Yuudai'nin gözcülerin haberini vermesinin üzerinden altı yıl geçmiş 8.seviye koruma kalkanı son dakikalarını yaşamaktaydı.

Bu anlara gelmeden önce Umarratadan gelen destek kuvvet savunmanın 41.ayında geldi.Yuudai'nin Ejderhasının yetişkinlik seviyesine ulaşması için çeşitli kaynaklarla desteklenmiş anormal büyüme hızıyla birlikte yetişkinlik seviyesine kısa bir sürede erişti.

Yuudai ise odasında meditasyon yapıyordu.Binici seviyesinin artması için savaşması şarttı diğer sınıf olan mana savaşçılığında savaşmasına gerek yoktu manayı manipüle ederek vücudunda bir çekirdek oluşturmuş ve 14 aydır sürekli olarak seviyesini yükseltmekteydi şu ana Orta Kademe Kutsal Lord seviyesine ulaşmıştı şu an ki savaş için yeterli olmasada uyurken kaybettiği onlarca yıl vardı.

kaoru ebisu ise gelmiş ama ''müstakbel eşini'' hiçbir şekile görememiş nerede olduğunu sorduğunda ise net bir cevap alamamıştı.Urratamanın tek umudu ve 2.ana gücü olan ''Koruyucularının yerini müstakbel eşide olsa söyleyemezlerdi.''Bu durum canını sıksa da artık beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.Ejderhası safir ise Yuudai'nin ejderhası için yapılan yere ''çökmüş'' ve mutlu bir ifadeyle yerini beğendiğini belli ediyordu.

Bu arada ne yapacağını düşünürken Yuudai şu an bulunduğu geç kutsal lord aşamasının yeterli olacağını düşünerek meditasyonu bıraktı.

Meditasyondan çıkınca kendisini çağıran bir duyu hisetti.Hisse doğru yaklaşınca bunun ejderhasından geldiğini anlayan yuudai hızını artıkmak için enerjisini sonuna kadar meridyenlerinde çevirdi.Duyuyu hissettiği yere geldiğinde karşısına bin metreden uzun bir ejderhayla karşılaştı.Renklerinden ve gözlerinden o yavru olduğunu anladı.

Yavaşça yaklaşırken zihninde ejderhanın sesini duydu.

''Yuudai sonunda kavuştuk ahhaha''

Zihninde bu alaycı ve kadınsı sesi duyunca şaşırdı ejderhanın dişi olmasını beklemiyordu.

''İsmin Elena olmalı rengine ve görünüşüne zıt olarak.''

''Ne Elena mı olamaz hay-.'' dediğinde Yuudai onun bir şey söylemesine müsade etmemiş ve üstünde ki zırhı incelemeye başlamıştı.Gezegenin en sağlam metalinden yapıldığını gören Yuudai hayati yerlerin sıkı bir şekilde kapadıldığını görünce rahatladı.Henüz hala Merkez karargaha gitmemiş savaşın ne durumda olduğunu bilmiyordu bu yüzden Elenanın sırtına çıkıp;

''Merkez karargaha gidelim artık savaşmalı ve gelişmeliyiz.''

**

**

**

Kaoru karargaha ayrılan eğitim alanında hazırlanırken Safirin konuşmasıyla eğitimi bitirdi.

''Efendi diğer ejder ve binici yaklaşıyor.''sakin ve kalın sesinden cinsiyetinin erkek olduğu anlaşın  bu ejderha Elenanın tam tersiydi.

Yuudai gezegenin uzayını sarsan bir hızla ilerlerken gezegenin kalkanı parçalara ayrıldı...

**

**

**

Milyona yaklaşan sayısıyla ULU medeniyet ordusu olduğunu kanıtlayan ordu parçalanan kalkanla son hızlarıyla gezegene akın etmeye başladı.

Önden gelen gemiler küçük ve zayıftı Üstün medeniyetin gücünü ölçmek ve savaşın gideceği yönü belirlemek için feda edilen ufak bir bedeldi bu gemiler...

Güç Yaşamında üstünde bir algı oluşturmuş ve ırkların birbirini yok etmesi yine her evrende olduğu gibi kaçınılmaz olmuştu.

Kalkanın parçalandığını ve gemilerin geldiğini gören Yuudai direkt olarak yükselmiş ve gelen öncü filoyla çarpışmak üzereydi savaşın heyecanı ve hırsıyla yükselirken arkasından son derece sakin ve heyecanlı iki auranın yaklaştığını hissedince dönüp bakma gereksinimi hissetmişti.

Arkasından devasa bir ejderha ve güzelliğiyle ejderhayı bile gölgede bırakan bir kadın yanında savaşmak için yaklaşıyordu galiba daha önce babasına ayarladığı evlilik için dert yanan Yuudai artık tek kelime dahi etmezdi.

Kaybedecek tek bir saniyesi olmadığını geçte olsa hatırlayan Yuudai ilk gemiyle karşılaştıkları anda gemi Elenanın tek bir çene darbesiyle parçalanmıştı.

Safir ve Kaoru onlara yetiştiğinde bir kaç bin gemilik öncü filonun yok edilmesi bir kaç dakikadan daha az sürdü.

Havada süzülen iki ejderha binicisi birbirine doğru yaklaşırken Yuudai kızın etkisinde kalmamak için ona bakmamaya gayret ediyor bunu yaptığında ise elenanın sözlerine maruz kalıyordu.

Birbirlerini duyacak kadar yaklaştıklarında durdular.

''Ben Yuudai Ryuu''

''Kaoru Ebisu,sonunda yüzünü görebildik ''Gizli'' Koruyucu''

''Ayarlanan evliliğe bir itirazın yok mu''

''Seni gördükten sonra mı?Imm bilemedim''

Onun eğlenen sözlerinin altında ki manayı anlamayan Yuudai bu kadını kaybetmek istemeyeceği için ne yapacağını düşünmeye başladı.

Kaoru ise onun sözlerini ciddiye aldığını görünce iyice keyfi yerine gelmiş ve bu yakışıklı adam ile daha fazla uğraşmak istemişti.

''Öyle abartılacak bir yakışıklılığın yok ortalama bi tipsin daha iyi birini bekliyordum''

Dediğinde kadının onu istemediğini anlayan Yuudai daha fazla konuşmanın faydası olmayacağını anladı.Elenaya ormanlık alana gitmesi için zihnine fısıldadı.

Ejderhanın gitmek için hareketlendiğini görünce hemen söze girdi.

''Hey Hey sadece şaka yapıyorrdum.''

Kadının sözlerini duyunca eğlenen taraf olmanın sırası ondaydı.

''Sözler ağzından çıkabilir lakin onları söyleten kalptir.''

Kaoru bu sözleri duyunca gerçekten onu incittiğini sanmıştı sonradan hatırladığında önündeki adamın elli küsür yıllık bir uykudan yeni uyandığı ve flört ettiği ilk kadının kendisi olduğunu hatırladı pişmanlık yavaştan paçasından akarken Yuudai ve Elena çoktan uzaklaşmışlardı..

Lütfen yorumlarınızı belirtin eksik ve fazla olan kısımlar hakkında bolca yorum yaparsanız çok iyi olur böylece okumak istediğiniz kitaba erişmemde yardımcı olursunuz.