Bu taraftan o usta bu yönde gitmişti.
Hey biraz yavaşla... bu arada sende kokuyu aldın mı ?
Evet ve gittikçe ağırlaşıyor.
Bak şu ileride birisi var koku ondan yayılıyor gibi...
Biraz daha yaklaştıklarında yerde uzanan birisini tamamen görebildiler kokudan dolayı fazla yaklaşmayıp çevresini dolanmaya çalışırken...
--
Ayağa kalktığında iki kişinin ona baktığını gördü... biri kadın biri erkek yüzlerinde tiksinmiş bir ifadeyle ona bakıyorlardı...
Erkek olan aradaki tuhaf durumu bir an önce bozmak için...
Hey buradan bir ustanın uçtuğunu gördün mü?
içinden;ne ustası amk
dışından;yok görmedim
Kız erkeğe bakip gözleriyle sanki buradan bir an önce gidelim der gibiydi erkekse durumun ciddiliğini fark edip hızlı adımlarla çevresini dolanmaya başladılar,
Garip hareketleri biraz tuhafına gitmiş olsa da yardıma ihtiyacı vardı...
Hey bana buranın haritasını verebilir misiniz ? karşılığında dövüş kitapları ve değerli ruh bitkileri verebilirim...
Kız daha fazla duramazmış gibi hızlanmıştı erkek ise biraz yavaşlayıp kokuya dayanmak için nefesini tuttu çünkü hiçlik uçurumu için haritaya gerek yoktu sonuçta burası çevresi uçurum olan dairesel bir alandı kaybolmak ise imkansızdı haritayı ise çok düşük bir ücrete alabilirdiniz zaten bitkiler veya değerli dövüş kitaplarıyla nasıl karşılaştırıla bilinirdi ki kafasında bu enayiyi iyi bir şekilde dolandırmayı düşünürken...
Ne verebilirsin açıkla tam olarak ona göre vereceğim...
Düşüncelerinde bu enayiyi tam yırtmalıyım diye düşünürken bir yandan da nefes alabilmek için bir bez çıkarıp burnunu kapattı...
Onun bu hareketini görünce bir süredir uzaklarda olan beyni geri gelmiş gibi dışkının içindeki anıları gün yüzüne çıkmıştı yüzü sanki çok ekşi bir şey yemiş gibi büzülmeye başlamıştı bile ,bir yandan da envanterinden altı bitkinin hepsini çıkarmıştı zaten ne işe yaradıklarını bilmiyordu sistem sadece isimlerini göstermişti, karakaya bıldırcınına da hasar vermeden önce canını göstermemişti değerlendirme yeteneği aşırı kötüydü sadece şansına küfredebilirdi...
Çıkardığı bitkileri görünce çevredeki ağır kokuya rağmen yüzü gülümsemişti çünkü çıkardığı bitkilerin en değersizi bile onlarca haritanın değerindeydi, karşı tarafın fikrini değiştirmesinden korkup hemen haritayı çıkarıp bitkileri almaya yeltendi...
Onun garip hareketlerini tam kavrayamadan elindeki bitkiler alınıp yerine harita sıkıştırılmıştı bile, o anda çok geç olsa da elindeki bitkilerin çok daha değerli olduğunu kendince onaylamıştı ama bulunduğu durum için en önemli olan haritayı elde edebilmişti, o yüzden çok tınlamadı ta ki haritayı açıp bakana kadar...
Seni orospunun doğurduğu buna bir harita bile denilemez...
Ulan dua et her yerim ağrıyor yoksa seni yakalayıp bir güzel döverdim...diye sessiz harflerle söylendi
Haritadaki tek ayrıntı dairesel çizgi içindeki büyük bir dağdı, bulunduğu yerden bile görebiliyordu, çizginin dışı da uçurumdu buna bir harita bile denilemezdi daha çok ana okulu resim yarışması sonuncusu gibiydi...
Hıhaha en azından buradan kurtuluşum çok kolay olacak...
Merkez bölgeye gitmesi gerekiyordu çıkış oradaydı ve orası dağın tepesiydi bir an önce oraya gidip buradan kurtulmayı düşlerken...
Ahhhhhhhhh
Yoğun bir acı kalbinin içinde yoktan var oldu acı o kadar yoğundu ki kalbi yanıyormuş gibiydi ta ki dizlerinin üzerine düşene kadar, olan olay dağa doğru iki adım bile atamadan gerçekleşmişti...
Az önce sadece iki adım yürümesine rağmen 1 saatmiş gibi çektiği ızdırabı düşünürken sistem bildirimi ona ne olduğunu açıklıyordu...
Sistem bildirimi ruh ızdırabına maruz kaldınız... ruh ızdırabından kurtuldunuz...
Buda neydi böyle...
Sonra aklına dedenin onayı adlı göre geldi orada da ruh ızdırabı yazıyordu...
Ruh ızdırabımı senin de dedenin de başlatma lan orospu çocuğu...
Bir süre daha olduğu yerde oturdu çünkü az önce çektiği acı ruhuna işlemişti neredeyse...
Altı üstü bir kaç ot bulacağım çok çokta ne olabilir ki...
Her ne kadar kendini avutsa da o kuştan daha güçlü ruh hayvanlarıyla veya insanlarla karşılaştığında nasıl kurtulacağını düşünüyordu...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..