Hanın odaların birinde büyük bir küvetin içinde birisi temizlenmeye çalışıyordu, bir yandan da ritim halinde sözler söylüyordu...
.....Çaktım sana.... hiçlik uçurumunda..... birde baktım arkamda.... göte dönmüş suratında....
Ohhh yeeee
'Şimdi fark ettim de buranın kızları ayrı bir güzeller acaba giyim tarzları yüzünden mi? keşke bana o şekilde bakmasalardı...'
Temizlenmesi neredeyse 2 saatini almıştı en çok temizlemeye çalıştığı yeriyse ağzıydı...
Kapısı çalındığında zaten küvetten çıkmıştı ve üstünü giyiniyordu...
'Kim o'
'Benim efendim sizlere harita almamı istemiştiniz ya'
Kapıyı açıp onu içeri aldı ardından haritayı vermesini işaret etti, haritayı alıp incelediğinde şehrin en uzak kasabası Akbaş kasabasıydı, neredeyse diğer şehrin yakınındaydı. Diğer şehirden hiçlik uçurumuna girilmediği için bu şehirden girmişti...
Envanterden ortak elbiseler alıp giydi eğer ölen insanları teşhis edecek giysiler giyerse üzerine gereksiz ilgi çekeceğinden korktuğundan bu şekilde giyindi. Ardından haritayı getirene dönerek...
'En hızlı şekilde Akbaş Kasabasına nasıl gidebilirim...'
içinden;Ulan bu enayi hemen gidiyor mu şansıma tüküreyim
dışından;Bu işi bana bırakın efendim sizlere hızlı ve güvenilir bir yol bulacağım...
'Bu iş sende mümkünse bugün olsun...'
içinden;sen hiç tasalanma sana öyle bir yol bulacağım ki tekrardan geri gelmek zorunda kalacaksın yada mezara gidersin, nasıl altın yumurtlayan tavuğu kaçırırım ki...
Sırıtarak odadan ayrıldı, onun bu sırıtmasına pek anlam veremese de onun yaptığı yardımlar için müteşekkirdi...
Pek bir hazırlık yapma ihtiyacı yoktu bu yüzden elindeki kazançlara baktı birçok ölü bedenden kazanmış olduğu yüzükler ve çantalar olsun hepsi değerli materyallerdi ama en çok merak ettiği gizemli adamın geride bıraktığı koldan aldığı yüzüktü...
Sistem Bildirimi Envanter tespit edildi...
Envanter,
İksirler: x25
Bitkiler: x12
silahlar: x7
boşluk maddesi:x1
Yeni bir seçenek görünce fazla şaşırmıştı...
'Buda nedir ilk defa duyuyorum...'
Boşluk maddesi sekmesinden materyali seçince elinde bir su kabağı belirdi...
'Bu bir su kabağı değil mi?'
İlk başta çöpe atmayı düşünse de sistemin ekstra sekme açmasından dolayı biraz daha kurcalayıp envanterine koymak istedi ta ki...
İçinde ne olabileceğini düşünmeye çalışırken sistem bildirimini görüp, karşı duvara kabağı fırlatana kadar...
Sistem bildirimi Kara gübre keşfedildi...
'Senin ben amk...'
Duvara çok sert bir şekilde çarpmasına rağmen kırılmamıştı, siniri biraz azaldıktan sonra kabağı gidip usulca alarak yüzüğe geri koydu...
'Güçlenmem için şart--güçlenmem için şart sadece biraz daha ondan sonra artık bu pisliğin değil kendisini adını...'
tık---tık---tık
Kapı tekrardan çalınca kendi kendine söylenmeyi kesmişti..
'Benim efendim uygun bir yolculuk buldum'
kapıyı açıp içeri aldıktan sonra...
'Büyük bir tüccar kervanına eşlik edeceksiniz hem de ücretsiz...'
içinden;amk malı hiç bir şey ücretsiz olmaz madem gideceksin bari ölün iş yapsın bana...
'Bu arada tek sıkıntı mümkün olduğunca tüccarlarla sohbeti kesmeniz onlar yabancılarla sohbet etmeyi hiç sevmezler...'
'Bu hiç dert değil, zaten bende sessiz bir insanımdır...'
içinden ;Hıhahaha bu tam enayi tam yırtmalıyım tam...
'Hazırsanız sizleri direk kervana götüreyim bir kaç saat içinde ayrılacaklar'
'Tamam hemen geçebiliriz...'
içinden;En azından karşılaştığım diğer orospu çocukları gibi beni soymaya çalışmıyor, en iyi şekilde hakkını vermeliyim...
Handan ayrılıp kervanın bulunduğu yere gelmeleri çok uzun sürmedi...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..