Bölüm 987: Sorgulama

avatar
11316 35

Against The God - Bölüm 987: Sorgulama


 

Bölüm 987: Sorgulama

 

İlkel Tanrı Irkının dört ulu yaratıcı tanrısının tanrısal güçleri, Mo E'nin kuvvet, Xi Ke'nin düzen, Li Suo'nun yaşam ve Kötü Tanrının ise elementlerdi. Elementlerin mutlak gücü!

 

Vermillion Kuşu, Anka ve Altın Karga gibi antik tanrılar Üç Yüce Ateş Nitelikli Canavar olarak çağrılırken Mavi Ejderha, Buz Ankası ve Buz Qilini Üç yüce su nitelikli canavar olarak çağrılırdı. Ancak iş elementsel yasalara gelince bu altı yüce canavar Kötü Tanrının gerisindeydi.

 

Anka, anka alevlerinden korkmazdı fakat yine de Altın Karga ve Vermillion Kuşunun alevlerinden incinebilirdi. Mavi Ejderha dünyanın suyunu kontrol edebilirdi fakat gene de Buz Ankası ve Buz Qilin'inden gelen buzdan korkmaması imkansızdı. Yun Che'ye gelirsek, gücü onların çok altında olsa da o suyun ve ateşin hiçbir biçiminden korkmazdı. Buna Yıldırım da dahildi.

 

Eğer gelecekte Kötü Tanrının rüzgar ve toprak nitelikli tohumlarını bulabilecek olursa onlardan da korkmasına gerek kalmayacaktı.

 

Bu sebeple, Yun Che'nin Buda'nın Büyük Yolunda ilerlemesi çok yavaş ve Yıldız Tanrısı'nın Kırık Gölgesi sadece beşinci seviyeye ulaşmış olsa da ilahi yolun yüksek seviyeli sanatlarını, Anka'nın Dünya Şiiri, Altın Karga Yanan Dünya ve Buz Ankası Tanrı Atama gibi kanunları kısa sürede çalışabilmiş ve herhangi bir duvara toslamamıştı.

 

Kötü Tanrının elementler üzerinde kontrolü yüksekti ve yasanın sınırlarındaki anlayışı dahi muhtemelen aşmıştı. Bu yasalar tarafından sınırlanmamıştı. Tanrıların bile bulunduğu alem olan ''Cenneti Defetme'ye'' ulaşmak anlaşılmaz ve akıl ermezdi.

 

Dolayısıyla Yun Che buz aurası salarak birkaç buz ruhu çekmek istese oldukça kolay olurdu. Ancak, etraftaki tüm bu buz ruhlarını sadece kaynak enerjisi ile çekmek basitçe imkansızdı. Element yasaları üzerindeki anlayışı yüksek olsa da kaynak yetişimi çok düşüktü.

 

Ancak bu fırsat tesadüfen gerçekleşmişti. Yun Che Ölümlü Alemden İlahi Aleme aşımını daha yeni tamamlamıştı. Onun ortaya çıkardığı kaynak enerjisi yeni dönüşmüş ve ilk kez patlayarak gücünü kanıtlamak istiyordu Kaynak enerjisinin patlaması son derece saf ve temizdi. Ayrıca kaynağını Kötü Tanrı'nın gücünden alıyordu. Bu saf buz ruhları için bu sanki Soğuk enerjinin ilkel zamanlardaki ilk kaynağının kokusunu almak gibiydi. Bu onların refleks olarak Yun Che'ye akın etmesine neden olmuştu.

 

Bu çeşit bir durum eğer önceki kaynak gücüne sahip olsaydı istese bile asla olmazdı. Fakat vakti biraz..

 

Yun Che her şeyden tamamen habersizdi. Sadece heyecanla yeniden doğan gücünü test etmek için salmıştı kaynak enerjisini. Cennetsel Cehennem Ayazı gölünde ne olduğundan haberi bile yoktu.

 

Gözlerini açtığında etrafındaki ciddi atmosfer pek de hayra alamet gözükmüyordu. Herkesin bakışı, onu, kesinlikle bu yerdeki en zayıf kişiyi dünyanın odak noktası yapan ve ayın etrafında dönen yıldızlar gibi onun etrafında dönen buz ruhları üzerine yoğunlaşmıştı.

 

''B-b-bu...''

 

Çeşitli elderlerin ve saray ustalarının her zamanki ağır başlılığı ve asilliğinden iz kalmadı. İfadeleri güpegündüz hayalet görmüş gibi kırıştı.

 

Herkesin yaşını ve tecrübesini bir araya koysalar bile önlerinde gerçekleşen sahneye anlam veremezlerdi.

