ULU medeniyetin savaş filosunun merkezinde bir toplantı odasında;

''Araştırdığınız medeniyetin koruyucusu yoktu değil mi''

Bu adam filonun generali idi sözleri ise keşif filosunun yöneticisi olan bu üç askereydi.

''General Aktoma kesinlikle yoktu en ince ayrıntısına kadar araştırıldı savaş gücünü bile ortalama olarak değerlendirdiğimiz bu gezegende bu güçlerin bulunmasının imkanı yok efendim.''

''Demek imkanı yok diyelim ki geldiniz ve bu kırmızı ejderhayı görmediniz yetişkin değildi peki bu beyaz ejderha onu nasıl fark etmediniz gerizekalılar.!''

Yanında bekleyen askere;

''Derhal uzay boşluğuna bırakın bulunduğumuz bölgede yeterince uzay solucanı var parçaları bile kalmasın''

Verilen emri duyan yöneticiler yalvarsalarda nafileydi Aktoma onları çoktan ölüme mahkum etmişti.

**

**

**

**

**

Urratamada ise ufak bir mutluluk vardı gelen keşif filosunun bu kadar kolay defedilmesi bir nebze olsun umutlarını yeşertmişti.

Yuudai zamanının çoğunu Elenayla geçirmiş birbirlerine olan uyumları bir tık artmıştı.Kaorunun aklı ise hala etkilendiği genç adamda idi.

Aktoma gereken stratejiyi belirlemiş gerek ejderhalar gerek aşağıda ki filoyu hesap ederek elinde bulunan gücün neredeyse tamamını kullanma kararı almıştı bu medeneyitin bu kadar güçlü olması keşif filosunun aptallığıyla önceden öğrenilememişti destek isterseler gereken zamanda Mistik Evrene yetişemeze ve ULU medeniyet seviyesinden düşerlerdi.Bu savaşı kazanmaktan başka çaresi yoktu.Askerlere gereken emri verip onlarla beraber filoya katıldı...

**

**

**

Gemilerin yörüngeye girdiği haberini alan ordu ise hemen savunma hazırlıklarına başlamış ana savaş gücü olan Biniciler ve savaş filosu gökyüzünde gelecek olan gemileri karşılamaya hazırdı.

Zemine kurulu onlarca Enerji topu zaten gelen gemiler için ayrı bir travma yaratıyordu,yörüngeye girerken ne kadar güçlü olsa da gezegen kanunlarına alıkşık olmaıkları için aşınma oluyor ve enerji topları 2x hasar veriyordu.

Ryuu Hükümdarlığı savaşabilecek herkesi orduya çağırmış ve herşeyini bu savaşa yatırmıştı.

Kral Chu ve Eşi Xianer tam anlamıyla bir kıyım yapmakta önlerine çıkan her düşman medeniyetin askerini saniyesinde öldürüyordu.

Asıl savaşın gökyüzünde gerçekleştiği yukardan düşen binlerce parça ile belli oluyordu.

Yuudai ve Kaoru ne kadar yok ederse etsin sonu gelmiyormuş gibi gelen filonun neredeyse yok etmiş ve gemilerin yeryüzüne ulaşmasına engel olmuşlardı.

Aktoma tüm birliklere geri çekilmesini emretti.Savaşın gidişatına bakılırsa tüm filonun feda edilmesi karşılığında bile kazanılabileceği meçhul olan bir savaştı tabi geri çekilme emrinin bir nedeni ise kraliçenin ölümüydü yas anında bu gezegeni fethetmeyi planlıyordu...

**

**

**

**

Gemilerin gelmeyi bıraktığını gören Yuudai yeryüzünde olan savaşa yardım etmek için aşağı doğru yöneldiğinde binlerce düşman cesedinin arasında duran Kral Chuyu ve kucağında ise bedeninde onlarca yarayla yatan annesini gördü...

Kalan gücüyle aşağı olabildiğince hızlı gelmeye çalışmış kulaklarında uğuldayan sesler yüzünden doğru düzgün yürüyememişti bile her ne olursa olsun duyguları gitmişte olsa onu bu dünyaya getiren,seven ve koruyan bu kadına herşeyini borçluydu.

Hissetmediği göz yaşları sel olup gözlerinden akarken annesinin ona gülümsemeye çalışması ağzından kan gelmesiyle bozulmuştu.Herkes ölümün kaçınılmaz olduğunun farkına varırken

Ülkenin en güçlü iki adamı biri Kral diğeri Prens göz yaşlarında boğulurken halk kendilerini seven ve sayan kraliçeleri için gözyaşı döküyordu,aniden Yuudai'nin gözleri sanki nereye bakacağını bilirmiş gibi aniden Aktomanın bulunduğu gemiye düştü bakışları.Bundan habersiz olan Aktoma keyifliydi ama bilmediği şey sayılı zamanın kaldığıydı...

Ortağının ruhunun durumunu hisseden ve olanların farkında olan Elena aniden beynine dolan anılarla Annesinin bir 'AZUR' ejderhanın ölümünü görmüş Ruhu nefret ve öfkeyle ateşlenmiş  söyleyeceklerini tüm duygu ve istekleriyle belirtmişti;

''YUUDAİ ÖLÜMDE VE YAŞAMDA CANIMIN SENİNLE SAVAŞIRKEN KAYBEDECEĞİME,ÖLSEM DAHİ RUHUMLA SON NEFESİNE KADAR SENİ DESTEKLEYECEĞİME ULU EJDERHA TANRILARI ADINA GÖKLERE YEMİN EDERİM.''

Yuudai bu yemini duyduğunda arkasını döndü ve Elenanın gözlerine baktı;

''ELENA BEN YUUDAİ RYUU SENİNLE YAŞAYACAK SENİNLE ÖLECEĞİM VE İNTİKAMINI ALACAĞIM EĞER SON NEFESİMİ İNTİKAMINI ALMADAN VERİRSEM GÖKLERİN 13 KATMANI BENİ ÇARPSIN VE RUHUMU YOK ETSİN REANKARNASYON DÖNGÜSÜNDEN SİLSİN.''

Bu sözleri duyan Kral Chu sözleri kesmek için ileri atılsada çok geç kalmıştı...