Bölüm 21: Hain Prens Linux (2)

avatar
144 0

7 Büyük Güç - Bölüm 21: Hain Prens Linux (2)


Linux elini kaldırdığı anda Jasper'ın etrafında yeşil işaretler belirdi ve onu kapsülün içine aldı. Ardından Linux onu 60 kilometre uzakta olan bir dağa fırlattı.

Jasper dağa çakıldığı anda ne olduğunu anlamamıştı. Hızla kapsülün bariyerine vursada saldırıları geri sekiyordu.

"Orada olsan daha iyi olur. Savaşımıza karışmamalısın."dedi Linux. Linux'un Jasper'ı fırlattığını gören Koruyucular öfkelenmişti.

" Seni!!!! " Salamon aniden yerinden fırlayıp kılıcını Linux'a doğru savurdu.

" Sandığınızdan daha güçlüyüm! 15 yıldır kendimden ders alıyorum! Beni küçümsememelisiniz! "

Linux iki parmağını kaldırırken gelişi güzel kılıca doğru savurdu. Parmakları kılıca doğru inerken yavaş yavaş demir bir alışım ile kaplanıyordu.

"Saf Dönüşüm Bedeni 3. Evre... "

Linux'un parmağı kılıca çarpıştığı anda kılıç ikiye ayrıldı. Bunu gören diğerleri şok olurken Linux'un demir dönüşümü devam etti ve bütün elini kaldırdı ve Salamon'a vurdu.

"Saf Dönüşüm Bedeni 4. Evre."

Solomon acı içinde 30 kilometre uçarken bir dağa çarparak durabildi. Ağzından kanlar geliyordu. Zırhı parçalanmış. Sarı saçları tamamen dağılmış, gözleri inanmayan bir ifade ile açılmıştı.

10 kişi de Salamon'u görünce şok olmuştu. Ama gözlerinde korkudan eser yoktu. Sadece şaşkındılar.

"Demek en başından beri yalan söylüyordu Linux! Sen Saf Dönüşüm Vücuduna ulaşamamıştın! Gelebildiğin en yüksek sınır Üstün Dönüşüm Vücudu 6. Evreydi." dedi Arthur. Grubun en yaşlısıydı. 80 yaşını geçeli uzun zaman olmuştu ama yine de dimdik ayakta duruyordu. Griye dönmüş saçları ve sakalları ile bilge bir adama benziyordu.

" Eğer durum buysa İmparatorluğun uğruna seni öldüreceğiz. "dedi Ale. Gruptaki tek kızdı. Turuncu saçları beline kadar iniyordu ama tek bir şerit üzerine toplanmıştı ve toplanmıştı. Gözleri de saçları gibi Turuncuydu. Elinin altında iki tane kılıç vardı. İkz kılıç kullanıyordu.

10 kişi de dövüş pozisyonuna geçerken ilk Saldırıyı Ale yaptı. İki kılıcını çektiği gibi Linux'a atıldı.

Linux Salamon'un kılıcını iki parmağı ile parçalamış olsada bu Ale'nin ikiz kılıçları için geçerli değildi. Bu kılıçlar Meteor metalinden yapılmıştı. Bu kılıçları parçalamak imkansızdı.

Linux aniden olduğu yerden yok oldu ve Ale'nin arkasında yeniden ortaya çıktı. Yumruğu yine hızla Ale'nin üstüne inmek üzereyken bir kalkan Linux ve Ale'nin arasında ortaya çıktı.

Yumruk kalkana çarparken kalkanı tutan Viskes yarım metre yere gömüldü. Fırsatı kullanan Ale de Viskes'in yanından fırladı ve kılıcı ile Linux'u kesmeye çalışırken Linux gülümsedi ve ardından yine ışınlandı ve Ale'nin arkasında belirdi. Ama bu sefer ona saldıran şeyden kurtulamamıştı.

Linux ona vuran şeye baktığında şok oldu.

"Arkadaşlarıma saldırmayacaktın Linux!!! ĞAAAAAAAA!!" Minas kükredi ve keskin dişleri ile Linux'u öldürmek için koşmaya başladı.

Minas tamamen 3 metre boyunda bir çift boynuz sahip kızıl derili keskin dişli bir yaratığa dönüşmüştü. Vücudu o kadar kalındı ki meteor kılıcı bile bu deriyi geçemezdi.

Minas hızla bedenini savurdu ve Linux'u öldürmeye çalıştı. Linux ise üzerini biraz silktikten sonra yine ortadan kayboldu ve Minas'ın üzerinde belirdi.

"Saf Dönüşüm Vücudu 5. Evre!!!"

Linux, Minas'ın sırtına vurduğu anda Minas yerle bir oldu. O anda Linux'un gözüne başka biri girdi. Yine de yeterince hızlı tepki veremedi.

"Açılan Çiçeğin Dikenleri!!!!"

Hario'nun Tekniği ile yerden düzinelerce mermi boyutunda diken çıkıp Linux'a ilerledi.

Linux yeterince erken fark edemedi. İlk diken kolunu kestiği anda ışınlandı ve Hario'dan uzaklaştı.

"Sizi teker teker öldürsem iyi olacak. Başıma iş almaya başladım." Linux sözlerini söylemesinin Ardından yumruğunu kaldırıp Ale'ye savurdu.

"Fazla hızlı davrandın Linux!!"

Bir anda iki ışık çakarken Linux omuzlarından yediği darbe ile neye uğradığını şaşırdı. Linux'un havaya uçmasından faydalanan Ale iki kılıcı ile arka arkaya savurdu.

"Düz çizgi Haleleri!!! "

Ale'nin Tekniğini gören Linux tehlikeyi hissetti ve anında ışınlandı. Işınlandığı yer ise ona saldıran iki ışığın arasıydı.

"Minor Metalik Dönüşüm!!!!"

Linux'un bedeninden iki parça demir sütun çıkarken iki kişiye çarptı.

İkisi de 6 metre ilerledikten sonra durdular ve Linux'a bakmaya başladılar.

"Seni dostumuz sanmıştık."

"Sana güvenmiştik."

"Şimdi ise seni öldüreceğiz!!"

Rei ve Dai öfkeyle kükredi. Vücutlarından inanılmaz bir aura yayılmaya başladı.

"Bende bugün en iyi iki arkadaşımı öldüreceğim için çok mutluyum!!

Saf Dönüşüm Vücudu 6. Evre!!"

"Üstün Vampir Avcısı 6. Evre!!"

"Üstün Kurtadam Avcısı 6. Evre!!"

3 ışık birbirine girdiği anda alan tamamen yok olmaya başladı. Gittikleri her yerde alan parçalanıyor. Bastıkları zemin parçalanıyor boşlukta dalgalanmalar oluşuyordu. Sahip oldukları hız bile inanılmaz boyuttaydı.

" Rei ve Dai tüm güçlerini saldılar. Linux'u ne olursa olsun öldürmeye kararlılar."dedi Jasper. Elindeki herşey ile kapsülü aşmaya çalışıyordu fakat zamanı kesemezdi. Ve boyut enerjisi de bundan farklı değildi.

O sırada Arthur Kiria'ya baktı.

" Hala hazır değil mi? "dedi. Kiria ise 'hayır' anlamında başını salladı. Arthur bunu duyunca derin bir iç çekti.

" Hadi Mhre! Biraz daha hızlı! "

Rei ve Dai, Linux ile dövüşürken bir yıldırım çaktı ve Linux'un üzerine düştü.

" En güçlü de sonunda geldi bakıyorum. Hadi Tera!! Daha hızlı!! Daha!!"

Tera Linux'a bakarken gözlerinde öfkeli yıldırımlar çakıyordu. Yeşil saçları rüzgarla dalgalanıyordu. Sarı gözleri tamamen yıldırımın şekline bürünmüştü.

"Yıldırım Kanı 8. Evre!!!"

Tera'nın elinde bir yıldırım oluşurken Linux gülmeye başlamıştı.

"Beni bununla mı öldüreceksin Tera?!?! Hadi ama senin hakkında en güçlü diye söylenip duruyorlar!!" dedi Linux.

Linux'un güldüğünü gören Tera'nın yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Hiç merak etme Linux!!! Bir haini bu dünyadan silmekten memnun olacağım!!" dedi Tera.

Tera'nın elindeki Sarı yıldırımın rengi yavaş yavaş değişirken onunla Beraber Linux'un yüzü de değişiyordu.

" Yıldırım Diyarının Yeşil Yıldırımı!!!"

Tera Yıldırımı fırlattığında Linux'un yüzü tamamen korkuyla dolmuştu. Hemen ışınlanmaya çalışacağı sırada korku içinde ki gerçekleri fark etti. Yeşil Yıldırımın aurası o kadar güçlüydü ki boyutu donduruyordu!! Kaçacak bir yer yoktu.

" Öleceksin Linux!!!!" Yıldırım bir anda serbest kalırken Linux tüm gücüyle kendini korudu.

"Saf Dönüşüm Vücudu 7. Evre!!!
Mutlak Titanium Kalkan!!!!
Metalik Vücut Yenileme Sanatı!!!"

Işık çaktı. Bütün kıta ışığın altında parlıyordu. Yeşil yıldırımın gücü inanılmazdı. Kıtayı saran Yeşil ışık büyük güçlerin bir sorun olduğunu anlamlarını sağlamıştı.

Işıkdan gelen Güç diğer 11 kişiye zarar vermiyordu. Hepsi kendini korumaya almıştı. Sadece ani yediği darbe yüzünden ağır yaralı olan Solomon kendini koruyamıyordu. Onun için de Arthur özel olarak aurası ile kalkan oluşturmuştu.

İmparatorluğun içinde kalan yüksek rütbeli kişiler yıldırımı gördükleri anda saraya doğru gitmeye başladılar. Hepsi Tera'nın yıldırımını biliyordu. Bunu kullanacaksa rakibi çok güçlü olmalıydı.

Sarayın içinde Julian, Saul ve Tiran Işığı görünce nefeslerini tuttular. Hepsi de durumun bu kadar ciddi olduğunu düşünmüyordu.

"Neler oluyor Jasper?"

O sırada arazide herkes toplanmıştı. Birbirlerinin auralarından bularak toplanmışlardı. Ale, Viskes, Rei, Dai, Arthur, Mhre, Kiria, Solomon, Tera, Hario, Minas. Hepsi de dumanları arkasından görmek istedikleri sahneye bakıyorlardı. Soloman bile ayağa kalkabilmişti.

Duman dağılırken 800 metre genişliğinde en az 100 km boyunca ilerleyen yok olmuş toprak göz önüne geldi. Fakat en korkunç yanı bu değildi. En korkunç şey Linux'un yaşıyor oluşuydu.

Tera derin derin nefes alıyordu. Bu saldırı kullanmak çok iyi bir karar değildi. Teknik fazla güçlüydü. Yine de Tera Linux'un hala yaşadığını görünce küfür etti.

Linux ayakta duruyordu. Oluşturduğu kalkan onu korumuştu ama zorlukla nefes alıyordu. Ayakta durabilmesi bile bir mucizeydi. Eğer yıldırım ona çarpmadan Metalik Yenilemeyi kullanmasaydı kesinlikle ölürdü. Şu anda bile vücudunun çoğu bölgesinde yıldırım yaraları vardı. Sağ kolu neredeyse işlevini yitirecekti.

Onun yaşadığını görünce 9 kişi ona doğru yürümeye başladı. Tera daha fazla hareket edemezdi. Solomon da dövüşecek durumda değildi. Jasper ise Zaman Kapsülü tarafından yakalanmıştı.

Linux ona doğru gelen 9 kişiyi görünce onlara doğru yürümeye başladı. Yüzünde eski küçümseyici ifade yoktu. 9 kişi ise tamamen dövüşe odaklanmıştı.

Bir anda 9 kişi koşmaya başlarken Linux da azar azar ışınlanıyordu.
İki tarafın da buluşmasına metreler kalmıştı.

"GEBERECEKSİN!!"

9 kişiden ilk atılanlar Rei ve Dai olmuştu. Hızla dişleri ile Linux'un boynuna saldırdılar fakat hiç bir şey ifade etmedi. Linux aniden ışınlandı ve havada takla atıp Rei'nin omzunu kırdı. Ardından Dai'nin çenesine attığı yumrukla Dai hızla uçtu ve Dağa yapıştı. Ağzından kan fışkırıyordu.

"DAİ!!" Rei bir kez daha saldırırken bu sefer Ale de kılıcı Linux'u kesmeye çalışıyordu. Yine de pek başarılı değillerdi. Linux ışınlandı ve direk olarak Hario'nun yanında belirdi fırsat vermedi. Direk dizi ile kafasına hamle yaptı. O kadar hızlıydı ki Hario daha ne olduğunu dahi anlayamamıştı.

Dizin Hario'nun çenesine çarpacağı sırada bir anda Linux'un dünyası yok oldu ve yüzüne bir yumruk yapıştı. Yumruğun etkisi ile en az 10 km geriye uçup yerde sürüklendi. Linux geri ayağa kalktığında ona saldıran orta yaşlı adamla yaşlı adama baktı.

"İlizyonist Kral Kiria ve Kaynayan Kan Arthur!! Beni yenebileceğinizi düşünmeyin!!" Linux bir kez daha ışınlandı ve Arthur'a saldırdı. Fakat bu sefer de saldırısını Viskes engellemişti. Bir andan Viskesler çoğalırken hepsi Linux'a saldırmaya başladı.

Linux Viskes'in kopyalarını teker teker öldürürken bir anda gerçek Viskes'e geldi.

" VİSKES!!" Ale anında atılırken İkiz kılıçları dalgalanmaya başlamıştı.

"İkiz Kılıç Ustası 9. Evre!!!!

İkiz Kılıçların Dansı!!!! "

Ale Linux'a saldırırken Linux her zaman son anda atlatıyordu. İkiz Kılıçları mükemmel bir uykumla elinde dönüyordu ve Linux'u zor durumda bırakıyordu. Yine de Linux güçlüydü. Aniden yerinden kaybolan Linux bu sefer ortaya çıktığında Ale'yi koruyacak kimse yoktu.

"Gökyüzü Stili Metalik Vuruş!!!!"

Linux gökyüzünden Ale'ye vurduğunda Ale geriye uçtu. Toprağı deşerek ilerliyordu. Sonunda durabildiğinde sadece 3 km uzaklaşmıştı fakat tam 6 metre yere gömülmüştü!!

"ALE!!!!" Jasper bir arkadaşının daha ağır yara aldığını görünce çıldırmaya başladı. Vücudundan yayılan aura katlanarak artıyordu. Jasper başını tutarken Zaman Kapsülüne vurmaya devam ediyordu. Artık karşısında kişinin kardeşi olduğuna inanamıyordu.

"Bırak! Bırak! Linux!! Seni öldüreceğim!!"

Jasper'ın eli bir anda hızlanmaya başladı. Titremeye başladı ve parlak bir ışık yayıyor gibi görünüyordu. Yakın zamanda inanılmaz bir hıza ulaştı.

"Üstün Dönüşüm Bedeni 9. Evre!!!!

AÇIL!!

ANTİK DÖNÜŞÜM KILICI!!!!"

Jasper'ın elinde bir kılıç oluşurken Jasper dan yayılan aura Tera ve Solomon'un dikkatini çekti.

"Neler oluyor?" dedi Solomon. O da 12 koruyucudan olsa da bu dövüşte hiç bir şey yapamamıştı. Yediği yumruk vücudunun en zayıf noktasıma gelmişti. Hareket etmek bile onun için çok zordu ve arkadaşları önünde acı çekerken hiçbir şey yapamamak onu çok kızdırıyordu.

"Bilmiyorum. Bir tür aydınlanmaysa Kapsülü kırabilir." dedi Tera. Yaşı çoktan 35'i geçmişti. Bilgisi Arthur kadar olmasa da Aydınlanmayı biliyordu ama söyledikleri yanlıştı. Jasper aydınlanmıyordu. Tamamen öfkesinden dolayı Vücudu Evrimleşiyordu. Üstün Dönüşüm Bedeninden Saf Dönüşüm Bedenine Evrimleşiyordu ve görünüşe göre bunu oluştururken bir teknik de oluşturuyordu.

Jasper'ın kılıcı tamamen gri renkte bir kılıçtı. Üstünde antik dilde yazılar vardı. 1,5 metre uzunluğundaydı.

Jasper kılıcı tek eline alırken bacaklarını gerdi. Kılıcı yere yakın tutarken kılıçtan mistik bir aura yayılmaya başladı.

"Senin için geliyorum Büyük Abi!!

Metalik Boyut Kesişi!!!!"

Kılıçtan yayılan mistik aura Jasper'ın kılıcı çekişiyle Kapsülün ikiye ayrılmasını sağladı. Jasper kılıcın Kesişi ile dağdan ayrılırken havada ayakları ile Kapsüle bastı ve tüm gücü ile kendini Linux'a doğru itti.

Bir kaç Saniye içinde 10 kilometrelik yolu ilerlerken Linux bakışlarını Jasper'a çevirdi. Yüzünde inanmayan bir bakış vardı. Hızla ışınlanmayı çalışsa da hiç bir işe yaramadığını anladığı anda kendini bir kenera attı ve Jasper'ın saldırısı yeryüzüne çarptı.

Jasper açtığı 10 metrelik yarığa bir bakış attı ve ardından bakışlarını Linux'a döndürdü.

"Saf Dönüşüm Vücudu 1. Evre."

Jasper Linux'a bakarken kılıcından yayılan Boyut kesişinin etkisi hala duruyordu. Bu yüzden Linux ışınlanamıyordu. Boyut Kesişi tamamen Linux'u bastıran bir teknikti ve ilahi bir aura yayıyordu.

"Ölmeye hazır mısın Ağabey!!!! " 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44795 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr