz mezhebe geri dönün ve benim geri gelmemi bekleyin genç efendinin yerini keşfettim. Onu bulmaya gidiyorum, aramaya çıkan herkesi geri çağırın ve yüksek güvenlik durumuna geçin.(adam birnevi ohal ilan etti yani :D)"

Bölgeden 3 mil uzaklaşan öğencilef zihinlerinde Kıdemli Ouyang'ın sesini duydular. "Emredersiniz" Beklemeye cesaret edemeden hızlı koşu yeteneğini aktif hale getirip mezhebe doğru gitmeye başladılar. 

Öğrenciler yeterince güçlü olmadığı için uçma yeteneğini bilmiyordu aslında bilseler bile kullanamazlardı. Aslında bu dünyada herkes yeterince güçlendiğinde uçma yeteneğini kullanabilirdi... Sadece sınıflara göre farklılık gösteriyordu mesela savaşçıların sınıfları 5 kez evrim geçirdiğinde uçma yeteneğini öğrenebilirlerdi büyücülerin sınıflarının ise sadece 2 kere evrim geçirmesi yetiyor, suikastçilerin 3 gibi gibi devam ediyordu...

—bir gün sonra mezhep bölgesinde—

"Kıdemli bunu bu kadar çabuk açıklamak kaosa neden olacaktır bir süre daha beklememiz gerekmezmi..."

Konuşan kişi mezhebin başka bir yaşlısıydı Ouyang gibi bir yaşlı olmasına rağmen gücü ve pozisyonu ondan aşşağıda olduğu için ona kıdemli diye hitap ederek konuşuyordu.

•-BÖLÜM SONU-•

//////////

Henüz acemi bir yazar olduğum için cümleri düzenli kuramıyorum... kusura bakmayın

//////////

Sonraki bölümde neler olacağını tahmin etmek serbest yorumlarınızı bekliyorum.