 

Mu Hanyi ve Mu Feixue de Cennetsel Cehennem Ayazı Gölünden kalktı. İfadesizce Yun Che'nin etrafında dönen üç bin buz ruhuna baktılar ve uzun süre kendilerine gelemediler.

 

''Ne oldu?'' Yun Che ayağa kalktı ve sormak için Mu Bingyun'a döndü.

 

Eğer bundan önce İlahi Buz Ankası Tarikatının yaşlı canavarları tarafından çok yakından dik dik kendisine bakılsaydı son derece gergin hissederdi. Ancak hâlâ İlahi aleme girmenin keyfi içerisindeydi. Bu yüzden şaşırdıysa da paniklememişti.

 

Ayrıca Mu Binyun apaçık sersemlemiş bir haldeyken arkasındaki Mu Xiolan ise aptala dönmüş vaziyetteydi. Ağzı kendi yumruğunun bile sığabileceği bir genişlikte açıktı. Mu Bingyun iç çekti ve hayli sakince ''Tarikat ustası 6 saatlik bir zaman dilimi koymuştu. 6 saat içinde en fazla buz ruhunu çekebilen kişi onun doğrudan öğrencisi olacaktı ve sen...'' dedi.

 

Başka bir şey daha onu şoke etmişti... Yun Che ilahi yola adım atmak için aslında sadece 2 saat harcamıştı! Böylesine kısa bir süre ve özellikle son derece tehlikeli Cennetsel Cehennem Ayazı Gölü içerisinde. Daha önce böyle bir şeyin yaşandığını asla duymamıştı.

 

Fakat diğerleri zihinlerini bunla meşgul etmek zorunda değildi. Mücadelenin sonuçları açıklanmak üzereydi... Ya da daha doğrusu, çoktan sonucu belli olan mücadele. Son birkaç nefeslik sürede böyle cenneti sallayan bir değişim yaşanmıştı. Bu tüm elderleri, saray ustalarını ve mevcut öğrencileri tamamen afallattı.

 

Mu Huanzhi'nin duyuruyu yapmak üzere olan dudakları nihayet konuşmadan önce birkaç defa seyirdi, ''B-bu ne? Bu çocuğun vücudunda tam olarak ne yaşandı?''

 

Herkesin zihninde tek bir ifade yankılandı... Ne olduğunu kim biliyor anasını satıyım!? On nefeslik kısa bir sürede Cennetsel Cehennem Ayazı Gölündeki tüm buz ruhları toplanmıştı. Böyle bir başarı İlahi Salon öğrencilerini geç elderler ve saray ustaları için bile imkansızdı.

 

Yinede bu olay gözlerinin önünde gerçekleşmişti... Tekrar dönüp bir bakış dahi atmayacakları bir yetişim seviyesine sahip, daha yeni ilahi yola adım atan bir velet yüzünden.

 

Yun Che'nin bu buz ruhlarını toplamak için kendi aurasına güvendiğine inanmak onlar için imkansızdı. Çünkü Tarikat ustası dahi bunu sadece saf güç ile yapamazdı. Ayrıca Yun Che'nin daha önce yaydığı kaynak enerjisi baştaki durumundan ötürü yaydığı kaynak enerjisiydi. Buz kaynak enerjisi bile değildi.

 

Havada süzülen Kar Şarkısı Diyarının kralı muazzam Buz Ejderhası baştan beri sessizdi... o bile Yun Che'nin vücudunda ne yaşandığını idrak edemiyordu.

 

Şu anda bulunan herkes arasında kalbi en çok dalgalananlar şüphesiz Mu Hanyi ve Mu Yunzhi idi. Mu Yunzhi'nin kalbi Mu Hanyi'nin net zaferini gördüğünde sonsuz sevinçle dolmuştu. Fakat şimdi böyle bir olay olmuştu yüzü yaşadığı şokun ardından aniden karardı. Ardından yeniden duygularını dizginlerken yüksek sesle, ''Ulu Elder, sonuçları duyurmanın zamanı. Benim öğrencim Hanyi galip geldi ve herkes bunu gözleri ile gördü.''

 

''Fakat, bu...''

 

''Fakat ne?'' Mu Yunzhi Yun Che'ye baktı. ''Hepiniz görmedi mi? Bu çocuk daha az önce aşımını tamamladı. O ilahi aleme adım attı bu yüzden daha önce salmış olduğu enerji doğal olarak İlahi Alemin ilk seviyesinin yeni doğmuş kaynak enerjisiydi. Bu buz ruhları doğal olarak en ilkel ve saf şeyleri tercih ederler. Bu nedenle hepsi onun etrafında toplanıyor. Bu hiç de garip değil! Sonuçların belli olmasından dolayı büyük yarışmamızı mahvetmemesi bir talih.''

 

Mu Yunzhi'nin sözleri mevcut herkesi sersemletti. Sadece uzun bir süre sonra pek çoğu kafa sallamaya başladı, ''Demek böyle, şaşmamalı...''

 

Gerçek manada aşımını tamamladıktan sonra saldığı son derece saf ve yeniden doğan kaynak enerjisinin aurası buz ruhlarının Yun Che'ye yönelmesinin sebebiydi. Fakat bu herhangi birinin yeniden doğan, soğuk kaynak enerjisi ile olabilecek bir şey değildi... veya belki de Yun Che dışında buradaki kimsenin bunu bu derece yapamayacağı söylenmeliydi.

 

Nitekim Yun Che'ye olanlar onların basitçe algılayabileceği bir şey değildi. Sonuç olarak şoke olmuş ve sersemlemiş Elderler ve Saray Ustaları da dahil herkesin bu zoraki iddiaya tutunması son derece normaldi. Başlarını sallayarak birbiri ardına onayladılar... Çünkü bundan başka herhangi bir açıklama akıllarına gelmiyordu.

 

Yun Che'nin bu buz ruhlarını çağırmak için kendi soğuk enerjisine güvenmesi imkansızdı.

 

''Bu oldukça makul görünüyor.'' Mu Huanzhi de yavaşça kafa salladı. Önceden kimsenin aklına bir açıklama gelmiyordu. Herhangi bir açıklama ne kadar zorlama olursa olsun çok daha makul görünürdü. Her şeyin ardından, en saf kaynak enerjisinin İlahi Yola girdikten sonra yeniden doğan kaynak enerjisi olduğu doğruydu. Bu yüzden bunun buz ruhlarının en sevdiği aura olması doğru olabilirdi.

 

Yun Che Cennetsel Cehennem Ayazı Gölünde İlahi yola giren tarihteki ilk kişiydi. Ondan önce başka bir örnek yoktu... Her şeyin ötesinde ilahi yolun altındakilerin Cennetsel Cehennem Ayazı Gölüne girmesine izin verilmiyordu.

 

''Bu kadar basit olmamalı,'' Mu Sushan mırıldandı. Fakat bunu dedikten sonra kafasını salladı. ''Fakat bu tek açıklama.''

 

Ne olduğuna makul bir açıklama bulununca doğal olarak herkesin şaşkınlığı dağılmaya başladı. Cennetsel Cehennem Ayazı Gölü içerisindeki Mu Hanyi'nin yüzünde yeniden bir gülümseme peydah oldu. Bakışın Mu Feixue'ye doğru kaydırdı fakat o hâlâ eskisi gibi sessizdi. Hiçbir zaman erimeyecek bir buz gibi hiçbir dalgalanma olmadan sessizdi.

 

Yun Che'nin kaynak enerjisinin kayboluşunu takiben etrafında uçuşan buz ruhları da dağılmaya başladı. Bu noktada, Mu Bingyun'un ses iletimi ile Cennetsel Cehennem Ayazı Gölünde olan her şeyden haberdar oldu. Kalbi şiddetle sallanırken gözlerinin derinlikleri garip bir ışıkla parladı... ki bu ışık oldukça yoğundu.

 

''Cough,'' Mu Huanzhi arkasına döndü. Mu Feixueye göz gezdirdi ve manen iç çekerken, bildirdi, ''Tarikat Ustasının 6 saatlik zaman dilimi çoktan geçti. Sonda küçük bir hadise yaşansa da son buz ruhu gerçekten de Hanyi tarafından çekilmişti ve buradaki herkes bunu kendi gözleriyle gördü. Dolayısıyla Tarikat Ustasının doğrudan öğrencisi olmaya hak kazanan ve yarışmamızın nihai kazananı-- Mu Hanyi!''

 

Mu Huanzhi'nin sesi solduğunda Buz Ankası Sarayının ve İlahi Salonun pek çok öğrencisi kulakları sağır eden bağrışlar çıkardı. Bu heyecanlı bağrışlar Mu Hanyi'nin öğrenciler arasında ne kadar büyük bir prestije sahip olduğunu gösteriyordu.

 

''Hahahaha,'' Mu Yunzhi yüzü çiçek açarken içtenlikle güldü. Mu Hanyi'nin olduğu tarafa doğru elini uzatırken dedi, ''Hanyi, iyi iş. Gerçekten beni hayalkırıklığına uğratmadın. Seninle gurur duyuyorum. Gel ve Tarikat Ustasına bir kez daha saygılarını sun. Öğrencilik törenin bittiği vakit Tarikat Ustasının doğrudan öğrencisi olacaksın!''

 

''Hanyi'nin asil babasının bininci yaş doğum gününün bir aya kalmadan geleceğini duydum. Bu onun alacağı en iyi hediye olmalı,'' Başka bir İlahi salon elderi bir gülümsemeyle katıldı.

 

''En iyi hediyeden fazlası, korkarım bu doğum günü kutlaması gibisi olmayacak.'' İlk sarayın saray ustası dedi.

 

Mu Hanyi doğrudan öğrenci olduğu için Mu Yunzhi sevincini saklayamayan tek kişi değildi. Tüm Tarikatta favori aday oydu.

 

"Evet!" Mu Hanyi cevapladı. Ardından uçtu ve Mu Yunzhi'nin yanına indi. Beyaz kıyafetleri üzerinde tek damla göl suyu olmadan dalgalanıyordu.

 

Bu son derece yersiz bir sesin şiddetle geldiği andı. Coşkulu atmosfer içinde kulaklara özellikle soğuk ve delici geldi.

 

Herkesin bakışı hemen döndü ve ayrıca atmosferde dondu.

 

Mu Bingyun hareket etti, bir şey demek istiyordu fakat demedi.

 

Yun Che yürümeye başladığında onu durdurmaya kalkmadı. ''Bu Öğrencinin Ulu elderin rehberliğinde sormak istediği birkaç sorusu var.''

 

Çeşitli elderlerin önünde kendisine hitap eden bir Buz Ankası öğrencisi zaten aşırı derecede kabaydı. Mu Yunzhi aslen çok memnundu fakat Yun Che'nin sözleri duyulduğunda anda çildeden çıktı. Az önce her şeyi neredeyse mahvettiği de eklenince sesi hiddetli çıkmıştı, ''Sen nesin? Ne zamandan beri konuşmaya başladın? Bas git!''

 

Mu Bingyun'un bakışı kaydı ve Mu Yunzhi'ye sabitlendi. O kıyaslanamayacak derecede düz bir sesle dedi, ''O benim sarayımın öğrencisi.''

 

Mu Bingyun tarafından bakılmak Mu Yunzhi'nin gözbebeklerini küçültmüştü. Etkileyiciliği bile birkaç derece azalmıştı.

 

Mu Sushan ilerledi, kıkırdayarak, ''Bir öğrencinin rehberlik istemesi oldukça yaygın Yun Che ne için Ulu Elderin rehberliğine ihtiyacın var?''

 

''Devam edebilirsin,'' Mu Huanzhi hafifçe kafa salladı. Mu Bingyun'un Mu Yunzhi'ye bakışını gördüğünde ,o açıkça... çok açıkça Mu Bingyun'un yeni öğrencisi hakkında oldukça korumacı olduğunu anladı.

 

''Bu öğrencinin rehberlik talep ettiği ilk soru,'' Yun Chenin yüzü ne yaltakçı ne de zorba olan bir tonla konuşurken değişmedi, ''Doğrudan öğrencisini seçmek amacıyla Tarikat Ustası bir buz ruhları savaşına karar verdi. Altı saat sonunda kim en çok buz ruhuna sahipse kazanacaktı. Durum bu, Tarikat Ustası katılımcıların sadece İlahi Salon öğrencileri olması gibi bir kısıtlama koymadı değil mi? Buz Ankası Sarayı öğrencilerinin yeterli nitelikte olmadığını söylemedi, değil mi?''

 

''Bu... Tarikat Ustası bir kısıtlama koymadı.'' Mu Huanzhi kafasını salladı.

 

''İkinci sorum,'' Yun Che ardından devam etti, ''Bu öğrenci etraftaki tüm buz ruhlarını çektiğinde tarikat ustasının yerleştirdiği göl suyunun son damlası düşmüş müydü?''

 

Mu Huanzhi'nin ifadesi Yun Che'nin ''Rehberlik" derken ne kastettiğinin nihayet farkına vardığında değişti. Şimdi şu an burada bulunan herkes de bu gerçeğin farkına varmıştı. Mu Yunzhi küçümseyerek derken yüzü de batmıştı, ''Çocuk, ne demeye çalışıyorsun? Sakın bana isteğinin...''

 

''Evet! Sormak istiyorum!'' Yun Che aniden sesini yükseltti ''Tarikat ustasının koyduğu 6 saatlik zaman dilimi sınıra geldiğinde, Mu Hanyi tek bir taneye sahip değilken bu öğrenci üç bin buz ruhuna sahipti. Herkes kör olmadığı sürece bunu görmüş olmalı! Fakat hepinizin duyurduğu sonuç Mu Hanyi'nin kazanan olduğuydu... Bu öğrenci sormayı diliyor, bunun neresi mantıklı!?''

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr